Bazı gruplar vardır, dost meclisinde dönen şu herzaman ki müzmin muhabbetlerde ne zaman ki bu grupların adları zikredilir, ortam içindeki istisnasız herkes ceketini ilikleyip bir dakika saygı duruşunda bulunur. Hepimizin gönül verdiği bu müzik dalının sayısız janra ayrılmış olmasından mütevellit hemen her ana/alt türden bu gruplara çeşitli örnekler verilebilir tabi ki; Carcass, Dark Tranquillity, Judas Priest… Ve Death gibi. Peki bunca grubun efsane olarak nitelendirilmesindeki ana etken bahsi geçen bu grupların kariyerleri boyunca hiç falso vermemesinden mi kaynaklanıyor? Birçoğu için verilebilecek yanıt ”Elbette ki hayır” olacaktır.
Bu pek tabi göreceli bir durum olsa da kanımca atıyorum bir Dark Tranquillity kusursuz bir geçmişe sahip değildir, bana göre We Are The Void ve Haven ikilisi vasattan hallice albümlerdir mesela. (Sayısız kusursuz işleri de olmamış mıdır, olmuştur tabii, orası ayrı) Aslına bakarsanız bunun pek bir önemi de yoktur, neticede olağanüstü albümler de yalnızca özel bir ruh hüviyeti içerisindeyken notalara dökülebilir, bu ise her zaman mümküm olan bir şey değildir, metal dünyasına ismini altın harfler ile yazdırabilmek Punish My Heaven’ın giriş riffinde gizlidir, The Gallery’de gizlidir, Crimson Winds’te ki o buz gibi atmosferde gizlidir, kısaca akıllara kazındığınız anlarda gizlidir.
Velhasılıkelam ABD’nin gururu olduğu kadar belalısı (Salakça bir tabir oldu, farkındayım) yediği kaba haklı bir şekilde çatır çatır sıçan Dying Fetus de işte bu ceket ilikleten gruplardan birisidir. ”Dying Fetus deyince aklımıza neler gelir?” diye bir soru salsam Pasifagresif üyelerinin arasına, ertesi gün soruyu paramparça, fiili livataya geçilmiş bir halde bulurum sanırım. Vokallerde manyak gibi atışan iki azman, groove tabirinin amına koyan leş ötesi riffler, Deathcore’a kaçmadan kullanılan Core elementleri ve tabi ki grubun Grindcore köklerine borçlu olduğu taviz vermez protest duruşuyla Dying Fetus, bu gün türünün modern efsaneleri arasındaki haklı yerini çoktan aldı bile. Peki bu gün masaya yatıracağımız (Hep bu tabiri kullanmak istemişimdir) ”Killing on Adrenaline” isimli albümümüz bizlere neler vaad ediyor?
Öncelikle Killing On Adrenaline, Dying Fetus’un Purification Through Violence’tan sonraki ikinci albümü; Bathe in Entrails, Infatuation With Malevolence demolarında daha karanlık ve vahşet içerikli bir tema üzerine müziğini icra eden grubumuz bu albümü ile birlikte artık iyiden iyiye din, politika, savaşlar ve diğer insani problemlere göndermeler yapmakta, hatta yer yer dayanamayıp yılların nefretiyle, mizantropik tınılar eşliğinda infial edip çevresine zarar vermekte. Grubun daha ilk duyulduğu anda kendini fazlasıyla belli eden ve dinleyiciye ”Oha, oğlum Dying Fetus bu!” dedirten bol hardcore soslu, yardıran (Aslında groove kelimesinin yerini gayet de tutabilir bu kelime) riffleri tabir-i caizse her yanından fışkırıyor albümün, hangi birinden örnek vereyim? Son şarkı Intentional Manslaughter’dan mı? Bir dakikayı zar zor geçen şarkı süresine rağmen dinlendikten sonra üstümüzden kamyon geçmiş hissiyatı uyandıran ve ”Kill, kill, kill, kill” nidalarını aklımıza kanlı harflerle kazıyan Kill Your Mother, Rape Your Dog’tan mı?
Dying Fetus standartlarında rüyamızda görsek inanmayacağımız bir süreye sahip Procreate the Malformed aşmış sözlerinden mi bahsedeyim, söyleyin dostlar ne edeyim? Integrity’den bir adet cover’ı da içinde barındırıyor albümümüz, Integrity dinlemişliğim yok yalan olmasın fakat Dying Fetus versiyonu tam da kendisinden beklenen şekilde gayet yarman olmuş ki History Repeats EP’sindeki Pestilence, Dehumanized ve Broken Hope gibi grupların şarkılarını grubumuzun ne kadar aşmış bir şekilde yorumladığını bilenler, hadi onu da geçtim güzide grubumuzun debut albümünde efsane İngiliz Grup Napalm Death’ten yorumladığı Scum’ı dinlediyseniz ve buna rağmen Dying Ftus’un cover işini kıvıramadığını düşünenlerdenseniz daha da diyecek bir şeyim yok… Odin belanızı versin desem yeridir. Vokal ve gitarda grubun karizmatik, kabak gibi kafasından kendisi sorumlu John Gallagher, Bas gitar ve Dying Fetus’ün en büyük kozlarından biri olduğunu düşündüğüm 2.vokalde Jason Netherton, gitarda Brian Latta ve tabi ki grubun bir sonraki albümü Destroy The Opposition’da çok canlar yakacak ve daha sonrasında gruptan ayrılıp kendisine yazık edecek olan efsane davulcu Kevin Talley var, kendisinin daha sonra Six Feet Under ile çalışıp bahsi geçen gruba yeni bir ivme kazandırcağını da not düşelim.
Çoğumuzun bildiği ve muhtemelen defalarca kez de hatim ettiği harika bir albümün kritiğinin daha sonuna geldik, şahsım adına konuşmak gerekirse Dying Fetus benim için özel bir grup, beni hadcore müziğin piyasası ile tanıştıran, metalin leş ve underground yönünü bana sevdirmiş ve daha ilk dinlediğim şarkısının henüz giriş riffinde beni kendisine aşık etmiş bir grup. Killing On Adrenaline ise belkide en sevdiğim Death Metal gruplarından biri olan Dying Fetus’un Destroy The Opposition ve Reign Supreme’den sonra en çok dinlediğim, air drum ile deli gibi eşlik ettiğim harika bir albümü. İnsan gerçekten de ”Vay be!” demeden edemiyor, vakt-i zamanında amma yardırmış adamlar. (Hala fazlasıyla iyi oldukları su götürmez bir gerçek fakat Killing On Adrenaline’in yeri çok ayrı gözümde)
dinlediğim tüm teknikli sikmeli sıçmalı metal albümleri içerisinde en sevdiğim albüm. bunu çok başka seviyorum.
İnceleme çok iyi olmuş eline sağlık bir ara baştan sona adam akıllı dinlemek lazım :)
27.12.2013
@Number 13, Destroy The Opposition’dan başla gerisi gelir Çağatay. :)
Yazara saygılarımı,teşekkürlerimi iletiyorum .
DYING FETUS ulan !
çakarım 10′u harikulade bir albüm.
hiç dinlemedim bu grubu. tek bir şarkısını bile duymuşluğum yok.
26.12.2013
@Reroute to Remain, Leş Death Metal seviyorsan bir dene derim, gerçi o tip müziği sevip de Dying Fetus’ü dinlememiş olma ihtimalin yok gibi bir şeydir ya neyse.
27.12.2013
@Cattle Bilmemne, Oldschool death metalin bazı gruplarını seviyorum. Bu grubu duydum ama hiç açıp dinlemek gelmedi bilmiyorum teşekkürler tavsiye için
27.12.2013
@Reroute to Remain, Ne demek, Skinless, Misery Index, Dehumanized gibi grupları da öneririm bu grubu beğenirsen.
27.12.2013
@Cattle Bilmemne, Saolasın :) Hepsinden en sevdiğin 1 şarkıyı atar mısın?
27.12.2013
@Reroute to Remain, Hepsinden derken gruplardan tek tek şarkı emsalleri istiyorsan buyur kardeş.
Dying Fetus-The Blood Of Power (Aslında Dying Fetus’ün belkide en az kendine benzeyen şarkısı ama çok güzel gerçekten, solosuna ayrıca dikkat)
Dehumanized-Kingdom Of Cruelty
Misery Index-Direk yardır bunu, Traitors’tan başlamıştım ben, taş gibi albüm zaten uzun da değil.
Bol şans dostum.
03.01.2014
@Cattle Bilmemne, Yeni profil resmin çok güzel olmuş :D Bunu da yazmasam ölürdüm.
Paylaştıkların gerçekten çok iyi. 3′ü içerisinde favorim Misery Index oldu
03.01.2014
@Reroute to Remain, Çok severim ben In Flames’i, bilhassa Lunar Strain’i. Ertuğrul ben bu arada, tanıştığımıza memnun oldum.
03.01.2014
@Cattle Bilmemne, Deniz bende memnun oldum
The Jester Race ve Reroute to Remain der susarım. :)
grupta 2 farklı vokal var biri sürekli ağzı dolu gibi vokal yapıyor hatta mırıldanıyor(ahhhr grrr xrrr diye şarkımı söylenir lan) diğeriyse daha bi gerçek anlamıyla “brutal vokal” yapıyor ben ilk tarzdan(şarkı söylediği anlaşılmayan) hoşlanmadığım için pek dinleyemiyorum bu tarz grupları ama dying fetus başka abi belkide kendilerinden türeyen misery indexide çok sevdiğimdendir bilmem ama dinlettiriyor kendini adamlar
Sözlere gel haha (kill your mother / rape your dog)
Anneni öldür ve köpeğine tecavüz et
Şirketlerin ve onların müzik dükkanlarının .mına koyim
Skik maaşçekimin para peşindeki fahişeleri beslemesini istemiyorum
Bu piçlar piyasayı yapay pislikleriyle işgal ediyorlar
Ve bu acınası müzik onları zengin ettikçe kahkaha atıyorlar
Hayatımdan uzak dur
Sikko tavsiyelerinize ihtiyacım yok
Bizim yaptığımız şeyin ne olduğunu bilmiyorsunuz
O yüzden anlamaya bile çalışmayın
Spice Girls’ünüzün de, Pearl Jam’inizin de amk
Hepsi boktan ibaret diyorum, siktiredin!
Dave Matthews inizin ve sikko Rem’inizin de ta mına koyim
Tanrının cezası kaltak, hiç bir fikrin yok!
21.01.2014
@crowkiller, Bazen ben de çıldırıp bunun 10 kat atarlısı bir crust/grind şarkısı yapıp mapushanelerde sürünmek zorunda kalacağım diye korkuyorum.
Gelir arada böyle, en azından sokağa çıkıp adam bıçaklamaktansa böyle rahatlıyor herifler, saygım sonsuz.
Godzilla gerçek olsaydı bu albümü dinlerdi.
Dünyanın en iyi klibine sahip şarkıyı içeren albüm
https://www.youtube.com/watch?v=kQZp3qOUHXc
Temmuza 4 5 gün kala grip oldum, sabah sabah bunu açıp dinledim, şu an rocco gibiyim roccooo
Adı üstünde.