İfade ettiği durum kadar klişeleşmiş “Ya arkadaş, millet ne sömürdü şu Katatonia’yı” işlerine girmek istemiyorum ama, hakikaten metal dünyasında Katatonia’dan etkilenen grupları say say bitmiyor. Slumber da bahsi geçen erken dönem Katatonia’sı ilhamlı gruplardan biri.
Ancak direkt karşılaştırma yapacaksak tabiri caizse Slumber daha “temiz” ve direkt bir müzik yapıyor, belki biraz daha (bir Katatonia yan grubu olan) October Tide havası var.
Zaten grubun türü belirtirken melodik doom/death metal gibi zorlama görünüşlü bir tabir kullanılsa da esasında bu tanımın işaret ettiği bariz bir müzik tarzı var. Nedir mesela bunun referansları, Swallow The Sun, Rapture, hatta belki biraz Insomnium ve Noumena.
Bildiğimiz anlamda doom/death metal gruplarına kıyasla biraz daha melodik, hafif gotik metalimsi, bazı durumlarda biraz daha temposu yüksek, dolayısıyla da daha direkt bir müzik bu aslında (böyle dizince hepsini çok saçma durdu ama dinleyince güzel bak). Slumber da çıkardığı ilk ve tek albümle türün bütün tanımlarını harfiyen yerine getiriyor.
Slumber’ın, daha ziyade “Fallout” albümünün en güzel özelliği, albümdeki yedi şarkının hepsi de katman katman inşa edilmiş olması. Örnek olarak yeri geliyor ana melodiyi çalan gitarların altında kendi destekleyici melodisini çalan bas gitar dikkati çekiyor, yeri geliyor onların da üzerine krema niyetine klavye çılgın atıyor.
Kaldı ki şarkıların hiçbiri tek düze gitmiyor, çoğunda oldukça değişken bir kurgu var, dinlerken ilgi kaybolmuyor. Gerek bu değişken şarkı yapıları, gerek bu katman katman hazırlanmış kompozisyonlar dinleyiciyi doyuruyor müzik adına, ki hüzün dozu da oldukça yüksek bir albüm, özellikle albümün finalini yapan A Wanderer’s Star çok acayip.
Bunun dışına her şarkı tek tek üzerinde detaylıca uğraşılmış, işlenmiş havası veriyor, dediğim gibi şarkıların hepsi katman katman, bu da dinleyiciyi gayet tatmin ediyor.
Albümün bu iyi yanlarının yanında bir vokalist Siavosh Bigonah’ın gayet karaktersiz brutal vokali işin tadını biraz kaçırıyor. Tamam müzik hüzünlü ve karanlık olduğu için kötü de olsa “brutal” vokal dinleyiciyi rahatsız etmiyor pek (albümde clean vokal mevcut değil, arada zaman zaman kadın vokal kısımları mevcut), ancak yine de bu kadar melodik bir albümde bu kadar düz bir vokal rahatsız ediyor.
Son tahlilde hepsi tek başlarına ayakta durabilen taş gibi yedi şarkıdan oluşan, dinleyiciyi hem müzikal anlamda, hem de duygusal anlamda doyurabilen nadir albümlerden biri “Fallout”. Melodik doom/death metal adına her şeyi bu kadar doğru yapan bir albüme rastgelmek oldukça zor, kaçırmamak lazım.
Kadro Siavosh Bigonah: Vokal
Jari Lindholm: Gitar, geri vokaller
Markus Hill: Gitar
Mikael Brunkvist: Bas
Ehsan Kalantarpour: Klavye
Ted Larsson: Davul
Şarkılar 1. Rapture
2. Conflict
3. Where Nothing Was Left
4. Fallout
5. Distress
6. Dreamscape
7. A Wanderer's Star
dağılmış bunlar, bir kısmı ATOMA diye başka bi grup kurmuşlar yeni albümü o isimle çıkaracaklarmış. o değil de bu yeni gruptaki arkadaşların isimlerinin hepsi de birbirinden çılgın.
Katatonia’nın ekmeği bu kadar iyi yenebilirdi. Dört dörtlük albüm. Keşke en azından bir albüm daha yapıp öyle dağılsalardı. Enshine da Atoma da bunun tadını vermiyor.
güzel albümdür.Korolar felan hoştur.
dağılmış bunlar, bir kısmı ATOMA diye başka bi grup kurmuşlar yeni albümü o isimle çıkaracaklarmış. o değil de bu yeni gruptaki arkadaşların isimlerinin hepsi de birbirinden çılgın.
Ehsan Kalantarpour
Rickard Insulander
Siavosh Bigonah
03.01.2011
@Ahmet Saraçoğlu, şansıma sıçayım, daha yeni dinlemeye başladıydım… ihsan kalantarpur şahaneymiş bu arada.
bu arkadaşların devamı niteliğindeki AtomA’nın Christian Alvestam’lı albümü Skylight çıkmış, hatta bayada olmuş çıkalı.
Katatonia’nın ekmeği bu kadar iyi yenebilirdi. Dört dörtlük albüm. Keşke en azından bir albüm daha yapıp öyle dağılsalardı. Enshine da Atoma da bunun tadını vermiyor.