Finlandiya’nın Espoo şehrindeki Bodom gölü kenarında kamp yapan 4 genç saldırıya uğradıklarında sene 1960’dı.
Gençlerden 3’ü olay yerinde öldü, diğeri ağır yaralandı ancak olayın faili veya failleri bulunamadı. Yaralı kurtulan eleman, seneler boyunca kamyon şoförlüğü yapıp normal bir hayat yaşadıktan sonra 2004’de teknolojik gelişmeler sayesinde ortaya çıkarılan yeni deliller yüzünden cinayetin faili şüphesiyle tutuklandı, belli bir süre tutuklu yargılandı ve sonucunda aklandı. Hatta Finlandiya hükümeti verilen psikolojik zarara karşılık kendisine tazminat ödedi. Aynı olay Türkiye’de olsaydı, eleman on binlerce tutuklu arasında unutulup gitmiş vaziyette ölümünü bekliyor olurdu büyük ihtimalle. Aklansaydı da kusura bakma birader yanlışlık oldu deyip hapishane kapısının önüne koyuverirlerdi.
Children Of Bodom, cinayetlerden 37 yıl sonra Espoo’da kuruldu. Belki de büyük başarıları, cinayetlerin tekrar gündeme gelmesinde, dolayısıyla kurtulan elemanın fail olarak yargılanmasında etkili oldu. (bkz. Komplo teorileri) :)
Children Of Bodom ilk albümünü 1997’de çıkardığında metal müzik dünyasında küçük çaplı bir devrim yaptı. Death metalle power metali harmanlayıp, üzerine black metal sosu koyarak, bu karışımı yoğun klavye kullanımıyla destekleyerek önceden denenmiş çeşitli melez türlerin çoğundan daha dinamik, modern, ve aşırı melodik bir müzik elde etmeyi başardılar. Müthiş yetenek Alexi Laiho (gitar/vokal) hem karizmasıyla, hem de besteleriyle grubunu aldı götürdü. Şahsen ilk albümlerinin müthiş olduğunu, kariyerleri boyunca daha iyisini yapamadıklarını düşünüyorum.
Genel olarak sonraki 2 albümleri de gayet iyiydi aslında. Hatta bir sonraki Hatecrew da fena değildi (özellikle Slayer’dan Silent Scream cover’ı ve Angels Don’t Kill). Ancak 2000’lerde İskandinav gruplarında başlayan Amerikanlaşma modu Children Of Bodom’u da etkisi altına aldı. İlk 2 albüm sonrası zaten Japonya’yı fethetmişlerdi ancak elemanlar (ya da plak şirketi) gözünü Amerika’ya diktiği için müzikleri daha bir modernleşti, metalcore etkileri hissedilir oldu. Burada direk Children Of Bodom’la ilgili olmasa da bir parantez açmak lazım. Bu metalcore denen olay aslen Göteborg soundunun Amerikan grupları tarafından örnek alınarak, hardcore/punk ile harmanlanmasıyla oluştu. Ne acayip bir durumdur ki, birçok İskandinav grubu kendilerinden örnek alınarak yaratılan bir akımı örnek alarak deforme oldu. Bunda özellikle müzik firmalarının parmağı olduğunu anlamak için alim olmaya gerek yok.
Sonucunda Children Of Bodom bence saçma sapan 3 albüm yaptığı kötü bir dönem geçirdi. İstanbul Küçükçiftlik’de verdikleri konserlerine Ensiferum için gitmiştim; o saatten sonra artık benim için eski anlamını yitirmişti Children Of Bodom. Ancak, her şeye rağmen, kısacık boylu dev Alexi sahnedeydi ve dürüst olmak gerekirse sahne hakimiyeti ve müzisyenlik konusunda resmen parıldıyordu. Grubun önlenemez yükselişinin canlı kanıtı konserleri; insan bunu dünya gözüyle görünce daha iyi anlıyor.
Gelelim “Halo Of Blood”a. Albüm çıkmadan önce yayınlanan Halo Of Blood (şarkı) barındırdığı black metal tınısı ve gayet sert yapısıyla çok ümit vericiydi. Transference ise müzikalitesiyle göz dolduruyordu. Açıkçası bu 2 parçadan dolayı ben çok ümitlenmiştim. Fakat 7-8 dinleme sonrasında edindiğim izlenim, bu albümün “Follow The Reaper”dan beri yaptıkları en iyi albüm olduğu ama yine de ilk 3 albüme yaklaşamadığı yönünde. Müzik epey sert, melodik ve Children Of Bodom tarzı klavye partisyonlarıyla bezenmiş. Janne (klavye) de Alexi de epey coşkun işlere imza atmışlar. Ayrıca grup Japonya versiyonu için 2 adet cover yapmış. Bunlardan ilki Japonya’dan çıkan en mühim metal grubu Loudness’ın Crazy Nights’ı, diğeri de Roxette’den Sleeping In My Car. 2 cover’ı da çok iyi kotarmışlar. Özellikle Loudness şarkısı müthiş eğlenceli olmuş. COB cover konusunda epey tecrübeli (malum `Skeletons In The Closet` cover albümü) ve parça seçimlerinde de gayet özgür davranıyorlar. Kaç metal grubu Britney Spears coverı yapar ki? Roxette de müthiş alakasız olmamakla beraber ilginç bir deneme olmuş.
Ben en çok Halo Of Blood’ı sevdim. Gerçekten çok sıkı bir şarkı olmuş. Onun haricinde Bodom Blue Moon, The Days Are Numbered ve Damage Beyond Repair beğendiğim parçalar oldu. Children Of Bodom özlenen müzikal yapısına yaklaşmış ancak albüm öncesi yayınladığı parçalarla vadettiği vuruculuğu albümün tümüne taşımayı başaramamış. Tekrar söylüyorum, hiç fena değil, ama COB standartlarının altında bir albüm. Keşke bütün parçalar Halo Of Blood gibi olsaymış diyor, bu güzel günlerde size bol bol GEZİ tavsiye ediyorum… Metal Kalın…
Kadro Henkka T. Blacksmith: Bas
Roope Latvala: Gitar
Janne Warman: Klavye
Alexi "Wildchild" Laiho: Vokal, gitar
Jaska W. Raatikainen: Davul
Şarkılar 1. Waste of Skin
2. Halo of Blood
3. Scream for Silence
4. Transference
5. Bodom Blue Moon (The Second Coming)
6. The Days Are Numbered
7. Dead Man’s Hand on You
8. Damage Beyond Repair
9. All Twisted
10. One Bottle and a Knee Deep
Kritiğin yarısı grup geçmişinin özeti olmasa daha iyi olurmuş. Ama ”Hiç fena değil, ama COB standartlarının altında bir albüm” ana fikrine ben de katılıyorum. Kimsenin bir Hatebreeder falan beklediğini sanmıyorum zaten,ve albümün adını taşıyan parça yayınlandığı an albüm bir öncekini bine katlamıştı bile,bu yüzden benim için sorun yok. Çok daha fazlasını ister miydim,tabii ki. Ama günümüzün Children of Bodom’ı için iyi bir albüm olmuş,özellikle de Halo of Blood ve Dead Man’s Hand On You gayet güzel olmuş. Benden bir 7 işler sanırım.
kritik için eline sağlık, güzel özetlemişsin olayı. ama bi noktaya katılmıyorum, bence en iyi albümleri hatebreeder. son olarak da albüm kapağı çok hoş, tam t-shirtlük.
Kritik albüm hakkında çok az içerik vermiş. FTR’dan sonraki en iyi albüm olduğuna katılıyorum. Transference hariç diğer şarkılar tek tek bile Blooddrunk albümünden üstün :). Halo of Blood, Scream For Silence, The Days Are Numbered(ortadaki riff muazzam) ve Dead Man’s Hand On You favorilerim galiba. One Bottle and a Knee Deep şarkısının da sonlarına doğru Alexi ve klavyecinin coşması da güzel olmuş. Coverlardan da Crazy Nights’ı beğendim ama diğeri gereksiz olmuş sanki.
Ben henüz ısınamadım albüme. Erken yorum yapsam yanlış olur.
Göze çarpan bi black metal soundında artış var. Bu güzel bir şey. Children of Bodom’ın müziğine thrash/groove elementlerden ziyade, black elementlerini yakıştırıyorum.
Follow the Reaper’dan sonraki dönemde çıkan en iyi albümleri. Transference, Halo of Blood, Dead Man’s Hand On You ve Scream for Silence gibi efsane şarkılar çıkarmışlar. 8/10
Grubun adı Children of Bodom ama elemanlar kazık kadar herif oldu Alexi bile gelmiş 35 yaşına çocuk mu kaldı piyasada amk?
Şaka bi yana da vallahi ne yalan söyliyim ben acayip beğendim bu albümü. 2013 listemde 3. sıraya koydum düşünün. Sadece beni değil herkesi ters köşe yapmış adamlar. Gene böyle groovy metalcore etkili sikko bi şey gelir diye tahmin ediyordu herkes ama harbi yılın sürprizi oldu bu.
Yer yer ağır Black Metal soundu ilk göze çarpan. Yani hani bazen Dissection’dan (çok severim) çok ta farklı bi şey dinlemedim ki bu benim çok hoşuma gitti. Pantera tarzı (sevmem ne yalan söyliyim) Bodom’a göre 1000 kat daha tercih edilesi benim nazarımda. Vallahi Alexi totoşunun o sweep pickingli sololarını özlemişim yemin ederim. Bodom’dan uzun yıllar hiç bu kadar iyi bi albüm gelmemişti çünkü. Son 2 rezalet albümün yanında inanılmaz bir albüm bu.
Notum 8.5 ki son iki albüm olan Bloodrunk, RRF gibi albümlere notlarım yerlerde olmuştu. Valla bu çizgide devam etsinler tekrar eskisi gibi hayranı olurum bu grubun. Demek ki isteyince oluyormuş Alexi efendi.
Kötü yanları:
-Şu son zamanlarda moda olan extreme grupların ballad yapma furyasına Cob’da katılmış ama beceremişler. Kötü değil ama Dead Mans Hand on You böyle ”ben Bodomun balladı olucam dinlenince ağlatıcam gibi” gelmiş ama yavan durmuş bi olmamışlık var o şarkıda.
-Scream for Silence gibi olsa da olur olmasa da olur türevi bi şarkı var. Bi de çok güzel şarkıymış gibi 3. sıraya koymuşlar amk :)
-Şu groovy catchy soundla artık tamamen alakalarını kesmelerini istiyorum. Bu albüm eski Black Metal soslu Bodom’a daha yakın dursa da son albümlerdeki Groove sounddan izleri hala duymak mümkün. Bunları tamamen yok etseler belki 9 bile verebilirdim.
@Nightwing, herseyi guzel ozetlemissin, Pantera nefretin disinda butun yazdiklarina katiliyorum. Hatta gercek kritikten daha iyi bir kritik olmus bile diyebilirim. Tebrikler….
Yalnız orda kastettiğim şey Pantera nefreti değil.Bilakis Pantera’yı severim, Cowboys From Hell ve Vulgar Display albümleri hala sevdiğim albümlerdir. Lise Üniversite arası dönemlerimde çok dinlerdim. Hala açıpta Fucking Hostilelarla masaları dağıtmışlığım vardır. Demek istediğim sadece Groove Metal etkili soundları sevmem, hep mesafeliyimdir o tür etkili albümlere. (Konunun ana teması Bodom’da dahil) Yoksa salt grup olarak bakıldığında Pantera’yı severim bile.
Bence Sağlam bir albüm olmuş Waste of Skin,Halo of Blood,Transference gibi sağlam şarkılarda var fakat daha iyisi olurmuydu eğer söylediğimiz grup bodomsa olurdu albümde Scream for Silence ve Dead Mans Hand on You gibi şarkıları sevmedim sadece benden bir 7 alır bu albüm
Albümle aynı ismi taşıyan şarkı halo of blood’u bi ben sevemedim herhalde.Onun dışında,damaged beyond repair,tranference,waste of skin,scream for silence,bodom blue moon şarkının benim açımdan öne çıkan parçaları.ama başta belirttiğim gibi,halo of blood berbat ötesi gerçekten.ayrıca güzelim waste of skini de 1 kere bile canlı çalmamışlar,pühh.Ayrıca şu “eskiye övgü yeniye sövgü” kafasını da çözemedim bi türlü.”Are you dead yet”,”blooddrunk”,”relentless reckless forever” da enfes albümler bence.bu albümleri böyle yaftalamak,”bir grup hiç değişmesin.hep aynı,başlangıç kafasında kalsın.” demekten başka bişey değildir.Oysa ki adamlar kurulalı 15 yıl olmuş,nasıl değişmemelerini bekleyebilir ki bir insan?
Kritiğin yarısı grup geçmişinin özeti olmasa daha iyi olurmuş. Ama ”Hiç fena değil, ama COB standartlarının altında bir albüm” ana fikrine ben de katılıyorum. Kimsenin bir Hatebreeder falan beklediğini sanmıyorum zaten,ve albümün adını taşıyan parça yayınlandığı an albüm bir öncekini bine katlamıştı bile,bu yüzden benim için sorun yok. Çok daha fazlasını ister miydim,tabii ki. Ama günümüzün Children of Bodom’ı için iyi bir albüm olmuş,özellikle de Halo of Blood ve Dead Man’s Hand On You gayet güzel olmuş. Benden bir 7 işler sanırım.
kritik için eline sağlık, güzel özetlemişsin olayı. ama bi noktaya katılmıyorum, bence en iyi albümleri hatebreeder. son olarak da albüm kapağı çok hoş, tam t-shirtlük.
Komplo teorisi iyiymiş:) Eline sağlık. Klip şarkısını çok beğendim ilk fırsatta da albümü dinleyeceğim.
Kritik albüm hakkında çok az içerik vermiş. FTR’dan sonraki en iyi albüm olduğuna katılıyorum. Transference hariç diğer şarkılar tek tek bile Blooddrunk albümünden üstün :). Halo of Blood, Scream For Silence, The Days Are Numbered(ortadaki riff muazzam) ve Dead Man’s Hand On You favorilerim galiba. One Bottle and a Knee Deep şarkısının da sonlarına doğru Alexi ve klavyecinin coşması da güzel olmuş. Coverlardan da Crazy Nights’ı beğendim ama diğeri gereksiz olmuş sanki.
8.5 işler.
Güzel albüm olmuş. Waste of Skin’in melodilerini çok sevdim. Halo of Blood ise diğer favorim. 8 aldı benden.
Ben henüz ısınamadım albüme. Erken yorum yapsam yanlış olur.
Göze çarpan bi black metal soundında artış var. Bu güzel bir şey. Children of Bodom’ın müziğine thrash/groove elementlerden ziyade, black elementlerini yakıştırıyorum.
Çok begendim albümü, dead man’s hand on you efsane bir parça olmuş, albümün en iyisi o parça bence.
Follow the Reaper’dan sonraki dönemde çıkan en iyi albümleri. Transference, Halo of Blood, Dead Man’s Hand On You ve Scream for Silence gibi efsane şarkılar çıkarmışlar. 8/10
Grubun adı Children of Bodom ama elemanlar kazık kadar herif oldu Alexi bile gelmiş 35 yaşına çocuk mu kaldı piyasada amk?
Şaka bi yana da vallahi ne yalan söyliyim ben acayip beğendim bu albümü. 2013 listemde 3. sıraya koydum düşünün. Sadece beni değil herkesi ters köşe yapmış adamlar. Gene böyle groovy metalcore etkili sikko bi şey gelir diye tahmin ediyordu herkes ama harbi yılın sürprizi oldu bu.
Yer yer ağır Black Metal soundu ilk göze çarpan. Yani hani bazen Dissection’dan (çok severim) çok ta farklı bi şey dinlemedim ki bu benim çok hoşuma gitti. Pantera tarzı (sevmem ne yalan söyliyim) Bodom’a göre 1000 kat daha tercih edilesi benim nazarımda. Vallahi Alexi totoşunun o sweep pickingli sololarını özlemişim yemin ederim. Bodom’dan uzun yıllar hiç bu kadar iyi bi albüm gelmemişti çünkü. Son 2 rezalet albümün yanında inanılmaz bir albüm bu.
Notum 8.5 ki son iki albüm olan Bloodrunk, RRF gibi albümlere notlarım yerlerde olmuştu. Valla bu çizgide devam etsinler tekrar eskisi gibi hayranı olurum bu grubun. Demek ki isteyince oluyormuş Alexi efendi.
Kötü yanları:
-Şu son zamanlarda moda olan extreme grupların ballad yapma furyasına Cob’da katılmış ama beceremişler. Kötü değil ama Dead Mans Hand on You böyle ”ben Bodomun balladı olucam dinlenince ağlatıcam gibi” gelmiş ama yavan durmuş bi olmamışlık var o şarkıda.
-Scream for Silence gibi olsa da olur olmasa da olur türevi bi şarkı var. Bi de çok güzel şarkıymış gibi 3. sıraya koymuşlar amk :)
-Şu groovy catchy soundla artık tamamen alakalarını kesmelerini istiyorum. Bu albüm eski Black Metal soslu Bodom’a daha yakın dursa da son albümlerdeki Groove sounddan izleri hala duymak mümkün. Bunları tamamen yok etseler belki 9 bile verebilirdim.
11.04.2014
@Nightwing, herseyi guzel ozetlemissin, Pantera nefretin disinda butun yazdiklarina katiliyorum. Hatta gercek kritikten daha iyi bir kritik olmus bile diyebilirim. Tebrikler….
12.04.2014
@Eric E., Eyvallah kardeş.
Yalnız orda kastettiğim şey Pantera nefreti değil.Bilakis Pantera’yı severim, Cowboys From Hell ve Vulgar Display albümleri hala sevdiğim albümlerdir. Lise Üniversite arası dönemlerimde çok dinlerdim. Hala açıpta Fucking Hostilelarla masaları dağıtmışlığım vardır. Demek istediğim sadece Groove Metal etkili soundları sevmem, hep mesafeliyimdir o tür etkili albümlere. (Konunun ana teması Bodom’da dahil) Yoksa salt grup olarak bakıldığında Pantera’yı severim bile.
Bence Sağlam bir albüm olmuş Waste of Skin,Halo of Blood,Transference gibi sağlam şarkılarda var fakat daha iyisi olurmuydu eğer söylediğimiz grup bodomsa olurdu albümde Scream for Silence ve Dead Mans Hand on You gibi şarkıları sevmedim sadece benden bir 7 alır bu albüm
Albümle aynı ismi taşıyan şarkı halo of blood’u bi ben sevemedim herhalde.Onun dışında,damaged beyond repair,tranference,waste of skin,scream for silence,bodom blue moon şarkının benim açımdan öne çıkan parçaları.ama başta belirttiğim gibi,halo of blood berbat ötesi gerçekten.ayrıca güzelim waste of skini de 1 kere bile canlı çalmamışlar,pühh.Ayrıca şu “eskiye övgü yeniye sövgü” kafasını da çözemedim bi türlü.”Are you dead yet”,”blooddrunk”,”relentless reckless forever” da enfes albümler bence.bu albümleri böyle yaftalamak,”bir grup hiç değişmesin.hep aynı,başlangıç kafasında kalsın.” demekten başka bişey değildir.Oysa ki adamlar kurulalı 15 yıl olmuş,nasıl değişmemelerini bekleyebilir ki bir insan?