Yaşadıkları yerin adında North kelimesinin geçmesi mi acaba bu adamları bu denli soğuk yapan diye düşünmeden edemiyor insan; her ne kadar müzikleri ilginç şekilde -kulağa saçma gelecek ama- “sıcak bir soğukluk” barındırsa da.
North Carolina’dan çıkan ve üç albümdür tadımızı kaçırmaya, şu güzel havamızı bozmaya and içmiş olan DAYLIGHT DIES, dördüncü albümü “A Frail Becoming” ile tekrardan gönüllere buhranlar getirmeye, “Ne, büyük ikramiyeyi mi kazanmışım? Abi dur ya zaten tadım kaçık, bırak şimdi 45 trilyonu falan” dedirtmeye devam ediyor (45 trilyon… Ohş…)
Bazı şeyleri baştan söylemek lâzım. Evet, DAYLIGHT DIES dünyanın en özgün müziğini yapmıyor. Geçmişin çeşitli melodik doom/death gruplarından etkilendikleri ortada. Lâkin onların birçok insan tarafından takip edilmesine, el üstünde tutulmasına neden olan şey de bu noktada yatıyor, zira DAYLIGHT DIES bu alışık olunan tarz ve etkilenimler içerisinde, yine kendi sound’unu, havasını yaratmayı başarıyor.
Bunu nasıl yapıyor, orası grubu dinlediğinizde zaten farkına varacağınız kadar acik. Melodilerde yapılan nota seçimlerinden, bu tarz bir müziğe entegre etmesi zor olabilecek gayet modern rif tercihlerine kadar, grubun bugünlere taşıdığı sound’unun karakteristik olabilmeyi basarmasindaki faktörler bir elin parmaklarından çok daha fazla.
“A Frail Becoming” her ne kadar grubun mavi kapaklı albümü olsa da, müzikteki genel hava itibariyle “Dismantling Devotion” kızılını daha cok anımsatan bir calışma. Umutsuzluk ve keder hisleri albümü baştan aşağıya sarmış olsa da, kimi yerlerde insanın içini ısıtan bir ılımanlık ve dudağınızın yanına kadar inen gözyaşınızı hafifçe yaladığınız bir tebessüm de yok değil. Şarkı sözlerinde, güneş ışığının etkisini betimlemek adına “Sarı, soğuk gri renklerin içine doğru kanıyor…” gibisinden pozitivist dokunuşlar da mevcut.
Müziğe yöneldiğimizde, grubun beste yapma konusunda zaten olan becerisini daha da ileri taşıdığını ve baştan sona durmadan akan, tum bölümlerin birbirine ustalıkla bağlandığı bir iş çıkardığını görüyoruz. Kendisi de beste yapan bir insan olarak, DAYLIGHT DIES’ı ve dolayısıyla bu albümü dinlerken, grubun yazım sürecinde şarkı şarkı ilerlediği izlenimine kapılıyorum. Sanki buldukları bir sürü güzel şey arasından uygun olanları birleştiriyor değiller de, bir şarkıya başlıyorlar ve tümüyle bambaşka bir şarkıya dönüşebilecek iyi bir fikir çıkmadıkça, önce o başladıkları şarkıyı tamamlıyorlar. Bu sayede de bir an bile başka bir şarkıya geçmiş olduğunuz hissi doğmuyor; şarkıların barındırdıkları her şey, kendi içlerinde kalıyor ve o şarkının karakterini oluşturan elementler olarak görev yapıyorlar.
Soloların da DAYLIGHT DIES’dan hiç duymadığımız kadar etkin olduğu “A Frail Becoming”de, bas gitarist Egan O’Rourke da clean vokalleri de müziğe varyasyon katıyor. Lakin gruba dair en ön plandaki ve bahsedilmesin gereken konu, elbette ki gitarlar. DAYLIGHT DIES’da Charlie Shackelford ve Barre Gambling, melodilerin altına öylesine güzel ve etkileyici akorlar döşüyorlar ki, klasik akor yapılarının dışına çıkan minicik dokunuşlar sayesinde dümdüz bırakılsalar bile işe yarayacak akorlar, ekstradan canlanıyor, tat ve kimlik buluyorlar.
Zaten bir grubu iyi yapan, bir müzisyeni ne yaptığını bilir hale getiren başlıca konuların dab u ufak dokunuşlar olduğunu düşünüyorum. Adamlar çok ufak bir dokunuşla bir akor kalıbını olduğundan daha hüzünlü veya soğuk hale sokabiliyorlar.
Albümü grubun önceki çalışmalarıyla kıyaslama niyetinde değilim, zira eğer amaç duyguyu vermek ve dinleyicinin bunu almasını sağlamaksa, DAYLIGHT DIES bunu her albümünde yapıyor ve ileriki işlerinde de hiç şuphesiz yapmaya devam edecekler.
“A Frail Becoming”, hüzünlü şeyler seviyorsanız hoşunuza gidebilecek, çok hoşunuza gidebilecek bir albüm. Bir “Dismantling Devotion” değil, o derece süründürmüyor, ancak 17 yıldır müzik yapan bir grubun deneyimini her anında taşıyan, gayet oturaklı ve güçlü bir çalışma. 2012’de dinlediğim en iyi albümler arasında yer alan “A Frail Becoming”i türün takipçilerine düşünmeden öneriyorum.
Kadro Jesse Haff: Davul
Barre Gambling: Gitar
Egan O'Rourke Bas, clean vokal
Charlie Shackelford: Gitar
Nathan Ellis: Brutal vokal
Şarkılar 1. Infidel
2. The Pale Approach
3. Sunset
4. Dreaming of Breathing
5. A Final Vestige
6. Ghosting
7. Hold on to Nothing
8. Water's Edge
9. An Heir to Emptiness
@baha, Worship’i de anmak lazım. Terranean Wake diri diri altı feet altına gömüyor insanı. Bu yıl Bell Witch, Lord Mantis, Ahab (Poe etkili, cenazemde çalsınlar!) ve Witch Mountain da müthiş albümler çıkardı.
Bayağı sıkılmıştım ilk çıktığında dinlediğim zaman,yine hadi bir tekrar bakayım dedim değişen bir şey yok. Çok doom metal hastası olmadığım için de olabilir,ama harbiden sarmadı beni.
İki üç kere döndürdüm ve tek kelime ile “sıktı”.
Daha da sıkılmak için üstüne Pallbearer dinledim, çivi çiviyi söker hesabı.
09.01.2013
@noise, Evoken – Atra Mors’a baktın mı? Ruh eziyor.
09.01.2013
@earth’s skin, katıldım, zaman bulabildiğimde yazıcam.
09.01.2013
@earth’s skin,
Geçtiğimiz haftalarda yılın en iyileri listelerinde görüp bir iki şarkı dinlemiştim. O albüm için ruh durumum müsait değil :)
Batuhan’a kolaylıklar dilerim.
09.01.2013
@earth’s skin, çok daha tehlikelileri mevcut. ancak çok iyi bir albüm yapmışlar gerçekten.
09.01.2013
@baha, Worship’i de anmak lazım. Terranean Wake diri diri altı feet altına gömüyor insanı. Bu yıl Bell Witch, Lord Mantis, Ahab (Poe etkili, cenazemde çalsınlar!) ve Witch Mountain da müthiş albümler çıkardı.
Bayağı sıkılmıştım ilk çıktığında dinlediğim zaman,yine hadi bir tekrar bakayım dedim değişen bir şey yok. Çok doom metal hastası olmadığım için de olabilir,ama harbiden sarmadı beni.
aralara biraz piyano serpiştirselermiş etki daha fazla olurmuş beni benden alırmış. çok beğendim. bitirdi resmen.:(
kritiği okuyup gaza geldim tekrar bi dinliğim albümü dedim de yok…allaaahımm ne sıkıcı bi albüm diye haykırken buldum kendimi
Ne müthiş bir albüm bu. Bugun bile hiç sıkılmadan dinleyebiliyorum. Keşke yeni albümü yayınlasanız be :/