Vader’ı herkes sever. Ben de severim, sen de seversin, tanımadığın birine dinletirsen o da sever, metal dinlemeyen birine dinletsen büyük ihtimalle o da sever. Genele bağlarsak bütün dünyanın Vader’ı sevme potansiyeli var. Vader, her zaman esin verici ve death metale mal olmuş en iyi gruplardan birisi olarak görülür. Köklerinden taviz vermeyen, fazla yenilikçi olmamasına rağmen albümden albüme hissedilir derecede değişiklik yapan bir gruptur.
Vader’ın en beğenmediğiniz albümünde bile dinleyecek bir şeyler bulabilirsiniz. Fakat bu tezim “The Beast” albümüyle çürütülebilir. Albümün yazımı sırasında “writer’s block” dedikleri türden bir “duvara çarpma” durumu gerçekleşti sanırım. Diğer bir ihtimal ise bağlı oldukları müzik firmasının (Metal Blade Records) acele ettirmesi olabilir.. Albüm kaydı için, aylar öncesinde Vader’ın efsane davulcusu Doc’un bileğinin sakatlanması ve kayıtlara yetişememesi nedeniyle günümüzde ismini iyi duyurmuş olan Daray’ı almışlardı.
“The Beast” için söyleyebileceğim veya tarif edeceğim az şey var. İlki, albüm sıkıcı. Vader’ın sıkıcılıktan oldukça uzak bir grup olduğunu düşünürsek nasıl oluyor da bu kadar sıkıcı bir ürün çıkarmışlar bilmiyorum. Peter ve Mauser gibi iki yaratıcı ve itici güç bir türlü elle tutulur bir parça çıkaramamışlar. Sadece Doc’un olmaması buna neden oluyor olamaz, ki zaten Daray da çalışını iyice Doc’a benzetmiş bu albüm için.
Vader parçalarını 3 gruba ayırırım genelde. 1- Vader’ın kendi tarzını yansıttığı parçalar. Albümlerinin %70′i. Orta-yüksek tempolu, fazla rif içermeyen tarzda. 2- Slayer etkilenimli parçalar. Thrash metale daha yakın, daha bir eski tarz olanlar. 3- Vader’ın kendi gibi olmamaya çalıştığı parçalar. Benim en sevdiğim ve en çok dinlediğim Vader parçaları da bunların arasındadır. Az ama öz yapar bunlardan. Örnek olarak: The Book, Helleluyah!!! (God Is Dead), We Wait, Frozen Paths, Blood of Kingu, Xeper.
“The Beast” ise 4. kategoriye giriyor. Yani “sallamasyon” veya “yapalım gitsin” düşüncesiyle yapılmış şarkılar. Hepsi orta tempolu, yaratıcılıktan çok uzak, birbirine benzeyen parçalar. Hele bazıları var ki… Dark Transmission’ın kulak tırmalayıcı sözleri, I Shall Prevail’in girişi, şarkıların ilerlemeyişi, buna bağlı olarak kurtarma amaçlı giren sololar, bunların başında geliyor. Şahsen şu anda kritiği yazarken diğer yandan dinliyor olmam bile bu yazıyı yazmama büyük engel teşkil ediyor. İçim daralıyor, boğulacak gibi oluyorum. Yıllardır Vader dinlememe rağmen “The Beast”e hiç bu kadar uzun süre tahammül etmemiştim. En fazla Firebringer, Insomnia’nın Morbid Angel’vari rifini dinler geçerdim.
2 sene öncesinde “Revelations”ı, 1 sene önce de “Blood” EP’sini yapan adamlar nasıl olur da ertesi sene böyle kazma gibi albüm çıkarırlar anlamak güç. Ve bundan 1 sene sonrasında “The Art of War”ı çıkarmaları ise beni adeta zor durumda bırakıyor. Yazıdan da anlaşılabileceği gibi ne söyleyecek bir şey bulabiliyorum, ne de kritize edecek bir olay. Çünkü yok. Eminim Peter da bu albümü yazıp, dinlerken baygınlık geçirmiştir. Choices nedir lan? Çocuklar için death metal mi? İnsanın asabı bozuluyor. Apopheniac’ın girişi nedir? Downers alınıp mı yapıldı? The Sea Came In At Last’ın aptal saptal melodisi…
Şahsen bu albümün çıkmamasını dilerdim. Eğer zaman makinem olsaydı 2004′e geri dönüp Peter’a “Abi bu albüm işine hiç girişmeyin, ara verin hele dinlenin, sonra yaparsınız. Bakın yakında Behemoth filan albüm çıkaracak onu dinleyin” derdim. Gerekirse stüdyoyu yakar, ekipmanlarını çalar, makineye atlar kaçardım.
Gerçi konsept olarak kullandığım “sıradanlığa koşar adımla” kritiklerinin asıl amacı olan grubun inişlerini konu almam olduğundan dolayı bana fırsat çıkıyor. Neyse ki, dediğim gibi Vader bu inişten sağ salim kurtuldu. Kolunu bacağını kaptırmadan kurtulamayan ve sonrasında yitip giden birçok grup olduğunu düşünürsek. Eminim bu albümü dahi sevenler vardır, ama ben sevmek bir yana, duyduğum anda klavyemdeki “next” işlevini gören tuşa basıp rahat bir nefes alıyorum.
Kadro Peter: Vokal, gitar, bas
Daray: Davul
Mauser: Gitar
Şarkılar 1. Intro
2. Out of the Deep
3. Dark Transmission
4. Firebringer
5. The Sea Came in at Last
6. I Shall Prevail
7. The Zone
8. Insomnia
9. Apopheniac
10. Choices
Esin vericiden çok, esin alıcı bir gruptur Vader. Malevolent Creation’un kopyası gibidir, hem sound hem kompoze bakımından. Yuh bile dedirtir bazen hatta bu benzerlik. Gerçi asırlardır takip etmiyorum, ama eskiden öyleydi.
Blood of Kingu ve Xeper nasıl Vader ın kendi gibi olmamaya çalıştığı şarkılar anlamadım. iki şarkı da Vader ın kariyeyi boyunca benzerlerini sürekli yaptığı şarkılar. bu arada The Sea Came In At Last i de severim. bunlar dışında albümü ortalama buluyorum, zaten Vader ın her türlü gideri olsa da ” çok iyi ” denilebilecek albümleri azdır kanımca, Litany ve Impressions in Blood dışında benim aklıma bir tek The Ultimate Incantation geliyor. belki zorlanırsa De Profundis de eklenebilir.
@necati, “Blood of Kingu ve Xeper nasıl Vader ın kendi gibi olmamaya çalıştığı şarkılar anlamadım.”
Vader çok sık aksak ritim kullanan bi grup değil. Genellikle motive/drive tarzı ileri giden parçaları var. Bu nedenle. “Çok iyi albüm” göreceli tabi de bence black to the blind, Revelations da klasik albümler. Welcome to the Morbid Reich’ı saymıyorum bile.
iki şarkı da bana gayet vader gibi hissettiriyor bu yüzden böyle dedim. en iyi albümler kişiseldir tabi. Welcome to the Morbid Reich’ı da daha dinlemedim.
Polonyalı death metal gruplarını pek dinlemedim. Ama Vader mükemmel.Behemoth grubundanda daha iyi bulurum. Şu albüm biraz orta karar ama WTTMR albümleri (son çıkan) tapmalık.
WTTMR kritiği de yapılsın allah rızası için yapın :)))))
Esin vericiden çok, esin alıcı bir gruptur Vader. Malevolent Creation’un kopyası gibidir, hem sound hem kompoze bakımından. Yuh bile dedirtir bazen hatta bu benzerlik. Gerçi asırlardır takip etmiyorum, ama eskiden öyleydi.
Blood of Kingu ve Xeper nasıl Vader ın kendi gibi olmamaya çalıştığı şarkılar anlamadım. iki şarkı da Vader ın kariyeyi boyunca benzerlerini sürekli yaptığı şarkılar. bu arada The Sea Came In At Last i de severim. bunlar dışında albümü ortalama buluyorum, zaten Vader ın her türlü gideri olsa da ” çok iyi ” denilebilecek albümleri azdır kanımca, Litany ve Impressions in Blood dışında benim aklıma bir tek The Ultimate Incantation geliyor. belki zorlanırsa De Profundis de eklenebilir.
21.06.2012
@necati, “Blood of Kingu ve Xeper nasıl Vader ın kendi gibi olmamaya çalıştığı şarkılar anlamadım.”
Vader çok sık aksak ritim kullanan bi grup değil. Genellikle motive/drive tarzı ileri giden parçaları var. Bu nedenle. “Çok iyi albüm” göreceli tabi de bence black to the blind, Revelations da klasik albümler. Welcome to the Morbid Reich’ı saymıyorum bile.
iki şarkı da bana gayet vader gibi hissettiriyor bu yüzden böyle dedim. en iyi albümler kişiseldir tabi. Welcome to the Morbid Reich’ı da daha dinlemedim.
24.06.2012
@necati, çok şey kaçırıyorsun. hemen malum yerleri ziyaret bence :)
asıl vader’ın vader gibi olmadığı şarkı budur;
http://www.youtube.com/watch?v=A3GEPkjNh6k
hatta vader’ın pop hali bile denebilir.
Polonyalı death metal gruplarını pek dinlemedim. Ama Vader mükemmel.Behemoth grubundanda daha iyi bulurum. Şu albüm biraz orta karar ama WTTMR albümleri (son çıkan) tapmalık.
WTTMR kritiği de yapılsın allah rızası için yapın :)))))
:O Welcome to the morbid reich kritiği yokmuş harbiden de.
27.06.2012
@Lunatchoop, en iyi albümleri. kesinlikle yapılmalı.