Kuruluşundan bu yana 20 yıl geçen AMON AMARTH’ın, demolarını saymazsak ilk ürünüyle iştigal ediyoruz bugün.
Viking metal veya melodik death metal, her ne derseniz deyin bugün günümüzün en başarılı grupları arasında yer alan AMON AMARTH’ın yolculuğuna başladığı bu EP, grubun zaman içerisindeki gelişimini görmek açısından, ancak daha önemlisi daha en başından ne denli güçlü bir başlangıç yaptığnı anlamak açısından önemli bir ürün.
Kayıt, prodüksiyon açısından elbette ki sonrasındanki AMON AMARTH ürünlerinin gerisinde olan EP, buna rağmen barındırdığı soğukluktan dolayı kendine özgü bir hava ihtiva etmeyi başarıyor.
Beş adet parça barındıran “Sorrow Throughout the Nine Worlds”de, grubun orijinal davulcusu Nico Kaukinen’i AMON AMARTH için son kez baget tutarken görüyoruz. Kendisinden sonra da zaten OPETH’in eski davulcusu Martin Lopez gruba katılmış ve ilk albümü şenlendirmişti.
“Sorrow Throughout the Nine Worlds”de, AMON AMARTH’tan alışık olduğumuz tarz tarama melodiler, coşkun bir davul kullanımı ve Johan Hegg’in o dönem tam kıvamını bulamayan çiğ vokalleri kulaklara çarpıyor. Şarkılar, grubun sonradan, özellikle de son albümlerinde büründüğü daha klasik, heavy metal etkilenimli havadan ziyade, tam anlamıyla Viking metal denecek düzeyde, epiklik kasan ve hüznün ırmaklarında boğulan bir yapıya sahipler.
Şahsi favorimin, duyduğum belki de ilk AMON AMARTH şarkısı olan The Arrival of the Fimbul Winter olduğu EP’de, at kişnemesiyle başlayan ve grubun sonradan akıllara kazınacak basit ama etkili riflerinin belirtilerini sergileyen The Mighty Doors of the Speargod’s Hall gibi gaz, AMON AMARTH’ın çayırlarda koşan gaza gelmiş ama gözü yaşlı hınç dolu Viking havasını barındıran Under the Grayclouded Winter Sky gibi de damar şarkılar mevcut.
Özellikle bu şarkıda ve The Arrival of the Fimbul Winter’daki melodilerden, grubun ta 1996 yılından nasıl gelecek vaad eden bir oluşum olduğunu sezmek mümkün.
“Sorrow Throughout the Nine Worlds”, AMON AMARTH’ın çiğ ve her ne kadar her kapağa alev bassalar da barındırmadan edemedikleri soğuk yanını en net şekilde gösteren, pırıl pırıl bir kariyerin ilk gerçek adımı şeklinde özetleyebileceğimiz, son derece başarılı bir EP. Grubun severleri zaten biliyordur, ama AMON AMARTH’ı son 3 albümde tanıyan kesimin de “Sorrow Throughout the Nine Worlds”ü dikkat buyurarak dinlemelerini salık veriyorum.
Kadro Johan Hegg: Vokal
Olavi Mikkone: Gitar
Anders Hansson: Gitar
Ted Lundström: Bas
Nico Kaukinen: Davul
Şarkılar 1. Sorrow Throughout the Nine Worlds
2. The Arrival of the Fimbul Winter
3. Burning Creation
4. The Mighty Doors of the Speargod's Hall
5. Under the Grayclouded Winter Sky
ahmet saraçoğlu dolaylı yoldan çok güzel birşey edinmemi sağladı. esasında anlatacağım şeyde benimde büyük salaklığım var ama olsun.
zamanında ‘versus the world’ albümünün 2 cd lik versiyonunu almıştım. 2. cd de söz konusu kritikteki ep, ve 2 demo albüm vardı. tabi ben ne yaptım??? versus the world un gazıyla bu bahsettiğim 2. cd yi sikime takmadım. sonradan unuttum gitti. bi kaç gün önce ki ‘Once Sent From the Golden Hall’ kritiği altında bi muhabbet dönmüş bu ep hakkında. jeton o dakika düştü. ben bu ep yi dinlememiştim(salak mode on). bu yorumu yazarken şu an 6. defa dönüyor. ulan ben neler kaçırmışım??? hadi onu geçtim, elimin altındaki mükemmelliği resmen yok saymışım. dinlerken kendi kendime küfür ediorum hâlâ.
baştan sona kusursuz bir ep. ama özellikle ‘Under the Grayclouded Winter Sky’ ağzıma sıçtı. gerçekten inanılmaz.
Amon Amarth’ın en sevdiğim işlerinden. Burning Creation’ın solosuna ayrı hastayım.
ahmet saraçoğlu dolaylı yoldan çok güzel birşey edinmemi sağladı. esasında anlatacağım şeyde benimde büyük salaklığım var ama olsun.
zamanında ‘versus the world’ albümünün 2 cd lik versiyonunu almıştım. 2. cd de söz konusu kritikteki ep, ve 2 demo albüm vardı. tabi ben ne yaptım??? versus the world un gazıyla bu bahsettiğim 2. cd yi sikime takmadım. sonradan unuttum gitti. bi kaç gün önce ki ‘Once Sent From the Golden Hall’ kritiği altında bi muhabbet dönmüş bu ep hakkında. jeton o dakika düştü. ben bu ep yi dinlememiştim(salak mode on). bu yorumu yazarken şu an 6. defa dönüyor. ulan ben neler kaçırmışım??? hadi onu geçtim, elimin altındaki mükemmelliği resmen yok saymışım. dinlerken kendi kendime küfür ediorum hâlâ.
baştan sona kusursuz bir ep. ama özellikle ‘Under the Grayclouded Winter Sky’ ağzıma sıçtı. gerçekten inanılmaz.
sonuç olarak, teşekkürler ahmet saraçoğlu…