90′lı yıllarda Amerika orijinli grup kurup Avrupai müzik yapmak ne kadar çekici gelebilir acaba? Hele ki piyasanın Kuzey Amerikalılar’ın elinde olduğunu ve ABD’nin death metali yaratıp, yükseltip, metale yeni bir ekstrem yön katanların yurdu olduğunu düşündüğümüz zaman, bu hiç de mantıklı gelmeyebilir.

Peki, gelelim bugünkü grubumuza. Aslında Divine Eye isimli doom/death/grind grubunun beyni sayılan elemanının taşınması ile başlayan bir efsanedir Crimson Relic.

Celtic Frost’un ilk dönem müziklerinde kirli bir hava dolaşır; kasvetli, insanı boğan, hüzünlendiren. Crimson Relic; Entombed, Grave, Dismember gibi İskandinav metalinin simgeleri sayılan bu grupların müzikal karakterini ve o hayvani ağır ve sürekli birbirini takip eden groovy rifleri alıp, Celtic Frost’vari bir atmosfer ile birleştirip, hepsini bir arada karanlık bir kalıba oturtarak harmanlıyor. Bununla da yetinmeyen grup, ”Purgatory’s Reign” isimli albüm ile, Slayer’ın “Hell Awaits” döneminden gelen melodileri de müziğine ekledikten sonra dinleyeciye tam anlamıyla müzikal bir bayram yaşatmakta. Açıkçası albümü ilk gördüğüm zaman düşük bütçeli, kalitesiz ve sırf kafa ağrıtmak için yapılan bir müzik olduğunu düşündüm. Yanıldığımı daha dinlediğim ilk parça ile anladım.

Kısım kısım tremolo picking kullanmayı tercih eden grup, parçalar arasında sık sık değişkenlik gösteren orta-tempo ve yavaş-tempolu lanetli gitar rifleri ile de albümde eşsiz bir tat yakalamayı başarmış. “Ne doom metali, ne de İskandinav death metalini severim” diyorsanız, bir daha düşünün, hemen kestirip atmayın. Düşündüğünüzün aksine tam sizlik bir albüm olabilir. Çünkü şahsen doom metal ve İskandinav gruplardan hiç hoşlanmam, ama dinlediğimden beri bağımlılık yapan bir albüm ile karşılaştım.

Albümü ilk dinlediğimde, bu adamların melodilerine ve atmosferine çabucak kanım ısındı. Sonuçta size sunulabilecek en iyi doom/death metal albümlerinden bir tanesi ile karşı karşıyasınız. Ayrıca ilk ve son parçayı dinledikten sonra Slayer’ın da grup üzerinde etkisi olduğunu göreceksiniz.

1985 yılında, Slayer ve Celtic Frost gibi iki devin yolundan giden ve bu yolda başarısız olmayan bu harikulâde gruba, bize bıraktığı bu albüm için teşekkür etmeyi boynumun borcu bilirim. Ayrıca bu albümü sadece bir sefer bastığı için Nuclear Blast’i de kınarım.

Osman GÜMÜŞ