# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
IMMOLATION – Providence
| 20.11.2011

Şeytanları gururlandır.

İlk albümünden itibaren köklerine ait kalmayı başarabilen, aşırı uçlarda değişime uğramayan ve istikrarlı şekilde kariyerini sürdürebilen death metal grubu oldukça az. Tabii ki köklere ait kalma terimi grubun müzikal anlamda bazen sınırlasa da, şahsen bu durumu oldukça takdire değer ve yapılması zor olduğundan saygı duyulacak bir iş olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde çizgisini devam ettiren gruplar zaten fanları tarafından baya saygı görüyor. Bolt Thrower, Dismember gibi grupların yaptığı işler bu anlattığım konuda başırısını kanıtlamış, efsane olarak görülen gruplar. Immolation da bunların arasında. “Dawn of Possession”, “Close to a World Below”, “Unholy Cult” gibi hayvansal albümleri yapmak pek kolay değil. “Here in After”, “Failures for Gods” diğeri gibi pek ilgi görmese de, bence en az onlar kadar mükemmel albümler.

Immolation’un yaptığı müzik hiçbir grubun yaptığına benzemiyor. Immolation tarzı müzik yapmaya çalışanlar da onlar kadar başarılı olamıyor. Örnek grup olarak verebileceklerimin arasında Immolation’un kardeş grubu Incantation var. Oldukça karanlık atmosferin hakim olduğu epey sağlam işler yapmasına rağmen bugün gereken ilgiyi görememekte. Karakteristik müziğin getirisinden olsa gerek Immolation her dinleyicinin hemen alışıp, sevebileceği bir grup değil. Canavar gibi rifler bulan, yazılabilecek en iyi davul partisyonlarını yazan bir grubun yeterince ilgi görmemesi de bence büyük haksızlık. Behemoth ve Nile örneğini hep kullansam da yine de kendime hakim olamayıp kullanasım var. Belki söylediklerime katılmayan çok olacak ama; görselliğe abanıp, orta dünyadan fırlamışcasına giysiler, aksesuarlar kullanıp gayet düz, prodüksiyon harikası ve dinletisi olmayan albümler yapan Behemoth, bugün el üstünde tutuluyor, albüm satışları 10 binleri geçiyor. Bunun yanısıra kalite olarak çok daha yüksek işler yapan, görselliğe değil müziğe odaklı gruplar ciddi şekilde maddi sıkıntı yaşayabiliyor.Bunu da müzik sektörünün iki yüzlülüğüne veriyorum.

Tekrar konumuza dönecek olursak; Immolation, “Unholy Cult” ile başlayan müziklerindeki sakinleşme, hafiften durulma dönemi en son albümleri “Majesty and Decay” de son bulmuştu. Bunun nedenini “Listanable Records”dan, “Nuclear Blast Records”a geçişi olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda yeni dinleyici kitlesi kazanmak da dahil edilebilir. “İyi mi oldu, kötü mü oldu?” diye düşünürsek, bence iyi oldu. Prodüksiyon kalitesindeki gelişme ve müzikteki sertleşme gereken bişeydi. Ve bunu başarılı yapabilmesi de tabi.
Açıkcası bu yıl içinde Immolation’dan herhangi bir albüm, EP türü birşey beklemiyordum. Providence isimli EP haberini almam tamamen süpriz oldu. Şahane de oldu. Bu EP’nin amacı Scion A/V isimli pek bir bilgimin olmadığı, yine de birçok grubun, sanatçının katkılarının olduğu ve reklam amacıyla yapıldığını sanmaktayım. Ama olmaya da bilir. En azından bedava olması sebebi bu olabilir.

“Providence”, 19 dakikalık, 5 şarkıdan oluşan kısa ama öz bir EP. Ama öyle bir EP ki hiç boş anı yok, atmosfer olarak “Majesty and Decay”e yakın olsa da çok daha üst düzeyde. Yapılan birçok yorum da bunu gösteriyor. Hatta “Close to a World Below”ın en yakın rakibi olarak gören birçok kişi var. Bunların arasında ben yokum. Çünkü öyle birşey mümkün değil. Yine de bir EP ne kadar mükemmele yakın olabileceğini göstermişler. Şarkı sözleri her zaman ki gibi bozulmuş, yozlaşmış dünyaya veryansın şeklinde. “Majesty and Decay”de olduğu gibi Nazi Almanyası’na göndermeler mevcut. Prodüksiyon uzun zamandır olduğu gibi Paul Orofino’ya ait. Şahsen bir grubun uzun zaman aynı prodüktörle çalışmasını destekliyorum. Müzikal karakterine uyduğu sürece etkisi oldukça olumlu yönde oluyor. Aynı şekilde kapak için geçerli. Bildiğim tüm gruplar arasında albüm kapağı daima çok iyi olanlar azdır. Immolation’ın her albüm kapağı bence fantastik derecede iyi. Bu seferki de Death Metal dinleyicilerinin yakından tanıdığı Pär Olofsson isimli isveçli artiste ait.

What They Bring: Hayvansı bir rifle başlayıyor. Tüm Immolation diskografisindeki en hızlı davullara sahip parça. 01:48 de 10 saniyelik breakdown’dan sonra “Reaching our prey, the carnage begins” dizesiyle öyle bir rif giriyor ki akıl çıkarıcak türden. Bu parçadan anlıyoruz ki Steve Shalaty, Immolation’ın sahip olduğu en yetenekli davulcu.

Illumination: Immolation’ın kilise orgu kullandığı ilk parça. Alışılmışın çok dışında. Org ve ardından gitarlar anında atmosferin içine sokuyor. Giriş ve çıkış bölümleri başta olmak ihtibariyle tek söyleyebileceğim “başyapıt”.

Still Lost: Pek alışkın olmadığımız bir diğer hızlı tempoya sahip Immolation parçası. Parçanın gidişanı değiştiren olay 02.10 da davulun atağa kalkmasıyla başlıyor, bitişe kadar durmak bilmiyor.

Providence: Klasik diyebileceğim bir şarkı. “Majesty And Decay” havası taşıyor. Ağır tempo, değişen rifler, ani hızlanıp yavaşlayan davullar, riflerin üstünden giden leadler yani kısacası Immolation’ın tüm karakteristik özelliği bu parçayı oluşturan öğeler.

“Make the devils proud.”

Swallow the Fear: Kesinlikle Immolation’ın yapmış olduğu en iyi parçalardan birisi. “Close to a World Below” albümündeki sounduna oldukça yakın duran bir yapıt. Oldukça etkili sözlere sahip.

“Building the walls, higher and higher
Hearing the lies, louder and louder ”

Dinlerken “bu rifleri çözmeliyim” şeklinde bir girişim yaptığımda şöyle birşey oluyor

00:09 – 00:53 = 1

00:54 – 01:15 = 2

01:16 – 02:08 = 1. rif tekrar

02:09 – 02:30 = 2. rif tekrar

02:31 – 03:00 = 3

03:01 – 03:15 = solo

03:16 – 03:30 = 4

Sonrasında 5-6 gelerek aklımın başka yerlere gidip tamamen karıştırmamla son buldu. Solo ardından başlayan davul oyunları hayran bırakacak şekilde iyi.

Sonuç olarak; Immolation her seferinde kendini geliştirip, birkaç adım ileri gidiyor. Belki de bu devlerin kariyerlerinin son yıllarını (bu süre tabi 1-2 yıl değil, 5-10 yıllık bir süreçten bahsediyorum)görüyoruz. Buna rağmen oyunu son dakikalarına kadar oynamakta ne kadar ısrarlı olduğunu açık şekilde görülebilir. 20 küsür senelik kariyerlerine rağmen hala büyümeye devam ettiklerinden ötürü kendilerine yapabileceğim tek şey saygı duyup, önlerinde eğilmek olacaktır.

Not: Immolation – Providence EP’sini dinlemek isteyenler, bu adresten ücretsiz şekilde indirebilirler.

Exorsexist

9,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.96/10, Toplam oy: 46)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
Şirket
Nuclear Blast Records
Kadro
Robert Vigna: Gitar
Ross Dolan: Vokal, bas
Bill Taylor: Gitar
Steve Shalaty: Davul
Şarkılar
01. What They Bring
02. Illumination
03. Still Lost
04. Providence
05. Swallow The Fear
  Yorum alanı

“IMMOLATION – Providence” yazısına 29 yorum var

  1. Scion aynı beleş EP olayını Enslaved’e de yaptı. Hayırsever insanlar.

    nordson

    @Ahmet Saraçoğlu, ama lossless yapmadı galiba deil mi? 320k mp3′ün dinlenebirliği bir yere kadar. oysa harika bir EP Enslaved.

  2. ismail vilehand says:

    bir pasifagresif klasiği ile giriş yapalım:

    kapak güzelmiş.

  3. hysteresis says:

    Majesty and Decay’e ilk başta burun kıvırmıştım ama dinledikçe açıldı albüm, şimdi baya baya dinliyorum. O yüzden EP haberi heyecan yarattı. Zaten EP haberi alınca resmen albümlere göre daha çok seviniyorum.

  4. Elleh süper haber. macesti en dikey ile ilgili histeresis ile aynı duyguları paylaşıyorum. çok sardıydı sonradan albüm. ama bi “father” değil.

  5. immolation’ın insanlara itici gelen ya da sevilemeyen bir yanı var. acayip hakkaten. tamam çok sevilesi bi müzik yapmıyo olabilirler, ama şu olay garibime gitti.

    haberdeki klip, a glorious epoch, nuclear blast tarafından 18 temmuz 2011′de youtube’a konmuş, izlenme sayısı 52,000

    http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=pMuzlblOBq8

    tam olarak aynı gün fleshgod apocalypse – The Violation da yine nuclear blast tarafından youtube’a konmuş, izlenme sayısı 406,000

    http://www.youtube.com/watch?v=xjKyzwqIT7s&feature=relmfu

    bence bu fleshgod’ın şu aralar “hot” olmasından ziyade immolation’in çok kısıtlı bi kesim dışında hala benimsenememiş olmasında yatıyo. yani kataklysm bile klip koyduğu günden 30.000-40.000′e ulaşabiliyo misal, immolation 2,5 ayda 50.000′i bulabilmiş. ki öyle az bilinir kalmaya kasan bi tarafları da yok. nuclear blast koymuş, insanlar ilgi göstermemiş.

    Avcı

    @Ahmet Saraçoğlu, Bana hiçde itici gelmedi bu haberdeki şarkı.Tersine gayet klas geldi.Grubun tüm şarkıları bu şekilde mi bilmiyorum ama eğer bu şekildeyse hak ettikleri ilgiye ulaşamamışlar diyebilirim…

    tunca

    @Ahmet Saraçoğlu, Immolation’ın yıllardır bu kadar underrated kalmasını ben de anlayabilmiş değilim.

    Mardukcan Belphegorgil

    @Ahmet Saraçoğlu,

    Unblessed diye bir grup var(mış) bir de. baktım herifler baya baya sağlam ama videoları 3 sene de 4602 defa izlenmiş (20 si benim zaten)

    http://www.youtube.com/watch?v=YMvWDkh_e7A

    uzun lafın kısası reklam önemli her yerde.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Mardukcan Belphegorgil, immolation 23 yıllık grup, o şekilde kıyaslamak çok anlamlı olmaz.

    Mardukcan Belphegorgil

    @Ahmet Saraçoğlu,

    yuh 23 yıldır aynı müziğimi yapıyo bu adamlar ? para için değil sanat için müzik yapmaları asil bir davranış insan 23 senede adını duyuramazmı biraz be. bence bir çok odunlama deth yapan zarar ziyan popüler gruplardan çok daha iyiler. yazık

    Exorsexist

    @Ahmet Saraçoğlu, aslında zannedildiği kadar underrated değiller. bu tür bazı grupların medyada fazla gözükmesede çok büyük kemikleşmiş kitleleri var. mesela immolation’ın ikiz grubu diyebilceğim incantation da böyle. bir sürü efsane albümü olmasına rağmen youtube’da yarım milyon izlenmiş videosu olduğunu sanmıyorum. yada isveçli grave.
    buna rağmen immolation’un headliner olarak çıkmadığı turne azdır, hatta hemen hemen olmuyor.
    ama tabi sosyal medyada fazla yüz gösterememelerinin getirdiği sorun kazancı etkilemesi.
    mesela koskoca ross dolan turne dışı işi olarak kamyon(truck) şöförlüğü yapıyor.

    ismail vilehand

    @Ahmet Saraçoğlu, Immolation kesinlikle dinlemesi, hazmetmesi ve sevmesi zor bir grup. death metali yeni yeni dinlemeye başladığımda, Cannibal Corpse ve Deicide’ı günde 5 6 saat dinleyip yinede doyamıyorken elime geçen Close to a World Below albümünü sonuna kadar bir kere zar zor dinleyip “ne lan bu böyle.” diyip kenara fırlatmıştım. aradan belki bir sene falan geçti Morbid Angel ve Autopsy gibi grupları da tanıyıp sindirdikten sonra daha bilinçli bir death metal dinleyicisi olarak dinlediğimde sevdim Immolation’ı. bu durum baya normal bence.

    birde ek olarak Kataklysm kadar her önüne gelenin dinleyipte hastası olduğu bir grup daha görmedim. brutal assaultta sahne aldıklarında Morbid Angel’dan, Soilwork’ten çok seyirci topladı adamlar. normal bir şey değil bence bu.

    hysteresis

    @ismail vilehand, Immolation için aynı süreçten ben de geçtim. Başlarda Obit ve Deicide’ın hemen hastası olmuştum ama Immolation’da aynı durum olmamıştı. Bunun nedeninin de “direkt” bir müzik yapmaktansa, riffler aracılığıyla bir atmosfer oluşturmaya çalışmaları olduğunu düşünüyorum. Haliyle bu da “direkt” müziğe oranla algılanma zorluğu ortaya çıkarıyor. Mesela Reha Erdem’in Kosmos filmindeki müzik/ses kullanımı da bunun gibiydi. Bazı yerlerde müzikten ziyade, o anki durumun atmosferini seyirciye verebilmek için uğultular vs. kullanmıştı; çok da hastası olmuştum.

    EP de taş gibi bu arada. İndirdiğimden beri beşinci tur dönüyor, doyamadım.

    illuminati

    @Ahmet Saraçoğlu, en sevdiğim birkaç death metal grubundan biridir ama alışması kolay değil hakikaten. Morbid Angel, Death, Nile, Atheist falan dinlerken arada Close to a World Below’u dinlemiştim ve kulağıma gürültüden başka bir şey gelmemişti eskiden. Şu an müthiş buluyorum o ayrı.

  6. Kapak çok harikaymış.

  7. Exorsexist says:

    hayvansal müthişlikte bir ep.

  8. Exorsexist says:

    benim için davulda alex hernandez’in ve smilowsky’nin yeri ayrıdır yine de steve yetenek olarak hepsinden üstün.

  9. Exorsexist says:

    illumination, still lost, swallow the fear – şaheser lan. hele illumination’un giriş-çıkış bölümleri. still lost ve swallow the fear’ın davulları. neyse yeter artık başka yazmiyacam.

  10. Aksam eve gidince dinleyecegim, helecanlardayim. Eminim akillara zarar bi suru rif vardir.

    Merak merak merak…

  11. Ağır bir yardırmaca var, öyle böyle değil. EP derken işin ucunu kaçırıp baya şahser yapıyolarmış.

  12. ismail vilehand says:

    Still Lost aklımı aldı.

  13. Berca B. says:

    Senede en fazla 5 yeni death metal albümü dinlerim, yine de acayip merak ettim ep’yi. İndirdim birazdan dinleyeceğim

  14. Hepsini izledim sanıyodum ama Vika arkadaşımız Immolation da cover’lamış, yeni gördüm.

    http://www.youtube.com/watch?v=16zL4VMzs4g

  15. EP’yi dinlerken nedense “Immolation, Morbid Angel’ın boşalttığı alandan ardı ardına ataklar geliştiriyor” gibi bi düşünce beliriyo kafamda. :) Immolation’ın öyle bir boşluk doldurma durumu yok elbet, çeyrek asırlık grup, ama nedense öyle bi his beliriyo içimde.

  16. ali ihsan balı says:

    Behemoth ve Nile demişsin ama Nile’de öyle bir görsellik sunumu yok ki. Onlar da İmmolation gibi görsellikten uzak kendi halinde takılan adamlar. Tamam İmmolation’a göre daha ön plandalar, son dönemde formdan düştüler biraz vs vs… ama adamlar sunumun müziğin önüne geçmesi yönünden kesinlikle bir behemoth değil. Hatta Behemoth’un Amerika satışları bile Nile’in iki katı falan öyle de bir durum var yani :)

  17. comfortinbrutality says:

    Immolation’un yaptığı müzik hiçbir grubun yaptığına benzemiyor. Immolation tarzı müzik yapmaya çalışanlar da onlar kadar başarılı olamıyor. Örnek grup olarak verebileceklerimin arasında Immolation’un kardeş grubu Incantation var. Oldukça karanlık atmosferin hakim olduğu epey sağlam işler yapmasına rağmen bugün gereken ilgiyi görememekte.

    Başından sonuna kadar yanlış maalesef. Incantation ve Immolation için hep aynı görüş hakim olmuş ve maalesef ki bu görüş yanlış. Bu gruplar karanlık müzikleri dışında birbirine benzemez ki bu da pek iç açıcı,güvenilir bir dayanak değil. Öte yandan Incantation’ın ilgi görmemesi gibi bir durum da söz konusu değil, bi Immolation kadar fanı olduğu bi Immolation kadar sattığı ortada. Albüme ben puanlama yapamıyorum.. Ahmet Saraçoğlu’nun hemen yukarıdaki morbid angel-immolation şeysi de ayrı bi şükelaymış eheh

    Exorsexist

    @comfortinbrutality, Yukarda alıntı yaptığın cümlelerimde 4 farklı konuya değinmişim, fakat sen hepsine yanlış demişsin, ilginç. İçlerinde Incantation’ı sadece örnek olarak verdim. Bu profile uyduğu için. Özneler değişebilir. Mithras da diyebilirdim, başka birşey de. Karanlık müzikleri dışında benzemiyor mu? Dawn of posssession ile onward to golgotha dönemleri neredeyse birbirinin aynısı. Bu iki grup yıllarca birlikte turladılar, gerektiği zaman Mcantee gruba gitarist olarak geldi, smilowski baterist olarak incantation’a gitti vs. E haliyle bayağı benzerlik, birbirinden etkilenme olayı var.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.