On yedi yıldır süren ve kaotik deli death metalinden melodik damar death metaline giden bu sürüncemeli yolda, Kataklysm adının son üç albümdür sık telaffuz edilir hale gelmesi, üstünde durulası bir durum. İlk albümü “Sorcery”yi 1995’te çıkaran grup, sonraki yedi yıl içinde altı albüm çıkararak, üretken olduğunu göstermişti. Her ne kadar üretken olmak tek başına yeterli olmadığından, hep “tavisiz” sıfatıyla anılan bu grup, kaotiklik dozunu nispeten düşürdüğü “Shadows and Dust” ile bir nebze olsun ünlenmiş, sonraki “Serenity in Fire” ile hatırı sayılır bir kitle yaratmış, 2006’daki “In the Arms of Devastation” (ItAoD) ile de pek çok ülkede en çok satanlar listesine girecek düzeyde büyük bir patlama yapmıştı. Bu artan grafikten dolayı, yeni albüme dair beklentiler de yüksekti.

Bilindiğini gibi grup “ItAoD” öncesinde albüm kapağı için bir yarışma düzenlemiş ve en iyi çalışmayı albüme koyacağını açıklamıştı. Çıkan sonuç öylesine beğenilmişti ki, grup “Heartbeast” adını verdikleri bu yaratığı tişört dizaynlarında ve gelecek albüm kapaklarında da kullanma kararı almıştı. Bir nevi Iron Maiden – Eddie ilişkisi.

Lafı daha fazla uzatmadan, olaya girelim. “Prevail”, ilk dinlemede pek hoşuma gitmedi. “ItAoD”la böylesi patladıktan sonra, nasıl olur da bu kadar hit yoksunu bir albüm yaparlar diye düşündüm. Rifler gerçekten çok sertti belki ama yaratıcı olmaktan uzaklardı. Sonra sonra, altıncı yedinci dinlemede, dinlediğim grubun Kataklysm olduğu gerçeğini de hatırlamamla, albümde bir varyasyon aramamam gerektiği kanısına vardım ve albümü sevmeye başladım. “Prevail”I sevmemi sağlayan şeylere baktığımda, üç adet unsurla karşılaşıyorum. İlki, gerçekten de hayvan gibi yırtıcı olan gitar tonuyla çalınan basit ama çok sert rifler (misal “Prevail”, “Taking the World by Storm”). İkincisi, ucu Amon Amarth’a dek giden, kalın tellerden çalınan İskandinav patentli damar melodiler, üçüncüsü de, albümün genelinde hissedilen “groove” hissi.

Yeri gelmişken, bu çok sık kullanılan ama müzikal anlamdaki Türkçe karşılığı bir türlü bulunamayan tabiri açıklamak istiyorum; neden, çünkü ben ukala ve katıksız bir ibişim. Bu sayede albümün atmosferi daha rahat anlaşılacaktır. Şebnem Ferah klavyecisi Ozan Tügen, ekşisözlük’te “groove” başlığına yazdığı entry’de şöyle diyor: “Groove esas olarak, bir gruptaki müzisyenlerin, bir parçayı aynı hisle, aynı ritmik akıcılıkla çalmasından doğan şeydir. Bu asla notaların matematik olarak doğru yerde çalınması demek değildir. Groove, aynı zamanda bir müzisyenin tek başına çalarken de yakalayabileceği bir olaydır. Örneğin bir basçı, çaldığı bir pattern’le sizi dans ettirebiliyorsa, bir groove yakalamış sayılabilir. Bu, müzisyenin notaları çalarken matematiksel olarak değil, duygusal olarak doğru zamanda basması olarak açıklanabilir.” “Prevail”deki genel his de işte bu. Çalınmakta olan bir rifin ne zaman biteceğini, kaç kez tekrarlanacağını, ya da davulun devam eden bir ritmi ne zaman hızlandırıp yavaşlatacığını çok rahat kestiriyorsunuz, ancak ritme eşlik etmeden, temponun havasına girmeden duramıyorsunuz. Hani hep denir ya ”tam kafa sallamalık” falan diye, bu albüm neredeyse baştan sona tam kafa sallamalık tanımına uyuyor. Tıpkı Amon Amarth gibi, Bolt Thrower gibi. Basit ama etkili.

“Prevail” baştan sona ortalığı yıkıp geçen bir enerji topuymuşçasına başlıyor ve tam 45 dakika boyunca akıp gidiyor. Aslında şarkı ismi vermeye de gerek yok, ama yol göstermesi açısından birkaç örnek gerekirse, kendi adıma “Prevail”, “The Chains of Power”, “Tear Down the Kingdom”, “The Vultures are Watching” ve “The Last Effort (Renaissence II)”yu sayabilirim. Buradan da, albümün ikinci yarısını daha çok sevdiğim sonucu çıkarılabilir.

Kataklysm bugüne dek bir klasik yaratamadı. “ItAoD” buna en çok yaklaştıkları albüm olsa da, onun da bir klasik olduğu söylenemez. Ancak Kataklysm’in her yanından, müziğinde radikal bir değişklik yapamayacak grup suyu aktığından, onları bu şekilde kabul etmek en iyisi. “Prevail” bence “ItAoD” kadar iyi bir albüm değil, ama on yedi yıllık deneyimin de etkisiyle grup dinleyicisini bir şekilde heyecanlandırmayı biliyor. Umarım grup bir sonraki albüm için daha uzun süreli bir şarkı yazımına gider de o beklenen Kataklysm başyapıtına kavuşuruz.