2000′li yıllar ile birlikte evrim geçiren müzik piyasası bu değişimi müzik ile ilgili her alanda yaşamıştır. Stüdyoların yepyeni aletlerle donanımı, her geçen gün yepyeni yazılımların piyasaya sürülmesi, prodüktörlerin modern soundlarda diretmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan müzik ürünlerinin birbirine benzeyişi gibi bir sürü durum ortaya çıkmıştır.
Bunun en büyük yansıması rock müziğinde yaşanıyor ve 1990 öncesi kurulan toplulukların neredeyse tamamı 2000′ler sonrasında müzikal açıdan tanınamaz hale gelmiştir. Bugün bir Mötley Crüe, bir Europe bir Def Leppard gibi grupların
müziğine dikkat edin çok yoğun bir modernite ile müzikleri değişmiştir. Bunun oluşmasında prodüktörler kadar grupların isteği de oldukça fazladır. Nedenler çok çeşitli elbet ama bunun en bariz sebebi ise modern dünyaya ayak uydurma, zamanın getirdiği yeniliklere kendini açma isteğidir. Kendini tekrar etmeme ve bu şekilde ayakta kalma şansını elde etmektir çoğu zaman. Bu değişimler bazı müzik gruplarında olumlu etki yapar bazılarında ise ters teper bugünkü bir çok örnekte olduğu gibi. Def Leppard, Mötley Crüe, Scorpions gibi en açık örnekler bu değişimin payını olumsuz bir şekilde yaşarken AOR (Adult Oriented Rock) ve Hard Rock’ın bazı eski neferleri eski sound’u oluşturmakla diretmekte ve paylarına düşeni çok net bir şekilde almaktadır. İşte bunun en iyi örneği Journey karşımızda.
STEVE PERRY sonrası …
Perry, Journey’in ve rock dünyasının efsanevi vokalistlerinden birisidir. Buğulu sesi bir çok duygusal insanı etkilemiş, ayrılanları barıştırmış aşıkları kendisine daha da yakınlaştırmıştır. “Frontiers”, “Escape” ve “Trial By Fire” gibi üst kalite albümlerle Seperate Ways (Worlds Apart), Faithfully gibi şarkılarla ününe ün katan Journey, AOR ve Melodik Rock müziğinde tek isim olmayı da kendisine görev bilmiştir. Artık her çıkan grubun vokalisti Steve Perry ile karşılaştırılıyor onun gibi olma onun gibi söyleme isteği de geliyordu bir anlamda. 1998 yılında kendi isteğiyle gruptan ayrılınca daha önce Tall Stories ve Tyketto gibi Hard Rock gruplarında söylemiş ve bir nevi Steve Perry klonu olan Steve Augeri gruba alınır ve bu vokalistle iyi bir albüm olan “Arrival”, hemen sonrasında ise vasat bir albüm olan “Generations” çıkar. Journey’in gitaristi Neal Schon bunlardan daha da iyisini, grubu eski günlerine döndürecek daha parlak bir kıvılcım arar ve onu dünyanın öbür ucu Filipinler’de bulur. Arnel Pineda ismindeki bu vokalist ülkesi Filipinler’de The Zoo isimli bir grupta Journey şarkıları söylemektedir.
Neal Schon hemen kendisine ulaşır ve Amerika’ya davet eder ve birkaç denemeden sonra vokaller Pineda’dadır. Arnel Pineda da bir Steve Perry klonudur fakat çok daha iyisi, çok daha niteliklisidir. Sahnede çok canlı ve vokal tekniği olarak tizlere dolayısıyla falsetto’lara çok çabuk çıkan vibratolu vokalleri rahatlıkla yapabilen sahnede ise hareketli olmakla beraber kendisini çabuk beğenmez Amerikan seyircisine de kabul ettirmesini bilmiştir. 30 yaş üstü aşıklar artık Pineda ile aşklarını yaşayacak ve hayal kuracaktır. Evet bu bir gerçek. Bir Journey konserini izleyin herkes belli bir yaşa gelmiş birbirlerine sarılarak Journey şarkıları söylemektedir.
… ve “Revelation”.
Bu grup moderniteye direniyor. Def Leppard zaten çok kullandığı teknoloji üstüne daha da ileri giderek “Songs from the Sparke Lounge’u, Europe o güzelim soundunu terkedip “Secret Society” ve “Start from the Dark” albümlerini yapmış eski günlerini özletmişti. Bunlara rağmen yılların eskitmeyi başaramadığı Journey ise cesur davranarak 1980′lerin soundunda yarattıkları bir albümü 2008 yılında piyasaya sürerek tüm sevenlerini sevindirdi. Bu yıllara meydan okuyan devrim niteliğinde bir karşı duruştu. Bunu çoğu topluluk başaramıyor. Özellikle Frontiers Records’un sahibi Serafino Perugino kendi firmasına sahip çoğu grupta eski sound’larda diretiyor. (Örnek: Sunstorm, Vanden Plas, Bruce Turgon, Jimi Jamison, John Waite, W.E.T., Place Vendome … daha gider bu.) Bunun sonucunda da işte böylesine ruh dolu bir çalışma yaratılıyor. “Revelation” albümünde Arnel Pineda bütün şarkılarda başarı göstermiş özellikle ballad şarkılarda farklılığını kanıtlamıştı. Neal Schon’un her zaman ki duygusal solo pasajları, Deen Castronovo’nun belli bir teknikal öğeler içeren davul atakları ve Jonathan Cain’in o içi okşayan piyano melodileriyle şarkılar karakter kazanmıştır.
Albümün açılış şarkısı Never Walk Away’de dinleyeceğiniz gibi o 80′lerin çiğ Hard Rock soundu albümün her tarafına yayılmış zaman zaman Melodik Rock sularına dayanan o ayrıksı yapı da “Revelation” albümünün en önemli özelliklerinden olmuştur. Like A Sunshower’daki Pineda’nın vokal nüansları ve kelimelere anlam veren o sesi çok etkileyicidir. 2005 albümü “Generations”da yer alan Faith in the Heartland yine Pineda tarafından daha da iyi yorumlanmıştır. Artık Journey klasikleri arasına rahatlıkla girecek olan basit ama etkileyici liriklere sahip After All These Years, bir yol şarkısı gibi duran enfes şarkı Where Did I Lose Your Love, bunun yanında acılı şarkılara örnek teşkil eden What I Needed ve What It Takes The Win “Revelation”ın can damarlarındandır. Journey’in yaptığı çok iyi bir şey var. O da albümlerinde bir tane can alıcı, mutlaka ama mutlaka defalarca dinlemeden duramayacağınız bir balad yaratmasıdır. Bu albümde de bu görevi Turn Down The World Tonight üstleniyor.
Jonathan Cain’in sımsıcak piyano melodileriyle aniden giriş yapan bu şarkı Pineda’nın insanı ağlatırcasına dünü ve hatıraları anımsatması ve bu yüzden de albümün en iyisi olduğunu haykırması gerçeğini bize sunuyor. Şarkıdaki mükemmel ötesi gitar solo ve en son bölümdeki Pineda’nın haykırışları bilmem neye delalet eder. Şimdiye kadar da bilememişim sadece dinlemiş ve kendimden geçmişimdir.
“Revelation” Journey diskografisinde en yukarılarda duruyor. Pineda geldikten sonra grubun artı kazandığı eleştirilemez bir nokta. Eskileri yaşatan, anıları hatırlamamıza yardımcı olan, modern sound’lara geçit vermeyen ama buna rağmen başarılı olan bir albüm ”Revelation”. Melodik Rock müziğin en büyüklerinden bir grup çıkmış 2008 yılında bir çok insanı kalbinden vuran bir albüm yaratmış. Bunu da kendi tarzlarında Journey’den başka bir topluluk başaramazdı sanırım.
* Bu albüm çift CD olarak piyasaya sürülmüştür. İkinci CD’de daha önce
ünlenmiş Journey klasikleri Arnel Pineda tarafından bir daha yorumlanmıştır.
Kadro Arnel Pineda: Vokal
Neal Schon: Solo gitar, geri vokal
Ross Valory: Bas, geri vokal
Deen Castronovo: Davul, geri vokal
Jonathan Cain: Klavye, ritim gitar, geri vokal
Şarkılar 1. "Never Walk Away"
2. "Like a Sunshower"
3. "Change For the Better"
4. "Wildest Dream"
5. "Faith in the Heartland" (From Generations, 2005)
6. "After All These Years"
7. "Where Did I Lose Your Love"
8. "What I Needed"
9. "What It Takes To Win"
10. "Turn Down the World Tonight"
11. "The Journey (Revelation)" (instrumental)
12. "Let It Take You Back" (Bonus)
13. "The Place in Your Heart" (Bonus)
Valla Steve Perry olmadan Journey’in kanadı kırık, şu an gruba geri dönse yılın müzik olayı olur. Ama ufukta yok öyle bişey :) Perry sonrası dönemden Arrival albümünü çok seviyorum ben, ama Arnel de iyidir güzel bir albüm bu da.
Bu albüm gayet güzeldi. Şimdi baktım da hiç dokunmayalı bayağı olmuş, tekrar bir tozunu almak lazım. Senin de gani gani eline sağlık Baha.
Schon’un Separate Ways’deki gitar melodilerinin köpeğiyim.
10.11.2010
@Ahmet Saraçoğlu, hangimiz değiliz ki
10.11.2010
@Ahmet Saraçoğlu, Separate Ways klibindeki bütün air-enstrümanların köpeğiyim.
kapak biraz fazla kötü
Çok güzel bir yazı ve çok güzel bir albüm. Journey az dostluk yapmadı yalnız kaldığım zamanlarda.
Yazı harika, Journey sevenleri Facebooktaki Journey Türkiye sayfasına bakleriz. Yazar arkadaşımızı da..
16.11.2010
@Axl, ooo Batu kardiş de geldiyse tam olduk :)
18.11.2010
@Ufuk,
Heheeeyt Ufuk abi de buradaymış :)
Valla Steve Perry olmadan Journey’in kanadı kırık, şu an gruba geri dönse yılın müzik olayı olur. Ama ufukta yok öyle bişey :) Perry sonrası dönemden Arrival albümünü çok seviyorum ben, ama Arnel de iyidir güzel bir albüm bu da.
Kritik çok sıcak ve güzel. Journey sevenlerdenim ben de, ama bu albümü pek dinledim diyemem. elbet sıra gelecek :)
journey albüm kritiğini okuyunca siteye saygım arttı. Hakkaten iyi albüm özel sound güzel şarkılar.