# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
DARK ANGEL – Leave Scars
| 11.02.2025

Bir başyapıtın ardından çıkarılabilecek en iyi albümlerden biri.

1983-1985 arasında ABD metal ortamlarında “DARK ANGEL desem?” diye sorduğunuzda muhtemelen pek çok kişi “Dave Lombardo’nun davul teknisyeninin grubu” şeklinde cevap veriyordur. Grup o sırada ilk albümü “We Have Arrived”ı çıkarmış, o dönem ortalara saçılan onlarca thrash metal grubu arasından sıyrılmaya çalışıyordu. Rekabet inanılmazdı; ortalık birbiri ardına üst düzey bir ilk albüm çıkaran bir dolu thrash metal grubuyla doluydu.

Ne var ki aynı soruyu 1986’da sorsaydınız alacağınız cevap, eğer sorduğunuz kişi bir mağarada yaşamıyorsa, “Dave Lombardo’nun davul teknisyeninin grubu” değil, “Darkness Descends’i çıkaran grup” olurdu. Gene Hoglan ve arkadaşları o albümle thrash metal tarihine geçen mükemmel bir işe imza atmış ve heyecan verici yolculuklarına başlamıştı. Normalde o yılların bir geleneği olarak gruplar çok sık albüm çıkarıyorlardı; bazen yılda bir, en fazla iki yılda bir. DARK ANGEL’ın “Darkness Descends”in ardından bir sonraki albümünü çıkarması içinse üç yıl geçmesi gerekti. Hem belli ki başka uğraşları vardı hem de “Darkness Descends”in altında kalmayacak bir albüm yapmak çok da kolay değildi.

DARK ANGEL’ın o dönem çıkan diğer thrash metal gruplarından en büyük farkı, müziğindeki sertlik düzeyini birbiri ardına gelen riflerle beslemesi ve standart beste şablonunun dışına çıkan işler yapmasıydı. Böyle vahşi, yırtıcı thrash metal yapan gruplar genelde 3-4 dakikalık şarkılar yazma yoluna giderken DARK ANGEL “Darkness Descends”a 8,5 dakikalık “Black Prophecies”i koyabiliyordu.

“Darkness Descends”in ardından çıkan ve metal dünyasında olay yaratan birtakım albümler de muhtemelen bu süreçte DARK ANGEL’ı etkilemiş olacak ki grubun 1989 tarihli “Leave Scars” albümündeki 9 şarkının 5 tanesini 7 dakika üzerindeydi. Belki METALLICA’nın “Master of Puppets”ındaki yaklaşık 9 dakikalık üç şarkı gruba böyle bir ilham vermiştir, belki de başka bir ilham onları buna itmiştir, ancak teknik thrash metal olarak addedilen SADUS ve CORONER bile 2-3 dakika arası şarkılar yazarken, DARK ANGEL olayı uzun tutmaya çoktan başlamıştı.

“Leave Scars”la ilgili olarak söylenmesi gereken en temel iki konu var. Biri olumlu, ki albümün yüksek puan almasına yetecek kadar olumlu, diğeri ise olumsuz. Olumsuzdan başlayacak olursak “Leave Scars”da hiç de iyi olmayan, karman çorman bir prodüksiyon var. Gitarlar, davullar, vokal, hepsi bir bulamaç hâlindeler ve elbette ki ayrıştırılıyor olsalar da albümdeki müzisyenliğin hakkını asla vermeyen bir prodüksiyonla sunuluyorlar. “Darkness Descends”in prodüksiyonu da olağanüstü değildi belki, ancak sonradan DEMOLITION HAMMER, MORBID SAINT gibi gruplarda göreceğimiz o aşırı agresif thrash metal karakterini gayet iyi yansıtıyordu. “Leave Scars”, çıktığı yıl da düşünüldüğünde bence o dönem çıkan türdeşlerinin epey gerisinde. Enteresandır, albümün kayıt işlerinden ve yapımcılığından sorumlu kişilerden biri olan Michael Monarch, “Born to Be Wild” şarkısındaki “heavy metal thunder” sözüyle heavy metale adını veren grup olarak bilinen efsanevi STEPPENWULF’un kurucu üyelerinden biri ve ne alakadır ki adamın hayatı boyunca yapımcılığını üstlendiği tek metal albümü “Leave Scars”. Enteresan.

İyi tarafta ise “Leave Scars”ın “Darkness Descends”in altında kesinlikle ezilmemesi geliyor. Belki daha iyi değil, belki onun kadar klasik olarak görülmüyor, ancak kesinlikle çok başarılı bir albüm. Saldırgan, sürekli ısıran rifleri, değişken yapısı, içinde 7 dakikadan uzun bir enstrümantal barındırma cesaretini gösterebilmesi, Gene Hoglan’ın performansı, gitarların uyumu, Ron Rinehart’ın daha da geliştirdiği vokali ve bestelerin akıcılığıyla birlikte “Leave Scars” tam bir seksenler fırtınası olarak DARK ANGEL diskografisindeki yerini alıyor. Şarkı adı vermek istemesem de kişisel favorimin delişmen anlarıyla “No One Answers” olduğunu söyleyeyim. Bir ilginç not olarak da LED ZEPPELIN cover’ı “Immigrant Song”da vokalist Ron Rinehart’ın ses rengini ve söyleyiş tarzını nedense “Cowboys from Hell” dönemi Phil Anselmo’ya çok benzetiyorum, bunu da eklemiş olayım.

“Leave Scars” normalde “Darkness Descends”in ardından mırın kırın edilen, küçük görülen, fazla da önem yüklenmeyen bir albüm de olabilirdi, ancak böyle olmamayı, DARK ANGEL’ın tek atımlık bir grup olmadığını kanıtlamayı başardı. Sonrasında grup için işler pek iyi gitmedi, uzun soluklu olamadılar, ancak en azından seksenleri gayet iyi geçirmeyi ve iz bırakmayı başardılar.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.27/10, Toplam oy: 11)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1987
Şirket
Combat Records
Kadro
Ron Rinehart: Vokal
Jim Durkin: Gitar, geri vokal
Eric Meyer: Gitar, geri vokal
Mike Gonzalez: Bas, geri vokal
Gene Hoglan: Davul, geri vokal, ritim gitar
Şarkılar
1. The Death of Innocence
2. Never to Rise Again
3. No One Answers
4. Cauterization
5. Immigrant Song (LED ZEPPELIN cover)
6. Older than Time Itself
7. Worms
8. The Promise of Agony
9. Leave Scars
  Yorum alanı

“DARK ANGEL – Leave Scars” yazısına 17 yorum var

  1. Scream Bloody Gore says:

    Çok sevdiğim thrash devi grubun az dinlediğim albümü… Time Does Not Heal ile bu albüm arasında konsept olarak benzerlik var…. en sevdiğim albümleri de odur (Darkness Descends deki hayvani hızın yeri de ayrı).

    Hoglan’ın baget salladığı hiçbir albüm kötü olamaz.

    Scream Bloody Gore

    @Scream Bloody Gore, konsept demişken, Atrocity’nin Hallucinations’ı da bu albümlerdeki konsepte giriyor benim kafamda.

  2. Boba Fett says:

    Boşu olmayan gruplardan, son zamanlardaki incelemeler çok keyifli… Bu albümler (son zamanardaki klasikler) eski metalci heyecanımı, grup keşfetme heyecanımı tekrar hatırlattı bana.

  3. Raddor says:

    Time does not heeeaaal Yok bu o değildi, bu hangi albüm sahi hiç dinlemedim. Hemen ayıbı örteyim.

  4. Hakkan says:

    O davul teknisyeninin darkness descends’te yaptıının ekmeğini lars senelerce yedi ya ben ona yanarım.

    Üç albümün üçüde taş gibidir, saf thrash değil saf yetenektir, sıradan olmayan adamlar ince düşünülmüş üç albüm yapıp çil yavrusu gibi dağıldılar.

    Bu adamları her dinlediğimde kolunda dark angel dövmesi olan, hiç bir araya gelmesekte msn’de uzun thrash metal muhabbeti yaptığımız gökay diye bir arkadaşım gelir aklıma, kim bilir nerde namıssıs.

  5. Godless Killing Machine says:

    Tam ortasında cover şarkı olan albümleri her ne kadar aşağılasam da dark angel bambaşkadır.

  6. Ümit says:

    DARK FUNERAL’ın ö dönem çıkan diğer thrash metal gruplarından en büyük farkı bence black metal olması idi.

    3. paragraf elinizden öper.

    Onun dışında harika albüm, harika kritik. Yeni grupları sizinle tanıyor, eski grupları sizinle yeniden dinleme iştahına kavuşuyoruz. Teşekkürler.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Ümit, ahah, sağ ol değiştirdim.

    Böyle şeylere vesile oluyorsa ne mutlu.

  7. Seyfettin Dursun says:

    Darkness Descends ile “Lombardo’nun teknisyeni” arasındaki geçiş nefis olmuş, nefis!:))… Ne güzel albümler geliyor son günlerde, elinize sağlık.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Seyfettin Dursun, teşekkürler.

  8. 404 not found says:

    ‘Born to Be Wild şarkısındaki “heavy metal thunder” sözüyle heavy metale adını veren grup olarak bilinen efsanevi STEPPENWOLF’

    Ben bu bilgiyi ilk defa duydum acaba kaynak var mı merak ettim açıkçası

    Ahmet Saraçoğlu

    @404 not found, heavy metale dair okuyabileceğin kitapların, makalelerin tamamına yakınında görebilirsin. Ben hep o şekilde gördüm.

    Heavy metal kavramının Wikipedia sayfasında da şöyle geçiyor:

    The first use of “heavy metal” in a song lyric is in reference to a motorcycle in the Steppenwolf song “Born to Be Wild”, also released that year: “I like smoke and lightning / Heavy metal thunder / Racin’ with the wind / And the feelin’ that I’m under”.

    “Born to Be Wild”ın Wikipedia sayfasında da şu yazıyor:

    “Sometimes “Born to Be Wild” is described as the first heavy metal song, and the second-verse lyric “heavy metal thunder” marks the first use of this term in rock music (although not as a description of a musical style but rather a motorcycle)”.

    Wikipedia en güvenilir kaynak diye vermiyorum ama en kolay ulaşılan metin olduğu için söyleyeyim dedim.

    404 not found

    @Ahmet Saraçoğlu, teşekkürler bilgilendirme için

    Raddor

    @404 not found, ben vereyim bir tane. 2010 yılında çıkmış Heavy Metal Britannia belgeseli. Belgesel tamamen İngiliz grupları üzerine ve daha çok 60′lar sonu, 70′ler başı Proto-Metal odaklı.

    Imdb link: https://www.imdb.com/title/tt1615847/

    Youtube’da mevcut: https://youtu.be/SSR5UQ_Kr1Y?si=vuSFXSFXb6tkFp7z

    Bir zamanlar PA’da haberi yapılmış ama maalesef Türkçe altyazılı versiyonu yok olmuş durumda.

    https://www.pasifagresif.com/2014/09/heavy-metal-britannia-belgeseli-turkce-altyaziyla-ortamlarda/

  9. eatthegun says:

    İyi bi davulcuya sahip olmanın müziğin verdiği zevki çok daha yukarıya çıkardığı bi tarz thrash metal, neyse ki bu adamların öyle bi sorunu yok.. Adam gibi bi prodüksiyonu olsa çok daha efsane olurdu ilk iki albümleri

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.