Bu sefer nostaljik övgü işine girmeden direkt dalacağım. İşin ABD tarafını geçiyorum. 1985-1989 arasında Almanya’da çıkan albümler nedir be kardeşim. Harbiden nedir. Sadece bu beş yıl içinde çıkan albümlere bakın:
Beş yıl beş. Beş yılda doğru düzgün tek bir tane EP yayınlayamayan ülkeler var…
HOLY MOSES’ın, EXUMER’ın, TANKARD’ın, PROTECTOR’ın, MINOTAUR’un, ASSASSIN’in yaptıklarına girmiyorum bile. Cidden akıl almaz bir üretkenlik ve kalite seviyesi.
Bugünkü konuğumuz DESTRUCTION. Schmier ve dostları, yakın zamanda incelediğim SODOM’da olduğu gibi seksenlerin ikinci yarısına damga vuran işler yapmış ve Euronymous’ın da dediği gibi thrash metal yapmalarına rağmen black metal sahnesi üzerinde de ciddi bir etkiye neden olmuşlardı.
“Infernal Overkill” ve “Eternal Devastation” adlı bu kaos ve agresyon yumaklarının ardından DESTRUCTION tarzında, sound’unda ve prodüksiyon anlayışında belirgin bir değişikliğe gitmiş ve olayı çok daha net, daha güçlü prodüksiyonlu, teknik işlere de giren bir thrash metale çevirmişti. Elbette ki REALM, OBLIVEON, WOLF SPIDER tarzı bir teknik thrash metalden söz etmiyorum, ancak ilk albümde yer alan ve black metale dahi ilham veren çılgınlıktan, vahşetten daha çok yönlü, daha değişken bir thrash metal üslubunu benimsemeyi tercih etmişlerdi.
Albümü başlattığımızda ilk olarak grubun bu sofistikeleşme hareketinin ilk göstergesi olarak klasik müzik yorumu olan bir şarkı görüyoruz. “Beyond Eternity” adlı bu kısa pasajda DESTRUCTION Antonio Salieri’nin 1773’te yazdığı “Piano Concerto in C” adlı eserden bir pasaj çalıyor ve artık ilk iki albümlerdeki gibi paçoz olmadığını, pek çok açıdan geliştiğini dinleyiciye göstermek istiyor. Ardından da albüme adını veren ve geri vokallerde KREATOR’dan Mille Petrozza ve Ventor’un olduğu şarkıyla birlikte DESTRUCTION’ın bu daha oturaklı, daha iddialı gözüken tarafını görmeye başlıyoruz.
“Release from Agony”nin önemli ve çok iyi olmasını sağlayan şeylere baktığımızda albümdeki kayıt kalitesinin ve prodüksiyonun bir anda bu kadar yükselmiş olmasını ilk sıralarda sayabiliriz. İlk iki albümü demo klasmanına sokacak düzeyde bir kayıt iyileşmesi var bu albümde. Misal bas gitarın bu kadar net duyulması, progresifleşen yapıyla birlikte akıllara SADUS’u dahi getiren taraflara kayabiliyor. Diğer yandan yukarıda bahsettiğim teknik kafalar da “Release from Agony”nin ışıltılı olmasını sağlayan unsurlar arasında. Salieri introsunun ardından albüme adını veren parçayla yaka paça giren grup, o güne kadarki en sıra dışı ve maceracı DESTRUCTION’ı görmemizi de “Sign of Fear”deki flamenko gitar ve diğer pek çok çılgınlıkla sağlıyorlar.
Burada albümün belki de bir başyapıt olmamasını ve çok iyi olmakla yetinmesini sağlayan başlıca şey riflerin yeterince akılda kalıcı olmaması olarak düşünülebilir. Albümde birbiri ardına gelen bir dolu rif var, ancak “Release from Agony”deki unutulmaz rifler diye bir liste yapmak isterseniz öyle akıllara durgunluk verecek bir dolu klasikleşmiş DESTRUCTION rifi olduğunu da düşünmüyorum. Bunu bir eleştiri olarak almaya gerek olmayabilir, çünkü albüm geneli ve yaklaşımı itibarıyla bir bütün hâlinde yapıyor gövde gösterisini. Sadece “Sign of Fear”ı dinleyince bile grubun nasıl kendini aşmaya çalıştığını rahatça görebiliyorsunuz.
“Release from Agony” sanırım kapağı şarkılarından daha çok bilinen bir albüm. Bu kapağı görmüş ancak albümü dinlememiş pek çok insan olduğunu tahmin ediyorum. Bunun sebebi albümün ““Infernal Overkill”” veya “Eternal Devastation” kadar önemli olmaması, o iki albüm kadar ilham vermemesi, bilakis dönemin akımlarından ilham alarak evrilmiş olması olabilir. Ne var ki DESTRUCTION dinleyicileri için elbette ki önemli, grubun gelişimi açısından olmazsa olmaz albümlerden biri konumunda ve dinlediğinizde göreceğiniz üzere DESTRUCTION’ın sonradan bile girişmediği türde cüretkâr birtakım işlere giriyor ve bu sayede de kendi karakterini yansıtıyor. Seksenlerin ikinci yarısı Avrupa metali dendiğinde dikkate alınması gereken, ilk albümünden ilham vermeye başlayan bir grubun anlayış değiştirdiği önemli albümlerinden biri.
Kadro Schmier: Vokal, bas
Mike: Gitar
Harry: Gitar
Olly: Davul
Konuk:
Mille Petrozza: Geri vokal (2)
Ventor: Geri vokal (2)
André Grieder: Geri vokal (3, 7, 8)
V.O. Pulver: Geri vokal (3, 7, 8)
Şarkılar 1. Beyond Eternity
2. Release from Agony
3. Dissatisfied Existence
4. Sign of Fear
5. Unconscious Ruins
6. Incriminated
7. Our Oppression
8. Survive to Die
Benim için diğer başyapıt albümlerden aşağı kalır yanı yok. Kapağı büyük bir sebep olsa gerek Destruction denince aklıma ilk bu albüm geliyor. Sitede kritiği var sanıyordum acaba yazar arkadaş sildirdi mi yoksa ben mi delüzyonelim?
Gerçekten bir kere görüldükten sonra asla unutulmayan en ikonik metal kapaklarından biri. Ayrıca Pan’s Labyrinth filmindeki yaratığa da çok benziyor :D
Normalde hazmetmesi zor bir grup ancak bu albüm kendisinden önce gelenlere göre fazla yumuşak ve teknik metal kısımları daha fazla o yüzden burun kıvırıyorum bu albüme. Hele şu topun içine bakan adamın olduğu albümü falan açmaya elim varmıyor.
Aynı şeyleri hepsi denedi thrash metal dünyasındaki gruplar o yüzden pek umursamıyorum hele ki tonla dinlenecek albüm varken.
Müthiş bir albüm değil, en iyi Destruction albümü hiç değil ama sanki “olmasaydı olmazlardı” gibi bir albüm Release From Agony. Sırf kendilerini birer müzisyen olarak zorlamak adına girişilmiş denemeler, nefis riffler ve harika bir Schmier vokali mevcut. Prodüksiyon ve düzenlemeler de sonraki albümlerde gelişince, ortaya çıkan şey thrash metal tarihinin en iyi gruplarından biri oluyor zaten.
Benim için diğer başyapıt albümlerden aşağı kalır yanı yok. Kapağı büyük bir sebep olsa gerek Destruction denince aklıma ilk bu albüm geliyor. Sitede kritiği var sanıyordum acaba yazar arkadaş sildirdi mi yoksa ben mi delüzyonelim?
direkt hissederek kusulmuş bir müzik. albüm kapağı gelmiş geçmiş en iyiler arasındadır bence çok severim.
Klasik!
Gerçekten bir kere görüldükten sonra asla unutulmayan en ikonik metal kapaklarından biri. Ayrıca Pan’s Labyrinth filmindeki yaratığa da çok benziyor :D
Normalde hazmetmesi zor bir grup ancak bu albüm kendisinden önce gelenlere göre fazla yumuşak ve teknik metal kısımları daha fazla o yüzden burun kıvırıyorum bu albüme. Hele şu topun içine bakan adamın olduğu albümü falan açmaya elim varmıyor.
Aynı şeyleri hepsi denedi thrash metal dünyasındaki gruplar o yüzden pek umursamıyorum hele ki tonla dinlenecek albüm varken.
Şu adamlar da arşive dahil edilebilir.
https://www.metal-archives.com/albums/Deathrow/Deception_Ignored/425386
Başıma bir iş gelmeyecekse göz yuvasından sik çıkan Anaal Nathrakh albüm kapağından daha rahatsız edici bir görselliği var bu kapağın.
Türün köşe taşı albümlerinden
Müthiş bir albüm değil, en iyi Destruction albümü hiç değil ama sanki “olmasaydı olmazlardı” gibi bir albüm Release From Agony. Sırf kendilerini birer müzisyen olarak zorlamak adına girişilmiş denemeler, nefis riffler ve harika bir Schmier vokali mevcut. Prodüksiyon ve düzenlemeler de sonraki albümlerde gelişince, ortaya çıkan şey thrash metal tarihinin en iyi gruplarından biri oluyor zaten.
Gerçekten de kapak resmi parçalarından daha meşhur bu albümün ve bence şahane. Albüm değil kapağı. Albüm de iyi ama single yok single.
Yani iyi albüm ama övebileceğim bir parçası yok. İlk iki albüm gibi değil bu açıdan.