2020’de çıkardıkları “Thalassic” ile son yıllardaki en iyi albümlerini çıkardıklarını düşündüğüm ENSIFERUM, folk metalin bayrağını dalgalandırdığı kariyerinin yeni adımı olan “Winter Storm”la geri döndü. “Thalassic” incelemesinin sonunda “ENSIFERUM bu albümde folk metal 101’den çok uzak, ancak deneyimli bir grubun yapabileceği bir şey sunmuş” demiştim.
O düşüncemi hâlâ korumakla birlikte, grubun bu gelişimi tutarlı şekilde devam ettireceği konusunda da soru işaretlerim vardı.
Bunun başlıca sebebi folk metalin çok kolay kolaya kaçılabilecek bir tür oluşu aslında. Türü küçümsemek için söylemiyorum, ancak belli formüllere uyduğunuz ve deneyiminizden faydalandığınız bir düzlemde, iyi melodiler de yazdığınız anda zaten kalburüstü bir iş ortaya koymanız çok da zor olmuyor.
Bu durum çoğu folk metal albümünün birbirine fazlaca benzemesine yol açıyor olsa da zaman zaman farklı bir karakter sunan heyecan verici albümler de dinleyebiliyoruz.
ENSIFERUM da metal dünyasının yaptığı işte en tecrübeli gruplarından biri ve kendilerini biraz zorladılar mı gayet kabul edilir, hatta takdir edilir folk metal şarkıları yazmayı başarıyorlar.
“Winter Storm”a baktığımızda da bu durumu rahatlıkla görüyoruz. Tertemiz prodüksiyon, anlı şanlı Finlandiya havaları, görkemli melodiler ve bildiğimiz ENSIFERUM kimliği olanca folkluğuyla karşımızda duruyor.
Albümle ilgili olarak söylenmesi gerekenlerin başında, ENSIFERUM’un bu albümü önceki işlerinden biraz daha farklı bir anlayışla ele alması geliyor. Nedir bu anlayış? Bir kere “Winter Storm”da hiç gitar solosu yok. Hiç yok. Bu ENSIFERUM’un önceki albümlerinde görülmüş şey değil. Dahası, grubun iki clean vokalist, bir harsh vokalist, bir de geri vokal yapan üye barındırması nedeniyle albümde muazzam bir vokal bolluğu var. Bu durum başta iyi bir şeymiş gibi algılanabilir; ENSIFERUM’un AVANTASIA gibi bir vokalist cümbüşü yaratacağı düşünülebilir, ancak “Winter Storm”da bu durum bazı dinleyicileri irite edebilecek şekilde karşımıza çıkıyor, zira şarkıların çok büyük kısmında sürekli bir vokal duyuyoruz.
Böyle olunca da sadece enstrümanların öne çıktığı anlar çok geri planda kalıyor. Mesela akılda kalıcı bir melodiyi tek başına duyamıyor, misal yıllar önce “Dragonheads”de yaptıkları gibi akılda kalıcı, şarkıya karakter katan rifleri çıplak şekilde duyamıyoruz. Bu “birbiriyle yarışan vokaller” olayı, elbette ki kişisel bir zevk olmakla birlikte, bence albümün saldırganlığını ve değişkenliğini bir miktar sekteye uğratıyor.
Buna rağmen ENSIFERUM folk metal adına, bir folk metal dinleyicisinin beklentilerini karşılamak adına yeterli şeyi sunuyor. “Thallassic”ten sonra geldiği için doğal olarak “Winter Storm”un ileriye doğru atılmış bir adım olduğunu söylemek zor, ancak bu türün yapılması gerekenleri nedir diye bakıldığında ENSIFERUM bunları gerekli şekilde yapıyor.
Kadın konuk vokalin yer aldığı “Scars in My Heart” gibi çöp gözüyle baktığım birtakım şarkılar olsa da konserlerde mutlaka çalınacak türde, ENSIFERUM dinleyicilerini gaza getirecek şarkılar da “Winter Storm”daki yerlerini alıyorlar.
“Winter Storm” ENSIFERUM diskografisindeki en önemli albümlerden biri değil ve öncesindeki “Thalassic”in başarısının ardından ortalamanın biraz üstü olmakla yetinmek zorunda kalıyor. Sonuçta ENSIFERUM folk metali hoppidi hoppidi alkol şarkıları formunda yapmayan, ciddili metal şarkıları yazan bir grup. Ne var ki hit eksikliği ve yukarıda bahsettiğim vokal odaklılık, bir de üstüne albümde solo olmaması bir kısım dinleyicilerin canını sıkabilir. Bence klip şarkılarına ve çeşitlilik bakımından zengin “From Order to Chaos”a göz atın yeterli. Türün en önemli gruplarından birinden, iyice bir albüm diyerek tahlilimizi noktalayalım.
Kadro Petri Lindroos: Gitar, harsh vokal
Markus Toivonen: Gitar
Sami Hinkka: Bas, clean vokal
Pekka Montin: Klavye, clean vokal
Janne Parviainen: Davul
Şarkılar 1. Aurora
2. Winter Storm Vigilantes
3. Long Cold Winter of Sorrow and Strife
4. Fatherland
5. Scars in My Heart
6. Resistentia
7. The Howl
8. From Order to Chaos
9. Leniret Coram Tempestate
10. Victorious
Albümün adından, kapağından ve bir önceki Thalassic’i sevmemden dolayı baya bi umutluydum bu albümden ancak net bir şekilde bir önceki albüme göre geri adım bu. Pekka’nın vokallerini sevdik tamam ancak burada işin suyu çıkmış. Kritiğe katılıyorum kesinlikle gitarlar çok geride kalmış. Zaten Ensiferum bana kalırsa folk metal gibi nispeten sınırlı bir türde en geniş sınırlara ulaştı. Artık çıkılacak bir kat kalmadı gibi geliyor. Şu saatten sonra ilk 4 albüme yaklaşan bir albüm yapmaları, o ruha yaklaşmaları çok zor. Umarım ileride şaşırırım. Şimdilik her yeni albümle ‘yeni Ensiferum şarkıları’ ile oyalanıyoruz. 6,5/10
Bir de albümün en bayık şarkısını niye tam ortaya koydunuz lan?
Albümün adından, kapağından ve bir önceki Thalassic’i sevmemden dolayı baya bi umutluydum bu albümden ancak net bir şekilde bir önceki albüme göre geri adım bu. Pekka’nın vokallerini sevdik tamam ancak burada işin suyu çıkmış. Kritiğe katılıyorum kesinlikle gitarlar çok geride kalmış. Zaten Ensiferum bana kalırsa folk metal gibi nispeten sınırlı bir türde en geniş sınırlara ulaştı. Artık çıkılacak bir kat kalmadı gibi geliyor. Şu saatten sonra ilk 4 albüme yaklaşan bir albüm yapmaları, o ruha yaklaşmaları çok zor. Umarım ileride şaşırırım. Şimdilik her yeni albümle ‘yeni Ensiferum şarkıları’ ile oyalanıyoruz. 6,5/10
Bir de albümün en bayık şarkısını niye tam ortaya koydunuz lan?