Kadrosunda KHEMMIS elemanlarını barındıran ve muhtemelen bu arkadaşların KHEMMIS’te yapamayıp içlerinde kalan birtakım coşkunlukları, hayvanlıkları boca etmek için kurdukları sludge/death metal grubu GLACIAL TOMB’u ağırlıyoruz bugün.
GLACIAL TOMB 2016’da kurulan, kendi adını taşıyan ilk albümünü 2018’de çıkaran, altı yıl aradan sonra da “Lightless Expanse” ile geri dönen bir grup. Yaptıkları müziğe baktığımızda, death metal ağırlıklı olmak üzere aralara sludge pisliklerinin de atıldığı, yer yer groovy riflerin, kısmen teknik olayların öne çıktığı bir profil görüyoruz.
Burada önemli olan şey sertlik, hoyratlık, acımasızlık. Ne var ki, misal OF FEATHER AND BONE veya INFERNAL COIL tarzında safra kusan, zehir saçan türde bir death metalden ziyade biraz daha steril ancak yine de barbar mizaçlı bir death metal karakteri var.
Davullarında MasterChef’ten Somer Şef’in yer aldığı GLACIAL TOMB’un burada iyi yaptığı şey, yazdığı rifleri arka arkaya iyi dizmiş ve akıcı şarkılar oluşturabilmiş oluşu. Bu sayede şarkılar monotonluğa kurban gitmeden, fazla akılda kalıcı olmasalar bile kendilerini dinletmeyi beceriyorlar. Tabii bu öküzlüğün, ayıboğanlığın oluşmasını sağlayan başlıca unsurlardan biri de albümün prodüksiyonu. Son 10 yıldır öküzlükte çözüm ortağımız mertebesine yükselen Arthur Rizk tarafından yaratılan bu sound, pek çok grupta olduğu gibi GLACIAL TOMB’un müziğinin de olduğundan daha yukarı çıkmasına vesile oluyor.
“Lightless Expanse” ile ilgili minimal de olsa şikâyet unsuru olabilecek belki de yegâne konu, yukarıda da dediğim gibi şarkıların aşırı karakteristik kimlikler yaratma konusunda çok da mahir olmayışları, bu nedenle de akla kazınan, duyar duymaz çarpan çok da fazla fikir içermiyor oluşları. Ne var ki bu tarz hoyrat müzikler tekil olarak şarkılardan ziyade genel bir hayvanlık duruşu niteliğinde olduğundan, albümü tamamladığınızda büyük oranda tatmin oluyorsunuz.
Hem ağır ağır süründürerek hem orta tempoda kafa sallatarak hem de yüksek tempoyla adrenalin pompalayarak cezalandıran GLACIAL TOMB, 36 dakikada dinleyiciyi iyice pataklamayı, kaldırım ısırtıp ayağıyla ensesine bi’ tane koyup ağzını yüzünü dağıtmayı başarıyor.
Belki ileride çok fazla geri dönmem ama bu ara çıkan albümler içinde en çok dinlediğim albüm bu oldu.
“kaldırım ısırtıp ayağıyla ensesine bi’ tane koyup ağzını yüzünü dağıtmayı başarıyor.”
referansı anlamayanlar hemen eksiklerini kapatsınlar. teşekkürler, iyi çalışmalar.
03.10.2024
@northern, ahaha
Klas iş. Dinlerken kanım doğru yöne pompalandı.
Tuttum bu kimyayı. Olabildiğince özgün tınlıyor.