Çok sevdiğim Belçikalı grup BÜTCHER’ın yeni şarkı yayınladığı gün çıkan, isminde yine kasap geçen ve müzikal olarak da BÜTCHER’a yakın olaylar barındıran yeni bir gruptan, HELLBUTCHER’dan bahsedeceğiz bugün. Esasında HELLBUTCHER’ın kökleri çok eskilere, 1990’da kurulan ve İsveç’in en önemli black/thrash metal oluşumlarından biri olan NIFELHEIM’e dayanıyor. 2022 yılında NIFELHEIM’ın kurucularından olan ve grubun tüm albümlerinde söyleyen vokalist Hellbutcher tarafından kurulan HELLBUTCHER, black metali en oldu-school hâliyle icra eden, logosundaki kanatlardan da görüleceği üzere NIFELHEIM geleneğini devam ettiren bir grup.

Grubun geri kalanına baktığımızda da önemli isimlerle karşılaşıyoruz. Bunlardan ilki eski OPETH, BLOODBATH davulcusu Martin Axenrot. Onun yanı sıra UNLEASHED’in esas bestecisi Fredrik Folkare de grupta yer alıyor. Diğer üyeler ise AETERNUS ve GAAHLS WYRD gibi bilindik gruplarda çalan isimler.

Bu deneyimli isimlerinden elinden çıkan müzik de doğal olarak eskilerin kafasını yaşatan, son derece çiğ, ateşli ve bir o kadar da sürükleyici bir şeye dönüşüyor. NIFELHEIM 1990 yılında kurulduğunda elemanlar çok genç yaştaydılar, bu yüzden de o sırada 14 yaşında olan Hellbutcher, 48 yaşına geldiği günümüzde de gayet iyi vokal yapmaktan geri kalmıyor. Normalde 1990’da kurulan bir grubun kurucusundan bahsettiğinizi düşündüğünüzde, “bu yaşta hâlâ güçlü vokal yapıyor” demek garip gelebilir, ancak adam daha 48 yaşında.

Yazının başında adını andığım BÜTCHER’de olduğu gibi HELLBUTCHER da müziğini sadece paçozluk, vücut sıvıları ve şarlatanlık üzerine kurmaktansa yeri gelince (“The Sword of Wrath”) çok akılda kalıcı melodilerle, yeri gelince (“Hordes of the Horned God”) nefis sololarla epey bir renk katmayı başarıyor. Buna gayet güzel rifler ve nefis bir de davulculuk eklenince “Hellbutcher”daki müziğin keyfi arttıkça artıyor.

Buradaki black metalin günümüzdeki standart black metal anlayışını yansıtan tarzda, yani aşırı hızlı, blast beat’lerle dolu, çığlık çığlığa bir black metal olmadığı zaten tahmin edilecektir sanıyorum. Olayın özü gerçekten de eski usul, proto-black metal denecek kadar olmasa da olayın temeline odaklanan bir anlayışta. Dolayısıyla BATHORY, HELLHAMMER, CELTIC FROST, DESTRÖYER 666, AURA NOIR, TORMENTOR ve benzeri, zamandaşı grupların farklı dönemlerini yansıtan bir dolu şey var. Aslan payıysa elbette ki NIFELHEIM’da.

Günümüzde eski kafalarda müzik yapmak iki şekilde gerçekleşiyor; ya günümüzün genç grupları bu nostaljiyi yaşatma yoluna gidiyorlar ya da bizzat eskinin vazgeçmeyen isimleri geçmişte yapılan ve yaptıkları müzikleri gün yüzüne taşıyorlar. İki taraf için de onlarca örnek verilebilir. Hellbutcher, yani Per Gustavsson bunların ikinci tarafında yer alıyor ve içindeki ateşin sönmeden yandığını göstermek adına 2022 yılında bu tarz müzik yapan bir grup kurabiliyor. Yanına aldığı isimler de çok uzun zamandır ortalıkta olan ve farklı gruplarla piyasayı şekillendiren isimler olunca, ortaya “Hellbutcher” gibi ateş eden bir albüm çıkıyor.

İsveç black metalinin özbeöz çocuklarından biri olan NIFELHEIM’ın küllerinden doğan HELLBUTCHER, bu kapkara balçığın kulaklarımızdan daha uzun süre çıkmayacağını gösteren bir diğer grup. Müziğinden imajına her şeyiyle özüne sadık bu çok deneyimli yeni gruba mutlaka şans verin derim.