# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
SULPHUR AEON – Seven Crowns and Seven Seals
| 15.10.2023

Cthulhu’nun bokuna iki yumurta kırıp bu albüm eşliğinde yemez miyiz?

Paolo Girardi’nin kapaklarını sevmiyorum. Geçmişte güzel işleri vardı ancak bir noktadan sonra çizimleri bana çocukça gelmeye başladı. Çizdiği yaratıkların, canavarların korkutucu olmaktan epey uzak olduğunu düşünüyorum ve ne yazık ki çizdiği kapakları artık çok nadiren beğeniyorum.

Benzer duygular içerisinde olduğum başka çizerler de var, ancak Girardi metal dünyasının en revaçtaki çizerlerinden biri ve bir yerden sonra birbirine benzer ve çok da fazla yeni fikir içermeyen kapaklarını göre göre doyma noktasına ulaştığımı sanıyorum.

Yazıya böyle başladım, çünkü SULPHUR AEON bu albüm öncesinde çıkan üç albümü “Swallowed by the Ocean’s Tide”, “Gateway to the Antisphere” ve “The Scythe of Cosmic Chaos” da nefis kapaklara imza atmış, özellikle ilk iki albümünün kapağıyla şov yapmış bir topluluk.

Lovecraft ve Cthulhu mitosundan beslendikleri şarkı sözlerini ve albüm temalarını harika yansıtan o kapakların ardından, yeni albümlerinin kapağını ne yazık ki epey geniş bir hayal gücü olan yetenekli bir ortaokul öğrencisinin elinden çıkmış bir resme benzetiyorum.

Bu konuyu en baştan aradan çıkarmak istedim, zira albüme dair diğer konuların tamamına yakını övgüyle, takdirle dolu olacak ve bu kapak mevzusuyla bölünsünler istemedim. Esasında kapak da kötü falan değil ancak Girardi’nin tarzı bana yettiği için ne yaparsa yapsın -hele bir de önceki albümlerin kapaklarını bilince- bu konudan eleştirel bahsetmeden geçemeyecektim.

Evet, şimdi “Seven Crowns and Seven Seals”ı gönlümüzce övebiliriz.

Öncelikle SULPHUR AEON’un müthiş bir grup olduğunu belirterek başlayalım. Blackened death metal icra ediyorlar ve bunu son derece dinamik, değişken yapılı, fikirlerle dolu şekilde yapıyorlar. Bu nasıl oluyor? Öncelikle adamların rif yazım tarzı epey özgün. Belirli bir şablonun peşinden gitmedikleri için başkalarına benzemek gibi bir durumları yok. Metal-Archives profillerinde BEHEMOTH, MORBID ANGEL, IMMOLATION, SEPTICFLESH, KRYPTS, HYPOCRISY, NILE, 1914, ULCERATE, BLOOD INCANTATION gibi isimler varsa da bunlardan herhangi birini direkt akıllara getiren bir müzikleri yok. Bana kalırsa en çok, o da belli oranda olmak kaydıyla MITHRAS ve ULTHAR’a yakın duruyorlar ancak bu yakınlık bile göreceli diyebilirim.

Adamlar death metalin en şiddetlisini de yapıyorlar, albüme adını veren şarkıda görüldüğü gibi Tenessee veya Nebraska’daki bir barda çalan yerel bir blues grubunun çalabileceği türde sololar dahi sunabiliyorlar. En hoyrat death metal vokallerinin ve blast beat’lerin arkasına son derece melodik, damar bir şeyler de döşeyebiliyorlar. Okyanusun derinliklerinden gelen karanlık duyargalar ve vantuzlar arasına bir şekilde umut vadeden ve güneş ışığının sudaki kırılmasını anımsatan olaylar sokuşturabiliyorlar.

Bu tarz olayların, varyasyonlu ve çok bileşenli müziklerin beğenilir ve tutarlı olabilmesi için de birtakım kıstasların yerine getirilmesi gerekiyor. Herkes 150 tane rif ve melodi bulup bunları arka arkaya ekleyebilir, ancak bunu anlamlı bir şeye dönüştürmedikçe elimize çok da matah bir şey geçmez. Ne mutlu ki SULPHUR AEON bu noktada bu işin nasıl yapılacağını gösteren bir tutum sergiliyor. SULPHUR AEON çok fazla bileşeni belli bir atmosfer içerisinde, belli bir atmosfer oluşturacak şekilde sunmayı becerecek kadar yetenekli bir grup ve bu sayede önceki tüm işleri gibi “Seven Crowns and Seven Seals” da çok da zorlanmadan başarıya ulaşıyor.

“Seven Crowns and Seven Seals”da SULPHUR AEON’un önceki işlerinden farklı olarak vokal çeşitlendirmesine daha fazla vakit ve emek harcadığını görüyoruz. Misal dehşet saçan 9 dakikalık kapanış şarkısı “Beneath the Ziqqurats”a can veren, şarkıya kimlik katan başlıca şey farklı vokal tekniklerinin bir arada sunulması. Aynı durum başka pek çok şarkı için de geçerli. Buna bir de gitarların yukarıda da değindiğim özgür ve kalıpsız karakteri de girince şarkılar ucu sonu belli olmayan, nereden geldiği ve nerede sonlanacağı belirsiz ses yığınlarına ve işitsel saldırılara dönüşüyorlar. Gruptaki her elemanın enstrümanının hakkını sonuna dek vermesi de eklenince albüm sizi sarmaladıkça sarmalıyor, alttan alttan ele geçiriyor.

SULPHUR AEON çok çok iyi bir grup. Büyülü bir grup. “Seven Crowns and Seven Seals” da çok çok iyi bir albüm. Bunu albümü başlattığınız anda, introdan sonra gelen “Hammer from the Howling Void” başlar başlamaz anlıyorsunuz ve geçen 45 dakikanın ardından “Beneath the Ziqqurats”ın son notalarıyla gerçekten de muazzam bir albüm dinlediğinizi hissediyorsunuz. Bu kadar etkileyici ve özenli iş yapan bir grubu bulmuşken notunu da ona göre verelim ve progresif denebilecek kadar çok yönlü ve değişken bir blackened death metal dinlemek isteyen herkeslere de önerelim.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.17/10, Toplam oy: 24)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2023
Şirket
Ván Records
Kadro
M.: Vokal, sözler
T.: Gitar, besteler
A.: Gitar
S.: Bas, synth, efektler
D.: Davul

Konuk:
Michael Zech: E-bow, beste (6)
Laurent Teubl: Beste (6)
Şarkılar
1. Sombre Tidings
2. Hammer from the Howling Void
3. Usurper of the Earth and Sea
4. The Yearning Abyss Devours Us
5. Arcane Cambrian Sorcery
6. Seven Crowns and Seven Seals
7. Beneath the Ziqqurrats
  Yorum alanı

“SULPHUR AEON – Seven Crowns and Seven Seals” yazısına 5 yorum var

  1. SileJack says:

    Çok iyi albüm, bir o kadar da iyi kritik. Benden bir 10 yakışır bu albüme.

  2. Koralp says:

    Oldukça başarılı. Bir süredir kaliteli progresif işlere hasrettim, ilaç gibi geldi.

  3. northern says:

    5 paragraf kapak, 5 paragraf da albümün kendisi için olmuş haha.

  4. Mandos says:

    Cthulhu’nun bohunda boncuk bulduracak bir albüm olmuş.

    Kapak hakkındaki görüşlerinize katılıyorum. İyi ama daha vurucu olsa bu albüme daha çok yakışırdı.

  5. Ali Osman says:

    Albüme adını veren şarkıdan Chapel Of Disease tadı alan bir ben miyim? Bayağı iyi albüm bu arada kritik notu tam isabet olmuş. 8.5/10

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.