Black metal grupları, müziklerinin doğası gereği zaman zaman kendilerini sarmalayan bir sansasyona bulanmaktan çok da şikâyet etmezler. Doksanların başlarında Norveç’te yaşananlar, 2000 sonrasında türün en büyüklerinin bile müdahil olduğu Nazizm muhabbetleri hepimizin malumu. 2014’te kurulan ve kısa sürede adından söz ettirmeyi başaran UADA da bu konuda enteresan bir vaka. Esasında sansasyon açısından gayet temiz, kendi hâline bir grup olmalarına rağmen bu sene başlarında yaptıkları açıklamalarla esasında grubun göründüğü kadar da temiz ve dertsiz olmadığını gösterdiler ve kurucu elemanlardan James Sloan’la ilgili cinsel istismar ve şiddeti de içeren epey tatsız iddialar ortaya attılar. Akabinde hem Sloan hem de Sloan’ın ayrılmak üzere olduğu eşi gruba cevap verdi, işler daha da karıştı.

Kesin olan bir şey varsa o da UADA’nın kadro yapısı itibarıyla ya şanssız ya da çalışması zor bir ortam olduğu. Adamlar 2014’ten bu yana geçen 9 yılda 6 davulcu, 4 de basçıyla çalışmış. Sloan’la yaşananların ardından gitaristini ve davulcusunu değiştiren grupta şu anda ipleri elinde bulunduran kişiyse kurucu elemanlardan vokalist/gitarist Jake Superchi.

Superchi, albüm öncesinde yaptığı açıklamada “Crepuscule Natura”nın UADA’nın bugüne kadarki en büyük çıkışını yapacağı albüm olduğuna inandıklarını ifade etmiş ve beklentileri yükseltmişti. Grup içinde yaşanan sıkıntı ve zaruri kadro değişiklikleri muhakkak ki canlarını sıkmış olsa da neyse ki UADA yeni albümünün çıkışını ertelemek durumunda kalmadan bu en büyük çıkışı sağlayacak adımı atmayı başardı ve albümü zamanında ortamlara saldı. Şimdi gelin böyle bir durum söz konusu mu bakalım.

Evet arkadaşlar, en baştan söylemek lazım ki böyle bir durum gerçekten de söz konusu. “Crepuscule Natura” gerçekten de UADA’nın bugüne dek yaptığı en iyi albüm olma potansiyeline sahip, akılda kalıcılıktan tutun da bestelerdeki parlak fikirlere dek UADA’nın zirvesi denebilecek noktaya ulaşmayı başaran bir albüm. Elbette ki aynı ifadeler ilk albüm “Devoid of Light” veya ikinci albüm “Cult of a Dying Sun” için de kullanılabilir, ancak bugüne dek çıkan en iyi UADA albümünün “Crepuscule Natura” olduğunu söyleyen birine de -mesela ben- karşı çıkmanın anlamsız olacağı kanısındayım.

Bunu sağlayan faktörlere baktığımızda öncelikle grubun en büyük özelliği olan melodi yazımı konusunda belki de hiç olmadığı kadar akılda kalıcı, karakteristik bir yol izlediğini görüyoruz. Şarkılar bu akılda kalıcı melodiler üzerinden çok iyi yükseliyorlar ve eklemlenen riflerle birlikte daha önce herhangi bir UADA albümünde rastlamamış olabileceğimiz düzeyde tutkulu ve adanmış bir atmosfer ortaya çıkmasını sağlıyorlar. “Retraversing the Void”da vokallerin girdiği kısma baktığınızda, vokallerle şahlanan davul gitarın adanmışlığına baktığınızda neden bahsettiğimi görebilirsiniz.

Bunlara ek olarak albüm esas gücünü bestelerin akılda kalıcılığında ve çeşitliliğinde gösteriyor. Adını andığım “Retraversing the Void”un melodik kısımlarında da görülen yoğun IRON MAIDEN etkisi ve UADA’nın zaten kötücül olmayan bir black metal yapıyor olması sayesinde “Crepuscule Natura” dinlemesi son derece kolay ve geniş kitlelerce sahiplenilebilecek bir şeye evriliyor. Farkındaysanız bir önceki albüm “Djinn”in adını şu noktaya kadar anmadım bile, zira “Crepuscule Natura” her anlamda “Djinn”le mukayese etmeye gerek olmayacak düzeyde daha iyi bir albüm. UADA o albümde yaptığı hatalardan ders almış, dinamizmi artırmış, bayıklığı tam tersine çevirmiş, akılda kalıcılığa tavan yaptırmış. Sonuçta da ortaya gerçekten de UADA’nın en büyük çıkışını yapmasını sağlayabilecek bir albüm çıkmış. Gelecek ne gösterir, şartlar buna el verir mi bilmiyorum ama normalde “Crepuscule Natura”nın UADA’nın işine epey bir yaraması, grubu turdan tura sürüklemesi ve adını çok daha güçlü şekilde duyurmasına yardımcı olması gerekir. Bu gerçekleşecek mi hep birlikte göreceğiz.

Grupların “bu albüm en iyi albümümüz”, “en büyük çıkışımızı bu albümle yapacağız” tarzı açıklamaları genelde sadece ilgili albümün promosyonuna yönelik bir reklam olarak kalır, ancak bu durumda UADA’nın iddiası bence gerçekten de doğru. “Crepuscule Natura” bence UADA’nın bugüne dek yaptığı en iyi, en akılda kalıcı, en keyifli albümü. Umarım bu rüzgârı arkalarına alabilir ve adlarını daha da geniş bir kitleye duyurabilirler.