Bazen bir grupla karşılaşırsınız ve ilk andan bir şeylerin, hatta pek çok şeyin doğru yapıldığını hissedersiniz.
Grup adı olsun, logosu olsun, grup fotoğrafı olsun, albüm kapağı olsun, size o grubun ne yaptığını bildiğini düşündürür ve daha tek nota duymadan bu kadar fazla doğruyla karşılaştıysam, müzikleri de iyidir herhalde kanısına varırsınız.
Bunun tam tersi çok can sıkıcıdır; güzel kapak, çekici bir aura ve sonra beklentinizin çok altında kalan bir müzik insanın ağzına midesinden acı su bile getirtebilir.
Ama o beklentileriniz bir karşılanırsa, işte o zaman çok iyi bir yeni grup keşfetmiş olmanın sevinciyle parklarda bahçelerde neşeyle koşar, ellerinizi metal işareti yaparak çimlerde yuvarlanabilirsiniz.
SERPENT OF OLD ülkemizdeki farklı şehirlerde ikamet eden müzisyenler tarafından 2018 yılında kurulan bir death/black metal grubu. Harika bir logoları, türe gayet uygun bir promo fotoğrafları, grup ve albüm adına da selam çakan çok iyi bir albüm kapakları ve tüm bu çekiciliği artıran enfes bir de müzikleri var.
Metal basını içerisinde geçirdiğim 19 yıllık süre boyunca karşılaştığım en çalışkan şirketlerden biri olan ve grup portföyünü sürekli geliştirip genişleten Hindistan menşeli Transcending Obscurity Records bünyesinden çıkan “Ensemble Under the Dark Sun”, özellikle son 10 yıldır tüm dünyada iyice serpilip güçlenen tarzda bir death/black metal muhteva ediyor diyerek başlayalım.
Öncelikle belirtmem gereken konu, SERPENT OF OLD’un başka herhangi bir grubun çizdiği yoldan gitmiyor oluşu. Death/black metal yapıyorsanız BEHEMOTH’ından tutun da ANGELCORPSE’una kadar karakteristik sound’u olan ve kolayca yanlanabilecek pek çok grup var. Lakin SERPENT OF OLD bu tarz bir yol gözetmiyor. Elbette ki müziklerini tarif ederken referans olarak gösterilebilecek topluluklar var ancak albüm boyunca bir kez olsun “x gibi yapmaya çalışmışlar” gibisinden bir düşünce yaratmıyorlar. Bunun sebebi de adamların SERPENT OF OLD’un ne olduğu ve ne olacağına dair kafalarında çok net bir fikir belirlemiş olmaları. Grup elemanlarının çaldığı diğer gruplardan gelen deneyimleri, RAVEN WOODS ve THE SARCOPHAGUS’tan bildiğimiz Ozan Yıldırım’ın masa başındaki tecrübeli elleri ve yaptıkları türü çok iyi biliyor olmalarının getirdiği bir dolu artıyla, SERPENT OF OLD daha ilk albümünden ülkemizden çıkan en profesyonel, en altı dolu ve ayakları yere sağlam basan işlerden birine imza atıyor.
Death/black metalin kaotik, buhranlı, bulanık tarafından ziyade daha tane tane, daha ayrıştırılır riflerden oluşan bir müzik yapan grup, bestecilik konusundaki yeteneğini dibine kadar sergilediği bu 6 şarkının tamamında dinleyiciyi sarıp sarmalayan, yer yer nefesini kesip yer yer ağırlığıyla ezen işler sunuyor. Dinlerken tebessüm etmemi sağlayan ve helal dedirten pek çok ana sahip albümde grubun derdinin sadece kaos yaratmak olmaması ve “sofistike bir karanlık” peşinde olması beni en çok memnun eden konulardan biri oldu. Açılış şarkısı “The Sin Before the Great Sin”in akılda kalıcı dissonant rifiyle birlikte cezbedilen merakım, arkasından gelen tremolo gitarlarla yükselen tansiyonla tavan yaptı ve bu kapanış şarkısı “Idiosyncracy”nin son notalarına dek dikkatim, konsantrasyonum hep aktif kaldı. Dinleyiciyi rahat ettirmeyen ve hep diken üstünde tutan bu üslup SERPENT OF OLD’un en iyi yaptığı şeylerden biri. Bunun yanı sıra, yine açılış parçasının 7.17’de giren rifi gibi basit ancak etkili rifler de grubun ne yaptığını ne kadar iyi bildiğinin ve albümün dinamizmini, dramatik tarafını nasıl artırdığının örneklerinden biri. Gruptaki her elemanın ayrı ayrı gövde gösterisi yaptığı bir tekinsizlik, gerginlik, anksiyete ve uğursuzluk girdabı eşliğinde devam eden albümü dinlerken yeri geliyor ZHRINE’ın “Unortheta”da yaptığına benzer türde dehlizlere giriyor, yeri geliyor DEATHSPELL OMEGA arpejleri eşliğinde uyumsuzluğun dibine vuruyor, DEAD CONGREGATION’vari karanlıklarla cebelleşiyor, bazen de ARKHON INFAUSTUS’un “Orthodoxyn”ine benzer acımasızlıklarla boşlukta sürükleniyorsunuz. Ne var ki bunların hiçbiri direkt olarak başka herhangi bir grubun izlerini sunmuyor.
Tüm bunlar bir araya gelince de ortaya zamansız ve mekânsız bir death/black metal çıkıyor. SERPENT OF OLD’un Türk bir grup olduğunu bilmeseniz ve biri size grubu ABD’li, Polonyalı, İzlandalı, Fransız, Alman ya da herhangi başka bir ülkeden çıkan bir grup olarak tanıtsa, hepsine kabul diyebileceğiniz ölçüde geniş perspektifli bir müzik var “Ensemble Under the Dark Sun”da. Bugün bir SVARTIDAUÐI veya MISÞYRMING dinlerken İzlanda havasını; DEUS MORTEM, AZARATH dinlerken Polonya tadını; AOSOTH, ANTAEUS dinlerken Fransız karakterini alabiliyoruz. SERPENT OF OLD işte bu noktada belki de en önemli olayına imza atıyor ve yersiz yurtsuz, kaynağı belirsiz kaosla bezeli bir ihtişam sunuyor.
Sanırım yazı boyunca yeterince vurguladım ama kapanışta bir kez daha tekrarlayayım. SERPENT OF OLD 1991’den bugüne devam eden metal dinleyiciliğim süresince dinlediğim en iyi Türk gruplardan biri ve “Ensemble Under the Dark Sun” da bırakın son dönemleri ve içinde bulunduğumuz yılı, çok çok uzun zamandır karşılaştığım en başarılı death/black metal albümlerinden biri. Normalde bunun da üstüne çıkarlar diye düşünerek biraz daha düşük bir not, mesela 8,5 verebilirdim ancak müthiş prodüksiyonundan kusursuz görselliğine dek albümle ilgili herhangi bir falso bulamıyorum ve daha azına da elim razı olmuyor. Grubu ve bu albümde emeği olan herkesi ayrı ayrı kutluyorum.
Kadro Ozan Gürbüz: Vokal, sözler
Atakan Güçlü: Gitar, sözler
Doğa Tarhan: Gitar, sözler
Yalaz Öner: Bas
Kerem Kaan: Davul
Şarkılar 1. The Sin Before the Great Sin
2. Unsaturated Hunger and Esoteric Lust
3. The Fall
4. Virtue of the Devil is in His Loins
5. From the Impending Dusk
6. Idiosyncrasy
Tam olarak bunu dinlerken Türk olduklarını fark etmemin verdiği şokla siteye girip grup önerme sayfasına yazacaktım, kritiği gördüm. Yabancı sitelerde de puanları 8.5′un altında değil, AMG’de bile 4.5/5 almışlar. Üstelik ilk albümleri. Kafayı yiyeceğim şimdi. Sadece kendi türünde değil, genel olarak Türkiye’den çıkan en iyi ekstrem metal albümlerinden biri olabilir. Muhtemelen bu şoku atlatamayıp uzun süre kafa sikerim bu postun altında.
Amg’de yazılanları görunce göğsüm kabardı. Saçma şekilde kendimi veli toplantısında çocugu övülen ebeveynler gibi hissettim. Lakin bu ülkede güzel şeyler de oluyor. Şimdi Sezen Aksu’dan “Gülümse” açtım, duygusal bir yapım var sanırım :)
@deadhouse, Ahahhah. Çok fanı olduğum birisi değil ama dinlerim. Arkadaş, eş, dost falan da hep dinler aslında. Çevremde bir ara siyasi sebeplerle reddedildiğini hatırlıyorum, ama İşçi Partisi meselesi sonrasında o durum da rafa kalktı. Bilemedim… Sadece şöyle bir hadise var -senin dediğin bağlamda- aklıma şu an gelen: Özellikle rakı sofrasında ve hafif derdo durumda olan birisi varsa, gecenin sonlarına doğru arka arkaya 5-6 tane Sezen dinlenir ve Derdo Bro’da o süreçte komple kanser edilip uykuya yollanır. Mesela o ana kadar ayıp görülecek pek çok şey (çünkü erkek erkeğe muhabbet edilirken ağlamak, sızlanmak, dırdırlanmak vs. i.neliğe yorulur) Sezen ile birlikte ayıp olmayı bırakır. O süreçte genellikle karşılıklı hafif göz yaşı dökülür. Ex sevgili ya da yenge ile ilgili seri küfürler edilir falan. Bu, bir dönem aşırı fazla rastladığım bir uygulamaydı.
@burock1988, çok çok iyi olduğu konusunda hemfikirim. Ancak en iyisi demek baya iddialı olur. Zira “Out of Themselves Things Will Come” gibi bir gerçek var ortada.
@lammoth, Burial Invocation , Murder King ve sizinde bahsettiğiniz Thrown to the Sun gibi gruplarda bu topraklarda iyi işlere imza attılar fakat bu albümden aldığım keyfi hiçbir Türk gruptan almadım daha önce. Bu işler birazda zevk meselesi elbette. Birde genç jenerasyondan Eradicate grubunun ilk albümünü merakla bekliyorum. Umarım onlarda iyi bir iş çıkaracaklar ortaya.
@Ahmet Saraçoğlu, Bende beklemiyordum açıkçası. Engulfed ve Diabolizer son albümleri yanlış hatırlamıyorsam incelenmedi. Özellikle Engulfed epsi tam bir hayvanlıktı
@HaNNibaL, zamanında bizle derdi olan birtakım Kadıköylü gruplar dışında kimseye karşı bir ayrımımız yok. Bize kalsa o gruplara karşı da bir tavrımız olmazdı ama onlar burada yer almayı istemediler ve zamanında bizi düşmanlaştırdılar. 7-8 yıllık mevzular zaten, bir önemi yok.
Serpent of Old’un ve kaliteli iş yapan yerli grupların her zaman yayındayız.
@Ahmet Saraçoğlu, Bir grubun metal müzik sitesi ile nasıl bir derdi olabilir akıl alır gibi değil. Benim grubum olsa albümümü incelemek isteyen siteye teşekkür etmekten başka bir şey yapmam.
Dünya üzerinde bu grupla röportaj yapmış olan ilk insan olmanın gururunu yaşıyorum. Vokalleri Ozan’ın 2019 yazında telefondan aldıkları stüdyo kaydını bana dinlettiği andan beri bugünlerin gelmesini bekledim. Netice itibariyle şunu söyleyebilirim ki Burial’ın Abiogenesis’inden beri bu topraklardan çıkmış en kaliteli ekstrem metal işi bu albüm olabilir. Umarım hak ettikleri değeri ve ilgiyi görürler, yurtdışında bizi gururlandırırlar, biz de gururla bayraklarımızı asarız.
Peki ya grup elemanlarının hepsinin ad ve soyadlarının öz Türkçe olması ve her birinin soyadının güçlü/lider anlamına gelen kelimeler olması? (Takma isimler değilse ilginç ve güzel bir tesadüf)
Kayıt bestelerin kalitesini hakkıyla yansıtabilecek kadar iyi olsa muhtemelen albümün etkisi katlanırdı. “Ensemble Under the Dark Sun”ın yeterince güçlü bir sound’a sahip olmadığını ifade etmek lazım. Ancak buna rağmen metal sahnesine gerçek anlamda etkileyici bir giriş yaptılar ve detaylara verdikleri önem bir sonraki adımda bunun da üstesinden geleceklerini düşündürüyor. Yolları açık olsun.
Bana göre Zifir’in en son albümüyle birlikte ortaya çıkarılmış kendi türünde en iyi çalışmalardan birisi. Zifir’i yabana atmayın çok tekinsiz müzik yapıyorlar ama bu arkadaşlarımız da çıtayı çok iyi yükseltmişler. Ruh var. 9/10
Tam olarak bunu dinlerken Türk olduklarını fark etmemin verdiği şokla siteye girip grup önerme sayfasına yazacaktım, kritiği gördüm. Yabancı sitelerde de puanları 8.5′un altında değil, AMG’de bile 4.5/5 almışlar. Üstelik ilk albümleri. Kafayı yiyeceğim şimdi. Sadece kendi türünde değil, genel olarak Türkiye’den çıkan en iyi ekstrem metal albümlerinden biri olabilir. Muhtemelen bu şoku atlatamayıp uzun süre kafa sikerim bu postun altında.
05.07.2023
@Koralp, AMG’de incelemesini göremedim linkini paylaşabilir misin?
06.07.2023
@Frostauðn, https://www.angrymetalguy.com/serpent-of-old-ensemble-under-a-dark-sun-review/
06.07.2023
@Koralp, Teşekkür ederim.
06.07.2023
@Frostauðn, https://www.angrymetalguy.com/serpent-of-old-ensemble-under-a-dark-sun-review/
06.07.2023
@mclorand, Teşekkür ederim.
Amg’de yazılanları görunce göğsüm kabardı. Saçma şekilde kendimi veli toplantısında çocugu övülen ebeveynler gibi hissettim. Lakin bu ülkede güzel şeyler de oluyor. Şimdi Sezen Aksu’dan “Gülümse” açtım, duygusal bir yapım var sanırım :)
05.07.2023
@lammoth, Sezen Aksu’yu dinleyen erkek var mıydı ya. İlk kez görüyorum. Gerçi birini daha tanımıştım yalan olmasın.
05.07.2023
@deadhouse, Ahahhah. Çok fanı olduğum birisi değil ama dinlerim. Arkadaş, eş, dost falan da hep dinler aslında. Çevremde bir ara siyasi sebeplerle reddedildiğini hatırlıyorum, ama İşçi Partisi meselesi sonrasında o durum da rafa kalktı. Bilemedim… Sadece şöyle bir hadise var -senin dediğin bağlamda- aklıma şu an gelen: Özellikle rakı sofrasında ve hafif derdo durumda olan birisi varsa, gecenin sonlarına doğru arka arkaya 5-6 tane Sezen dinlenir ve Derdo Bro’da o süreçte komple kanser edilip uykuya yollanır. Mesela o ana kadar ayıp görülecek pek çok şey (çünkü erkek erkeğe muhabbet edilirken ağlamak, sızlanmak, dırdırlanmak vs. i.neliğe yorulur) Sezen ile birlikte ayıp olmayı bırakır. O süreçte genellikle karşılıklı hafif göz yaşı dökülür. Ex sevgili ya da yenge ile ilgili seri küfürler edilir falan. Bu, bir dönem aşırı fazla rastladığım bir uygulamaydı.
05.07.2023
@lammoth, Seni seviyorum kardeşim.
05.07.2023
@deadhouse, eyvallah abi. Biliyorsun ben de sana karşı boş değilim :)
albüm kapağı cidden iyi olmuş!
Albüm bana göre Türk metal tarihinde yapılmış en iyi albüm.
Muhtemelen birçok kaynakda en iyiler listesine girecektir.
07.07.2023
@burock1988, çok çok iyi olduğu konusunda hemfikirim. Ancak en iyisi demek baya iddialı olur. Zira “Out of Themselves Things Will Come” gibi bir gerçek var ortada.
09.07.2023
@lammoth, Burial Invocation , Murder King ve sizinde bahsettiğiniz Thrown to the Sun gibi gruplarda bu topraklarda iyi işlere imza attılar fakat bu albümden aldığım keyfi hiçbir Türk gruptan almadım daha önce. Bu işler birazda zevk meselesi elbette. Birde genç jenerasyondan Eradicate grubunun ilk albümünü merakla bekliyorum. Umarım onlarda iyi bir iş çıkaracaklar ortaya.
bu albümü burada görmeyi beklemiyordum
06.07.2023
@Necrobutcher, sebep?
12.07.2023
@Ahmet Saraçoğlu, Bende beklemiyordum açıkçası. Engulfed ve Diabolizer son albümleri yanlış hatırlamıyorsam incelenmedi. Özellikle Engulfed epsi tam bir hayvanlıktı
12.07.2023
@HaNNibaL, zamanında bizle derdi olan birtakım Kadıköylü gruplar dışında kimseye karşı bir ayrımımız yok. Bize kalsa o gruplara karşı da bir tavrımız olmazdı ama onlar burada yer almayı istemediler ve zamanında bizi düşmanlaştırdılar. 7-8 yıllık mevzular zaten, bir önemi yok.
Serpent of Old’un ve kaliteli iş yapan yerli grupların her zaman yayındayız.
12.07.2023
@Ahmet Saraçoğlu, Bir grubun metal müzik sitesi ile nasıl bir derdi olabilir akıl alır gibi değil. Benim grubum olsa albümümü incelemek isteyen siteye teşekkür etmekten başka bir şey yapmam.
12.07.2023
@deadhouse, metalin daha geniş bir kitleye yayılmaması ve duyurulmaması gerektiğini düşünüyorsan yaparsın.
OHA!
Dünya üzerinde bu grupla röportaj yapmış olan ilk insan olmanın gururunu yaşıyorum. Vokalleri Ozan’ın 2019 yazında telefondan aldıkları stüdyo kaydını bana dinlettiği andan beri bugünlerin gelmesini bekledim. Netice itibariyle şunu söyleyebilirim ki Burial’ın Abiogenesis’inden beri bu topraklardan çıkmış en kaliteli ekstrem metal işi bu albüm olabilir. Umarım hak ettikleri değeri ve ilgiyi görürler, yurtdışında bizi gururlandırırlar, biz de gururla bayraklarımızı asarız.
07.07.2023
@Burak, biz de röportaj sorularını 1-2 güne göndereceğiz.
Dehşet albüm bu arada. Dinleyiniz ve dinletiniz efenim.
Helal olsun , ulu manitu yar ve yardımcınız olsun
Baştan sona çok çok iyi albüm. Burial Onvocation ve Engulfed yabana atmamak lazım. Burial’ın artık albüm çıkarması gerekiyor.
Peki ya grup elemanlarının hepsinin ad ve soyadlarının öz Türkçe olması ve her birinin soyadının güçlü/lider anlamına gelen kelimeler olması? (Takma isimler değilse ilginç ve güzel bir tesadüf)
Kayıt bestelerin kalitesini hakkıyla yansıtabilecek kadar iyi olsa muhtemelen albümün etkisi katlanırdı. “Ensemble Under the Dark Sun”ın yeterince güçlü bir sound’a sahip olmadığını ifade etmek lazım. Ancak buna rağmen metal sahnesine gerçek anlamda etkileyici bir giriş yaptılar ve detaylara verdikleri önem bir sonraki adımda bunun da üstesinden geleceklerini düşündürüyor. Yolları açık olsun.
Bambaşka bir mevzu.
albümü bandcampte keşfeder keşfetmez oha nasıl yaaaaa diyip soluğu bu sitede aldım sizlerle müşterek duygular içerisindeyim. şoktayım, gururluyum.
Bana göre Zifir’in en son albümüyle birlikte ortaya çıkarılmış kendi türünde en iyi çalışmalardan birisi. Zifir’i yabana atmayın çok tekinsiz müzik yapıyorlar ama bu arkadaşlarımız da çıtayı çok iyi yükseltmişler. Ruh var. 9/10
13 temmuzda Ankara konserine bekleriz
https://youtu.be/l-Gk0c5gVXI?si=q1k3XEO5LHrhs3Pi
Merak edenler için Serper of Old – Idiosyncrasy canlı performansı