15 yıl önce MAYHEM’den ayrılan gitarist Blasphemer, AVA INFERI vasıtasıyla Portekiz bağlantısını kurmuş, grubun vokalistiyle evlenmiş ve oraya yerleşmişti. Bu süreçte farklı tarzlarda grupların kadrosuna giren Blasphemer günümüzde de AURA NOIR başta olmak üzere bazı önemli gruplarda yer almayı sürdürüyor.

Görünüşe bakılırsa Blasphemer’ın black metal damarı kabarmış ve içinde olduğu projelerde tam olarak icra edemediği tarzda bir black metal yapmak için vokalini, gitarını, basını, bestelerini kendisinin üstlendiği RUÏM’i kurmuş. Davul hariç her şeyi üstelen Blasphemer dışında Fransız davulcu CSR da RUÏM’i oluşturan iki kişiden biri. Grup adı, albüm adı ve temasına bakınca Blasphemer’ın Portekiz kültürünü ne kadar fazla benimsediğini görebiliyoruz.

Bir Afro-Brezilya inancı olan Umbanda’dan ve Left Hand Path anlayışından bahseden sözlere, soyut albüm kapağına, okült karakterli grup logosuna ve müzikal karaktere baktığımızda RUÏM’in en azından ilk albüm için kendini tamamen bu konsepte adadığını söyleyebiliriz. Albüm adındaki “I.” da doğal olarak bunun devamının da geleceğini gösteriyor, dolayısıyla RUÏM belli ki biz bir süre bu temalarla meşgul edecek.

“Kilise Çanı” anlamına gelen “O Sino da Igreja”ya baktığımızda Blasphemer’ın MAYHEM köklerini bir miktar farklı, daha soyut kafalar eşliğinde önümüze serdiğini görüyoruz. MAYHEM kökleri deyince elbette ki akla Blasphemer’ın MAYHEM’deyken çaldığı “Grand Declaration of War”, “Chimera” ve “Ordo ad Chao”nun müzikal olarak birbirlerinden epey farklı özellikler taşıdığı geliyor. Blasphemer RUÏM’de öyle göze parmak bir MAYHEM etkisi sunmuyor ve adını andığım bu üç albümdeki MAYHEM’e de yakın duran anlarla karşılaşabiliyoruz.

Ne var ki Blasphemer’ın esas, çok daha uzun süredir içinde bulunduğu, kendini adadığı grup AURA NOIR ve “Black Royal Spiritism – I. O Sino da Igreja” içerisinde AURO NOIR’ın yıpratıcı black/thrash’ine yakın duran anlar da zaman zaman karşımıza çıkıyor. Lakin RUÏM’i bu şekilde iki referansla özetlemek haksızlık olur. RUÏM “The Long Defeat” ayarında olmasa da sadedelmiş, minimal anlayıştaki bir DEATHSPELL OMEGA’yı akıllara getiren bir havayı da zaman zaman amaçlamadan edemiyor. Müzikal olarak neredeyse hiçbir kesişim kümeleri yok, ancak tekinsizlik ve gerginlik noktasında RUÏM de aşağı yukarı benzer bir karanlığı amaçlıyor.

Clean vokaller konusunda AKERCOCKE’yi akıllara getiren, bas baritona yakın bir vokal kullanımı var. Bu tarz vokaller böylesi okült, az bilinen antin kuntin inanç sistemi, eciş bücüş bir coğrafyaya özgü hafif sapkın din gibi olayları daha da gizemli ve çekici kılma konusunda çok iş görüyorlar. Tabii esas konu riflerde ve rif kisvesi altında çeşitli karanlık pasajlar sunan gitarlardan çıkan zifiri sis bulutunda yatıyor. Özellikle albüme adını veren şarkıda yukarıda bahsettiğim “DsO Lite” havasını alabilir ve mini mini kaoslara göz kırpabilirsiniz.

RUÏM heyecan verici bir proje ve “Black Royal Spiritism – I. O Sino da Igreja” da Blasphemer’ın deneyimini yansıtan gayet iyi bir başlangıç. Blasphemer’ın yer aldığı üç MAYHEM albümünü, AKERCOCKE’yi ve son dönem DEATHSPELL OMEGA havasını seviyorsanız dinlemenizi öneririm, verim almanız büyük ihtimal.