Hem Hollandalı hem de depresif olmak sanki oksimoron bir durummuş gibi geliyor. Hollandalı tanıdıklarım var ve hepsi de pozitif, canlı insanlar. Farklı ziyaretler vesilesiyle Hollanda’da da toplam 8-10 gün geçirmişliğim var ve o ziyaretlerde tanıştığım insanlar da depresif olmaktan çok uzak kimselerdi.
Ne var ki metale gönül vermiş birinin ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. Sonuçta bu işler daha çok refah ülkelerinde oluyor ve Florida kumsallarından death metal, İskandinav mahallelerinden black metal çıkması gibi Hollandalı bir insan da pekâlâ DSBM’ye gönül verebiliyor.
Bugün birlikte olduğumuz WILLOOS, bir refah ülkesi mensubunun da depresif black metal yapabileceğini gösteren tek kişilik bir proje. EN baştan sayayım; ALCEST, HARAKIRI FOR THE SKY, AUSTERE gibi isimlerle işiniz yoksa WILLOOS da sizi açmayacaktır. Bu isimlerle yakın ilişkiler içerisindeyseniz, WILLOOS’u kendinize yakın bulma ihtimaliniz var. Kesin diyemem, ama var.
“Begeerte”nin kapağını gördüğümde aklıma diğer bir tek kişilik depresif oluşum olan LANTLÔS geldi. Her ne kadar LANTLÔS bambaşka denizlere yelken açarak canını kurtardıysa da burada referans olarak kullanabileceğimi düşünüyorum. İşte şu anda bahsettiğim albümün kapağı, aklıma LANTLÔS’un yaptığı müziğin depresifliğine tezat “Melting Sun” albüm kapağını getirdi. Onunla da kalmadı, post-black metalin değerli seslerinden HERETOIR’ın “The Circle”ını getirdi. Sanırım bu pembeli sarılı renk paleti bir şekilde depresif tınılara iyi gidiyor. Sanırım bu aydınlık renklerin verdiği umut ve olumlu hisler depresif müzikteki “keşke her şey yoluna girse” hissiyatını besliyor. Zaten WILLOOS’un müziğine baktığımızda da “geberdik mahvolduk”tan ziyade “her şey yoluna girse ne güzel olur” havasını veriyor. ALCEST’vari kırılganlıklar ve post-black metalden alınan bir dolu yardımla “Begeerte” gayet eli yüzü düzgün bir işe dönüşüyor.
Depresif black metal denince hiç acımasın, sikip bayıltsın diyen taraftaysanız WILLOOS ve “Begeerte” size fazlasıyla light gelecektir. Lakin post-black metal ve onunla eklemlenen naif, umut dolu olaylara varsanız albümü epey beğenebilirsiniz. Bence ilk şarkı “Overstijging”i dinlediğinizde zaten kafanızda bir dolu fikir belirecek, siz iyisi mi o şarkıyı açın ve kararınızı verin.