Geçtiğimiz yıl çıkan “Lurkers in the Capsule of Skull” albümlerini standart albüm kritiği şablonunun dışında, aklıma getirttiği başka bir olaydan bahsederek incelediğim deneysel black/death metal grubu VEILBURNER’la birlikteyiz bugün.
Bundan 9 yıl önce kurulan ve bu süre zarfında yangından mal kaçırırcasına 6 albüm çıkaran VEILBURNER, bu “deneysel” ifadesini belli oranda karşılayan ancak bence her türlü enteresan olmayı başaran bir oluşum.
Bir önceki albümden bu yana geçen sürede grup adına gerçekleşen en büyük değişiklik, adamların büyük oranda belirsiz kimliklerini son derece çarpıcı bir imajla sunmaya karar vermeleri. Az aşağıdaki grup fotoğrafına baktığınızda göreceğiniz üzere adamlar nasıl farklı bir imaja sahip oluruz noktasında epey kafa yormuş ve ortaya da bir bilim kurgu filminin kötü adamları kıvamında bir imaj çıkarmışlar.
Bunu öylesine benimsemişler ki albüm adını “VLBRNR” koymuş ve kapakta da kendilerine yer vermişler. Tıpkı kendi adını taşıyan ve kapağında kendi fotoğraflarının yer aldığı 1999 çıkışlı albümüyle müzik dünyasını temelinden sarsan SLIPKNOT gibi.
VEILBURNER müziğinin SLIPKNOT’la uzaktan yakından alakası olmasa da grubun bu albümü çok ciddiye aldığı ve belki de bir patlama albümü olarak gördüğü ortada. Son derece çarpıcı bu imajla desteklenen müzik grubun önceki işlerine nazaran çok daha tane tane, çok daha kolay kavranır bir yapıda. Ne var ki bunu black/death metal normları kapsamında söylediğim tahmin edilecektir. “VLBRNR” hiçbir anlamda bir davayı satma girişimi, popülerliğin kapılarını aralama arayışı değil.
Kendi adıma konuşursam, ustalıkla yapılan rafineleşmelerin hastasıyım. Bazen gruplar davayı tam da satmamak ya da bunu alıştıra alıştıra yapmak adına eciş bücüş geçiş albümleri yayınlayıp et mi balık mı belli olmayan şeyler yaratabiliyorlar. Bazı gruplar ise bu işi çok daha tatmin edici biçimde, satılan bir dava olduğunu hissettirmeden yapıyorlar. Bunu daha ziyade rafineleşme, sadeleşme adı altında değerlendirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. VEILBURNER işte burada tam da bunu yapıyor. Zaten önceki işlerinde de yine rif odaklı, kaostan beslenmeyen bir yaklaşımları vardı ve bu albümde bu anlayışı daha net şekilde ortaya koyuyorlar.
“VLBRNR”ı ilgi çekici ve sürükleyici kılan başlıca unsur albümün sürekli rif değiştirerek, fikirden fikre atlayarak ilerleyen yapısı. Bu elbette ki odaklanmayı güçleştiren, rastgele, bulamaç gibi bir sonuca da yol açabilir, ancak VEILBURNER müziğinin temelindeki psikopat karakter, delirmişlik, kestirilemezlik “VLBRNR”ı sürükleyici kılmaya yetiyor. Şarkılarda başka gruplarda pek duymayacağınız türde atlamalar, bölümler arası radikal geçişler var ancak bir şekilde bunu müzikal bir tutarlılık içinde yapmayı başarıyorlar. Albümü black/death metal dendiğinde kafanızda az çok canlanan şeyi duyacağınızı tahmin ederek başlatırsanız, büyük ihtimalle şaşıracak ve “bu adamlar farklıymış” diyeceksiniz. Bunu güvenle söylüyorum, çünkü cidden farklılar. O konuda soru işareti yok.
Sıra dışı, muadili fazla olmayan ama bir şekilde yolundan şaşmamış ve bütünlüğünü koruyan bir manyaklık dinlemek isterseniz VEILBURNER’la tanışmanızı öneririm. Çok görkemli, aklınızı başınızdan alacak kudrette bir müzik yapmıyorlar ama büyük oranda özgün ve fazla alternatifi olmayan bir işe imza atıyorlar. “VLBRNR” kesinlikle dinledikçe açılan ve zamanla daha fazla aklınıza gelecek, kendi tekrar tekrar açtıracak türde bir albüm. Bence bir deneyimleyin.
Kadro Mephisto Deleterio: Tüm enstrümanlar, besteler
Chrisom Infernium: Vokaller, sözler
Şarkılar 1. VI (Vulgar Incantations)
2. Envexomous Hex
3. Interim Oblivion
4. Lo! Heirs to the Serpent
5. Burning the Veil
6. Unorthodoxagon
7. Repulsed by the Light
8. None so Hideous
9. Exhibitionism in Limbo
10. Ruin