# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
STRATOVARIUS – Survive
| 29.09.2022

7 yıl sonra dönüyor ve neden büyük olduklarını gösteriyorlar.

Metal tarihinin en istikrarlı gruplarından biri şüphesiz ki STRATOVARIUS. 1985’te kurulmalarının ardından ilk albümleri “Fright Night”ı 1989’da çıkardılar ve sonrasında muazzam bir üretkenlikle doksanları bazıları başyapıt denebilecek 7 albümle geçtiler. O dönemde çıkardıkları “Dreamspace”, “Fourth Dimension”, “Episode”, “Visions” ve “Destiny” albümleriyle Avrupa’nın power metaline yön veren birkaç grubundan biri, HELLOWEEN’in her albümde hedefi 12’den vuramamış olduğu düşünüldüğünde, belki de birincisiydi STRATOVARIUS.

Grupla ilgili hikâyemden kısaca bahsedecek olursam, 2000 yılında “Episode” albümünü dinlemiş, albüme bayılmış ve o zamana dek çıkardıkları her şeyi ayıla bayıla dinlemiştim. Bununla da kalmamış power metalin en başarılı örneklerini dinlemek adına yoğun bir çabaya girerek ilk iki SONATA ARCTICA albümünü, EDGUY’ın “Mandrake”ini, ilk 3 HAMMERFALL albümünü, ilk 4-5 RHAPSODY albümünü hatmetmiştim. Metalin her türüne aç köpek gibi saldırıyor, tür gözetmeksizin karşıma çıkan her şeyi dinleyip beğendiklerimi yanımda götürüyordum. RHAPSODY’den bir “Dawn of Victory”yi kaç kez dinledim, LUCA TURILLI’nin müthiş solo albümü “King of the Nordic Twilight”ı kaç kez döndürdüm bilmiyorum. Sonra karşıma LOST HORIZON diye bir şey çıktı ve ölene dek en çok seveceğim power metal grubuyla da tanışmış oldum. O iki LOST HORIZON albümünü dinledikten sonra onlardan daha iyi power metal yapan başka bir grupla, Daniel Heiman’dan iyi bir power metal vokalistiyle de karşılaşmadım, karşılaşmayacağım da.

STRATOVARIUS’un o dönemdeki “Avrupa power metalinin kralı” unvanı 2000’lere gelinmesiyle birlikte sekteye uğramaya başladı ve grup ortalama albümlerle günü kurtarma yoluna girdi. 2000’lerde de ara ara iyi albümler çıkardılar ancak doksanlardaki görkemlerine ulaşmayı başaramadılar. STRATOVARIUS adının büyüklüğüyle geçen yılların ardından tarihlerinde ilk defa, 2015 yılında çıkardıkları fena da olmayan “Eternal”ın ardından 7 yıllık bir ara verdiler. Doksanlardaki üretkenlikleri ve istatistikleri düşünüldüğünde bu 7 yıl cidden çok uzun bir süreydi ve grubun sevenleri nasıl bir albümle dönecekleri konusunda merak içindeydi.

Bu merakı giderecek olan “Survive”ın çıkışı öncesinde albümün dörtte üçünden fazlası single olarak yayınlandı ve ben bunca yıllık bekleyişin ardından tam bir albüm dinlemek istediğimden bu single’ların hiçbirini dinlemedim. “Survive”ı ilk dinleyişimde gördüğüm şeyse STRATOVARIUS’un gerçekten de iştahlı, istekli, tutkulu bir geri dönüş yaptığıydı. Bu adamların “Episode”da falan yaptıklarını yapan başka pek bir grup olmadığını düşündüğümden ve Timo Tolkki sonrası albümlerinden de aynı tadı alamadığımdan bu 7 yıllık aranın bir şeye yaraması adına STRATOVARIUS’un ekstra bir şeyler yapması gerektiğinin farkındaydım.

Ne mutlu ki grup da bunun farkındaymış ki albümü olabildiğince canlı, capcanlı, kolaya kaçmayan ve 2022 yılında çıkan bir power metal albümünün nasıl olması gerektiğini iyi düşünerek oluşturmuş. Daha ilk andan, albüme adını veren açılış parçasıyla konserlerin nasıl açılacağını gözünüzde canlandırabileceğiniz türde bir gazla başlıyor STRATOVARIUS. “Biz geldik, özlemiş olmalısınız” dercesine büyük büyük fikirler barındıran bu şarkıyla birlikte dinleyici de beklentisinin boşa çıkmayacağını az çok anlar ve albüme yönelik beklentilerini artırır diye tahmin ediyorum.

Timo Kotipelto’nun 53 yaşındaki sesi elbet zamanındaki klasiklerdeki imzaları kadar etkileyici olmasa da görevini layıkıyla yerini getirdiğini ve nakaratları olabildiğince büyüttüğünü söyleyebiliriz. 53 yaş vurgusunu yapma sebebim, Kotipelto’nun çığlık çığlığa power metal vokallerini artık yapamıyor oluşuna yönelik bir eleştiri değil. Kotipelto’nu “Fourth Dimension”daki veya “Visions”daki kimi vokalleri artık yapamaması elbet olağan bir durum. Ancak ben ses renginin de biraz kaybolduğunu düşünüyorum. Misal power metal tarihinin en güzel balladlarından biri olan “Eternity”deki veya “Will the Sun Rise?”a karakter katan o ses rengini, tınısının da artık tam olarak yansıtamıyor. Ne var ki Kotipelto Kotipelto’dur ve “Survive”da da her açıdan yeterli bir performans sunuyor.

Grupla dördüncü albümünü çıkaran gitarist Matias Kupiainen kimi şarkılarda gerçekten çok tatlı riflerle, aralara giren lead’lerle ve besteciliğiyle albümün parlamasını, hatta yer yer bizi doksanların ortalarına götürmeyi başarmış (“Glory Days”). Dört nala giden double kick’ler, üstüne çalınan dümdüz alternate picking rifler veya sırf melodiye altyapı görevi gören sıkıcı power chord’lardansa içinde türlü olaylar içeren melodik rifler kullanmış olması; bunları yer yer hard rock karakterli oyunlarla süslemesi cidden başarılı sonuçlar ortaya çıkmasını sağlamış. Misal “World on Fire” gibi lineer ilerleyen bir şarkıda bile vokali destekleyerek şekillenen bir gitar kullanımı ve yer yer akıllara AVANTASIA’yı dahi getiren türde bir nümayiş söz konusu.

Albümün eksi denebilecek taraflarını düşündüğümde aklıma belirgin bir sıkıntı gelmese de prodüksiyonun parlaklığı, fazlasıyla cilalı oluşu kimileri için power metalden istenen o nostaljik kıvamın alınamamasına neden olabilir. Bazı anlarda kendinizi AMARANTHE gibi modern sound’lu bir pop metal grubu dinliyormuş gibi hissedebilirsiniz, ancak nakaratların parlatılması adına gerçekleşen bu durum benim için tat kaçırıcı veya üzerinde çok da durulası bir şey değil. Sonuçta 2022 yılındayız ve gayet güzel bir power metal albümü dinliyoruz. Şikâyet malzemesi yaratmaya gerek yok.

Ben “Survive”ı gayet beğendim. Benim için manevi değeri olan ve tek notasını duyduğumda beni 22 yıl öncesine götüren şarkılar yazmış bu grubun bunca yıl sonra böylesi istekli ve neredeyse bunca yıl sonra kendini tekrar kanıtlama ihtiyacı duyarcasına dönmüş olmasından dolayı mutluyum ve LOST HORIZON’ı ilk dinlediğim andan itibaren kaliteli power metal arayışında olan bir dinleyici olarak STRATOVARIUS’u neden büyük olduğunu bir kez daha kanıtladığı için kutluyorum.Açın “Survive”ı, açın “Demand”i, açın “Broken”ı gümbür gümbür metale doyun. Çıkarken de finaldeki 11 dakikalık “Voice of Thunder”la da STRATOVARIUS’un 33 yıllık kariyerinin rar’lanmış bir özetine tanık olun.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (5.74/10, Toplam oy: 23)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2022
Şirket
earMUSIC
Kadro
Timo Kotipelto: Vokal
Matias Kupiainen: Gitar, programlama, ek klavye
Lauri Porra: Bas
Jens Johansson: Klavye
Rolf Pilve: Davul
Şarkılar
1. Survive
2. Demand
3. Broken
4. Firefly
5. We Are Not Alone
6. Frozen in Time
7. World on Fire
8. Glory Days
9. Breakaway
10. Before the Fall
11. Voice of Thunder
  Yorum alanı

“STRATOVARIUS – Survive” yazısına 3 yorum var

  1. OblomoV says:

    Uzun zamandır dinlemeyişim de etkisiyle olacak grubun müziğine olan açlığımı fazlasıyla doyurdu. Albümde kötü şarkı yok hatta birden fazla hit şarkı barındırıyor. Aşırı pop tınlama hatasına düşmeden melodik ve akılda kalıcı şarkı nasıl yazılır sorusun cevabı bu albümde. Çıktığından beri on kereden fazla dinledim, yıl sonunda en çok dinlediğim albümlerden biri olacak muhtemelen.

    Bir de grubun müziğine dair belki de en sevdiğim nokta tıpkı Helloween gibi pozitif enerji yayması. Görece sert bir müzik yine ama ısırmaya çalışmıyor, modunu düşürmüyor, ‘hadi kalk ayağa yapabilirsin’ gazı veriyor. Gerçi bu türün geneline yayılabilir ama bu grup bu işi iyi yapıyor.

    Yeni yeni metal müzik dinlemeye başladığım dönem severek dinlediğim gruplardan biriydi STRATOVARIUS. Bu albümle o günlere döndüm biraz. 2022 birçok türden çıkan başarılı albümlerle metal müzik adına güzel geçmeye devam ediyor.

  2. Noumena says:

    Normalde klasik Power metal dinleyemiyorum ama Strato bu yargıdan bağımsız bir grup. Çünkü bir şekilde bu grup beni kendine bağlayabiliyor. Survive ise hiç tahmin etmediğim kadar güzel bir albüm. Bunda uzun zamandır Power metal dinlemememin etkisi de olabilir ama zaten Survive da bunu yapıyor tam olarak. Mal kendini satıyor yani :) 8/10

  3. Extremliğin zirve yaptığı bir dönemde 80ler ruhunu yansıtan bir albüm yapmak çok zor. Bir de adamlar uzun zamandır albüm yapmıyorlar genelde bu tarz power metal gruplarının geri dönüş albümü vasatı geçemiyor ve keşke bu albüm yapmasalardı muhabbetleri dönüyor…yorum yaparken bu kıstasları ele almak gerek.
    Albüme gelecek olursak, sound taze ve sıkmıyor. Albüm de ne alaka diyeceğiniz bir gitar solosu yada bayan klavye melodileri yok. Vokal-gitar-klavye uyumunu çok beğendim hatta bu uyum bazı yerlerde Children of Bodom hatırlattı. Bence albümün bu benzerliği bile ne kadar kalite olduğunu anlatmaya yeterli…
    Kısacası uzun zamandır dinlediğim en iyi Power metal albümü.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.