Bazen bazı albümler bir şekilde en baştan, daha tek bir nota bile duymadan birtakım hisler uyandırabiliyorlar. Kendinizi o albümü sevmeye şartlayabiliyorsunuz, güzel bir şey çıkacağını hissediyorsunuz ya da tam tersi bir sebepten ısınamayacakmışsınız gibi hisler peydahlanıyor daha albümün sadece kapağı, şarkı listesi duyurulmuşken.
Gayet başarılı “Guardians” ve “Forgotten Paths“in ardından Andy Marshall bizleri İskoçya’nın tarihî ve folklorik değerleriyle tanıştırmak üzere bir kez daha karşımızda. Folklorik unsurlar taşıyan müzikler konusunda “dozunda almak” gibisinden bir düstura sahip bir insanım ve bu dozun aşılması hâlinde genelde uzaklaşma isteği duyuyorum. SAOR bu konuda güzel bir örnek, zira folklorik temaları ve enstrümanları dozunda kullanarak geçmişi yad eden, manevi tarafı güçlü bir müzik icra ediyor.
“Origins” duyurulduğunda, neden bilmem bu albüme karşı -en azından- olumlu hisler beslemedim. “OoooOOOOOooooo SAOR geliyor mükemmel haa!” türünde heyecanlar yaşamadığım gibi, grubun önceki albümlerinin kapaklarından aldığım pastoral tadı da alamadım. Hayırlısı dedim, kısmet dedim, yola devam ettim.
Neyse ki sonradan bakınca, albümü dinleyince, albüm temasının kapakla örtüşen taraflarını gördüm ve baştaki bu olumlu olmayan ruh hâlimi değiştirdim. Andy arkadaşımız bu albümde çok eskilere, Keltlerin doğuşuna kadar gidiyor ve kapataki o yarı gerçek yarı uhrevi, büyülü tablo da bunu temsil ediyor. İlk şarkıda adı geçen ve sesi de duyulan “carnyx”, Demir Çağı’nda yaşayan Keltlerin kullandığı bir üflemeli çalgıymış dolayısıyla burada milattan önce 200′lerden falan bahsediyoruz. Andy başka hiç işimiz yokmuş gibi bizi alıp 2222 yıl öncesine götürüyor sağ olsun.
Baştaki bu önyargıyı aştıktan sonra “Origins”in sunduklarını rahatça kabul eder hâle geldiğimi söyleyebilirim. Albüm SAOR’dan, hatta SAOR’un öncesi olan ÀRSAIDH’den ve hatta yer yer de olsa Andy’nin diğer solo projesi olan FUATH’tan dokunuşlar sunarak alışık olunan SAOR karakterini yaratıyor. Bunu yaparken yer yer yenilikçi fikirler sunarken, bazı şarkılarda ise biraz kolaya kaçtığını düşündüğüm formüllere de başvurmadan edemiyor. Düz bir power chord ve üzerine çalınan melodi gibi aşırı formülize, tipik folk metal örnekleri sergilediği anlarda biraz soğumuyor değilim. Ama gelin görün ki bu klişeler, formüller bu işin fıtratında var ve SAOR da bunları olabildiğince karakteristik ve bayağılığa kaçmadan sunmayı başarıyor.
Folklorik unsurların son derece başarılı kullanıldığı ve atmosferik black metalle birlikte yaratılan maneviyat ekseninde olabildiğince taze bir yaklaşımla sunulduğu “Origins”de, belki de bu çok eskilere gitme niyetinden dolayı, müzikal fikirlerde de bir primitiflik, sadelik gördüğümüzü tahmin ediyorum. “The Ancient Ones”da, yani birtakım kadim bireylerin anlatıldığı bir şarkıda sanki kasıtlıymışçasına olabilecek en ilkel black metal fikirlerinin, dümdüz tremolo picking riflerin kullanılmış olması belki de bundandır. Belki de değildir? Belki Andy’ye bunu söylesem “Naalaka” der konuyu kapatır. Ama ben böyle bir tahlil yaptım ve kendimi bunun doğru olduğuna inandırarak, kollarımı iki yana açıp sağa sola dayılanarak sokaklarda gezmek istiyorum.
Yukarıdaki “doz” konusuna dönecek olursam, belki albümlerin artık benzer fikirler etrafına kuruluyor olmasından belki de albümden albüme SAOR şarkılarında kullanılan melodilerin karakter olarak birbirlerine yakın durmasından dolayı “Origins”i son iki albümdeki heyecan ve tutkunun bir gıdım gerisinde gördüğümü de söylemek durumundayım. Her şey olması gerektiği gibi, göze çarpan özel bir sıkıntı yok ancak dinleyici tarafında yaşanan kanıksamadan dolayı heyecan noktasında albüme minik de olsa bir eleştiri yapılabilir. Bu kişiden kişiye değişir, kanıksamayan ve bazı şeylere doymayanlar için yok sayılabilir; ben kendi tarafımdan söylüyorum.
İskoçya’nın çocuğu Andy Marshall bir kez daha bu tarzı sevenlerin gayet kolay ve keyifle benimseyebileceği bir işe imza atmış ve ülkesini, vatanını, bayrağını, namusunu, şerefini, atasını, ceddini, baba ocağını notalarla ifade ederek yaşadığı coğrafyanın binlerce yıl önceki kadim geçmişini önümüze sermiş. Dinlemek, deneyimlemek isteyenler sırtında alengirli semboller yer alan druid cübbesini sırtına geçirsin gelsin.
An itibarıyla albümü plaktan da dinledim.Bir onceki albüm ile yarışacak bir is cikmis ortaya.Bu sefer albümün mix ve masteringi de güzel olmuş.
Spotify üzerinden dinledigimde çok kapalı ve keyifsiz gelmisti.
Şu an mükemmel sahnelenen bir müzik ve iskoçyaya yolculuk gibi dinliyorum albümü
Bence 10 numara albüm olmuş ama görünen o ki genel PA kitlesi benimle aynı fikirde değil.
An itibarıyla albümü plaktan da dinledim.Bir onceki albüm ile yarışacak bir is cikmis ortaya.Bu sefer albümün mix ve masteringi de güzel olmuş.
Spotify üzerinden dinledigimde çok kapalı ve keyifsiz gelmisti.
Şu an mükemmel sahnelenen bir müzik ve iskoçyaya yolculuk gibi dinliyorum albümü