Portekiz; büyüklüğü, nüfusu, çıkan metal grubu sayısı ve kalibresi düşünüldüğünde esasında ülke dosyası yapmaya son derece uygun bir ülke. Daha önce Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Avusturya metal dosyalarını yapmıştık, umarım günün birinde de Portekiz dosyası yapma şansımız olur. Metal dinleyen kalabalığın büyük çoğunluğu için metal bağlamında Portekiz hâlâ MOONSPELL’den ibaret olsa da araştıran kitle ülkenin özellikle son 10 yılda piyasaya sürdüğü çok çok iyi pek çok grubun farkında.
Denk geldiği için son birkaç kritiğin giriş satılarında bahsettiğim üzere 4 yıldır Antalya’da yaşıyoruz. Yıl içerisinde belirli aralıklarla ya konser izlemek ya aileyi görmek için İstanbul’a gidiyorum. Bu birkaç günlük ziyaret sırasında aileyle vakit geçirmek istediğimden, bu günlerde PA’da çıkacak kritikleri önceden hazır etmeye çalışıyorum. Ne var ki yeni ANALEPSY albümünü yazabilecek kadar dinleme fırsatı bulamadığımdan şu anda burada, yalnızca 3 günlüğüne geldiğim İstanbul’da yazıyorum.
İlginçtir ki Antalya’ya taşınmamızdan 10 ay önce piyasaya çıkan ilk ANALEPSY albümü “Atrocities from Beyond”un incelemesini de 4-5 günlüğüne annemlerde kaldığım bir dönemde yazmıştım. Yıl içerisinde İstanbul’da bulunduğum sürelerin azlığı düşünüldüğünde, iki albümün incelemesini de annemlerde yazmış olmam sizin için zerre ehemmiyeti olmayan, ancak benim için enteresan bir tesadüf.
Albümle zerre ilgili olmayan bu girişin ardından Portekiz’in slam/brutal death metale son yıllarda kattığı belki de en önemli grup olan ANALEPSY’nin yeni çılgınlığına geçebiliriz.
“Sükûnet” anlamına gelen yeni albümü “Quiescence” ile aramıza -bence gecikmeli olarak- geri dönen ANALEPSY, “Atrocities from Beyond”un yarattığı etkiyi 2-3 yıllık bir aradan sonra çıkaracağı ikinci albümüyle pekiştirseydi bence kariyerleri için çok daha iyi olurdu. Yine de grubun bu süre zarfından bir lead gitarist/vokalist, bir basçı ve iki de davulcu değiştirdiği düşünüldüğünde bunu mazur görmek gerek. Şu anda ANALEPSY, grubun kurucusu da olan Portekizli gitarist Marco Martins’ten, yine Portekizli bir basçıdan, soyadı Luyckx olduğu için ilgimi çeken Belçikalı bir davulcudan ve daha önce kısa bir süreliğine PESTILENCE’ta da yer almış Rumen vokalist/lead gitarist Calin Paraschiv’den oluşuyor. Bunlardan Luyckx olanı gruba daha bu sene katılmış ve albümde yer almıyor. Albümdeki davulları ilk albümde de grupla birlikte olan davulcu çalmış. Dolayısıyla an itibarıyla ANALEPSY’nin sadece yarısı Portekizli, ama sonuçta aramızda iki ecnebinin lafı mı olur…
“Quiescence”ın müzikal tarafına baktığımızda ANALEPSY’nin tıpkı ilk albümünde olduğu gibi son derece değişken, ezici ve türün pek az rastlanır özelliklerinden biri olan akılda kalıcılığı da elden bırakmayan bir yapı ortaya koyduğunu görüyoruz. ANALEPSY müziğinin temelini tane tane, kaosa bulanmayan bir brutal death metal oluşturuyor. Bu temel üzerine slam’le yoğurulmuş bir öküzlük de eklenince bu Lizbonlu arkadaşların kabası ortaya çıkmış oluyor. Grup, ilk albümünü de iyi yapan yaklaşımı bu albümde de benimsiyor ve zora girdi mi hemen break down’lara yaslanma kolaycılığına kaçmıyor. Bu sayede de albüm tek boyutlu olmak gibi bir tuzağa düşmeden devam ediyor. “Elapsing Permenance”ın 2.12 civarında giren solosu, ANALEPSY’nin katı kuralları olan taviz vermez bir BDM bayraktarı olmadığını ve müziğini renklendirmekten çekinmeyeceğini gösteriyor. Yeni gelen elemanların gruba bir şey katıp katmamasına gelirsek, kurucu sabit olduğundan ANALEPSY müziğinin ilk albüme kıyasla öyle radikal değişimler geçirdiğini söylemek zor. Bazı aydınlık fikirler var genel olarak bunda yeni gelen Rumen lead gitarist Calin’in parmağı olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Sololardaki belirgin kimlik değişikliği dışında ANALEPSY ilk albümünden bilip sevdiğimiz grup.
Eleman demişken, albümde bir miktar konuk müzisyen olduğunu da eklemeden geçmeyelim. “Quiescence”da ANALEPSY’ye eşlik eden isimler arasında hem uzun yıllar DISGORGE’da davul çalan hem de son 3 yıldır SUFFOCATION vokalisti olan Ricky Myers; ABOMINABLE PUTRIDITY ve DISGORGE vokalisti Angel Ochoa ve Tayvan dolaylarında pek çok BDM grubunda gitar çalan Hong Konglu gitarist Wilson Ng Tsz Kin yer alıyor. Bu arkadaşların kattığı renklerle birlikte, ANALEPSY’nin bu albümde yaratmak istediği canlı, çok yönlü slam/brutal death metal anlayışına da ulaşılmış oluyor. Albümün aydınlık, steril prodüksiyonu göz önüne alındığında ANALEPSY’nin öyle kâbuslara giren türde, cami tuvaletinde kaydedilmiş trampet tonlarının at koşturduğu bir yaklaşımı yok. Bu adamlar temiz, tane tane, cillop gibi bir sound’la vermek istiyorlar şiddetlerini.
Grubun ilk albümünü sevmiştiyseniz “Quiescence”ı da seveceğinizi düşünüyorum. Steril BDM kimilerini irite edebiliyor ve türün kimi takipçileri mutlaka karabasan gibi bir sound arayışında olabiliyorlar. ANALEPSY bunu yapmıyor ve işleri temiz, kan sıçratmadan, parmak izi bırakmadan hallediyor. Ha, işi bittiğinde ortada epey büyük bir katliam oluyor, çok canlar yanıyor o ayrı. Steril mteril dememden mırın kırın edenler albümün şiddeti konusunda çok rahat olsunlar. Çok çok rahat olsunlar.
İlk albüme de 8 verilmiş. Acaba yazara göre gelecek yıllarda Analepsy’nin başyapıt çıkarma olasılığı var mıdır? 10′luk veya 9′luk bir albüm yapabilir mi Analepsy?
Fractured Continuum şarkısının girişi, Disavowed grubunun 2009 yılında çıkarmış olduğu, Stagnated Existence albümünden-Biased Existence şarkısına çok benziyor.
Steril, her enstrümanı rahatlıkla duyabileceğin kaydından tutun da sololara, kapağına kadar on numara 5 yıldız bir BDM albumu olmuş. Aslında BDM’de en sevmediğim kısım berbat davul soundları ve raw black metal ile yarışacak kadar kötü kayıt kalitesiydi. Neyse ki bu albümde onların hiçbiri yok.
@Berca B., lan bu nasıl öküz osurtan bir albümmüş de haberim yokmuş. İçimin dışımın Deftones, stoner veya sakin müziklerle dolduğu bu aralar beni kendime getirdi resmen. Locus of Dawning’den sonra 1-2 şarkı daha dinliyim dedim albüm bitmeden kapatamıyorum. Şu ana kadar duyduklarım muazzam ötesi.
Çok başarılı. Bu yıl bdm konusunda şimdilik favorilerimden.
ALLAH
Albümün kapağı çok güzel
İlk albüme de 8 verilmiş. Acaba yazara göre gelecek yıllarda Analepsy’nin başyapıt çıkarma olasılığı var mıdır? 10′luk veya 9′luk bir albüm yapabilir mi Analepsy?
Fractured Continuum şarkısının girişi, Disavowed grubunun 2009 yılında çıkarmış olduğu, Stagnated Existence albümünden-Biased Existence şarkısına çok benziyor.
Steril, her enstrümanı rahatlıkla duyabileceğin kaydından tutun da sololara, kapağına kadar on numara 5 yıldız bir BDM albumu olmuş. Aslında BDM’de en sevmediğim kısım berbat davul soundları ve raw black metal ile yarışacak kadar kötü kayıt kalitesiydi. Neyse ki bu albümde onların hiçbiri yok.
Decapitated No Cure’dan gazı aldıktan sonra Locus of Dawning’i açtım riflerle aklım gitti. Çok kanlı bir cinayet söz konusu.
26.05.2022
@Berca B., lan bu nasıl öküz osurtan bir albümmüş de haberim yokmuş. İçimin dışımın Deftones, stoner veya sakin müziklerle dolduğu bu aralar beni kendime getirdi resmen. Locus of Dawning’den sonra 1-2 şarkı daha dinliyim dedim albüm bitmeden kapatamıyorum. Şu ana kadar duyduklarım muazzam ötesi.
Bu albüm, zekayla Brutal Death Metal’in buluşması gibi. Dinledikçe bir avuç dolusu şeker almış bayram çocuğu kadar sevinçle doluyorum.