BEHEXEN, HORNA, BYTHOS, AJATTARA gitaristi Infection;
HORNA, BYTHOS, TROLLHEIMS GROTT davulcusu Kassara;
AJATTARA, eski TROLLHEIMS GROTT vokalisti Necrosis;
HORNA, eski ARCHGOAT basçısı VnoM…

Fin sahnesinin bu önemli isimlerini kadrosunda barındıran CHAMBER OF UNLIGHT’la birlikteyiz bugün. 2016-2017 civarında Necrosis ve Kassara ikilisi tarafından kurulan CHAMBER OF UNLIGHT, 2017’de çıkan 5 şarkılık demosunun ardından sessizliğe gömülmüştü. 2019 yılında işleri ciddileştirmeye karar veren ikili, HORNA’da çalan 2 müzisyen ile daha geri plandaki Leper adılı arkadaşı da saflarına katarak 5 kişilik bir gruba dönüştü. Şu an karşımızda HORNA’da ve BYTHOS’ta çalmakta olan müzisyenler ile grubun esas adamı diyebileceğimiz Necrosis liderliğinde bir topluluk var.

İncelemekte olduğum ve aranızdan ilgilenenlerin de dinleyeceğini tahmin ettiğim “Realm of the Night”, grup daha iki kişiyken yazılan ve tüm gitarlar, vokaller ve baslardan Necrosis’in, davullardan ise Kassara’nın sorumlu olduğu bir çalışma. Grubun yaptığı müziğe baktığımızda tam anlamıyla, katıksız bir black metal görüyoruz.

Klavye altyapısının da yer yer cömertçe kullanıldığı çalışma introdan sonra gelen “Crowns of Divinity” ile devasa bir ilk 2 albüm EMPEROR havası eşliğinde açılıyor. Bu benzerlik öylesine güçlü ki bir an için Ihsahn’ın “In the Nightside Eclipse”e koymadığı bir şarkı mı diye aklınızdan geçirmeniz gayet olası. İhtişamlı bir karanlık, ekolu vokaller, dolu dizgin double kick’ler ve doksanlardan fırlamış gibi bir sound. Lakin “Realm of the Night” bir EMPEROR güzellemesi değil. Hatta albümün geri kalanında bu tarz benzeşmelerle nadiren karşılaşıyoruz.

Müziğin geneline baktığımızda, Fin black metalindeki kederli, acılı kimliğin CHAMBER OF UNLIGHT’a çok da sirayet etmediğini görüyoruz. Albümde BYTHOS’un vardığı noktalara yakın bir keder/karanlık dengesi mevcut ve bu hiçbir an SARGEIST’vari bir yürek yakmaya dönmüyor. HORNA, BYTHOS, yer yer SATANIC WARMASTER diyebileceğimiz tatlar albüm boyunca karşımıza çıkıyor ve tüm bunlar yukarıda dediğim EMPEROR sosuyla dirsek teması hâlinde, 90’lardan fırlamışçasına bir anlayışla sofraya dökülüyor.

Bu bileşenlerin bir araya gelmesiyle de doğal olarak özbeöz, has, tam olması gerektiği gibi bir black metal albümü çıkıyor. Yenilik arayışları yok, agresiflik ve melodiyi bir potada eritmeye dönük bir yol haritaları var ve bu sayede de tadı tuzu yerinde, böylesini yemedim dedirtmeyen, lezzete 3,5; servise 3,5; hijyene 0; ambiyansa da yine 3,5 verdiren bir şey ortaya çıkıyor.

Çok kötü, hiçbir çekiciliği olmayan silik bir kapak çalışması eşliğinde sunulan “Realm of the Night” bu kadar deneyimli müzisyenlerden çıktığı düşünüldüğünde dinleyiciyi biraz kararsız bırakabilecek bir çalışma. Ortalamanın üstünde olduğu kesin. Black metal adına yapılması gereken pek çok ortaya konuyor ve dinleyiciyi tatmin edebilecek bir dolu unsur barındırıyor. Bu açıdan bakınca her şey yolunda. Diğer taraftan, bu kadar deneyimli müzisyenlerden çıkan bir albümün acaba daha mı iyi olması gerekiyordu diye düşündürtmesi de bir miktar olası. Albüme olan beğeniniz bu dengenin neresinde durduğunuza göre şekillenecektir diye düşünüyorum. Ben bu kadrodan bunun bir tık yukarısını beklerdim ama tüm albümün sadece Necrosis tarafından bundan 2-3 yıl önce yazıldığı düşünüldüğünde, tüm müzisyenlerin komple destek vereceği bir sonraki albümden beklentim çok daha yüksek. Bu yüzden de daha çarpıcı bir kapağı olacağını umduğum ve daha donanımlı olacağından emin olduğum ikinci CHAMBER OF UNLIGHT albümünü merakla bekleyeceğim.