Esoteric, 1992 yılında yeryüzüne insanları eğlendirmek için doğmadıkları aşikar olan müzisyenlerden oluşan bir Funeral Doom/Death grubu. The Maniacal Vale grubun 2008′de çıkan 5. stüdyo albümü. Albüm 1 saat 41 dakika ve 2 diskten oluşuyor.
Sonsuz acıya inanır mısınız? Peki sonsuz kasvete, bizden 2 milyar ışık yılı uzaklıktaki akıllı varlıkların dahi boşa yaşadığına? Paralel evrenlerin, çoklu evrenlerin, sonsuz sayıda yaşam olasılığı bulunan, aklımızın almadığı, tahayyülümüzün yetmediği bu evrende yaşayan her canlının bir hiç uğruna, sadece acı içinde, anlamsızlık içinde yaşayıp öldüğüne? Esoteric üyeleri buna inanıyor. Esoteric 1 saat 41 dakika boyunca tek bir saniye mutluluk ve neşe vadetmiyor.
Esoteric, Funeral Doom’un yıkıcı, yavaş havasını, öldürücü melodi ve rifflerle bütünleştirerek, bunu ambient, kozmik, Tangerine Dreamvari uzaysal yolculukla soslayarak, bilinen ve bilinmeyen evrenin; varlığın, yokluğun, hiçliğin, gerçeğin ve simülasyonun hiçbir anlam ifade etmediğini, tek gerçeğin, doğmamış olmak olduğunu söylüyor.
Esoteric, insan yazgısının ne olursa olsun, bu katıksız dehşetten sıyrılamayacağını, yakarışların, çığlıkların, sergilenen çabaların, hazzın, sanatın, yaşamanın, ölmenin bir şeyi değiştirmeyeceğini, bir kez olsun varlığın kasvetli nefesini içine çekmiş bir canlının, bilinçli veya bilinçsiz şekilde deliliğin içine sürüklendiğini, var olmanın, okyanusun derinliklerinden yüz trilyon çakıl taşı toplamaya benzediğini söylüyor.
Grubun ve albümün bu korkutucu felsefesini bir kenara bırakırsak, Esoteric’in, Funeral Doom türünün en önemli gruplarından biri olduğunu söyleyebiliriz. Esoteric, sadece Funeral Doom yapmıyor, bunu Death metal etkili şarkılarla da süslüyor. Böyle söylememin nedeni, bazı şarkılarda Death metal etkisinin yoğun, bazı şarkılarda da salt Doom metalin var olması. Şarkılar birbirinden bağımsız görünüyor. İlk şarkı Circle 20 dakika boyunca yürek parçalayan vokaller, temposu bir saniye bile durmayan gitarlarla size eşlik ediyor. Başka bir şarkıda ambient hava hakimken, görece kısa olan Caucus of Mind şarkısında ise 500 milyon grubu etkilemiş olan Morbid Angel etkisi bariz hissediliyor.
Esoteric müziği, zengin ve şaşırtıcı öğeler barındıran bir yapıdadır. Bu boğucu, sert, tavizsiz, çalışırken dinlemesi mümkün olmayan şarkılarda, Pink Floyd gitarları size eşlik edebilir. Silence şarkısında ise, Mısır Piramitlerine umutsuz bir şekilde yolculuk ediyormuş hissiyatı uyandıran doğu ezgisi, bu yapıya örnek gösterilebilir. Bu iki örnek, Esoteric müziğini üst seviyeye taşıyan zengin süslemelerden sadece birkaçı.
Melodilere ve vokallere ayrı bir parantez açmak gerek. Greg Chandler, 1992′den beri grubun faal üyesi ve vokalisti. Greg’in temposu, haykırışları, hırıltılı funeral doom vokali, death metal etkili şarkılardaki brutal vokal performansı, 1 saat 41 dakika boyunca etkisini kaybetmiyor. Melodiler ise mistik atmosfere katkı sağlamada oldukça başarılı, albümü dinlerken melodilerin güzelliğine kapılmamak mümkün değil. Bu melodi zenginliği, akılda kalıcı, komple olan bu müzikte, önemli rol oynuyor ve bu eşsiz esere, bu katmanlı müziğe büyük katkı sağlıyor.
Albüm her ne kadar 1 saat 41 dakika gibi uzun bir süreden oluşmuş olsa da, bu süre gözünüzü korkutmasın. Ben bu albümü bir senfoni olarak adlandırıyorum. The Maniacal Vale, bir çeşit Kasvet Senfonisidir. Sanatın hiçbir şeyi kurtarmayacağını bilen insanların, dalgaya karşı kürek çeken bu müzisyenlerin, Sisifos’un torunlarının, varlıklarını deliliğe sürüklenircesine ortaya koydukları, ancak bundan da bir şey ummadıkları belli olan varlıkların haykırdıkları, acılarını dışa vurdukları, sanatın öncül misyonuna katkı yaptıkları önemli bir müzik albümüdür.
The Maniacal Vale etkili bir albümdür. Özel zamanların müziği olduğu apaçık ortada olan bu sert meydan okuma, hayata toz pembe bakan, kendini kandırmayı temel yaşam felsefesi edinen insanların müziği değildir. Bu müzik, uzaysal, mekan dışı, bilinç dışı, hayat dışı, ölüm dışı, Ezoterik bilgilere ulaşmayı, hiç olmasa hissetmeyi dileyen insanların müziğidir.
Albümün 2 diskten oluştuğundan bahsetmiştim. 2. disk de her ne kadar yıkıcı anlar barındırsa da 1. diskteki şarkılara göre daha anlayışlı, görece daha az kaos içeren şarkılardan oluşur. Davulcu Joe Fletcher’ın bunda etkisi büyüktür. Joe Fletcher, vokalist Greg Chandler’ın korkutucu vokallerini, acı dolu çığlıklarını, yumuşak, kayıp giden, terapi edercesine sergilediği Davul ataklarıyla dengeler. Gerçekten de davul performansı çok üst seviyededir. Teknik anlamdaki ustalığını, manevi ve mistik yapıdaki bu müziğe iyi yedirmiş. Bu, albümün her şarkısında hissedilir.
Ignotum Per Ignotius albüm kapanışını yapan parçadır. 22 dakikalık bu eser albüme görkemli bir kapanış yapar. Esoteric, albümün genelinde ortaya koyduğu tüm marifetini, özet halinde bu parçada sergiler. Bahsettiğim üzere görece daha az kasvet ve yıkıcılık içeren 2. diskte Ignotum Per Ignotius da bu dengeden nasibini alır. Esoteric burada dile gelir ve dinleyiciye acır. Filmlerdeki işkence sahnelerinin bir yerden sonra kamera tarafından kesilmesine benzer bu. Yönetmen izleyiciye daha fazla işkence etmek istemez.
Kritik oldukça cezbetti beni albüme karşı son paragraftaki ‘işkence sahnesi’ benzetmesi de harika olmuş değinmeden geçemeyeceğim.
Ne yazık ki bu sıralar ufak çaplı bir yıkım yaşadığım için akıl sağlığımı koruyabilmek adına 1 saat 41 dakika boyunca funeral doom metal dinlemesem daha iyi olur. Fırsatını bulduğum ilk anda dinleyeceğim.
İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş. İki üç gündür şöyle yerinden kımıldamayan tempolu, öküz gibi vokalli, ruhumun sürünmesine eşlik edecek bir funeral doom death albümü olsa da dinlesem diyordum. Bu türe yabancı olduğum için ya buralardan ya da Ahmet’ten tavsiye isteyecektim. Şimdilik tavsiyeye gerek kalmadı, aradığım kan bulundu.
Benim için sipariş gibi kritik oldu resmen. Eline sağlık.
Özel olarak incelemedim, ama funeral doom ilginç bir şekilde entelektüel seviye ortalaması en yüksek metal türü olabilir. Bence progresif metal türevleri bu konudaki ayrıcalıklı konumlarını kaybetmiş durumdalar. Kozmik bir konuyu ele alınca olaya otomatikman derinlik kattığını sanıyor bu grupların ciddi bir kısmı.
Funeral doom geleneğinin en önemli topluluklarından biri olan Esoteric’te de bu bahsettiğim yüksek entelektüel seviye görülüyor. Grubun bu yazıdakinin yanında 6 albümü daha var ve bunların isimlerine bakmak bile bu durumu fark etmek için yeterli: Epistemolojik Umutsuzluk, Tehlikeli Muamma, Metamorfogenez, Süreklilik Kazanan Bilinçaltı Çözünmesi, Ahenksizlik Timsali, Bir Pirus Varoluşu.
Bu arada, grubun 2019 tarihli son albümü de çok iyiydi.
Dinlediğim en akıcı funeral doom albümü olabilir, türle çok aram olmamasa da. Bu güzel kritik için de teşekkürler. Diğer albümlerine de bakacağım mutlaka.
Kritik oldukça cezbetti beni albüme karşı son paragraftaki ‘işkence sahnesi’ benzetmesi de harika olmuş değinmeden geçemeyeceğim.
Ne yazık ki bu sıralar ufak çaplı bir yıkım yaşadığım için akıl sağlığımı koruyabilmek adına 1 saat 41 dakika boyunca funeral doom metal dinlemesem daha iyi olur. Fırsatını bulduğum ilk anda dinleyeceğim.
21.06.2021
@Zeitgeist, Teşekkürler. Haklısınız. Özellikle kötü zamanlarda dinlenilmemesi tavsiye olunur.
İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş. İki üç gündür şöyle yerinden kımıldamayan tempolu, öküz gibi vokalli, ruhumun sürünmesine eşlik edecek bir funeral doom death albümü olsa da dinlesem diyordum. Bu türe yabancı olduğum için ya buralardan ya da Ahmet’ten tavsiye isteyecektim. Şimdilik tavsiyeye gerek kalmadı, aradığım kan bulundu.
Benim için sipariş gibi kritik oldu resmen. Eline sağlık.
21.06.2021
@Ouz, Teşekkür ederim. İyi dinlemeler.
Portal ile birlikte Lovecraftian müziği en başarılı yapan metal grubu.
Özel olarak incelemedim, ama funeral doom ilginç bir şekilde entelektüel seviye ortalaması en yüksek metal türü olabilir. Bence progresif metal türevleri bu konudaki ayrıcalıklı konumlarını kaybetmiş durumdalar. Kozmik bir konuyu ele alınca olaya otomatikman derinlik kattığını sanıyor bu grupların ciddi bir kısmı.
Funeral doom geleneğinin en önemli topluluklarından biri olan Esoteric’te de bu bahsettiğim yüksek entelektüel seviye görülüyor. Grubun bu yazıdakinin yanında 6 albümü daha var ve bunların isimlerine bakmak bile bu durumu fark etmek için yeterli: Epistemolojik Umutsuzluk, Tehlikeli Muamma, Metamorfogenez, Süreklilik Kazanan Bilinçaltı Çözünmesi, Ahenksizlik Timsali, Bir Pirus Varoluşu.
Bu arada, grubun 2019 tarihli son albümü de çok iyiydi.
Dinlediğim en akıcı funeral doom albümü olabilir, türle çok aram olmamasa da. Bu güzel kritik için de teşekkürler. Diğer albümlerine de bakacağım mutlaka.
22.06.2021
@Yellow Eyes, Teşekkürler. Doğru tercih yapıyorsunuz.