Selamlar, Muse’un gerçekten çok alengirli ve karizmatik bir grup olduğunu düşünüyorum.
Son bir kaç albümlerinde sıçışa geçtiklerini hesaba katmazsak eğer Muse’un kariyerinin ciddi manada sanat eserleri ile dolu olduğunu ve grubun müzik anlayışlarının bu karizmayı nasıl etkilediğini görebiliriz.
Alengirli ve karizmatik olmanın yanı sıra oldukça özgün, basit ve ilham verici bir grup olarak gördüğüm Muse kapağı oldukça meşhur olan bu albümüyle adını duyurdu.
İlk albümleri olan Showbiz ile birlikte kariyerlerinde çok güzel işler ortaya koyacağına kesin gözüyle bakılan grubun elimdeki Origin of Symmetry yapıtını her yönüyle bir şaheser olduğunu belirtmekte bir sorun görmüyorum.
Hayatımda en çok dinlediğim şarkılardan ikisinin bu albümde olduğunu ve odamda duvarda asılı duran 20 albümlük başyapıt tablomda bu albümün de yeri olduğunu söylersem eğer Origin of Symmetry’i ne kadar sevdiğimi gösterebilirim.
Muse, müziğini icra ederken Rachmaninoff, Tchaikovsky ve Chopin gibi ünlü piyano virtüözlerinin konçertolarını güzelleyen, hatta onların birçok eserini biraz modifiye edilmiş şekilde kendi şarkılarına ekleyen ve bunun da üzerini rock müzik ile örten yani kısacası sanat kaygısı güden bir topluluk. Bu bakımdan Muse’un rock müzikte durduğu nokta tam olarak diğer rock müzik gruplarıyla kendisini ayrıştırdığı birinci özelliği. Bu sebeptendir ki Muse sanat kaygısını, ‘rock müzik icra etme’nin önüne koyuyor, zaten grubun Absolution albümü sonrası değişimi de bunu kanıtlar nitelikte.
Ben genel olarak Muse’u 2009 ve 2012 arasında rock müzikte oldukça başarısız olan fakat kendi çizgilerini kalınlaştırma konusunda gayet kararlı adımlar atan bir grup olarak görüyorum; Sırayla The Resistance ve The 2nd Law albümleriyle ben de dahil birçok seveninin ilgisini çekmeyi başaramasa da en azından nasıl bir müzik kafasına sahip olduklarını gösterdiler.
Baştan sona neo-klasik melodiler ve dokunuşlar ile dolu olan Origin of Symmetry ise Muse’un şu anki kariyerini kazanmasında ve tarzlarının standartlarını belirleme konusunda grubun bizzat kendisi için büyük bir ilham kaynağı. Origin of Symmetry’e baktığım da Muse’un ta kendisini görmem bir yana dursun sözünü ettiğim ilham kaynağı olabilme durumu başka gruplar için de geçerli; Metropolis Part II: Scenes from a Memory ve Train of Thought gibi albümlerle progresif metalin kaderini belirleyen Dream Theater’ın Octavarium albümünde ana ilham kaynağı olarak da görebiliyoruz Origin of Symmetry’yi. Nasıl olmasın ki zaten? Tepeden tırnağa sanatın kendisine atıfta bulunan, hem geçmiş çağlara hem de modernizme göz kırpan, ”Müzik nedir?” diye sorsalar göstereceğim 3-5 albümden biri olan Origin of Symmetry benim için bir müzik albümü olmanın ötesinde rock müziğin adeta tariflerinden birisi.
Origin of Symmetry’yi özellikle grubun kendi kimliğine olan etkisini bir kenara bırakıp daha derinden inceleyecek olursam albümde genel olarak uyuşuk bir fütürist yaklaşımın baskın olduğunu söylerim; Şarkıların yer yer yavaşlayarak kendi atmosferlerini yakalama girişimleri oldukça başarılı, bilhassa çeşitli yerlere iliştirilmiş birbirinden güzel efektler ve piyanolar albümü kendine has haline bürümesinde önemli birer rol üstleniyor.
Bunların tümünün aksine resmen ironik bir biçimde albümdeki şarkıların neredeyse tamamında biçimsiz ve gürültü odağı riflerin aykırı bir gitar tonu ile kullanılması Muse’un aslında ne kadar yaratıcı bir grup olduğunu bizlere gösteriyor;
Özellikle Hyper Music ve Citizen Erased gibi şarkılarda örneğini bolca görebileceğimiz bu aykırı tavır Origin of Symmetry’i Origin of Symmetry yapan yegane şey bence.
Albümün bütün şarkılarına tapmakla birlikte her birini ayrı ayrı analiz edecek değilim tabii lakin Plug in Baby ve Space Dementia parçalarının introları bu dünyadaki en güzel şeylerden ikisi olabilir. İş yerine uzaklığımdan ötürü sabah çok erken saatlerde kalkıp bu iki şarkıyı neredeyse her allahın günü 2 yıl boyunca dinlemişliğim var.
Sözün özü Muse ilk 4 albümüyle candır, canandır, her rock müzik severin dinlemesi gerektiği, en az bir kere bu 4′ünü dinlemeyeninin ıslak odunla dövülmesi gerektiği bir gruptur.
Jonny Greenwood: “Geçenlerde televizyonu açtım ve Muse’un bir şarkısına denk gelip korktum. İçimden ‘bu çocuklar neden bize benzemeye çalışıyorlar acaba?’ diye sordum. Sahiden neden bir başkası olmak ister ki insan?”
Thom Yorke: “Müzikte algoritmaya inanmıyorum, bana İLHAM (MUSE) vermiyor.”
Muse’a dair bir yazıda, ondan “özgün”, “şaheser”, “ilham verici” diye bahsetmek ve Radiohead ismini bir kez bile geçirmemek sahiden çok zor bir şey olmalı… Erhan Bey’in eline/aklına sağlık!
@Erhan, rica ederim Erhan Bey, siz böyle yazılar yazmaya ve (bence) sitedeki kritiklerin genel seviyesini düşürmeye devam ettikçe, yorumlarımın da arkası gelecektir..
Nacizane ekleyeyim: Bir gruptan/albümden “özgün” diye bahsederseniz, yorumunuz “subjektiflikten” çıkar. Bir şeyin “özgün” (= orijinal) olması için, daha önce yapılmamış, denenmemiş veya başka hiçbir şeye benzemiyor olması gerekir. Muse ilk albümünün ilk notasından itibaren böyle bir özgünlüğe sahip olmadı. Bir Google ya da Reddit taramasıyla bile bunun, bana ait subjektif bir yorum olmadığını görebilirsiniz – kendisi her şartta ve zamanda Radiohead’i kopyalamakla özdeşleştirildi (tıpkı Coldplay gibi). Şimdi böylesi bir grubu “özgün” diye tanıtacak bir platform bulduysanız, hiç olmazsa neden dünyanın geri kalanının aksine, bu grubun yaptığı işlerin “özgünlük” taşıdığını veya Radiohead ile ilgisi olmadığını düşündüğünüzü yazarak bu argümanınızın altını doldurmanız gerekirdi. Tepkim bunadır; şahsınıza, subjektifliğinize veya müzik zevkinize değil.
@koca, Muse’un bu albümde yaptığı şeyi ve bunu yaparken kritikte bahsettiğim bazı şeyleri zekice birleştirmesini ben başka hiç bir grupta görmedim. Bu da Origin of Symmetry’e özgün demekte bir problem yaratmıyor. En azından benim görüşüm böyle.
Benim özgün tanımım maalesef “başka hiç bir şeye benzemiyor”dan ibaret değil. Bir grup kendi karakterini çok keskin şekilde ortaya koyuyorsa benim için özgün olması yeterlidir.
Mesela Metallica da özgün bir gruptur ama kullandığı şeyleri kendisinden önce de başkaları kullanmıştır. Önemli olan “yapılmayanı yapması değil” yaptığı şeyi nasıl kendine özgü haline getirmesidir.
Kendi görüşlerinizi güya laf sokarak art niyetli şekilde iletmek yerine düzgün şekilde söyleseydiniz yıllardır dinlediğim, ezberlediğim bu albümü tekrar eleştirici gözle dinlemeye hazırdım. Fakat görüyorum ki sizin derdiniz başka :)
@Erhan, Kelimelere kendi istediğiniz anlamları veremezsiniz Erhan Bey. İletişimi mümkün kılan “dil” buna izin vermez. Bakın, güncel Türkçe sözlük ne diyor:
“özgün
1. sıfat Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal, ibdai:
“Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik.” – Necati Cumalı
2. sıfat Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan:
Özgün biçim.
3. sıfat Çeviri olmayan, asıl olan (metin), orijinal.”
Hiçbirinde sizin iddia ettiğiniz gibi bir yan anlam (“karakterini keskin şekilde ortaya koymak”) yok. “Masa” kelimesi için de farklı tanımlarınızın olması, onu bir anda “uçan bir cisim” yapmaz mesela…
Muse özgün bir grup değildir. Yaptığı müzik de özgün değildir. Sizin ona özgün demeniz, kendisinden önce yapılan ve ona öncülük eden müziklerden haberdar olmadığınızı göstermek dışında da bir veri sağlamaz maalesef. Bana istediğinizi söyleyip niyet okuma yapabilirsiniz. Bu, sizin mevcut yazınızın içeriksel anlamdaki zayıflığını ve özgünlük iddianızdaki yanlışlığı telafi etmez.
@Erhan, “Mesela Metallica da özgün bir gruptur ama kullandığı şeyleri kendisinden önce de başkaları kullanmıştır. Önemli olan ‘yapılmayanı yapması değil’ yaptığı şeyi nasıl kendine özgü haline getirmesidir.”
Kusura bakma ama bu da çok saçma olmuş. Metallica, Diamond Head gibi oldukça alakasız bir grubu alıp ona Motörhead falan ekledi ve bunu kendince yorumlayarak thrash metali yarattı. Basbayağı yapılmayanı yaptı yani. Kimmiş sana göre “Metallica’nın kullandığı şeyleri ondan önce kullananlar”? İlk gitar rifi çalınınca veya rock müzik bulununca onun bütün varyasyonları da ortaya çıkmış mı oldu?! Nasıl bir mantıkla bakıyorsun anlamak zor.
Ya tartışmadan bağımsız olarak cidden aklıma takıldığı için soruyorum;özgünlük nerde başlar ve nerde biter? Mesela ben candlemass’ı özgün buluyorum bayağı sabbath etkilenimleri olmasına rağmen.hatta doom metal gruplarında çoğu zaman sabbath olayları dönüyor, o zaman onların hiçbiri özgün değil mi demek oluyor? Warning vokalistinin sesi ozzy’e çok benziyor, warning çakma mı?
Mesela dream theater’ın panic attack adlı şarkısı özellikle nakarat kısmı için Muse özentisi olmakla eleştirildi, Disappear adlı şarkısı ise radiohead çakması gibi. İki şarkı birbirinden o kadar farklı ki Muse ve radiohead’in ayrı ruhları olduğunu çok iyi ortaya koyuyor. Ki dream theater’a Rush çakması dendiğini zaten duymuşsunuzdur lakin ki öyle değildir ikisi çok farklı gruplardır.
Yani bu liste öyle uzar gider. Etkilenimlerine göre grupları etiketlersek elimizde hiçbir grup kalmaz özgünlük yönünden. Ya da ben yanılıyorum. Bu konuyu aydınlatırsanız sevinirim. Teşekkürler.
@Unanimated, Var olan bir şeye, bir şey daha ekliyorsan, ortaya çıkan şey, yapılmamış bir şey ise; veyahut direkt, var olmamış bir şey ortaya çıkarıyorsan özgünsündür. Candlemass Sabbath’dan etkilendi, ama Sabbath müziğinin üzerine kendi ortaya çıkardığı eklemeler yaptı, böylece Candlemass sound’ı oluştu; Dream Theater’ın yaptığı şey de az çok buna benzer şeylerdi. Özetle bir gruptan etkilenerek ortaya çıkıyorsan kendin de bir şey eklemelisin o müziğe. Aksi halde taklitçilik, tribute müzikçilik, nostalji müzikçilik olarak suçlanırsın, bu da doğaldır. Piyasada bir sürü böyle grup var. 25 yıl öncesinin Mayhem, Darkthrone, Burzum müziğini, 25 yıl sonra yeniden icra etmeye çalışan sözde black metal grupları; 30 yıl öncesinin Dismember, Morbid Angel, Suffocation, Entombed, Obituary müziğini aynen icra eden sözde death metal grupları virüs gibi çoğaldılar. Bu gruplar anca tribute ya da taklitçi gruplar olarak kalırlar. Çünkü kendilerinden bir şey katmıyorlar müziğe. Bu yüzden de özgün değiller.
Burada “aşırı kendine haslık”tan söz etmiyorum. Mesela Opeth müziği aşırı kendine has’tır. Aşırı tanıdıktır, öncülü yoktur. Bir grup Opeth etkilenimi yaşadığı zaman hemen aa Opeth’den etkilenmiş deriz. Her grup Opeth gibi aşırı kendine has olmak zorunda değildir. Ancak bu durum, biz o grubu birden fazla kez dinlediğimizde “X grubu müziği bu işte” dedirtebilmeli. Dedirtemiyorsa ortada “X grubu müziği” diye bir şeyden söz edilemez. Değindiğin üzere, dinlediğimiz yüzlerce grup başka bazı gruplardan etkilendi. Ve bu grupların çoğu, “ortaya yepyeni bir şeyler çıkaracağım” sözüyle müzik hayatlarına başlamadı. Başka bazı müziklerden, müzisyenlerden etkilenerek yola çıktılar. Sonrasında kendi metodlarını, kendi matematiklerini, kendi duygularını, kendi yaşanmışlıklarını eklediler ve kendi inandıkları ve yapmak istedikleri önemli ve farklı müzikleri yapmaya çalıştılar. Böylece özgün olma yolunda ilerlediler. Zaten 30 sene önce yapılmışı var, biraz hile hurda ekleyerek, iyi bir prodüksiyon ve yüksek enstrüman kullanımıyla ben bu işi çözerim diyenler de kopyacı damgası yediler.
@Erhan, arada tabi ki tartışmalar olur. Bu tarz şeylerde kırıcı olunmamasından yanayım çünkü gerek yok. Bence önemli olan konuştuğumuz, soru cevap yaptığımız konuların bize ne katacağı. Bu arada bence kritiklerin çok iyi.
@Erhan, Ben üzerinize “yazar kasa” ya da “sözlük” değil değil “bilgi” atmıştım aslında ama bu mantığınızdan hareketle siz muhtemelen “bilgi” kelimesini de günlük hayatta “yazar kasa” veya “sözlük” olarak kullanıyorsunuzdur. Postmodern bir bireysiniz anlaşılan, lütfen tebriklerimi kabul ediniz.
@koca, sen de önce adama kaliteyi düşünüyorsun demişsin ama son paragrafta tepki şahsına değil demişsin keske bir kaç yorum daha bekleseydin çelişmek için.
@koca, Gereksiz bir “özgün”lük tartışması olmuş. Radiohead’i de Muse’u da çok severim. Ama Radiohead’e epey ayar olduğum bir konu var. Creep’in The Hollies grubunun The Air That I Breathe adlı şarkısından araklandığını biliyor muydun? Verse ve chord progression tamamıyla aynı. Bundan dolayı credits ve telif vermek zorunda bile kalıyorlar orijinal eser sahiplerine :) Daha komik olan ne biliyor musun? Radiohead, Lana del Ray’e Get Free’nin Creep’e benzerliğinden dolayı dava açtı geçtiğimiz yıllarda. Şaka gibi ama gerçek.
Velhasıl Muse, Radiohead’den esinlenmiştir ancak bu onları Radiohead çakması bir grup yapmaz, özgünlük ise bambaşka bir konu. Savunduğun grup hakkında araştırma yapmadan adama kafa göz dalmışsın. Her yönüyle absürd bir yorum bence yazdığın, üstelik savunulacak hiçbir şeyi yok bu konuda Radiohead’in.
Sevdiğim bir iki şarkısı dışında defalarca şans verip sevmeye en çok kendimi zorladığım ama bir türlü ısınamadığım tek grup olabilir Muse. Bence çok abartılıyor da diyeyim de üzerime yürüyün :p
vokalin şov yaptığı, yükselen, titreyen, ağlak vokalleri acayip cringe etkisi yaratıyor bende, dragonforce un ruhsuz, kasıntı, hız manyağı stilini getiriyor aklıma, şarkının yükseliş noktasında yap tamam da adam bütün albüm boyunca bütün şarkılar boyunca aynı şekilde vokal yapıyor,
HUUUUAAaaaaaaaaaaaaWaaaaaaaaa wwaaaaa laaaaAaAaA bu ne yaw, sonraki albümlerde bırakmış o işi daha iyi olmuş ,Supermassive Black Hole parçasında çok güzel vokal yapmış mesela eski tarza dönmez umarım , radiohead de bazen benzer vokallere girişiyor ama bu kadar içi boş ve plastik değil, onun dışında adamların prodüksüyonları çok iyi
@crowkiller, çok güzel bir noktaya temas etmişsin eline sağlık. bence vokaller çok önemli ve hissiz, içi boş, plastik vokallere katlanamıyorum, müzik ne kadar iyi olursa olsun. Burada Muse’u eleştirmiyorum, bana bu şekilde gelen bir başkasına pek tabii bol anlam yüklü duygulu gelebilir…
@crowkiller, Bana da hep tam tersi şekilde gelmiştir. Bu tarz vokal tipine katlanamasam da Muse genel olarak daha yüksek tempolu müzik yaptığı için sindirebiliyorum. Radiohead’de ise ”Abi ne güzel dinliyoruz sırası mı şimdi?” oluyorum. Benimkisi unpopular opinion ama sanırım.
@crowkiller, Muse bence bascısı olmasa dinlenecek gibi değil. Bas tonları çok güzel herifin, sürekli kendini duyuruyor langır lungur çalıyor zaten, prodüksiyonun etkisi de büyük tabii bunda harbiden her şey çok yerinde ve net ama dediğin gibi aaaww waawww nereye kadar amk spotify’daki ilk 10 şarkısına bile katlanamadım adamların :D
Muse bence aşırı iyi işler yapan bir grup, çok fazla grup dinlediğim için özel bir hayranlığım yok bu yüzden sanırım daha açık fikirli olabiliyorum, grubun fanlarının bile beğenmediği yeni albümler bence çok güzel işler, günümüz için hele çok çok kaliteli işler.
Radiohead dinleyemeyen biri olarak dinler dinlemez beğendiğim bir grup olmuştu.
Bellamy’nin sahte rock’n roll tavırları, Thom Yorke çakması vokalleri ve bunu dillendirmemesi gibi nedenlerden ötürü Muse, antipati de toplayabilen bir grup. Bence Muse müziği, ambalajı çok iyi hazırlanmış, renkleri göz alıcı, harika görünen bir hediye kutusuna benziyor. Fakat hediyeyi açınca; içi boş.
@deadhouse, Bu Thom Yorke hayranlığı fazla değil mi? Belki ben duyamıyorum ama ufak tefek etkilenmeler dışında ikisi de çok farlı bir grup, burada benim gibi Radiohead dinlerken çok keyif alamayan ama Muse sevebilen insanlar var. Bence ikisi çok farklı işler yapıyor.
@Yiğit, Benim müzik çevrem yok, bazı yorumları da ilk defa duyuyorum, çakma olmasında da benim için bir problem yok u sayılan gruplardan çakmasını severken orijinalini sevemeyen biriyim (Kid A dinledim ve hoşuma gitti.) yani merak ettiğim, eleştirdiğim şey ben çakma denecek bir benzerlik göremedim. Bu benim kulağımın iyi olmamasından kaynaklanıyor da olabilir.
Başka bir yorumda da bu tarz bir mesaj görmüştüm, bu da dikkatimi çekti. Hayranlık deme sebebim buydu.
@Boba Fett, Kusura bakma yorumunu şimdi gördüm. Bahsettiğim durum Thom Yorke hayranlığı ile ilgili değil. Radiohead ile Muse’u yeterince dinlemiş herkesin bildiği, 20 yıldır konuşulan, apaçık ortada olan bir hakikat. Matthew Bellamy, Thom Yorke vokalini her şekilde taklit eden bir insandır. İnsanların yanlış bulduğu sadece bunu yapması değil, hiç böyle bir şey yokmuş gibi davranmasıdır.
Pandemi süresince yazısı çıkan bu gruplar tesadüfen mi seçiliyor yoksa kitle genişletmek için mi? Şu grubun albümünü merak eden biri olsam gelip burada goygoya girmezdim.
@TurkMetal, bir metal sitesi 12. yılında neden kitle genişletme çabasına girsin? Kitlemiz zaten gayet iyi ve bizim için yeterli. Kitleyle işimiz olsaydı geçen sene tüm sosyal medya hesaplarımızın faaliyetlerini sonlandırmazdık.
Üstelik bu albümleri yazanlar PA’nın okurları, takipçileri. Site kadrosunda değiller. Dolayısıyla bu bir site politikası değil. Sitede olmasını istedikleri, değerli gördükleri şeyleri özgürce yazıyorlar, hepsi bu.
@TurkMetal, Şu sahte elit metalci ayaklarından ne zaman kurtulursunuz tahmini? Çünkü yıllardan beri aynı muhabbet dönüyor ve artık kabak tadı vermeye başladı. Emin ol bu jazz olsun, nu metal olsun, trip hop olsun bu janrları sevenler de en az senin kadar metalci.
Atıyorum Massive Attack kritiğini yazan arkadaşı 5 dakika sonra ölümüne Darkthrone tartışırken görebilirsin için rahat olsun.
Ahmet abi çarşı pazar karışacak demişti harbiden de öyle oldu. Bu sayede bayağı da bir etkileşim alıyor site maaşallah, umarım devamı gelir.
@Ahmet Saraçoğlu, Abi keşke FB hesabını kapatmasaydın. Canım sıkılınca girip saçma sapan yorumları okuyarak eğleniyordum. Hahahhaha. Ne acaip bir şeydi ya o? Ohahaha.
@Ahmet Saraçoğlu, Bu demokratik site politikanı takdir ediyorum Ahmet abi. Okurların da kritik yazılarına katkı sağladığı bir müzik platformu gibi. Muse’u pek dinlemedim ama bu farklı türlerden kritikler sayesinde müzik kültürümün arttırdığından ve bunu yapan yegane Türkçe platform olarak sizi takdir ediyorum
Nasıl karşılanacak bilmiyorum, belki kimilerine oksimoron, saçma, mantıksız gelecek ama söylüyorum: ben rock müzik sevmiyorum. Hep denir, her yerde geçer ya rock/metal diye; hah işte ben o rock’ı sevmiyorum.
Listelere bakıyorum; best rock bands of all time, best 50 rock bands ever existed vesaire. Gerçekten hiçbirinin dinleyicisi değilim. Pek çoğuna katlanamıyorum.
Elbette ki metal rock’tan doğmuştur ve rock metalin mutlak var olma sebebidir ama bende öyle işlemiyor. Rock bana asla yetmiyor, dinlerken içim şişiyor, sürekli sulandırılmış ve zincirlerini kıramamış bir şey dinliyor gibi hissediyorum. Muse özelinde söylemiyorum; rock adı altında değerlendirilen neredeyse her şey için geçerli bu.
Şunu da mı sevmiyorsun, yok artık şunu da mı dinlemiyorsun diye sormayın. Gerçekten dinlemiyorum.
Ayrıca rocker’lık mocker’lık, eski rock’çılar falandan da zerre haz etmiyorum. Sikertene kadar metal seviyorum, hayvanlıktan zevk alıyorum.
@Ahmet Saraçoğlu, şunu da mı sevmiyorsun deme demişsin abi ama Yes, Genesis gibi grupları sevdiğini söylemiştin diye hatırlıyorum. Yoksa eskide mi kaldı o günler?
@Yiğit, progresif rock ayrı bir konu. Bilinen anlamda düz rock müzikten bahsediyorum. Yoksa bugün bir Yes – Awaken veya In the Presence of’u herhangi bir konvansiyonel rock grubunun bir şarkısıyla bir tutamayız.
@Ahmet Saraçoğlu, Günümüz Rock müziği için aynı şeyleri söyleyemem fakat 60-70′ler müziğinin çok başka bir çoşkusu var. Günümüz gruplarını sevmek hiç kolay değil, o coşkuyu veremiyorlar.
Radiohead, Muse, Coldplay, Travis gibi grupların tek bir notasını dahi duymak kıçıma çam kozalağı sokulmuş gibi acı veriyor. Ama karı ayıklamakta her yol mübah olduğu için, bu gruplar üzerinden ekmek yiyen herkese saygı duyuyorum. Tinder Gold üyelik gücünde gruplar bunlar.
@ismail vilehand, Abi yumuşak g içeren isim sıkıntı valla benim gibi telaffuz edemiyorsan ve sesin boru gibiyse her yere ”ümit” falan yazıyorlar ismini hahahah
@owlbos, Kalite 2010′lardan sonra hem yetişkinlerde, hem ergenlerde iyice düşmeye başladı. 70′lerdeki gibi olmasını kimse beklemiyor da 80′lere, 90′lara, hatta 2000′lere bile dua okumaya başladık.
@owlbos, Sanırım dönemin Radioheadçisine paralel gelen kitle Travis Scott, XXXTentacion, Cardi B falan dinliyor. ”Kısmen Rock” tarafında Artic Monkeys falan seven hanımlar var. Daha local takılan kızlarımız deadhouse’un dediği gibi Yerli Trap dinliyor.
@ismail vilehand, sıkıntı şu ki bunları dinleyen karı kızın da muhabbeti pek çekilcek türden olmuyo genelde. En azından aksine ben denk gelmedim. Ankaralı yasemin dinleyenler daha evladır bunlardan, en azından mıymıy tipler olmuyo. Gerçi yukarda dendiği gibi bunlar da yavaş yavaş yok oluyo, yeni jenerasyonun mıymıy modelleri daha çok daha çok shoegaze, post-rock veya prog şekli takılıyo. Ama bunlarda da “bu kan yine o kandır” durumu var, bunların da alayı ömür törpüsü. Neyse daha fazla cinsiyetçilik yapmıyım, sjw’lerden şafak operasyonu yemeyelim durduk yere
Ben bu grubu dinleyemiyorum arkadaş. Vokali duyunca bile geriliyor, bunaliyorum. Albümün her noktasında aynı sekilde takılması da aşırı yorucu. Radiohead, Coldplay dinliyor, seviyorum ama Bellamy’e katlanamiyorum.
yukarılardaki tartışmayı okuyunca ben de bir iki kelime ortaya dökmek istedim.
mesela caz müziktir, bu tarz rock albümleridir hiç sevmem ve günlerdir bu nedenle yeni metal kritiklerinin yazılmasını bekliyorum. ama çıkıp da bunlar yayınlandı diye yorumlarda siteye ve yazarlarına suçlamada bulunup laf sokmuyorum.
hayatı çok fazla ciddiye almamak gerek. en nihayetinde burası PA. türk metal camiasının kalbi (bence) arada farklı albümlerin yayınlanmasının kimseye bir zararı olmadığı gibi sakıncası da bulunmuyor. çeşitlilik oluyor.
ha ama müziği hiç sevmem bok gibi bulurum ve bunu belirtirim o ayrı. hiç muse dinlemediğim içinde yorumda bulunamıycam. herifler hakkında bildiğim tek şey ingiliz rock grubu olması ve bir ara ozzy’nin eşinin bok gibi bunlar gibi bir açıklamasının bulunması. radiohead falan da hiç bilmem. belki ilerde yaşlanınca bir bakarım.
Yukarıda müzikle alakasız olarak bu dönemin kız kalitesi konuşuluyor ve onayliyorsunuz. Bu çok iğrenç bir şey. Sitenin kalitesi Muse yazısıyla düşmez bunlarla düşer.
@Necrobutcher, bi de ayıklamak yazmis sanki kavun seçiyor öbürü de yıllara göre kalite endeksi sunmuş. Kadına bakış acınızı güncelleyin de dinci gavatlardan farkınız olsun.
@Necrobutcher, yazmak istediğimi yazmışsın. 2 sene olmadı daha Ozzy Travis Scott ve Post Malone’la şarkı yapalı. O adamın böyle kompleksleri yokken başkalarının olması garip geliyor. Şahsen kim ne dinlerse dinlesin unrumda değil, milletin kişiliğini dinlediği müziğin kalitesine göre yargılayacak değilim
@Necrobutcher, yazdıklarını çok takdir ediyorum. Zira bugüne kadar okuduğum bütün yorumlarında keşke sitede dislike butonu olsa dediğim tek kişisin. Zor iş hakikaten. Saygılar.
PA’daki tek eksik femimizm duyarcısı erkeklerdi zaten. İşin komik tarafı yorumlarda en ufak bir cinsiyetçiliğin, kadını hedef göstermenin olmaması. Müziğin kalitesinin düştüğünden bahsediyoruz, kalkmış biri yargılamayın insanları diyor, diğeri kadınlara bakışınızı düzeltin diyor. Twitter’daki vahşi feminist yancısı erkekler buraya da sızmış. Kendi adıma konuşuyorum, bu muhabbetleri çekemem. Yallah twitter’a.
@deadhouse, kadına hak ettiği değeri verin demekle feminizm arasındaki farkı anlayacak kapasiten bile yok senin. Hadi ben Twittera gittim sen taş devrine nasil döneceksin?
@Necrobutcher, normalde bu yorumu yayınlamayacaktım ama bu cevabı yazmak için yayınlıyorum. Karşındakinin görüşü ne olursa olsun, şahsen sana hitap etmeyen birine “anlayacak kapasiten yok senin” demek, desteklemeye çalıştığın sava zarar veriyor. Ben burada bir taraf tutmuyorum tabii ki ama haklı bile olsan bu tartışmada görüşünü sağlıklı şekilde savunan sen değilsin. Bu konuda deadhouse’a katılmayabilirim, hatta direkt sana katılıyor olabilirim ama senle ileride de herhangi bir tartışmaya girilmez izlenimi yaratıyor bu üslup.
“O da bana şunu dedi” gibi bir bahane de söz konusu olamaz, bu sitede 12 yıldır birbirine küçültücü ithamlarda bulunmadan, olayı kişiselleştirmeden sayfalarca çatır çatır tartışan bir sürü insan oldu.
@Necrobutcher, Senden tek isteğim asla benim yorumlarımın altına yazmaman ve dolaylı olarak da benim yorumlarımla ilgili yorumda bulunmaman. Ben yokmuşum gibi davran. Seninle uğraşacak takatim yok. Rica ediyorum.
Beni bilen bilir. Tartışmaktan çekinmeyen bir yapım var. Fakat “sen” söz konusu olduğunda tartışmak, asla yapmayacağım bir şey. Lütfen bana bu iyiliği yap ve benim yazdıklarımla ilgili düşünceni kendine sakla.
@deadhouse, bak bilader yukarıda yazdığım ilk yorumlarda senin şahsın yok orda bir zihniyet eleştirisi var sen de o zihniyettesin ki üstüne alıp bir şeyler yazmışsın. Dolaylı yoldan beni desteklemen bile hoş değil bu konuda. Fakat ben kadına öyle kavun gibi bakmayın dediğim için bana feminist destekçisi vahşi demen tamamıyle şahsıma yapılmış bir hakaret. Bir de gelip burada benim yorumuma cevap yazma vs falan caz yapıyorsun. Nerden tutsam elimde kalıyor. İstediğim yerde insanı olarak yanlış gördüğüm her şeyi eleştiririm. Kadın ayıklamak ya da dinlediği müziğe göre kız kalitesi tartışmak bana göre iğrençtir ve şu an ülkede 12den sonra müzik yapmayı yasaklayan zihniyetin değirmenine su taşır.
@deadhouse, Hocam olayla alakalı herhangi bir şey yazmam yanlış olur, tartışmayla ilgilenmiyorum ama birilerine “feminist yancısı” diyip “yallah twitter’a” falan demen çok rahatsız edici. Herkes istediğini yazar, birilerini belli bir konuma sokup “yallah twitter’a” falan demen yanlış bence. Burada sen veya başkaları “çekemiyor” diye görüşlerini kimse sakınmayacak belli ki. Görmezden gelmen en iyisi olur.
@mahakali, kendi fikirlerini -her ne kadar ırkçı, ayrımcı,canice olsa da- kimseye aldırmadan paylaşıyor diye Varg Vikernes’i övüyor sonra böyle bir yorumunu görüyorsun. Tek yorumla hem beni bir gruba sokuyor hem de site kendisininmiş gibi beni siteden kovuyor :D.
@mahakali, Herkes istediğini yazar. Fakat herkes aynı zamanda kendinden sorumludur ve kişi istemediği müddetçe üçüncü kişilerin kendisi ve yazdıkları hakkında yorum yapmamasını isteyebilir. Misal ben sana “mahakali senden hoşlanmıyorum, benim yazdıklarımla ilgili bana yazma” dersem bana yazmazsın bir daha. Bir nevi reel hayattaki “benimle iletişim kurmanı istemiyorum” der gibi. X ve Y kişisi benim yazdığım yorumlar üzerine bana karşı yorum yazdılar. Ben de nazikçe X ve Y kişisine “sizinle iletişim kurmak istemiyorum” diyorum. Herhalde böyle bir hakkım var değil mi? Sanırım bu temel haklardan biri. Yoksa siz de sizi istemeyen, sizden hoşlanmayan insanlara salça olunmasından mı yanasınız?
Bir dönem çok dinlediğim bir gruptu Muse.Son 4-5 yıldır hiç dinlemiyorum açıkçası.Son dinlediğim albümlerinde baya orkestral,operamsı,Queen etkilenimli işlere girmişlerdi.
Radiohead ile de pek benzediklerini düşünmüyorum.Kalmah ve Children Of Bodom gibi benzeşen tarafları olsa da bambaşka,kendilerine özgü yollarda ilerleyen gruplar.
Bir çırpıda en az 6-7 tane gayet taş gibi şarkılarını sayabilirim.Ancak açıp dnleyesim gelmiyor işte yıllardır.
Bunun başlıca sebeplerinden biri de vokalistin bağırışlarının kulağımı çok rahatsız etmesi şahsen.
İlginç şekilde yakın zamanda sitede incelemesi de yazılan Linkin Park dinlerken rahatsız etmiyor ama nedense.İksinde de çok bağırma,çığlık atma olmasına rağmen.Sanırım olayın biraz samimiyet ile alakası var gerçekten.Bi de şahsi fikrimce, Chester’ın sesi çok daha güzel-(di)
Çok güzel bir kritik yazmışım elime sağlık. Özgünlük tartışması, erkek-kadın eşitliği kavgası, liseli kız düşürme taktikleri, elit metalcilerin muse ve linkin park kaygıları, radiohead-muse karşılaştırmaları.
Kavga başlatıp köşeye çekilen fitneci eleman gibi izliyorum valla ahaha
@Erhan, Harikasın hocam devam et. Gayet keyifli oluyor bu tarz metal dışı kritikler.
Metal dinleyicisinin açık fikirlisini çok seviyorum çünkü müzik zevki sağlam oluyor ve metal dışı dinlediği de bence çok kaliteli oluyor, böyle bir inancım var.
New Born, Plug in Baby gibi aşırı iyi hit parçalar bulundurmasına rağmen bir o kadar eh işte parçaların olduğu bir albüm. Ama kapağına bayılırım. Küçük detayları çok seven biri olarak her press’de albümün kodunun kapağa yazılması olayını çok tuttum. Bu sayede grubun hardcore fanları için her versiyonunu almak için bir sebep yaratıyor :D
Açıkçası bu vesileyle ben de şu zevkler ve renkler tartışılmaz klişesine isyanımı dile getirmek istiyorum. Şahsen bir janra karşı mesafeli olmayı anlarım ama uzun yıllar boyunca o veya bu şekilde kulağını müzikle haşır neşir etmiş insanların bu tip nitelikli ve büyük albümlerle ilgili olarak “ıyy pop bu, dinlersem memem büyür” yahut “meehh metal mi dinliyosun? o böğürmeden ne anlıyosun hanzo müziği diyebilmesi bana çok acaip geliyor. Hayatında uzun yıllar boyunca yoğun bir şekilde nitelikli müzik dinlemiş bir beynin, “Exercises in Futility”, “The Satanist” “Origin of Symmetry”, “Rahmaninov no.2″ arasında öncelik tercihi yapmasını doğal karşılarken, diğerine öehh diyebilmesini hayatın olağan akışına aykırı buluyorum. (Kabul edelim efendi isyan oldu)
Citizen Erased Muse’un yaptığı en iyi parçalarda ilk 5′e oynar. O kadar iyi be. Albüm genel olarak başyapıt zaten.
Jonny Greenwood: “Geçenlerde televizyonu açtım ve Muse’un bir şarkısına denk gelip korktum. İçimden ‘bu çocuklar neden bize benzemeye çalışıyorlar acaba?’ diye sordum. Sahiden neden bir başkası olmak ister ki insan?”
Thom Yorke: “Müzikte algoritmaya inanmıyorum, bana İLHAM (MUSE) vermiyor.”
Muse’a dair bir yazıda, ondan “özgün”, “şaheser”, “ilham verici” diye bahsetmek ve Radiohead ismini bir kez bile geçirmemek sahiden çok zor bir şey olmalı… Erhan Bey’in eline/aklına sağlık!
19.06.2021
@koca, Koca bey kritiklerin birer subjektif deneme yazıları olduğunu anlamamak da çok zor bir şey olmalı.
İkincisi Muse’un Radiohead ile özdeştiğini düşünmediğim için isimlerini anmak aklıma bile gelmedi.
Kontrol ettim özellikle benim yazdığım kritiklere karşı anlam veremediğim bir muhalefet içerisindesiniz sizin de elinize sağlık!
19.06.2021
@Erhan, rica ederim Erhan Bey, siz böyle yazılar yazmaya ve (bence) sitedeki kritiklerin genel seviyesini düşürmeye devam ettikçe, yorumlarımın da arkası gelecektir..
Nacizane ekleyeyim: Bir gruptan/albümden “özgün” diye bahsederseniz, yorumunuz “subjektiflikten” çıkar. Bir şeyin “özgün” (= orijinal) olması için, daha önce yapılmamış, denenmemiş veya başka hiçbir şeye benzemiyor olması gerekir. Muse ilk albümünün ilk notasından itibaren böyle bir özgünlüğe sahip olmadı. Bir Google ya da Reddit taramasıyla bile bunun, bana ait subjektif bir yorum olmadığını görebilirsiniz – kendisi her şartta ve zamanda Radiohead’i kopyalamakla özdeşleştirildi (tıpkı Coldplay gibi). Şimdi böylesi bir grubu “özgün” diye tanıtacak bir platform bulduysanız, hiç olmazsa neden dünyanın geri kalanının aksine, bu grubun yaptığı işlerin “özgünlük” taşıdığını veya Radiohead ile ilgisi olmadığını düşündüğünüzü yazarak bu argümanınızın altını doldurmanız gerekirdi. Tepkim bunadır; şahsınıza, subjektifliğinize veya müzik zevkinize değil.
19.06.2021
@koca, Muse’un bu albümde yaptığı şeyi ve bunu yaparken kritikte bahsettiğim bazı şeyleri zekice birleştirmesini ben başka hiç bir grupta görmedim. Bu da Origin of Symmetry’e özgün demekte bir problem yaratmıyor. En azından benim görüşüm böyle.
Benim özgün tanımım maalesef “başka hiç bir şeye benzemiyor”dan ibaret değil. Bir grup kendi karakterini çok keskin şekilde ortaya koyuyorsa benim için özgün olması yeterlidir.
Mesela Metallica da özgün bir gruptur ama kullandığı şeyleri kendisinden önce de başkaları kullanmıştır. Önemli olan “yapılmayanı yapması değil” yaptığı şeyi nasıl kendine özgü haline getirmesidir.
Kendi görüşlerinizi güya laf sokarak art niyetli şekilde iletmek yerine düzgün şekilde söyleseydiniz yıllardır dinlediğim, ezberlediğim bu albümü tekrar eleştirici gözle dinlemeye hazırdım. Fakat görüyorum ki sizin derdiniz başka :)
19.06.2021
@Erhan, Kelimelere kendi istediğiniz anlamları veremezsiniz Erhan Bey. İletişimi mümkün kılan “dil” buna izin vermez. Bakın, güncel Türkçe sözlük ne diyor:
“özgün
1. sıfat Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal, ibdai:
“Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik.” – Necati Cumalı
2. sıfat Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan:
Özgün biçim.
3. sıfat Çeviri olmayan, asıl olan (metin), orijinal.”
Hiçbirinde sizin iddia ettiğiniz gibi bir yan anlam (“karakterini keskin şekilde ortaya koymak”) yok. “Masa” kelimesi için de farklı tanımlarınızın olması, onu bir anda “uçan bir cisim” yapmaz mesela…
Muse özgün bir grup değildir. Yaptığı müzik de özgün değildir. Sizin ona özgün demeniz, kendisinden önce yapılan ve ona öncülük eden müziklerden haberdar olmadığınızı göstermek dışında da bir veri sağlamaz maalesef. Bana istediğinizi söyleyip niyet okuma yapabilirsiniz. Bu, sizin mevcut yazınızın içeriksel anlamdaki zayıflığını ve özgünlük iddianızdaki yanlışlığı telafi etmez.
20.06.2021
@Erhan, “Mesela Metallica da özgün bir gruptur ama kullandığı şeyleri kendisinden önce de başkaları kullanmıştır. Önemli olan ‘yapılmayanı yapması değil’ yaptığı şeyi nasıl kendine özgü haline getirmesidir.”
Kusura bakma ama bu da çok saçma olmuş. Metallica, Diamond Head gibi oldukça alakasız bir grubu alıp ona Motörhead falan ekledi ve bunu kendince yorumlayarak thrash metali yarattı. Basbayağı yapılmayanı yaptı yani. Kimmiş sana göre “Metallica’nın kullandığı şeyleri ondan önce kullananlar”? İlk gitar rifi çalınınca veya rock müzik bulununca onun bütün varyasyonları da ortaya çıkmış mı oldu?! Nasıl bir mantıkla bakıyorsun anlamak zor.
20.06.2021
Ya tartışmadan bağımsız olarak cidden aklıma takıldığı için soruyorum;özgünlük nerde başlar ve nerde biter? Mesela ben candlemass’ı özgün buluyorum bayağı sabbath etkilenimleri olmasına rağmen.hatta doom metal gruplarında çoğu zaman sabbath olayları dönüyor, o zaman onların hiçbiri özgün değil mi demek oluyor? Warning vokalistinin sesi ozzy’e çok benziyor, warning çakma mı?
Mesela dream theater’ın panic attack adlı şarkısı özellikle nakarat kısmı için Muse özentisi olmakla eleştirildi, Disappear adlı şarkısı ise radiohead çakması gibi. İki şarkı birbirinden o kadar farklı ki Muse ve radiohead’in ayrı ruhları olduğunu çok iyi ortaya koyuyor. Ki dream theater’a Rush çakması dendiğini zaten duymuşsunuzdur lakin ki öyle değildir ikisi çok farklı gruplardır.
Yani bu liste öyle uzar gider. Etkilenimlerine göre grupları etiketlersek elimizde hiçbir grup kalmaz özgünlük yönünden. Ya da ben yanılıyorum. Bu konuyu aydınlatırsanız sevinirim. Teşekkürler.
21.06.2021
@Unanimated, Var olan bir şeye, bir şey daha ekliyorsan, ortaya çıkan şey, yapılmamış bir şey ise; veyahut direkt, var olmamış bir şey ortaya çıkarıyorsan özgünsündür. Candlemass Sabbath’dan etkilendi, ama Sabbath müziğinin üzerine kendi ortaya çıkardığı eklemeler yaptı, böylece Candlemass sound’ı oluştu; Dream Theater’ın yaptığı şey de az çok buna benzer şeylerdi. Özetle bir gruptan etkilenerek ortaya çıkıyorsan kendin de bir şey eklemelisin o müziğe. Aksi halde taklitçilik, tribute müzikçilik, nostalji müzikçilik olarak suçlanırsın, bu da doğaldır. Piyasada bir sürü böyle grup var. 25 yıl öncesinin Mayhem, Darkthrone, Burzum müziğini, 25 yıl sonra yeniden icra etmeye çalışan sözde black metal grupları; 30 yıl öncesinin Dismember, Morbid Angel, Suffocation, Entombed, Obituary müziğini aynen icra eden sözde death metal grupları virüs gibi çoğaldılar. Bu gruplar anca tribute ya da taklitçi gruplar olarak kalırlar. Çünkü kendilerinden bir şey katmıyorlar müziğe. Bu yüzden de özgün değiller.
Burada “aşırı kendine haslık”tan söz etmiyorum. Mesela Opeth müziği aşırı kendine has’tır. Aşırı tanıdıktır, öncülü yoktur. Bir grup Opeth etkilenimi yaşadığı zaman hemen aa Opeth’den etkilenmiş deriz. Her grup Opeth gibi aşırı kendine has olmak zorunda değildir. Ancak bu durum, biz o grubu birden fazla kez dinlediğimizde “X grubu müziği bu işte” dedirtebilmeli. Dedirtemiyorsa ortada “X grubu müziği” diye bir şeyden söz edilemez. Değindiğin üzere, dinlediğimiz yüzlerce grup başka bazı gruplardan etkilendi. Ve bu grupların çoğu, “ortaya yepyeni bir şeyler çıkaracağım” sözüyle müzik hayatlarına başlamadı. Başka bazı müziklerden, müzisyenlerden etkilenerek yola çıktılar. Sonrasında kendi metodlarını, kendi matematiklerini, kendi duygularını, kendi yaşanmışlıklarını eklediler ve kendi inandıkları ve yapmak istedikleri önemli ve farklı müzikleri yapmaya çalıştılar. Böylece özgün olma yolunda ilerlediler. Zaten 30 sene önce yapılmışı var, biraz hile hurda ekleyerek, iyi bir prodüksiyon ve yüksek enstrüman kullanımıyla ben bu işi çözerim diyenler de kopyacı damgası yediler.
21.06.2021
@deadhouse, çok güzel açıklamışsın gerçekten.
21.06.2021
@Unanimated, Bunu bu kadar uzun yazarak anlatmak istemedim yerime sen yazmışsın. Aydınlanacağın bir mesele yok durum zaten dediğin gibi.
Ecevit’e yazar kasa attıkları gibi yukarıdaki arkadaş da güya üstüme sözlük atıyor hahah
Özgünlük yüzde yüz sözlük anlamıyla kullanılan bir şey değil zaten olsaydı senin de dediğin gibi bütün gruplar çakma olur. Olay bu.
21.06.2021
@Erhan, arada tabi ki tartışmalar olur. Bu tarz şeylerde kırıcı olunmamasından yanayım çünkü gerek yok. Bence önemli olan konuştuğumuz, soru cevap yaptığımız konuların bize ne katacağı. Bu arada bence kritiklerin çok iyi.
22.06.2021
@Erhan, Ben üzerinize “yazar kasa” ya da “sözlük” değil değil “bilgi” atmıştım aslında ama bu mantığınızdan hareketle siz muhtemelen “bilgi” kelimesini de günlük hayatta “yazar kasa” veya “sözlük” olarak kullanıyorsunuzdur. Postmodern bir bireysiniz anlaşılan, lütfen tebriklerimi kabul ediniz.
22.06.2021
@koca, sen de önce adama kaliteyi düşünüyorsun demişsin ama son paragrafta tepki şahsına değil demişsin keske bir kaç yorum daha bekleseydin çelişmek için.
14.11.2023
@koca, Gereksiz bir “özgün”lük tartışması olmuş. Radiohead’i de Muse’u da çok severim. Ama Radiohead’e epey ayar olduğum bir konu var. Creep’in The Hollies grubunun The Air That I Breathe adlı şarkısından araklandığını biliyor muydun? Verse ve chord progression tamamıyla aynı. Bundan dolayı credits ve telif vermek zorunda bile kalıyorlar orijinal eser sahiplerine :) Daha komik olan ne biliyor musun? Radiohead, Lana del Ray’e Get Free’nin Creep’e benzerliğinden dolayı dava açtı geçtiğimiz yıllarda. Şaka gibi ama gerçek.
Velhasıl Muse, Radiohead’den esinlenmiştir ancak bu onları Radiohead çakması bir grup yapmaz, özgünlük ise bambaşka bir konu. Savunduğun grup hakkında araştırma yapmadan adama kafa göz dalmışsın. Her yönüyle absürd bir yorum bence yazdığın, üstelik savunulacak hiçbir şeyi yok bu konuda Radiohead’in.
14.11.2023
@Spacedementia, Bu arada bir ekleme yapayım, “dava sonucunda” telif ve credits vermek zorunda kalıyor Radiohead.
Muse adamdır.
Sevdiğim bir iki şarkısı dışında defalarca şans verip sevmeye en çok kendimi zorladığım ama bir türlü ısınamadığım tek grup olabilir Muse. Bence çok abartılıyor da diyeyim de üzerime yürüyün :p
Benim için 21. yüzyılın en iyi 20 albümünden biridir. Yazık ki bu seviyede kalmaya devam edemediler.
vokalin şov yaptığı, yükselen, titreyen, ağlak vokalleri acayip cringe etkisi yaratıyor bende, dragonforce un ruhsuz, kasıntı, hız manyağı stilini getiriyor aklıma, şarkının yükseliş noktasında yap tamam da adam bütün albüm boyunca bütün şarkılar boyunca aynı şekilde vokal yapıyor,
HUUUUAAaaaaaaaaaaaaWaaaaaaaaa wwaaaaa laaaaAaAaA bu ne yaw, sonraki albümlerde bırakmış o işi daha iyi olmuş ,Supermassive Black Hole parçasında çok güzel vokal yapmış mesela eski tarza dönmez umarım , radiohead de bazen benzer vokallere girişiyor ama bu kadar içi boş ve plastik değil, onun dışında adamların prodüksüyonları çok iyi
19.06.2021
@crowkiller, çok güzel bir noktaya temas etmişsin eline sağlık. bence vokaller çok önemli ve hissiz, içi boş, plastik vokallere katlanamıyorum, müzik ne kadar iyi olursa olsun. Burada Muse’u eleştirmiyorum, bana bu şekilde gelen bir başkasına pek tabii bol anlam yüklü duygulu gelebilir…
19.06.2021
@crowkiller, Bana da hep tam tersi şekilde gelmiştir. Bu tarz vokal tipine katlanamasam da Muse genel olarak daha yüksek tempolu müzik yaptığı için sindirebiliyorum. Radiohead’de ise ”Abi ne güzel dinliyoruz sırası mı şimdi?” oluyorum. Benimkisi unpopular opinion ama sanırım.
20.06.2021
@crowkiller, Muse bence bascısı olmasa dinlenecek gibi değil. Bas tonları çok güzel herifin, sürekli kendini duyuruyor langır lungur çalıyor zaten, prodüksiyonun etkisi de büyük tabii bunda harbiden her şey çok yerinde ve net ama dediğin gibi aaaww waawww nereye kadar amk spotify’daki ilk 10 şarkısına bile katlanamadım adamların :D
Muse bence aşırı iyi işler yapan bir grup, çok fazla grup dinlediğim için özel bir hayranlığım yok bu yüzden sanırım daha açık fikirli olabiliyorum, grubun fanlarının bile beğenmediği yeni albümler bence çok güzel işler, günümüz için hele çok çok kaliteli işler.
Radiohead dinleyemeyen biri olarak dinler dinlemez beğendiğim bir grup olmuştu.
Tabloda en alttan ortadaki albüm ne acaba? Güzel bir albüm keşfetme heyecanındayım.
19.06.2021
@Yiğit, https://bit.ly/3qaybXw
19.06.2021
@Yiğit, aşırı abartılan, vasatın bir tık üstü bir albüm. Çok da şey etmemek lazım.
20.06.2021
@Yiğit, Machine Head – Blackening
Kendisiyle çok güzel anılarım olduğu için orada yoksa Rob Flyyn götü en sevmediğim müzisyenler arasında ilk 3e rahat girer.
20.06.2021
@Erhan, albümün ilk üç şarkısı çok güzel, sonrası çöp bence de. Ama ilk üç şarkı en iyi MH şarkıları arasında ilk 10′a rahat girer.
20.06.2021
@ismail vilehand, nedense burada çok yeriliyor bu albüm ama bence baştan aşağı harika şarkılarla dolu
Ortadaki elemanın saç şekli en sevmediğim 2-3 saç trendinden biriydi, fotoğrafa baktıkça ruhum daralıyor.
Bir diğeri de bu:
https://www.intersinema.com/kisi/resimler/g/guney_yusuf/5383_guney_yusuf.jpg
Bellamy’nin sahte rock’n roll tavırları, Thom Yorke çakması vokalleri ve bunu dillendirmemesi gibi nedenlerden ötürü Muse, antipati de toplayabilen bir grup. Bence Muse müziği, ambalajı çok iyi hazırlanmış, renkleri göz alıcı, harika görünen bir hediye kutusuna benziyor. Fakat hediyeyi açınca; içi boş.
20.06.2021
@deadhouse, Bu Thom Yorke hayranlığı fazla değil mi? Belki ben duyamıyorum ama ufak tefek etkilenmeler dışında ikisi de çok farlı bir grup, burada benim gibi Radiohead dinlerken çok keyif alamayan ama Muse sevebilen insanlar var. Bence ikisi çok farklı işler yapıyor.
20.06.2021
@Boba Fett, yıllardır Muse ile Radiohead ilişkisi konuşulan bir durum. O yüzden çakma denmesini yadırgamamak lazım. Asla çok farklı gruplar değiller.
Ayrıca burada fazla bir Thom Yorke hayranlığı göremiyorum.
20.06.2021
@Yiğit, Benim müzik çevrem yok, bazı yorumları da ilk defa duyuyorum, çakma olmasında da benim için bir problem yok u sayılan gruplardan çakmasını severken orijinalini sevemeyen biriyim (Kid A dinledim ve hoşuma gitti.) yani merak ettiğim, eleştirdiğim şey ben çakma denecek bir benzerlik göremedim. Bu benim kulağımın iyi olmamasından kaynaklanıyor da olabilir.
Başka bir yorumda da bu tarz bir mesaj görmüştüm, bu da dikkatimi çekti. Hayranlık deme sebebim buydu.
26.06.2021
@Boba Fett, Kusura bakma yorumunu şimdi gördüm. Bahsettiğim durum Thom Yorke hayranlığı ile ilgili değil. Radiohead ile Muse’u yeterince dinlemiş herkesin bildiği, 20 yıldır konuşulan, apaçık ortada olan bir hakikat. Matthew Bellamy, Thom Yorke vokalini her şekilde taklit eden bir insandır. İnsanların yanlış bulduğu sadece bunu yapması değil, hiç böyle bir şey yokmuş gibi davranmasıdır.
Pandemi süresince yazısı çıkan bu gruplar tesadüfen mi seçiliyor yoksa kitle genişletmek için mi? Şu grubun albümünü merak eden biri olsam gelip burada goygoya girmezdim.
19.06.2021
@TurkMetal, bir metal sitesi 12. yılında neden kitle genişletme çabasına girsin? Kitlemiz zaten gayet iyi ve bizim için yeterli. Kitleyle işimiz olsaydı geçen sene tüm sosyal medya hesaplarımızın faaliyetlerini sonlandırmazdık.
Üstelik bu albümleri yazanlar PA’nın okurları, takipçileri. Site kadrosunda değiller. Dolayısıyla bu bir site politikası değil. Sitede olmasını istedikleri, değerli gördükleri şeyleri özgürce yazıyorlar, hepsi bu.
20.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, linkin park albümünü görünce ufak çaplı bi hayal kırıklığı yaşamadım değil üstüne de bu tuz biber oldu.
20.06.2021
@TurkMetal, niye hayal kırıklığı yaşadın ki?
20.06.2021
@TurkMetal, Şu sahte elit metalci ayaklarından ne zaman kurtulursunuz tahmini? Çünkü yıllardan beri aynı muhabbet dönüyor ve artık kabak tadı vermeye başladı. Emin ol bu jazz olsun, nu metal olsun, trip hop olsun bu janrları sevenler de en az senin kadar metalci.
Atıyorum Massive Attack kritiğini yazan arkadaşı 5 dakika sonra ölümüne Darkthrone tartışırken görebilirsin için rahat olsun.
Ahmet abi çarşı pazar karışacak demişti harbiden de öyle oldu. Bu sayede bayağı da bir etkileşim alıyor site maaşallah, umarım devamı gelir.
20.06.2021
@Erhan, vay amk metal sitesinde muse yazısını eleştirince sahte elit metalci de olduk.
21.06.2021
@TurkMetal, yallah instagrama
22.06.2021
@TurkMetal, Linkin Park incelemesi görünce çok mutlu oldum,bu da üstüne pastadaki krema oldu.
Davayı satan tatlı su metalcisinden selamlar
20.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Abi keşke FB hesabını kapatmasaydın. Canım sıkılınca girip saçma sapan yorumları okuyarak eğleniyordum. Hahahhaha. Ne acaip bir şeydi ya o? Ohahaha.
22.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Bu demokratik site politikanı takdir ediyorum Ahmet abi. Okurların da kritik yazılarına katkı sağladığı bir müzik platformu gibi. Muse’u pek dinlemedim ama bu farklı türlerden kritikler sayesinde müzik kültürümün arttırdığından ve bunu yapan yegane Türkçe platform olarak sizi takdir ediyorum
Artık bunu açık açık söylemenin zamanı geldi.
Nasıl karşılanacak bilmiyorum, belki kimilerine oksimoron, saçma, mantıksız gelecek ama söylüyorum: ben rock müzik sevmiyorum. Hep denir, her yerde geçer ya rock/metal diye; hah işte ben o rock’ı sevmiyorum.
Listelere bakıyorum; best rock bands of all time, best 50 rock bands ever existed vesaire. Gerçekten hiçbirinin dinleyicisi değilim. Pek çoğuna katlanamıyorum.
Elbette ki metal rock’tan doğmuştur ve rock metalin mutlak var olma sebebidir ama bende öyle işlemiyor. Rock bana asla yetmiyor, dinlerken içim şişiyor, sürekli sulandırılmış ve zincirlerini kıramamış bir şey dinliyor gibi hissediyorum. Muse özelinde söylemiyorum; rock adı altında değerlendirilen neredeyse her şey için geçerli bu.
Şunu da mı sevmiyorsun, yok artık şunu da mı dinlemiyorsun diye sormayın. Gerçekten dinlemiyorum.
Ayrıca rocker’lık mocker’lık, eski rock’çılar falandan da zerre haz etmiyorum. Sikertene kadar metal seviyorum, hayvanlıktan zevk alıyorum.
Oh be rahatladım.
19.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Şurada yazan her cümlenin altına imzamı atarım.
19.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, şunu da mı sevmiyorsun deme demişsin abi ama Yes, Genesis gibi grupları sevdiğini söylemiştin diye hatırlıyorum. Yoksa eskide mi kaldı o günler?
19.06.2021
@Yiğit, progresif rock ayrı bir konu. Bilinen anlamda düz rock müzikten bahsediyorum. Yoksa bugün bir Yes – Awaken veya In the Presence of’u herhangi bir konvansiyonel rock grubunun bir şarkısıyla bir tutamayız.
20.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, anladım abi. Uzun süredir metal dinleyememişsin gerginliği var gibi üzerinde.
Al abi bir sneakers ye
https://open.spotify.com/track/0Z6rdcxvFCd1hyKw3GBc35?si=664UpVJWS6-7FfFnyHExMQ&utm_source=copy-link&dl_branch=1
20.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Nickleback dahil mi? Dahilse bozuşuruz çünkü.
20.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Günümüz Rock müziği için aynı şeyleri söyleyemem fakat 60-70′ler müziğinin çok başka bir çoşkusu var. Günümüz gruplarını sevmek hiç kolay değil, o coşkuyu veremiyorlar.
Radiohead hiçbir zaman sevemememe rağmen bu elemanları hep sevmişimdir. Baştan sonra hiç dinlemedim ama bu albümü. Bakayım yarın.
Radiohead, Muse, Coldplay, Travis gibi grupların tek bir notasını dahi duymak kıçıma çam kozalağı sokulmuş gibi acı veriyor. Ama karı ayıklamakta her yol mübah olduğu için, bu gruplar üzerinden ekmek yiyen herkese saygı duyuyorum. Tinder Gold üyelik gücünde gruplar bunlar.
20.06.2021
@ismail vilehand, Abi karı kızın artık Radiohead’le falan işi olmuyor ya o jenerasyon full çoluğa çocuğa karıştı.
20.06.2021
@Opethsevenbiri, çocuğu olması cinsel hayatı olmadığı anlamına gelmez. Yalnız anneler, babalar ölsün mü yani? Bu hayat hepimizin.
20.06.2021
@ismail vilehand, Mesajı attıktan hemen sonra 35+ bekarların kalbinin kırılabileceğini fark ettim. Özür <3
20.06.2021
@Opethsevenbiri, içeriden bildiriyorum gayet işi oluyor. Kesin bilgi yayalım.
20.06.2021
@Yiğit, adamsın Yiğit. Bu arada Yiğit şu hayatta en sevdiğim isim. Keşke benim de adım Yiğit olsaydı.
20.06.2021
@ismail vilehand, valla ben seçmedim ama tşk💗
20.06.2021
@ismail vilehand, Abi yumuşak g içeren isim sıkıntı valla benim gibi telaffuz edemiyorsan ve sesin boru gibiyse her yere ”ümit” falan yazıyorlar ismini hahahah
22.06.2021
@Salata, arkadaşlar arasında yıllardır Ümit diye sesleniliyorum zaten.
20.06.2021
@ismail vilehand, ahahaha.
20.06.2021
@Berca B., ismail vilehand’in adının Yiğit olması twist’ini kaldıramam şu an.
20.06.2021
@Yiğit, tez zamanda bu fikri unutmanı öneririm.
20.06.2021
@Opethsevenbiri, sahi bu jenerasyonda karı kız ne dinliyor ya? youtuber yada türkçe rap flan mı? :\
20.06.2021
@owlbos, Kpop, Ezhel, Norm Ender, Ariana Grande dinliyorlar.
20.06.2021
@deadhouse, sevinsem mi üzülsem mi bilemedim.
20.06.2021
@owlbos, Kalite 2010′lardan sonra hem yetişkinlerde, hem ergenlerde iyice düşmeye başladı. 70′lerdeki gibi olmasını kimse beklemiyor da 80′lere, 90′lara, hatta 2000′lere bile dua okumaya başladık.
20.06.2021
@owlbos, Sanırım dönemin Radioheadçisine paralel gelen kitle Travis Scott, XXXTentacion, Cardi B falan dinliyor. ”Kısmen Rock” tarafında Artic Monkeys falan seven hanımlar var. Daha local takılan kızlarımız deadhouse’un dediği gibi Yerli Trap dinliyor.
20.06.2021
@owlbos, Benim duyduğum kadarıyla autotune diinliyorlar.
20.06.2021
@ismail vilehand, sıkıntı şu ki bunları dinleyen karı kızın da muhabbeti pek çekilcek türden olmuyo genelde. En azından aksine ben denk gelmedim. Ankaralı yasemin dinleyenler daha evladır bunlardan, en azından mıymıy tipler olmuyo. Gerçi yukarda dendiği gibi bunlar da yavaş yavaş yok oluyo, yeni jenerasyonun mıymıy modelleri daha çok daha çok shoegaze, post-rock veya prog şekli takılıyo. Ama bunlarda da “bu kan yine o kandır” durumu var, bunların da alayı ömür törpüsü. Neyse daha fazla cinsiyetçilik yapmıyım, sjw’lerden şafak operasyonu yemeyelim durduk yere
Pop rock’a tepki çığ gibi büyüyor. Ahaha.
20.06.2021
@Dysplasia, Kral bu albümün pop rock ile alakası yok ama gene de sen bilirsin.
20.06.2021
@Erhan, Space rock olsun, art rock olsun seni mi kıracağım. Hepsi aynı yola çıkıyor.
Albümlerden çöp vergisi alınsa yarısını bu albüm tek başına öderdi.
Kritik için teşekkürler.
Ben bu grubu dinleyemiyorum arkadaş. Vokali duyunca bile geriliyor, bunaliyorum. Albümün her noktasında aynı sekilde takılması da aşırı yorucu. Radiohead, Coldplay dinliyor, seviyorum ama Bellamy’e katlanamiyorum.
kalıplara takılmak yerine sadece müziği dinleseydik her şey daha güzel olabilirdi :)
not: radioheadspor.
yukarılardaki tartışmayı okuyunca ben de bir iki kelime ortaya dökmek istedim.
mesela caz müziktir, bu tarz rock albümleridir hiç sevmem ve günlerdir bu nedenle yeni metal kritiklerinin yazılmasını bekliyorum. ama çıkıp da bunlar yayınlandı diye yorumlarda siteye ve yazarlarına suçlamada bulunup laf sokmuyorum.
hayatı çok fazla ciddiye almamak gerek. en nihayetinde burası PA. türk metal camiasının kalbi (bence) arada farklı albümlerin yayınlanmasının kimseye bir zararı olmadığı gibi sakıncası da bulunmuyor. çeşitlilik oluyor.
ha ama müziği hiç sevmem bok gibi bulurum ve bunu belirtirim o ayrı. hiç muse dinlemediğim içinde yorumda bulunamıycam. herifler hakkında bildiğim tek şey ingiliz rock grubu olması ve bir ara ozzy’nin eşinin bok gibi bunlar gibi bir açıklamasının bulunması. radiohead falan da hiç bilmem. belki ilerde yaşlanınca bir bakarım.
kritik için teşekkürler.
21.06.2021
@Rzeczom, Yaşlanınca gitmiyor bunlar ya.
Yukarıda müzikle alakasız olarak bu dönemin kız kalitesi konuşuluyor ve onayliyorsunuz. Bu çok iğrenç bir şey. Sitenin kalitesi Muse yazısıyla düşmez bunlarla düşer.
22.06.2021
@Necrobutcher, bi de ayıklamak yazmis sanki kavun seçiyor öbürü de yıllara göre kalite endeksi sunmuş. Kadına bakış acınızı güncelleyin de dinci gavatlardan farkınız olsun.
22.06.2021
@Necrobutcher, Dinci gavat yakışmadı hocam.
22.06.2021
@Boba Fett, bazı tiplere başka tanım uymuyor yapacak bir şey yok.
22.06.2021
@Necrobutcher, yazmak istediğimi yazmışsın. 2 sene olmadı daha Ozzy Travis Scott ve Post Malone’la şarkı yapalı. O adamın böyle kompleksleri yokken başkalarının olması garip geliyor. Şahsen kim ne dinlerse dinlesin unrumda değil, milletin kişiliğini dinlediği müziğin kalitesine göre yargılayacak değilim
22.06.2021
@Necrobutcher, yazdıklarını çok takdir ediyorum. Zira bugüne kadar okuduğum bütün yorumlarında keşke sitede dislike butonu olsa dediğim tek kişisin. Zor iş hakikaten. Saygılar.
PA’daki tek eksik femimizm duyarcısı erkeklerdi zaten. İşin komik tarafı yorumlarda en ufak bir cinsiyetçiliğin, kadını hedef göstermenin olmaması. Müziğin kalitesinin düştüğünden bahsediyoruz, kalkmış biri yargılamayın insanları diyor, diğeri kadınlara bakışınızı düzeltin diyor. Twitter’daki vahşi feminist yancısı erkekler buraya da sızmış. Kendi adıma konuşuyorum, bu muhabbetleri çekemem. Yallah twitter’a.
22.06.2021
@deadhouse, kadına hak ettiği değeri verin demekle feminizm arasındaki farkı anlayacak kapasiten bile yok senin. Hadi ben Twittera gittim sen taş devrine nasil döneceksin?
22.06.2021
@Necrobutcher, normalde bu yorumu yayınlamayacaktım ama bu cevabı yazmak için yayınlıyorum. Karşındakinin görüşü ne olursa olsun, şahsen sana hitap etmeyen birine “anlayacak kapasiten yok senin” demek, desteklemeye çalıştığın sava zarar veriyor. Ben burada bir taraf tutmuyorum tabii ki ama haklı bile olsan bu tartışmada görüşünü sağlıklı şekilde savunan sen değilsin. Bu konuda deadhouse’a katılmayabilirim, hatta direkt sana katılıyor olabilirim ama senle ileride de herhangi bir tartışmaya girilmez izlenimi yaratıyor bu üslup.
“O da bana şunu dedi” gibi bir bahane de söz konusu olamaz, bu sitede 12 yıldır birbirine küçültücü ithamlarda bulunmadan, olayı kişiselleştirmeden sayfalarca çatır çatır tartışan bir sürü insan oldu.
22.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, şahsen bana hitap ediyor adam okumuyorsun galiba.
22.06.2021
@Necrobutcher, Senden tek isteğim asla benim yorumlarımın altına yazmaman ve dolaylı olarak da benim yorumlarımla ilgili yorumda bulunmaman. Ben yokmuşum gibi davran. Seninle uğraşacak takatim yok. Rica ediyorum.
Beni bilen bilir. Tartışmaktan çekinmeyen bir yapım var. Fakat “sen” söz konusu olduğunda tartışmak, asla yapmayacağım bir şey. Lütfen bana bu iyiliği yap ve benim yazdıklarımla ilgili düşünceni kendine sakla.
22.06.2021
@deadhouse, bak bilader yukarıda yazdığım ilk yorumlarda senin şahsın yok orda bir zihniyet eleştirisi var sen de o zihniyettesin ki üstüne alıp bir şeyler yazmışsın. Dolaylı yoldan beni desteklemen bile hoş değil bu konuda. Fakat ben kadına öyle kavun gibi bakmayın dediğim için bana feminist destekçisi vahşi demen tamamıyle şahsıma yapılmış bir hakaret. Bir de gelip burada benim yorumuma cevap yazma vs falan caz yapıyorsun. Nerden tutsam elimde kalıyor. İstediğim yerde insanı olarak yanlış gördüğüm her şeyi eleştiririm. Kadın ayıklamak ya da dinlediği müziğe göre kız kalitesi tartışmak bana göre iğrençtir ve şu an ülkede 12den sonra müzik yapmayı yasaklayan zihniyetin değirmenine su taşır.
22.06.2021
@deadhouse, aradığım yorum.
22.06.2021
@deadhouse, Hocam olayla alakalı herhangi bir şey yazmam yanlış olur, tartışmayla ilgilenmiyorum ama birilerine “feminist yancısı” diyip “yallah twitter’a” falan demen çok rahatsız edici. Herkes istediğini yazar, birilerini belli bir konuma sokup “yallah twitter’a” falan demen yanlış bence. Burada sen veya başkaları “çekemiyor” diye görüşlerini kimse sakınmayacak belli ki. Görmezden gelmen en iyisi olur.
22.06.2021
@mahakali, kendi fikirlerini -her ne kadar ırkçı, ayrımcı,canice olsa da- kimseye aldırmadan paylaşıyor diye Varg Vikernes’i övüyor sonra böyle bir yorumunu görüyorsun. Tek yorumla hem beni bir gruba sokuyor hem de site kendisininmiş gibi beni siteden kovuyor :D.
22.06.2021
@mahakali, Herkes istediğini yazar. Fakat herkes aynı zamanda kendinden sorumludur ve kişi istemediği müddetçe üçüncü kişilerin kendisi ve yazdıkları hakkında yorum yapmamasını isteyebilir. Misal ben sana “mahakali senden hoşlanmıyorum, benim yazdıklarımla ilgili bana yazma” dersem bana yazmazsın bir daha. Bir nevi reel hayattaki “benimle iletişim kurmanı istemiyorum” der gibi. X ve Y kişisi benim yazdığım yorumlar üzerine bana karşı yorum yazdılar. Ben de nazikçe X ve Y kişisine “sizinle iletişim kurmak istemiyorum” diyorum. Herhalde böyle bir hakkım var değil mi? Sanırım bu temel haklardan biri. Yoksa siz de sizi istemeyen, sizden hoşlanmayan insanlara salça olunmasından mı yanasınız?
Bir dönem çok dinlediğim bir gruptu Muse.Son 4-5 yıldır hiç dinlemiyorum açıkçası.Son dinlediğim albümlerinde baya orkestral,operamsı,Queen etkilenimli işlere girmişlerdi.
Radiohead ile de pek benzediklerini düşünmüyorum.Kalmah ve Children Of Bodom gibi benzeşen tarafları olsa da bambaşka,kendilerine özgü yollarda ilerleyen gruplar.
Bir çırpıda en az 6-7 tane gayet taş gibi şarkılarını sayabilirim.Ancak açıp dnleyesim gelmiyor işte yıllardır.
Bunun başlıca sebeplerinden biri de vokalistin bağırışlarının kulağımı çok rahatsız etmesi şahsen.
İlginç şekilde yakın zamanda sitede incelemesi de yazılan Linkin Park dinlerken rahatsız etmiyor ama nedense.İksinde de çok bağırma,çığlık atma olmasına rağmen.Sanırım olayın biraz samimiyet ile alakası var gerçekten.Bi de şahsi fikrimce, Chester’ın sesi çok daha güzel-(di)
Yarın bir Muse kritiği daha geliyor, sonumuz hayır olsun.
22.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, kimden geldiği önemli gibi, ouz hocam ya da Erhan Bey’den geliyorsa sıkıntı olacak gibi görünüyor.
22.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Fitneyi araya sokup topuklayacağım :D
22.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu,
+Sen Muse’u savundun
-Hayır savunmadım
+Çıkar göster
22.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, trve kvlt black metal sendikası olarak gerekli hazırlıkları yaptık içiniz rahat olsun
Çok güzel bir kritik yazmışım elime sağlık. Özgünlük tartışması, erkek-kadın eşitliği kavgası, liseli kız düşürme taktikleri, elit metalcilerin muse ve linkin park kaygıları, radiohead-muse karşılaştırmaları.
Kavga başlatıp köşeye çekilen fitneci eleman gibi izliyorum valla ahaha
22.06.2021
@Erhan, 😈😈😈
23.06.2021
@Erhan, Harikasın hocam devam et. Gayet keyifli oluyor bu tarz metal dışı kritikler.
Metal dinleyicisinin açık fikirlisini çok seviyorum çünkü müzik zevki sağlam oluyor ve metal dışı dinlediği de bence çok kaliteli oluyor, böyle bir inancım var.
23.06.2021
@Boba Fett, Çok sağ olasın.
18 Haziran albümün 20inci yılı imiş ve bunu bilmiyordum, yazı 19unda yayınlanmış.
1 gün ile kaçmış.
23.06.2021
@Erhan, Yok mu şöyle seksendört, papa roach kritiği falan? Kemik sesleri duymak istiyorum.
23.06.2021
@Dysplasia, 70′lerden kalma birkaç eski rock grubu
Muse
Ve Linkin Park
Hayvan metal haricinde bildiklerim bu kadar üzgünüm.
23.06.2021
@Erhan, 70′lerden kavga çıkmaz da. Tüh. Pink Floyd belki.
@Dysplasia, Ha bi de grunge rock’ın en önemli 5 grubu
New Born, Plug in Baby gibi aşırı iyi hit parçalar bulundurmasına rağmen bir o kadar eh işte parçaların olduğu bir albüm. Ama kapağına bayılırım. Küçük detayları çok seven biri olarak her press’de albümün kodunun kapağa yazılması olayını çok tuttum. Bu sayede grubun hardcore fanları için her versiyonunu almak için bir sebep yaratıyor :D
Açıkçası bu vesileyle ben de şu zevkler ve renkler tartışılmaz klişesine isyanımı dile getirmek istiyorum. Şahsen bir janra karşı mesafeli olmayı anlarım ama uzun yıllar boyunca o veya bu şekilde kulağını müzikle haşır neşir etmiş insanların bu tip nitelikli ve büyük albümlerle ilgili olarak “ıyy pop bu, dinlersem memem büyür” yahut “meehh metal mi dinliyosun? o böğürmeden ne anlıyosun hanzo müziği diyebilmesi bana çok acaip geliyor. Hayatında uzun yıllar boyunca yoğun bir şekilde nitelikli müzik dinlemiş bir beynin, “Exercises in Futility”, “The Satanist” “Origin of Symmetry”, “Rahmaninov no.2″ arasında öncelik tercihi yapmasını doğal karşılarken, diğerine öehh diyebilmesini hayatın olağan akışına aykırı buluyorum. (Kabul edelim efendi isyan oldu)
Sanırım memlekette Muse Radiohead’den daha popüler. Sebebi ne ola ki?