Metal dünyası kendi içinde sürekli devinim hâlinde olsa da bu özel müzik türünün alt basamakları içerisinde sürekli olarak bir kendini tekrar etmekte sakınca görmeme ve eskiyi yad etme anlayışı da mevcut. Yüz binlerce grup tarafından yayımlanan milyonlarca albümdeki milyarlarca şarkı içerisinden bazen yepyeni şeyler yapmaya çalışanları boklayıp, aynısı 40 yıldır yapılmakta olan şeyleri yüceltebiliyoruz. Burada kilit nokta bu aynı şeyin nasıl bir ambalajla sunulduğu ve içimizdeki nostalji hissini ne oranda beslediği olarak öne çıkıyor.
Bugün her anlamda eskiye öykünen, yeni hiçbir şey yapmayan, ancak bu öykündüklerini de üst düzey şekilde sunarak takdir toplamayı hak eden bir grupla birlikteyiz. Bizleri Hamburg’dan selamlayan ENDSEEKER, tam anlamıyla eski usul İsveç death metalini kutlamak ve yüceltmek amacıyla kurulmuş bir topluluk. Türü genel anlamda ele aldıklarından tam anlamıyla bir “x worship” grubu diyemesem de %99 oranında DISMEMBER, ENTOMBED ve GRAVE gibi oluşumların günümüzdeki yansıması olmaya gayret ediyorlar. Bildiğimiz gibi bu olayı yapan, yapmaya çalışan bir dolu grup var. LIK’ten tutun da BLOODBATH’e, WRETCHED FATE’e, WOMBRIPPER’a kadar pek çok grup bu geleneği itinayla ve inatla sürdürüyor.
ENDSEEKER da bu oluşumlardan farklı değil. Tremolo riflerle oluşturulan brutal melodiklik ve masaya yeni bir şey koymayan; duran mevcut dalağı böbreği sevip okşayan, öpüp koklayan bir anlayış var. Grup bu dengeyi iyi tutturuyor ve ne vahşetten geberen kan çanağı gibi bir albüm dinliyoruz ne de misal “Wolverine dağlar wolverine” düzeyinde bir ENTOMBED death ‘n’ roll’una göz kırpan pis sırıtışlı bir death metalle karşılaşıyoruz. ENDSEEKER bu kıvamı, dengeyi iyi tutturmuş ve bildiği yoldan gayet güzel şekilde ilerliyor.
Yine de iki üst paragrafta adını andığım gruplarla kıyasladığımda ENDSEEKER’ın genel olarak daha keyifli ve groovy bir death metali var. ENTOMBED gibi bir grup yapsa adamların en büyük hit’leri arasında yer alabilecek “Count the Dead” gibi bir şarkı var mesela…
Kesinlikle duyar duymaz akla kazınan bir melodi ve tüm albümü kaplayan HM-2 fetişini dibine kadar yansıtan bir şarkı. Bu şekilde bakınca “Mount Carcass”ı özetlemek gayet kolay, birkaç cümleyle tarif edip geçmek gayet olası. Zira adamlar bir baba mesleğini, aile geleneğini yaşatırcasına istekli, inançlı ve tutkulu şekilde yapıyorlar işlerini.
Bu sayede de ortada kalitesi yadsınamayacak bir iş çıkıyor diye düşünüyorum. Elbet beğenen beğenmeyen olabilir, ancak karakteristik özellikleri artık DNA’mıza işlemiş bu türü, bu gitar tonunu, bu death metal anlayışını iyi yapanla vasat yapanı sanırım ayrıştırabiliyoruz. ENDSEEKER bu noktada son zamanlarda duyduğum başarılı gruplardan biri ve olayı BLOODBATH, WRETCHED FATE, WOMBRIPPER veya LIK düzeyinde ceset, kan, pankreas noktasında tutmayıp dediğim gibi biraz da “Wolverine Blues” ENTOMBED’una yaslandıkları için dinlemesi çok zevkli, çok coşkulu bir albüm ortaya çıkıyor.
Yazıya albümle birlikte yayımlanan 3 videoyu koydum, ancak diğer şarkılardan hiçbirinin de bunlardan geri kalır yanı yok. ENDSEEKER sadece 36 dakikada sizi 1992 İsveç’ine götürüyor, şöyle bir hava aldırıyor, bir miktar kana buluyor ve evinizin önünde indiriyor. Türün sadık ve uzun süreli bir dinleyicisi olarak ben aradığım şeylerin çok büyük bir kısmını bulmuş durumdayım, bu yüzden de ENDSEEKER’ı eski usul İsveç death metali meraklılarını tereddütsüz önerebilirim.
Türü seviyorsanız sizi nasıl bir şeyin beklediğini az çok tahmin ediyorsunuzdur, o yüzden albümü başlatın ve keyfinize bakın.
Kadro Lenny: Vokal
Ben: Gitar
Jury: Gitar
Torsten: Bas
Andre: Davul
Şarkılar 1. Unholy Rites
2. Merciless Tide
3. Bloodline
4. Mount Carcass
5. Count the Dead
6. Cult
7. Moribund
8. Frantic Redemption
9. Escape from New York (John Carpenter cover'ı)
Bu albümü beğenmiş ve beğenecek olan kişiler şuna da bir kulak versinler derim.
https://open.spotify.com/album/4aJPI8W4udYY0MvFRFuSR8?si=XdsefZhjSTy2xbTnOmXIxw&utm_source=copy-link
https://youtu.be/Z5HtJbwcYT4
hm-2 ler ölmez,death metal bölünmez
@P L A G U E, Ben de Helslave – From the Sulphur Depths albümünü önereyim:
https://youtu.be/hmvy4gpn5oc