Bazen bana müzik zevkim yüzünden kızdığınızı çok iyi biliyorum.
“ismail vilehand sürekli ekstrem müzik övüyor ve yüceltiyor, bu ne biçim adam?” falan filan diye içinizden sövüyorsunuz.
Beyler; ben anamın bilmem neresinden ekstrem müzik dinleyerek çıkmadım, zamanla dinlediğim ve karşılaştığım müzikler/olaylar beni bu günlere getirdi.
Benim müzik zevkime ve söylemlerime uyuz olanları son derece anlayarak ve hak vererek, neden böyle bir mahlûkat haline geldiğimin ana kaynağı olan albüme, sizleri 1979 yılının mart ayına götüreceğim. Ancak öncesinde Lemmy nerelerden nerelere geldi, kısaca biraz bunlardan bahsedelim.
Efendimiz Ian Lemmy Kilmister, 1969 yılında kısa bir Sam Gopal macerası yaşadı.
Henüz ergenlik çağındayken sırtına gitarını takıp evden kaçtıktan sonra; efsanevi müzisyen Jimi Hendrix’in roadie’si olarak müzik hayatına atılan Lemmy, Sam Gopal adlı bir grup ile 1969 yılında “Escalator” adlı bir albüm çıkarttı.
Ben bu albümü, Lemmy’yi Motörhead ile “Tanrım” olarak belirledikten uzun yıllar sonra dinledim, hâlâ duyduklarım konusunda şaşkınım.
Daha sonra yine 1969 yılında bir takım LSD müptelası çiçek çocuklar tarafından kurulan; acid/psychedelic rock grubu Hawkwind’e katıldı. Bu gruptan sadece kokain içtiği için kovulduktan sonra, 1975 yılında insanlık tarihinin en sert ve gürültülü grubunu kurdu. Şimdi bu olayı okuyunca sizlere çok saçma gelebilir ama ciddi ciddi Hawkwind grubundaki lavuklar; asit, LSD ve mantar gibi saykodelik uyuşturucular harici madde (kokain) kullanılmasına ayar oldukları için Lemmy’yi gruptan kovdular. Uyuşturucunun saykodeliği, sentetiği olmaz. Hepsi kötüdür arkadaşlar, lütfen uzak duralım (bu söylediklerime inanmadığım ne kadar belli değil mi? Çaktırmayın.)
Peki, Lemmy ne yaptı? Motörhead’i kurdu ve Hawkwind grubundaki acid/progcu her elemanın karılarını sikti. Lemmy’nin bir röportajında söylediğine göre zaten hâlihazırda gruptaki birkaç elemanın karısını daha önce sikmişliği varmış, geri kalanların karılarını da sonra halletmiş. Bu onların kişisel meselesi ama bizi ilgilendiren kısmı, Lemmy’nin bu acid/progcu lavuklara ayar olup dünyanın gelmiş geçmiş en sert ve gürültülü grubunu kurması ve müzik tarihini komple değiştirmesi oldu.
Bu arada pena ile bas gitar çalmanın Allah’ı olan Lemmy; tam olarak 1975 yılında, 30 yaşına girdiğinde, Motörhead’i kurduğu sırada bas gitar çalmayı yeni yeni öğreniyordu. Ondan önce ciddi ciddi bu adamın bas gitar ile ilişkisi yok denecek kadar azdı. Lemmy’nin bas gitar çalma stili, Sodom ve Venom gibi müzik tarihine damga vuran gruplar başta olmak üzere; şu an thrash metal, death metal, black metal, grindcore, crust punk, hardcore punk gibi her türden müzik yapan gruplar tarafından kullanılıyor ve hâlâ baş tacı ediliyor.
Metallica’dan Lars Ulrich’in ve Slayer’dan Dave Lombardo’nun favori albümlerinden biri olan, ilk dinlediklerinde Philthy Animal’ın davul performansı karşısında akıllarını yitirmesine sebep olan bir albüm “Overkill”. Hatta birçok müzik duayenlerine göre; “Overkill” şarkısı thrash metal türünün adı konulmadan önce, proto-thrash metal diye tanımlanan, tarihteki ilk thrash metal şarkısı olduğu düşünülüyor. 1979 öncesi çıkışlı müzikler arasında duyduğum şeylere bakarak ben de bu fikre katılıyorum açıkçası.
Ian Lemmy Kilmister, Fast Eddie Clarke ve tip olarak benim biraz kilo vermiş halime benzeyen Philthy Animal bu albümü 1978 Aralık-1979 Ocak ayları arasında 6 hafta süren bolca am-göt sikmeli, içip çekmeli bir süreçte Londra’da kaydettiler. Bu albüm rock ‘n’ roll, punk ve metalin ilk hunharca buluşması olarak görülüyor ve bu albümden sonra hiçbir şey eskisi gibi olamadı. İyi ki de eskisi gibi olmadı; rock ve metal müzik adı altında her müzik gürültülü olmalı ve kulak kopartmalı. Aksi takdirde bu tanıma uymayan müzikleri çöpe atabilirsiniz.
“Overkil” albüm olarak efsane olmasının yanı sıra, şarkı olarak da büyük önem taşıyor. Misal bu şarkı her Motörhead konserinin son şarkısı olurdu. Lemmy bazen kendilerine verilen sürede, bazen de keyfine göre bu şarkıyı canlıda uzattıkça uzatırdı. Ben bunu iki defa tecrübe ettim. Gerçekten inanılmazdı. O günleri hayvan gibi özlüyoruz ama aynı anları yaşama şansımız yok maalesef.
Bu arada canlıda Motörhead tecrübe etmek demişken, attığım başlığı dolduracak birkaç kelam edeyim. Birçoğunuzun 30 saniye zor dayanacağı slam death, brutal death, goregrind, porngrind, deathcore, grindcore tarzında grupları canlı dinledim, hiç birisi “Overkill”in bu yeniden kaydedilmiş versiyonunun yarısı kadar bile kulak zarımı patlatmadı. Yani Motörhead gelmiş geçmiş en sert ve hızlı gruptur dememiz, eski grup diye kıyak geçmemiz değil, tamamen gerçeklerdir.
Motörhead sırf dünyanın değil, tüm evrenin ve kâinatın gelmiş geçmiş en sert, en hızlı ve en gürültülü grubudur. Aksini iddia edenler için “onlyfans” hesabı açacağım, belirli bir ücret karşılığında size olan cevabımı orada farklı açılardan görebilirsiniz.
Motörhead ve Lemmy seven, benim gördüğüm gibi gören herkese sonsuz saygılar ve sevgiler. Hepimiz aynı yoldayız kardeşlerim.
Önce okudum, sonra döndüm bi daha okudum. Haha, prog/acid tayfadan aldığı intikamla ilgili satırları yazarken ne kadar keyif aldığını tahmin ediyorum burda okurken bile, ahaja. Eline sağlık abi, cumartesi günü için mükemmel oldu. Lemmy, dünya müzik tarihinin en ikonik adamlarından biriydi.
İnsanın doğduğu yıla dair tarihte belki de en önemli şeyin bu albüm olması da hafiften göt kaldırıcı bir mutluluk yahu. Gururla mübarek adamım diyebiliyorum.
Eline sağlık abi cidden mest oldum. Ben de nerelerden öğrendiğimi hatırlamadığım birkaç bilgi karalayayım şuraya:
Lemmy, Hawkwind grubuna gitarist olarak girmek istemiş ama “bize basçı lazım” demişler. “Merak etmeyin iyi basarım.” demiş. Halbuki bas gitarı eline almışlığı yokmuş. Sevmezmiş hatta. Gruba girebilmek için basçı olmuş. Orijinal tınısını bu şekilde, grubun elektro gitaristiyle savaşan bir bas gitarist olmasından ortaya çıkardı belki de.
Hawkwind grubundan ayrıldıktan sonra yeni grubunun icra edeceği tarzı üzerine düşünürken Queen’in o zaman yeni olan Stone Cold Crazy parçasını duymuş. “Sikerler gıy gıy. Bundan sonra böyle enerji patlaması şarkılar yapacam, hatta en öküzünü icra eden ben olacam.” demiş.
Motörhead’in ilk albümü Motörhead’in ilk şarkısı Motörhead aslında Hawkwind parçasıdır. Vokalde yine Lemmy var. https://youtu.be/L4vQ-eYgIy0
Gördüğünüz gibi böyle ciciş bir parçaymış. Bi de şuna, girişteki amfi yırtan bas gitarlı haline bakın hele bir. https://youtu.be/z0Y0tsmx87U (o nasıl vokaldir yahu)
Lemmy öyle bir basıyormuş ki ismail vilehand’in reenkarnesi olan Phil Taylor (evet insanlar yaşadıkları aynı zaman dilimine de reenkarne olabiliyor, kesin bilgi yayalım) o gürültüde enstrümanının kaybolmaması adına fikir düşünmeye başlamış. Aklına abazanlık gücünü kullanmak gelmiş. Abazanlık, güçlü bacaklardan geçtiği için davuluna bir pedal daha eklemeye karar vermiş ve işte hoş geldin Overkill, hoş geldin metal müzik. O günden sonra alemlerde Philty Animal olarak anılmış.
İçlerinde daha bir efendi olduğunu zannettiğim Fast Eddie Clarke da ikisinin yanında bozulmuş olacak ki dünyanın en seksi rifflerini çıkarmış. Nedendir bilinmez ismi az anılır gitaristler içinde. Hakkının yendiğini düşünürüm ama Fastway grubunu da öyle iyi bulmam gerçi. Yine de Motörhead’de yer aldığı sürede çaldığı rifflerin mükemmelliğine inanamıyorum.
Lemmy’ye göre ırkçılığın çözümü herkesin birbirini sikmesidir. Böylece ırk mırk kalmayacak ortada, mutlu son.
Lemmy hiçbir zaman metal yapıyoruz demedi. Müziğini her zaman rock ‘n’ roll olarak tanımladı. Çünkü adam gerçekten rock ‘n’ roll yaptı. Sadece öyle hayvani şekilde çaldılar ki ortaya duyulmamış bir sonuç çıktı, tanımı yapılamadı.
Buna herkes katılacaktır ki; Motörhead seks dışında sekse en yakın olan şeydir.
Motörhead en sevdiğim gruptur. Grupla kendim nasıl tanıştım sanırım bunu yazmak için de bu kritik altından güzel bir yer olamaz.
Motörhead’i ilk defa Tony Hawk’s Pro Skater 3 adlı kaykay oyununun demosunda duydum. Arkada tekrar tekrar Ace of Spades çalıyordu ama sanırım enstrümantaldi, tam hatırlamıyorum.
Motörhead ile ilgili dikkatimi çeken ilk şey Lemmy’nin gırtlak kazır gibi çıkan sesi ve sakal bıyık kombinasyonuydu. Hayatımda duyduğum en iyi vokal olduğunu düşünmüş, Lemmy’nin karizmasına da aşırı özenmiştim. Bir şey değişmemiş yani haha.
İlk ciddi Motörhead dinleyişimi grubun Motörizer döneminde yaptım. Bu nedenle Ace of Spades’ten sonra dinlediğim ilk Motörhead şarkısı Rock Out oldu. “Bu ne be hep aynı şarkıyı mı yapıyor bunlar?” deyip gruptan soğudum. Halbuki sayılı Overkill/Ace of Spades tribute parçalarından biriydi Rock Out. Bu nedenle grubu az bilenler bu yanılgıya düşer. Çünkü en çok bu yapıyla yazdıkları şarkıları ile meşhurdur grup. Halbuki üst üste Dead and Gone, Kingdom of the Worm, Going to Brazil, Orgasmatron, Love me Forever parçalarını dinleyen biri vokali duymuyor olsa farklı grupların işleri olduğunu düşünecektir bunların.
Lemmy Kilmister hakkında çok önceden, haşa “abazan herifin teki” diye düşünürdüm. Boyuna Lemmy öven Halvet grubu vokalistinin yine aşırı övmesiyle izlediğim 2010′da çıkan Lemmy filmi ile kendisine saygım arttı. Röportajları ile de oldukça zeki, bilgili, kültürlü, kitap okumayı seven, ağzından boş cümle çıkmayan, akılcı, insanları yargılamayan, eğlenceli bir insan olduğunu görünce kendisi benim için de pek çok yiğido gibi idole dönüşmeye başladı.
Motörhead’in müziğini sevme nedenimin Lemmy’yi tanrı gibi görmemden bağımsız olduğunu düşünürüm. Metal, hard rock, blues, rock ‘n’ roll ve punk’ı ayırt edemeden seven benim için tüm bu tarzların tek potada harmanlamış olması zaten muhteşem. Bir de bunları kütür kütür vokal eşliğinde kaliteli yazılmış şarkılarla duyuyor olmak, gerçekliğine inanamadığım, bünyemde serotonin patlamasına yol açan bir şeye dönüşüyor bende.
Grubu hiç canlı izleyemedim. Konser olayı benlik değil ama Motörhead’i görmek şahane olurdu herhalde.
22 stüdyo albümünün hepsini çok sevmekle birlikte en zayıf bulduğum albüm Hammered. Overkill/Ace of Spades klasikleri dışında en sevdiğim albümleri de Bastards’tır.
@Raddor, ”İlk ciddi Motörhead dinleyişimi grubun Motörizer döneminde yaptım. Bu nedenle Ace of Spades’ten sonra dinlediğim ilk Motörhead şarkısı Rock Out oldu”
motörhead deneyimim benim de aynı şekilde gerçekleşti.
@Raddor, vazgeçtim bile. “cuckold” fantezisi olan çiftlere “bull” olarak yüksek performansla hizmet verme amaçlı alkol, sigara ve uyuşturucu kullanmıyorsan saygı duyabilirim ama bunun harici içip çekmeyen adamla en fazla tavla ve okey oynarım, oralet içerim, başka da alakam olmaz.
@ismail vilehand, içmeyi seviyorum da çekmeyi sevmiyorum abi, yine yüzde elli kurtardım sanırım haha. Biradan da çok sıkıldım. Şimdi gömmek moda oldu ama bence yine en iyisi rakı sofraları. Şu an Ac/Dc dinleyip bira çakmak mı yoksa rakı sofrasında Hüner Coşkuner’i anmak mı deseler ikinciyi seçerim herhalde. Ha bir de normalde kullanmayıp, rakının yanında sigara yakanlardanım ben.
Kritik harika. Raddor’un yorumu da harika. Motörhead zaten harika. Filozoflar binlerce yıldır dünyayı anlamaya çalıştılar. Lemmy’i anlasalardı yeterdi.
Eline sağlık, nefis kritik. Bu albümün nihayet siteye eklenmesinden dolayı çok mutluyum. Fırsatın olduğunda diğer albümlerden de yaz istersen, buralarda Motörhead’i senden iyi yazabilecek kimse olduğunu sanmıyorum.
Dünyanın en büyük Motörhead hayranı olmadığım sitede Motörhead kritiklerinin azlığından belli oluyordur ama metale yaptığı katkıyı görmek için sevimsiz olan herhangi bir şeyi dinlemeniz yeterlidir.
Özel olarak araştırmadım ama benim hatırladığım kadarıyla Lemmy ABD-Kanada sınırında uyuşturucu bulundurma şüphesiyle tutuklanınca grubun konserleri falan iptal oluyor ve bu yüzden elemanlar Lemmy yerine başka basçı almaya karar veriyorlar. Bu kokain muhabbetinin kaynağı nedir?
Hawkwind-Lemmy ile ilgili en ilginç hikaye şu bence: O dönemler dünya genelinde şiddet eylemleri gerçekleştiren bir sürü solcu ve anarşist örgüt var. İngiltere’de bunların en tipiği The Angry Brigade. Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’ın örgütlerinin İngiltere’deki muadili gibi düşünün. Hawkwind bunlarla bağlantılı örgütler için yardım konserleri falan düzenliyor. Sonra da kalkıyor 1973′te Urban Guerilla diye bir şarkı yapıyor. Tabii sonuç şarkının ciddi şekilde sansürlenmesi. Bu olayın esas olarak grubun vokalisti Calvert’in işi olduğu söylenir, ama Lemmy’nin de bu konuda şöyle bir açıklaması var: “We definitely had a sense that we were part of a revolutionary movement, not some hippie-drippy never land, something much more immediate.”
motörhead’i 2011 rock n coke’ta canlı izlemiştim. o zamanlar parçalarını pek bilmiyordum ama dinlerken tepinmek çok zevkliydi. bir daha böyle bir şeyin yaşanmayacağını bilmek bu anıyı daha değerli kılıyor.
Albümün ruhuna yakışan harika bir kritik! Bu arada Sam Gopal bilgisi için ayrıca teşekkürler, albümü ilgiyle dinlemeye başladım. “Tear ya down” parçasında ayrı bir büyü hissetmişimdir hep.
@Kaan, Sam Gopal, Lemmy ile alakalı en enteresan şeylerden biri. Motörhead’in sertliği ve sürati ile bu derece kulak kopartan adamın başlangıç noktasının Sam Gopal olması cidden çok acayip.
Ben o dönemin sakin müziklerine maruz kalan ihtiyarların bir kısmında tıpkı Lemmy gibi delirme, ekstrem müziğe kayma potansiyeli görüyorum.
Sana bu konuyla alakalı kısa bir hikaye anlatayım.
Benim peder üniversite yıllarında; Pink Floyd, Rush, Queen, Dire Straits, Led Zeppelin falan dinlermiş. Yani eski rock müziğe kulağı kabarık.
Bundan 7-8 sene önce bir akşam evde oturuyorum, kafayı çekip tv’de o geceki klip ve konser playlistimi izliyorum. Benim peder geldi, (Üniversitenin son yıllarından beri, yaklaşık 11-12 senedir yalnız yaşıyorum ama ailem yürüme mesafesinde. Annemde ve babamda evimin anahtarı var, ancak evde double penetration’lı bir orgy görmemek adına her zaman gelmeden önce haber verirler.) bana bişi bırakmak için gelmişti, içeri girdi, o an şu klip yeni başlamıştı:
Geldi yanıma oturdu, “Lan sen ne güzel müzikler dinliyorsun” diye muhabbete daldı.
Sonrasında “Eğer 1 bira fazlan varsa ikram et, yarım saat takılalım.” dedi, tamam dedim ben de.
O zamanlar maddi durumum şimdiki gibi açlık sınırında değil, gayet işler tıkrında yani, Carlsberg şişe takılıyorum, dolabımda en az 10 tane hep var. Verdim adama bir şişe, dedim “yarım saatte anca yudumlar, sonra gider.”
Klip bitti, bir baktım ki adamın elinde şişe boş. Dedim “yarasın”. Ya dedi bir tane daha varsa içerim. Ben de dedim “köpeğin olsun”, verdim bir şişe daha.
Bu klip bitene kadar da bizim ihtiyar vurdu birayı, kelle oldu. En son giderken dedi ki “Lan keşke bizim zamanımızda da böyle müzikler olsaydı, ne güzel olurdu.”.
Ben niye Motorhead dinlemiyorum? Siz biliyo musunuz ben niye Motorhead dinlemiyorum?
No Sleep Til Hammersmith i çok da severim, 10+ yıldır ara ara dönerim. Albümlerine girmişliğim yok nedense.
Bir de Lemmy’nin belgeselini izlediğimde herkes “ay ne sempatik ne güzel rockn roll grupiler” falan derken ben adam için üzülmüştüm. O tıkış pıkış evde patates kızartıp yiyişini, vakit öldürmek için sürekli oyun oynayışını amaçsızlığını falan görünce.
@çaksu, O belgeseli izlediğimde oyun oynadığı için ayrıca sevmiştim kendisini. Vakit öldürmekten ziyade bundan hoşlandığı için oynuyordu sanki. Patates kısmını anımsamıyorum ama geçmiş zaman.
@Ouz, Benim de bi o kağıt peçeteye toplayıp yediği patates, bi de o bardaki atari kalmış aklımda :)
İşte böyle yalnız, hüzünlü falan gelmişti hali. Bilmiyorum belki kendi hüznümün lensinden geçirip öyle algılamışımdır. Çok pis kendi hüznümün lensinden geçirip öyle algılarım.
@çaksu, Lemmy 28 yaşındayken Suzy adlı bir kıza aşıkmış ve sevgililermiş. Lemmy, aşırı doz eroinden dolayı hayatını kaybeden kızı küvette ölü bulmuş. Üç gün eylemsizce koltuğunda çakılı kalmış. Olayın kaynağı hem kendisi hem de oğlu Paul. O zaman hayatının aşkı olduğuna inanıyormuş ama muhtemelen olmadığını, o zaman öyle düşündüğünü, atlatalı çok olduğunu söylüyor röportajlarında.
Lemmy gizemli bir adam olduğundan içinde ne yaşadığını bilemeyeceğiz. Karizmasının bir yönünü de buradan alıyor zaten. Sizin varsayımınızı yapan pek çok kişi var. Lemmy’nin oğlu dahil, onun aşka ve düzenli ilişkiye mesafeli oluşunun bu olayın travmasından kaynaklandığını düşünenler. Love Me Forever’ı yine o kıza yazdığı varsayılır. Belki cidden içindeki hüznü kaybolmamıştı, yalnızlık çekiyordu ama bağlılığa mesafe koymak zorundaydı. Ya da kendisinin de dediği gibi ’73′ten yana çok zaman geçmişti ve duygulardan bağımsız, eğleniyor, mantığına eseni yapıyordu. Bilemeyeceğiz.
Her halükarda yaptığı işin hakkını sonuna kadar teslim edip öyle veda etti, gerçek reis.
Linkin Park’tan rahmetli Chester Bennington’ı öz abimmiş gibi severim, şunu görünce bu sevgim daha da katlanmıştı. https://youtu.be/sH-SBVDN-SQ#t=0m33s
Teşekkürler, müthiş kritik. Ancak kritikte yer alan Lemmy’nin Motörhead kurulmadan önce bas gitarla ilişkisinin yok denecek kadar az olması bilgisi ne kadar doğru?
Hawkwind’de zaten bas gitaristti diye kontrol ettim şimdi.
Bu arada grubu sevenlere Lemmy’nin yer aldığı Hawkwind albümlerini tavsiye ederim. İmaj olarak çiçek, böcek, gökkuşağı olsalar da pek öyle bir müzik değil. Özellikle son albümü epey seviyorum :)
-Doremi Fasol Latido (1972)
-Hall of the Mountain Grill (1974)
-Warrior on the Edge of Time (1975)
@Raddor, Lemmy ve müziğini çok sevsem de aşırı antika bir adam, Lemmy olmak istemezdim ya. Arkadaşım olsun, dostum olsun ama Lemmy olma fikri pek iç açıcı değil bana göre. Lemmy ile Ozzy ile falan 70′lerde takılma fikri fena değil.
@deadhouse, Kendim olamadığım her senaryoyu, geçmişimde yapacağım her değişikliği korkutucu buluyorum. Sanırım değiştirmek isteyeceğim şeyler, önüme gelecek fırsatlar, takılacağım dostlar falan olurdu, geçmişe gidip zengin olmak bile istemem bir hafta sonra olsun mesela ama geçmişim hiç değişmesin her halinden aşırı memnunum, yine kendimden de aşırı memnunum. Lemmy, Ozzy dostum olsun, bir hafta sonra hesabıma yüklü miktarda para yatsın vs. ama geçmiş benle kalsın, ben benimle kalayım.
@Boba Fett, herkesin bunalımlarının arttığı bu dönemde Lemmy’nin duygusal gücüne daha da özenir oldum. Bir insan hiç mi duygusal çöküş yaşamaz, depresyona girmez, saçmalamaz, üzülmez, yıkılmaz. James Hetfield gibi baba bir adam bile kaç kere çöküş yaşadı. Lemmy’ninki hiç insani bir durum değil. Aşırı profesyonel bir biçimde dertlerini saklamadıysa (eğer öyleyse bu da büyük beceri) bu gücün kaynağı neydi merak ediyorum. Tanrı mısın mübarek? En çok özendiğim yönü bu.
@Raddor, Lemmy’nin depresif olmayan bir insan olmadığını hiç sanmıyorum. Hayatı uçlarda yaşamak tam tersine işaret ediyor bence. Adam hayatı boyunca ayık gezmemiş, sabah akşam sikişmiş biri. Bence depresif biri olma ihtimali hiç az değil. God Was Never On Your Side gibi bir şarkı da var şimdi ortada.
“Motörhead are supposed to make people wonder what’s the next bad thing that will happen to them. Life is about brief periods of bliss, followed by long periods of depression, angst and brutality.”
@Rust in Peace., herkesin Lemmy’nin depresif biri olduğunu düşünmesine gerçekten şaşırdım. Arkadaşlar adam 1945 doğumlu. Şimdiki nesilller gibi yüksek kortizol altında yetişmemiş. Z kuşağına bakın her gün her yerde ağlıyorlar. Teknolojinin içine doğmuş olmak, besinlerin kalitesini yitirmesi vs. nesilleri giderek psikolojik olarak daha da zayıf düşürüyor.
Eskiden insanların hormonları daha sağlıklıydı. Siz hiç dedelerinizin depresyona girdiğini, ezik tripler yaşadığını hatırlıyor musunuz? Lemmy yaşadığı dönemin avantajlarının yanında ekstra bireysel olarak da sağlam bir bünyeye sahipti. Onca zararlı maddeye rağmen çok uzun süre sağlıklı kalabilmesi bunu gösteriyor.
Bu sebeplerden ötürü ben Lemmy’nin depresif biri olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar risk alan, uçlarda, tavizsiz, seks düşkünü biri olması bir şeyleri unutma çabası değil, aşırı yüksek testosteronlu olmasından kaynaklanıyor. Testosteron Oksitosin’i baskılar. Oksitosin de bağlanma hormonudur -ki evlenmemesi, ciddi ilişkiden kaçması da bundan.
Yukarıdaki sözler de depresif biri olduğunu değil, yaşadığı dünyaya karşı farkındalığının yüksek olduğunu ve bize öğüt verdiğini gösteriyor. Lemmy’nin Motörhead ile yaptığı buydu. Bir baba figürü gibi bizi dünyada olup bitenlere karşı uyarıyordu. Eğer bunu depresif bir bakış açısıyla yapsaydı bu müziğin şekline yansırdı. Ancak müzik bangır bangırdı. Bizi güçlü kılıyordu.
@Raddor, Şimdiki nesiller tam aksine çok güçlüler.Bir bak dünyaya. Böylesine bir boktanlığın içinde yaşamlarını idame ettirmeye çalışmaları bile takdire şayan. Doğum tarihi 1945 demişsin. 1945′ten sonra doğan nesil dünyanın ne kadar kaymağı balı baklavası varsa yedi bitirdi. Tam aksine asıl yarrağı yiyen 90 sonrası doğan nesil. Bokun içinde doğdular, bokun içinde yaşıyorlar. İstisnalar kaideyi bozmaz. Meselemiz Lemmy değil. Lemmy güçlü,kral biri olabilir ama bahsettiğin günümüz nesli zayıf, eski nesil güçlü tezi tamamen yanlış bence. Abi insanlar hiçbir dönem bu kadar aptal yerine, zavallı yerine konmadı. Dışarı çıkıyorum, yürüyüş yapıyorum, gençleri, çocukları görünce kan ağlıyor içim. Az gelişmiş, gelişmekte, gelişmiş. Ülkeler kategorilerine göre yok ediliyor, gençleri korkunç bir gelecek bekliyor. Keşke 70′lerde yaşasaydım, tek derdim solculuk oynamak, uyuşturucu ve seks olurdu.
@deadhouse, ama ben eski nesil daha güçlüydü demedim, daha sağlıklıydı dedim. O yüzden katılıyorum dediklerine. Tüm bu etkenler sebebiyle eski nesil bize göre daha az depresifti. Biz hem fiziken hem de zihinsel olarak daha sağlıksızız. Bu şartlarda böyle oluşumuza bakarsak evet ben de biz daha güçlüyüz diyebilirim.
Adı üstünde Boomer’lar işte. O zamanlar meydan boşmuş :D
@deadhouse, @Raddor, stres seviyesi ve yaşam kalitesi ters orantıda gidiyor genelde.
bu arada “Bokun içinde doğdular, bokun içinde yaşıyorlar.” ifadesini basit bir örnekle açıklarsanız sevinirim. neye göre, kime göre mesela? bana göre her nesil bir öncekinden kat kat rahat bir yaşama sahip. sokak röportajındaki akp’li gibi kalacağım ortamda ama; bunun aksini göremiyorum.
@deadhouse, bi’ tek psikolojik konjonktür geçerli olabilir. günümüz insanının stres seviyesi çok daha yüksek geçmişten, onun dışındakiler arka arkaya hızlıca sıralanmış gibi.
@riser, Gelişen teknolojinin getirdiği imkanlar için bu yazılmıyordur umarım. Yediğimiz içtiğimiz bile kimyasal, ısıl işlem görmüş sucuk, tost peyniri, kanadını bile açamayan tavuğun yumurtasını yiyoruz. Ev sahibi olmak çok zor, artık profesör olsan fayda yok, her meslek inanılmaz şişmiş. Uzun uzun yazmaya gerek yok. Her şey inanılmaz yapay ve ruhsuz.
@Raddor, Üzülmüştür, yıkılmıştır, depresyona da girmiştir. Nihayetinde bir insan. Yine de dediklerine katılıyorum. Diğer insanlara göre bu duyguları en asgari şekilde yaşamıştır çünkü o gerçek bir rock’n roll insanıydı, samimiydi.
@Raddor, Bence Lemmy aşırı depresif bir adamdı, duygusal çöküş yaşamamak ya da üzülmemek insani değil ki entelektüel adamlar buna daha da düşüyor, Lemmy’nin olayı o düştüğü durumdan güzelce çıkabiliyor olması bunu da Rock ‘n Roll ile yapıyor, bu yaşam tarzı ile ve karakteriyle örnek olunabilir sanırım. Güçlü adamlar hiç düşüş yaşamamış adamlardan ziyade düşüşleri görmüş ve ayağa kalkmış adamlar oluyor.
Şu müzikte zaten hemen hemen herkesin ağzına sıçılmış ya da bok gibi bir çocukluk geçirmiş oluyorlar, bunun üzüntüsü ya da adı her ne ise illa ki hem karakteri geliştiriyor hem de içinde kalıyordur, bununla mücadele etme yöntemini de müzik ve bana göre kafa yapılarıyla yapıyorlar.
@Boba Fett, @Yiğit, depresif olup bunu belli etmemeye çalışan insanlar kendinden başka her şeye bok atıp durarak acısını çıkarmaya çalışmaz mı arkadaşlar? Rick Sanchez de böyle bir karakter. O yüzden Lemmy’nin içten içe acı çektiği düşüncesi bana pek olağan gelmiyor.
Dünyaya gelip kurtuluşu seks, alkol ve uyuşturucuda bulmaktan daha büyük bir depresif hareket var mıdır? Bence biraz düz bakıyorsun. Yiğit’e ve Boba Fett’e katılıyorum. Uzaktan baktığında ulan keşke bu hayatı ben yaşasam diyorsun, yakından baktığında aslında çok özenilecek bir hayat değil, tam aksine üzücü bir hayat görüyorsun. Açık konuşalım Lemmy, müziği dışında pek idol alınabilecek biri değil. Sana ve ismail vilehand’e çok ters gelebilir bu söylediklerim. Fikrinizi değiştirme gibi bir iddiam yok. Sadece diyorum ki hayat bu mudur? Yaşlanınca bile iyi seks yapıyorum, uyuşturucu kullanıyorum, sikeyim sağlığı, sikeyim hayatı demek midir? Bu gayet acı dolu, trajik bir bakış değil mi?
@deadhouse, Lemmy’nin belgeselini izledim, Ozzy’nin hayatını okudum ve yine belgeselini izledim. Müthiş dost olurlardı ve zaman zaman çok eğlenirdik ama bir tık üzücü bulduğumu da itiraf etmeliyim, Ozzy zaten çocuk gibi bir adam ki çok severim ama Lemmy entelektüel bir adam aynı zamanda, bu kadar alkol, uyuşturucu ve karı bir şeylerden kaçış olabilir bu kadar zeki bir adamın dertlenmemesi mümkün değil, derdiyle güzel mücadele ediyor bana kalırsa ben bayılıyorum Motörhead’e, zaten Rock ‘n Roll olup kötü olan bir şey yok, hayat tarzı olarak müthiş ilham veriyor ama işte olmak fikrine gelince, hiç çekici gelmiyor hayatları.
@deadhouse, hayat budur, boktandır. Kafayı bulup cima eylemek en iyi seçenek. Ve evet üzücü bir hayat. Yine de diğer boktan seçenekler arasında en iyisi.
@deadhouse, bu kişiden kişiye değişir ama bence Lemmy tam olarak yaşamak istediği hayatı yaşıyordu. Kimisi sever, kimisi sevmez o tarz hayatı. Fakat ben eminim ki Lemmy çok seviyordu ve en başından amaçladığı şeydi Rock ‘n’ Roll yaşamak.
Benim esas imrendiğim şey Lemmy’nin neyi istediğini bilmesi, onu elde edecek cesareti olması ve ona ulaşmak için hiçbir taviz vermeden ilerleyecek iradeye sahip oluşu. Bu üç özelliğe sahip olmayı ne çok isterdim ve pek çoğumuz isterdi.
Steve Vai’nin Lemmy belgeselinde şöyle bir yorumu var:
“Kimse ona tamamen inanmadığı ve istemediği bir şeyi yaptıramaz ve böyle insanlara çok nadir rastlanır. Bu yüzden ona çok saygı duyuyoruz. Çünkü hepimiz böyle olmak istiyoruz.”
Robert Greene’in Ustalık kitabı aklıma geldi. O da bu konuda yazılmıştı. Ne istediğini bilmek ve o yolda ilerlemenin önemiyle ilgili, okumayanlara tavsiye ederim.
@Raddor, Reelde karşılaşsak kesin döverim seni. Kaçarı yok. Nasıl dövüşüyorsun bilmiyorum ama kavga kaçınılmaz. Dayak yesem de dövüşürdüm.
Adama bak ya ağır kişisel gelişimci, New Age’çi. Bunlar bana ters kanka. Ömrümü bu tiplere söverek geçirdim. Senin gibi kral bir adamın bu triplerde olması beni düşündürüyor. Şaka bir yana her insanın hayat çizgisi, yolu, başkadır, sen memnunsan başkalarına bok yemek düşer.
@deadhouse, hahhaha :D bence yazı sanatı bir ciddiyet ilüzyonu yaratıyor. Sen de açıklamak zorunda kalıyorsun ya hep “öylesine muhabbet ediyorum neden gergin anlaşılıyorum” diye.
Önce okudum, sonra döndüm bi daha okudum. Haha, prog/acid tayfadan aldığı intikamla ilgili satırları yazarken ne kadar keyif aldığını tahmin ediyorum burda okurken bile, ahaja. Eline sağlık abi, cumartesi günü için mükemmel oldu. Lemmy, dünya müzik tarihinin en ikonik adamlarından biriydi.
Motörhead…sözün bittiği yer benim için ötesi yok aq. Beynine sağlık harika yazı.
İnsanın doğduğu yıla dair tarihte belki de en önemli şeyin bu albüm olması da hafiften göt kaldırıcı bir mutluluk yahu. Gururla mübarek adamım diyebiliyorum.
İster istemez gerçek müzik bu diyesim geliyor. Şimdi bebelere dinletsen beğenmezler.
Eline sağlık abi cidden mest oldum. Ben de nerelerden öğrendiğimi hatırlamadığım birkaç bilgi karalayayım şuraya:
Lemmy, Hawkwind grubuna gitarist olarak girmek istemiş ama “bize basçı lazım” demişler. “Merak etmeyin iyi basarım.” demiş. Halbuki bas gitarı eline almışlığı yokmuş. Sevmezmiş hatta. Gruba girebilmek için basçı olmuş. Orijinal tınısını bu şekilde, grubun elektro gitaristiyle savaşan bir bas gitarist olmasından ortaya çıkardı belki de.
Hawkwind grubundan ayrıldıktan sonra yeni grubunun icra edeceği tarzı üzerine düşünürken Queen’in o zaman yeni olan Stone Cold Crazy parçasını duymuş. “Sikerler gıy gıy. Bundan sonra böyle enerji patlaması şarkılar yapacam, hatta en öküzünü icra eden ben olacam.” demiş.
Motörhead’in ilk albümü Motörhead’in ilk şarkısı Motörhead aslında Hawkwind parçasıdır. Vokalde yine Lemmy var.
https://youtu.be/L4vQ-eYgIy0
Gördüğünüz gibi böyle ciciş bir parçaymış. Bi de şuna, girişteki amfi yırtan bas gitarlı haline bakın hele bir.
https://youtu.be/z0Y0tsmx87U (o nasıl vokaldir yahu)
Lemmy öyle bir basıyormuş ki ismail vilehand’in reenkarnesi olan Phil Taylor (evet insanlar yaşadıkları aynı zaman dilimine de reenkarne olabiliyor, kesin bilgi yayalım) o gürültüde enstrümanının kaybolmaması adına fikir düşünmeye başlamış. Aklına abazanlık gücünü kullanmak gelmiş. Abazanlık, güçlü bacaklardan geçtiği için davuluna bir pedal daha eklemeye karar vermiş ve işte hoş geldin Overkill, hoş geldin metal müzik. O günden sonra alemlerde Philty Animal olarak anılmış.
İçlerinde daha bir efendi olduğunu zannettiğim Fast Eddie Clarke da ikisinin yanında bozulmuş olacak ki dünyanın en seksi rifflerini çıkarmış. Nedendir bilinmez ismi az anılır gitaristler içinde. Hakkının yendiğini düşünürüm ama Fastway grubunu da öyle iyi bulmam gerçi. Yine de Motörhead’de yer aldığı sürede çaldığı rifflerin mükemmelliğine inanamıyorum.
Lemmy’ye göre ırkçılığın çözümü herkesin birbirini sikmesidir. Böylece ırk mırk kalmayacak ortada, mutlu son.
Lemmy hiçbir zaman metal yapıyoruz demedi. Müziğini her zaman rock ‘n’ roll olarak tanımladı. Çünkü adam gerçekten rock ‘n’ roll yaptı. Sadece öyle hayvani şekilde çaldılar ki ortaya duyulmamış bir sonuç çıktı, tanımı yapılamadı.
Buna herkes katılacaktır ki; Motörhead seks dışında sekse en yakın olan şeydir.
20.02.2021
Motörhead en sevdiğim gruptur. Grupla kendim nasıl tanıştım sanırım bunu yazmak için de bu kritik altından güzel bir yer olamaz.
Motörhead’i ilk defa Tony Hawk’s Pro Skater 3 adlı kaykay oyununun demosunda duydum. Arkada tekrar tekrar Ace of Spades çalıyordu ama sanırım enstrümantaldi, tam hatırlamıyorum.
Motörhead ile ilgili dikkatimi çeken ilk şey Lemmy’nin gırtlak kazır gibi çıkan sesi ve sakal bıyık kombinasyonuydu. Hayatımda duyduğum en iyi vokal olduğunu düşünmüş, Lemmy’nin karizmasına da aşırı özenmiştim. Bir şey değişmemiş yani haha.
İlk ciddi Motörhead dinleyişimi grubun Motörizer döneminde yaptım. Bu nedenle Ace of Spades’ten sonra dinlediğim ilk Motörhead şarkısı Rock Out oldu. “Bu ne be hep aynı şarkıyı mı yapıyor bunlar?” deyip gruptan soğudum. Halbuki sayılı Overkill/Ace of Spades tribute parçalarından biriydi Rock Out. Bu nedenle grubu az bilenler bu yanılgıya düşer. Çünkü en çok bu yapıyla yazdıkları şarkıları ile meşhurdur grup. Halbuki üst üste Dead and Gone, Kingdom of the Worm, Going to Brazil, Orgasmatron, Love me Forever parçalarını dinleyen biri vokali duymuyor olsa farklı grupların işleri olduğunu düşünecektir bunların.
Lemmy Kilmister hakkında çok önceden, haşa “abazan herifin teki” diye düşünürdüm. Boyuna Lemmy öven Halvet grubu vokalistinin yine aşırı övmesiyle izlediğim 2010′da çıkan Lemmy filmi ile kendisine saygım arttı. Röportajları ile de oldukça zeki, bilgili, kültürlü, kitap okumayı seven, ağzından boş cümle çıkmayan, akılcı, insanları yargılamayan, eğlenceli bir insan olduğunu görünce kendisi benim için de pek çok yiğido gibi idole dönüşmeye başladı.
Motörhead’in müziğini sevme nedenimin Lemmy’yi tanrı gibi görmemden bağımsız olduğunu düşünürüm. Metal, hard rock, blues, rock ‘n’ roll ve punk’ı ayırt edemeden seven benim için tüm bu tarzların tek potada harmanlamış olması zaten muhteşem. Bir de bunları kütür kütür vokal eşliğinde kaliteli yazılmış şarkılarla duyuyor olmak, gerçekliğine inanamadığım, bünyemde serotonin patlamasına yol açan bir şeye dönüşüyor bende.
Lemmy’nin öldüğü gün Motörhead dinleyerek ehliyet kursundan evime dönüyordum, Pasifagresif’i açıp öyle öğrendim haberi.
http://www.pasifagresif.com/2016/01/lemmy-kilmister-hayatini-kaybetti/comment-page-1/#comment-422569
Grubu hiç canlı izleyemedim. Konser olayı benlik değil ama Motörhead’i görmek şahane olurdu herhalde.
22 stüdyo albümünün hepsini çok sevmekle birlikte en zayıf bulduğum albüm Hammered. Overkill/Ace of Spades klasikleri dışında en sevdiğim albümleri de Bastards’tır.
21.02.2021
@Raddor, ”İlk ciddi Motörhead dinleyişimi grubun Motörizer döneminde yaptım. Bu nedenle Ace of Spades’ten sonra dinlediğim ilk Motörhead şarkısı Rock Out oldu”
motörhead deneyimim benim de aynı şekilde gerçekleşti.
23.02.2021
@Raddor, evlenip çocuk sahibi olamazsam, tüm mal varlığımı sana bırakacağımı biliyorsun değil mi?
23.02.2021
@ismail vilehand, ahah eyvallah abi. Çok Yeşilay’cı, Straight Edge’ci bir insan olduğumu gördüğünde vazgeçmezdin umarım. :)
25.02.2021
@Raddor, vazgeçtim bile. “cuckold” fantezisi olan çiftlere “bull” olarak yüksek performansla hizmet verme amaçlı alkol, sigara ve uyuşturucu kullanmıyorsan saygı duyabilirim ama bunun harici içip çekmeyen adamla en fazla tavla ve okey oynarım, oralet içerim, başka da alakam olmaz.
25.02.2021
@ismail vilehand, içmeyi seviyorum da çekmeyi sevmiyorum abi, yine yüzde elli kurtardım sanırım haha. Biradan da çok sıkıldım. Şimdi gömmek moda oldu ama bence yine en iyisi rakı sofraları. Şu an Ac/Dc dinleyip bira çakmak mı yoksa rakı sofrasında Hüner Coşkuner’i anmak mı deseler ikinciyi seçerim herhalde. Ha bir de normalde kullanmayıp, rakının yanında sigara yakanlardanım ben.
Rock n roll denilen şeyin vücut bulmuş hali resmen Lemmy. Her anlamda çok ikonik herif. Karımı değil beni de sikse müteşikkir olurum
23.02.2021
@Yiğit, hahaha. Çok içten bir yorum olmuş.
Kritik harika. Raddor’un yorumu da harika. Motörhead zaten harika. Filozoflar binlerce yıldır dünyayı anlamaya çalıştılar. Lemmy’i anlasalardı yeterdi.
Eline sağlık, nefis kritik. Bu albümün nihayet siteye eklenmesinden dolayı çok mutluyum. Fırsatın olduğunda diğer albümlerden de yaz istersen, buralarda Motörhead’i senden iyi yazabilecek kimse olduğunu sanmıyorum.
Dünyanın en büyük Motörhead hayranı olmadığım sitede Motörhead kritiklerinin azlığından belli oluyordur ama metale yaptığı katkıyı görmek için sevimsiz olan herhangi bir şeyi dinlemeniz yeterlidir.
https://www.instagram.com/p/_4iKxNu3gw/
20.02.2021
@Ahmet Saraçoğlu, http://www.gazetevatan.com/suleyman-ates-20480-yazar-yazisi-dinimizde-alkollu-icki-kesin-olarak-yasaktir/
20.02.2021
@P L A G U E, dinlerinde.
Bu nasıl albüm be işim vardı, işimi yapamıyorum. Albümü açmaz olaydım, ikinci defa dönüyor, kapatmak istiyorum, kapatamıyorum.
konser çok iyiymiş, hala mağarada yaşayan metalci arkadaşlar varsa metallicanın overkill coverıda çok iyidir, garage inc albumünde yer almaktadır.
Özel olarak araştırmadım ama benim hatırladığım kadarıyla Lemmy ABD-Kanada sınırında uyuşturucu bulundurma şüphesiyle tutuklanınca grubun konserleri falan iptal oluyor ve bu yüzden elemanlar Lemmy yerine başka basçı almaya karar veriyorlar. Bu kokain muhabbetinin kaynağı nedir?
Hawkwind-Lemmy ile ilgili en ilginç hikaye şu bence: O dönemler dünya genelinde şiddet eylemleri gerçekleştiren bir sürü solcu ve anarşist örgüt var. İngiltere’de bunların en tipiği The Angry Brigade. Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’ın örgütlerinin İngiltere’deki muadili gibi düşünün. Hawkwind bunlarla bağlantılı örgütler için yardım konserleri falan düzenliyor. Sonra da kalkıyor 1973′te Urban Guerilla diye bir şarkı yapıyor. Tabii sonuç şarkının ciddi şekilde sansürlenmesi. Bu olayın esas olarak grubun vokalisti Calvert’in işi olduğu söylenir, ama Lemmy’nin de bu konuda şöyle bir açıklaması var: “We definitely had a sense that we were part of a revolutionary movement, not some hippie-drippy never land, something much more immediate.”
21.02.2021
@Emre Görür, doğru hatırlıyorsun, LEMMY isimli 2009 tarihli belgeselde anlatılıyordu bahsettiklerin.
ancak bu solcu-anarşik örgütlerden haberim yoktu. belgeselde geçiyorsa da hatırlamıyorum. lemmy ile pek bağdaştıramadım.
21.02.2021
@Rzeczom, Punk geleneğinden gelen biri için isyancı ruha sahip olmak dünyanın en doğal şeyi. Hatta bir zorunluluk.
motörhead’i 2011 rock n coke’ta canlı izlemiştim. o zamanlar parçalarını pek bilmiyordum ama dinlerken tepinmek çok zevkliydi. bir daha böyle bir şeyin yaşanmayacağını bilmek bu anıyı daha değerli kılıyor.
Albümün ruhuna yakışan harika bir kritik! Bu arada Sam Gopal bilgisi için ayrıca teşekkürler, albümü ilgiyle dinlemeye başladım. “Tear ya down” parçasında ayrı bir büyü hissetmişimdir hep.
23.02.2021
@Kaan, Sam Gopal, Lemmy ile alakalı en enteresan şeylerden biri. Motörhead’in sertliği ve sürati ile bu derece kulak kopartan adamın başlangıç noktasının Sam Gopal olması cidden çok acayip.
Ben o dönemin sakin müziklerine maruz kalan ihtiyarların bir kısmında tıpkı Lemmy gibi delirme, ekstrem müziğe kayma potansiyeli görüyorum.
Sana bu konuyla alakalı kısa bir hikaye anlatayım.
Benim peder üniversite yıllarında; Pink Floyd, Rush, Queen, Dire Straits, Led Zeppelin falan dinlermiş. Yani eski rock müziğe kulağı kabarık.
Bundan 7-8 sene önce bir akşam evde oturuyorum, kafayı çekip tv’de o geceki klip ve konser playlistimi izliyorum. Benim peder geldi, (Üniversitenin son yıllarından beri, yaklaşık 11-12 senedir yalnız yaşıyorum ama ailem yürüme mesafesinde. Annemde ve babamda evimin anahtarı var, ancak evde double penetration’lı bir orgy görmemek adına her zaman gelmeden önce haber verirler.) bana bişi bırakmak için gelmişti, içeri girdi, o an şu klip yeni başlamıştı:
https://youtu.be/Pu3rIJgrWPo
Geldi yanıma oturdu, “Lan sen ne güzel müzikler dinliyorsun” diye muhabbete daldı.
Sonrasında “Eğer 1 bira fazlan varsa ikram et, yarım saat takılalım.” dedi, tamam dedim ben de.
O zamanlar maddi durumum şimdiki gibi açlık sınırında değil, gayet işler tıkrında yani, Carlsberg şişe takılıyorum, dolabımda en az 10 tane hep var. Verdim adama bir şişe, dedim “yarım saatte anca yudumlar, sonra gider.”
Sonraki klip şuydu:
https://youtu.be/_N0cQJ2BPS0
Klip bitti, bir baktım ki adamın elinde şişe boş. Dedim “yarasın”. Ya dedi bir tane daha varsa içerim. Ben de dedim “köpeğin olsun”, verdim bir şişe daha.
Sonraki klip ise şuydu:
https://youtu.be/WQPfQvLIseA
Bu klip bitene kadar da bizim ihtiyar vurdu birayı, kelle oldu. En son giderken dedi ki “Lan keşke bizim zamanımızda da böyle müzikler olsaydı, ne güzel olurdu.”.
Bu da böyle bir anımdır.
Too Late Too Late gibi bi parça Overkill singleında varken bu albüme neden koyulmamış ki?
Motorhead candır da manowar gibi ya seversin ya nefret edersinden ziyade “Motorhead ulan” dedirtiyo
Ben niye Motorhead dinlemiyorum? Siz biliyo musunuz ben niye Motorhead dinlemiyorum?
No Sleep Til Hammersmith i çok da severim, 10+ yıldır ara ara dönerim. Albümlerine girmişliğim yok nedense.
Bir de Lemmy’nin belgeselini izlediğimde herkes “ay ne sempatik ne güzel rockn roll grupiler” falan derken ben adam için üzülmüştüm. O tıkış pıkış evde patates kızartıp yiyişini, vakit öldürmek için sürekli oyun oynayışını amaçsızlığını falan görünce.
23.02.2021
@çaksu, O belgeseli izlediğimde oyun oynadığı için ayrıca sevmiştim kendisini. Vakit öldürmekten ziyade bundan hoşlandığı için oynuyordu sanki. Patates kısmını anımsamıyorum ama geçmiş zaman.
23.02.2021
@Ouz, Benim de bi o kağıt peçeteye toplayıp yediği patates, bi de o bardaki atari kalmış aklımda :)
İşte böyle yalnız, hüzünlü falan gelmişti hali. Bilmiyorum belki kendi hüznümün lensinden geçirip öyle algılamışımdır. Çok pis kendi hüznümün lensinden geçirip öyle algılarım.
23.02.2021
@çaksu, Lemmy 28 yaşındayken Suzy adlı bir kıza aşıkmış ve sevgililermiş. Lemmy, aşırı doz eroinden dolayı hayatını kaybeden kızı küvette ölü bulmuş. Üç gün eylemsizce koltuğunda çakılı kalmış. Olayın kaynağı hem kendisi hem de oğlu Paul. O zaman hayatının aşkı olduğuna inanıyormuş ama muhtemelen olmadığını, o zaman öyle düşündüğünü, atlatalı çok olduğunu söylüyor röportajlarında.
Lemmy gizemli bir adam olduğundan içinde ne yaşadığını bilemeyeceğiz. Karizmasının bir yönünü de buradan alıyor zaten. Sizin varsayımınızı yapan pek çok kişi var. Lemmy’nin oğlu dahil, onun aşka ve düzenli ilişkiye mesafeli oluşunun bu olayın travmasından kaynaklandığını düşünenler. Love Me Forever’ı yine o kıza yazdığı varsayılır. Belki cidden içindeki hüznü kaybolmamıştı, yalnızlık çekiyordu ama bağlılığa mesafe koymak zorundaydı. Ya da kendisinin de dediği gibi ’73′ten yana çok zaman geçmişti ve duygulardan bağımsız, eğleniyor, mantığına eseni yapıyordu. Bilemeyeceğiz.
Her halükarda yaptığı işin hakkını sonuna kadar teslim edip öyle veda etti, gerçek reis.
23.02.2021
@Raddor, :(
Ne zor olmuştur kim bilir.
Vaktim olduğunda bu sayfayı komple okucam bu arada. Elleriniz dert görmesin.
Linkin Park’tan rahmetli Chester Bennington’ı öz abimmiş gibi severim, şunu görünce bu sevgim daha da katlanmıştı.
https://youtu.be/sH-SBVDN-SQ#t=0m33s
Bir de şu var tabi.
https://youtu.be/dTgor60kaZk
Teşekkürler, müthiş kritik. Ancak kritikte yer alan Lemmy’nin Motörhead kurulmadan önce bas gitarla ilişkisinin yok denecek kadar az olması bilgisi ne kadar doğru?
Hawkwind’de zaten bas gitaristti diye kontrol ettim şimdi.
Bu arada grubu sevenlere Lemmy’nin yer aldığı Hawkwind albümlerini tavsiye ederim. İmaj olarak çiçek, böcek, gökkuşağı olsalar da pek öyle bir müzik değil. Özellikle son albümü epey seviyorum :)
-Doremi Fasol Latido (1972)
-Hall of the Mountain Grill (1974)
-Warrior on the Edge of Time (1975)
24.10.2022
@All2, ismail vilehand bayılıyor o albümlere. Bir ara keşke Lemmy hep Hawkind’te kalsaydı, Motörhead’i hiç kurmasaydı diyordu.
Lemmy’yi düşündüğümde ben, temsili :
https://youtu.be/FoYNWWDimQ8
23.10.2022
@Raddor, Lemmy ve müziğini çok sevsem de aşırı antika bir adam, Lemmy olmak istemezdim ya. Arkadaşım olsun, dostum olsun ama Lemmy olma fikri pek iç açıcı değil bana göre. Lemmy ile Ozzy ile falan 70′lerde takılma fikri fena değil.
23.10.2022
@Boba Fett, Kim olmak isterdin.
24.10.2022
@deadhouse, Kendim olamadığım her senaryoyu, geçmişimde yapacağım her değişikliği korkutucu buluyorum. Sanırım değiştirmek isteyeceğim şeyler, önüme gelecek fırsatlar, takılacağım dostlar falan olurdu, geçmişe gidip zengin olmak bile istemem bir hafta sonra olsun mesela ama geçmişim hiç değişmesin her halinden aşırı memnunum, yine kendimden de aşırı memnunum. Lemmy, Ozzy dostum olsun, bir hafta sonra hesabıma yüklü miktarda para yatsın vs. ama geçmiş benle kalsın, ben benimle kalayım.
24.10.2022
@Boba Fett, Yüksek prensiplerle dolu, erdemli bir bakış açısı.
23.10.2022
@Boba Fett, herkesin bunalımlarının arttığı bu dönemde Lemmy’nin duygusal gücüne daha da özenir oldum. Bir insan hiç mi duygusal çöküş yaşamaz, depresyona girmez, saçmalamaz, üzülmez, yıkılmaz. James Hetfield gibi baba bir adam bile kaç kere çöküş yaşadı. Lemmy’ninki hiç insani bir durum değil. Aşırı profesyonel bir biçimde dertlerini saklamadıysa (eğer öyleyse bu da büyük beceri) bu gücün kaynağı neydi merak ediyorum. Tanrı mısın mübarek? En çok özendiğim yönü bu.
23.10.2022
@Raddor, Lemmy’nin depresif olmayan bir insan olmadığını hiç sanmıyorum. Hayatı uçlarda yaşamak tam tersine işaret ediyor bence. Adam hayatı boyunca ayık gezmemiş, sabah akşam sikişmiş biri. Bence depresif biri olma ihtimali hiç az değil. God Was Never On Your Side gibi bir şarkı da var şimdi ortada.
“Motörhead are supposed to make people wonder what’s the next bad thing that will happen to them. Life is about brief periods of bliss, followed by long periods of depression, angst and brutality.”
lemmy’nin kendi sözleri
24.10.2022
@Rust in Peace., herkesin Lemmy’nin depresif biri olduğunu düşünmesine gerçekten şaşırdım. Arkadaşlar adam 1945 doğumlu. Şimdiki nesilller gibi yüksek kortizol altında yetişmemiş. Z kuşağına bakın her gün her yerde ağlıyorlar. Teknolojinin içine doğmuş olmak, besinlerin kalitesini yitirmesi vs. nesilleri giderek psikolojik olarak daha da zayıf düşürüyor.
Eskiden insanların hormonları daha sağlıklıydı. Siz hiç dedelerinizin depresyona girdiğini, ezik tripler yaşadığını hatırlıyor musunuz? Lemmy yaşadığı dönemin avantajlarının yanında ekstra bireysel olarak da sağlam bir bünyeye sahipti. Onca zararlı maddeye rağmen çok uzun süre sağlıklı kalabilmesi bunu gösteriyor.
Bu sebeplerden ötürü ben Lemmy’nin depresif biri olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar risk alan, uçlarda, tavizsiz, seks düşkünü biri olması bir şeyleri unutma çabası değil, aşırı yüksek testosteronlu olmasından kaynaklanıyor. Testosteron Oksitosin’i baskılar. Oksitosin de bağlanma hormonudur -ki evlenmemesi, ciddi ilişkiden kaçması da bundan.
Yukarıdaki sözler de depresif biri olduğunu değil, yaşadığı dünyaya karşı farkındalığının yüksek olduğunu ve bize öğüt verdiğini gösteriyor. Lemmy’nin Motörhead ile yaptığı buydu. Bir baba figürü gibi bizi dünyada olup bitenlere karşı uyarıyordu. Eğer bunu depresif bir bakış açısıyla yapsaydı bu müziğin şekline yansırdı. Ancak müzik bangır bangırdı. Bizi güçlü kılıyordu.
24.10.2022
@Raddor, Şimdiki nesiller tam aksine çok güçlüler.Bir bak dünyaya. Böylesine bir boktanlığın içinde yaşamlarını idame ettirmeye çalışmaları bile takdire şayan. Doğum tarihi 1945 demişsin. 1945′ten sonra doğan nesil dünyanın ne kadar kaymağı balı baklavası varsa yedi bitirdi. Tam aksine asıl yarrağı yiyen 90 sonrası doğan nesil. Bokun içinde doğdular, bokun içinde yaşıyorlar. İstisnalar kaideyi bozmaz. Meselemiz Lemmy değil. Lemmy güçlü,kral biri olabilir ama bahsettiğin günümüz nesli zayıf, eski nesil güçlü tezi tamamen yanlış bence. Abi insanlar hiçbir dönem bu kadar aptal yerine, zavallı yerine konmadı. Dışarı çıkıyorum, yürüyüş yapıyorum, gençleri, çocukları görünce kan ağlıyor içim. Az gelişmiş, gelişmekte, gelişmiş. Ülkeler kategorilerine göre yok ediliyor, gençleri korkunç bir gelecek bekliyor. Keşke 70′lerde yaşasaydım, tek derdim solculuk oynamak, uyuşturucu ve seks olurdu.
24.10.2022
@deadhouse, ama ben eski nesil daha güçlüydü demedim, daha sağlıklıydı dedim. O yüzden katılıyorum dediklerine. Tüm bu etkenler sebebiyle eski nesil bize göre daha az depresifti. Biz hem fiziken hem de zihinsel olarak daha sağlıksızız. Bu şartlarda böyle oluşumuza bakarsak evet ben de biz daha güçlüyüz diyebilirim.
Adı üstünde Boomer’lar işte. O zamanlar meydan boşmuş :D
25.10.2022
@deadhouse, @Raddor, stres seviyesi ve yaşam kalitesi ters orantıda gidiyor genelde.
bu arada “Bokun içinde doğdular, bokun içinde yaşıyorlar.” ifadesini basit bir örnekle açıklarsanız sevinirim. neye göre, kime göre mesela? bana göre her nesil bir öncekinden kat kat rahat bir yaşama sahip. sokak röportajındaki akp’li gibi kalacağım ortamda ama; bunun aksini göremiyorum.
25.10.2022
@riser, Siyasi, askeri, ekonomik, toplumsal, sosyal, etnik, teknolojik, ekolojik, psikolojik, evrimsel konjonktüre göre.
26.10.2022
@deadhouse, bi’ tek psikolojik konjonktür geçerli olabilir. günümüz insanının stres seviyesi çok daha yüksek geçmişten, onun dışındakiler arka arkaya hızlıca sıralanmış gibi.
25.10.2022
@riser, Gelişen teknolojinin getirdiği imkanlar için bu yazılmıyordur umarım. Yediğimiz içtiğimiz bile kimyasal, ısıl işlem görmüş sucuk, tost peyniri, kanadını bile açamayan tavuğun yumurtasını yiyoruz. Ev sahibi olmak çok zor, artık profesör olsan fayda yok, her meslek inanılmaz şişmiş. Uzun uzun yazmaya gerek yok. Her şey inanılmaz yapay ve ruhsuz.
26.10.2022
@Boba Fett, teknoloji tamamen insanlar için geliştirildiğine göre, onu da faktör olarak -hatta birinci faktör olarak- katmak gerekir diye düşünüyorum.
24.10.2022
@Raddor, Üzülmüştür, yıkılmıştır, depresyona da girmiştir. Nihayetinde bir insan. Yine de dediklerine katılıyorum. Diğer insanlara göre bu duyguları en asgari şekilde yaşamıştır çünkü o gerçek bir rock’n roll insanıydı, samimiydi.
24.10.2022
@Raddor, “Tanrı mısın mübarek?”
Evet, tanrı:
https://youtu.be/-ymPeblx1V4
24.10.2022
@ismail vilehand, Filmi yeni keşfetmem rezaleti. Steve Buscemi reis için izlenir ama.
24.10.2022
@Raddor, Bence Lemmy aşırı depresif bir adamdı, duygusal çöküş yaşamamak ya da üzülmemek insani değil ki entelektüel adamlar buna daha da düşüyor, Lemmy’nin olayı o düştüğü durumdan güzelce çıkabiliyor olması bunu da Rock ‘n Roll ile yapıyor, bu yaşam tarzı ile ve karakteriyle örnek olunabilir sanırım. Güçlü adamlar hiç düşüş yaşamamış adamlardan ziyade düşüşleri görmüş ve ayağa kalkmış adamlar oluyor.
Şu müzikte zaten hemen hemen herkesin ağzına sıçılmış ya da bok gibi bir çocukluk geçirmiş oluyorlar, bunun üzüntüsü ya da adı her ne ise illa ki hem karakteri geliştiriyor hem de içinde kalıyordur, bununla mücadele etme yöntemini de müzik ve bana göre kafa yapılarıyla yapıyorlar.
24.10.2022
@Raddor, rick sanchez gibi lemmy de içten içe depresifti ve acı çekiyordu bence.
24.10.2022
@Boba Fett, @Yiğit, depresif olup bunu belli etmemeye çalışan insanlar kendinden başka her şeye bok atıp durarak acısını çıkarmaya çalışmaz mı arkadaşlar? Rick Sanchez de böyle bir karakter. O yüzden Lemmy’nin içten içe acı çektiği düşüncesi bana pek olağan gelmiyor.
@Raddor, O zaman farklı bir bakış açısı sunayım:
Dünyaya gelip kurtuluşu seks, alkol ve uyuşturucuda bulmaktan daha büyük bir depresif hareket var mıdır? Bence biraz düz bakıyorsun. Yiğit’e ve Boba Fett’e katılıyorum. Uzaktan baktığında ulan keşke bu hayatı ben yaşasam diyorsun, yakından baktığında aslında çok özenilecek bir hayat değil, tam aksine üzücü bir hayat görüyorsun. Açık konuşalım Lemmy, müziği dışında pek idol alınabilecek biri değil. Sana ve ismail vilehand’e çok ters gelebilir bu söylediklerim. Fikrinizi değiştirme gibi bir iddiam yok. Sadece diyorum ki hayat bu mudur? Yaşlanınca bile iyi seks yapıyorum, uyuşturucu kullanıyorum, sikeyim sağlığı, sikeyim hayatı demek midir? Bu gayet acı dolu, trajik bir bakış değil mi?
24.10.2022
@deadhouse, Lemmy’nin belgeselini izledim, Ozzy’nin hayatını okudum ve yine belgeselini izledim. Müthiş dost olurlardı ve zaman zaman çok eğlenirdik ama bir tık üzücü bulduğumu da itiraf etmeliyim, Ozzy zaten çocuk gibi bir adam ki çok severim ama Lemmy entelektüel bir adam aynı zamanda, bu kadar alkol, uyuşturucu ve karı bir şeylerden kaçış olabilir bu kadar zeki bir adamın dertlenmemesi mümkün değil, derdiyle güzel mücadele ediyor bana kalırsa ben bayılıyorum Motörhead’e, zaten Rock ‘n Roll olup kötü olan bir şey yok, hayat tarzı olarak müthiş ilham veriyor ama işte olmak fikrine gelince, hiç çekici gelmiyor hayatları.
24.10.2022
@deadhouse, hayat budur, boktandır. Kafayı bulup cima eylemek en iyi seçenek. Ve evet üzücü bir hayat. Yine de diğer boktan seçenekler arasında en iyisi.
24.10.2022
@deadhouse, bu kişiden kişiye değişir ama bence Lemmy tam olarak yaşamak istediği hayatı yaşıyordu. Kimisi sever, kimisi sevmez o tarz hayatı. Fakat ben eminim ki Lemmy çok seviyordu ve en başından amaçladığı şeydi Rock ‘n’ Roll yaşamak.
Benim esas imrendiğim şey Lemmy’nin neyi istediğini bilmesi, onu elde edecek cesareti olması ve ona ulaşmak için hiçbir taviz vermeden ilerleyecek iradeye sahip oluşu. Bu üç özelliğe sahip olmayı ne çok isterdim ve pek çoğumuz isterdi.
Steve Vai’nin Lemmy belgeselinde şöyle bir yorumu var:
“Kimse ona tamamen inanmadığı ve istemediği bir şeyi yaptıramaz ve böyle insanlara çok nadir rastlanır. Bu yüzden ona çok saygı duyuyoruz. Çünkü hepimiz böyle olmak istiyoruz.”
Robert Greene’in Ustalık kitabı aklıma geldi. O da bu konuda yazılmıştı. Ne istediğini bilmek ve o yolda ilerlemenin önemiyle ilgili, okumayanlara tavsiye ederim.
25.10.2022
@Raddor, Reelde karşılaşsak kesin döverim seni. Kaçarı yok. Nasıl dövüşüyorsun bilmiyorum ama kavga kaçınılmaz. Dayak yesem de dövüşürdüm.
Adama bak ya ağır kişisel gelişimci, New Age’çi. Bunlar bana ters kanka. Ömrümü bu tiplere söverek geçirdim. Senin gibi kral bir adamın bu triplerde olması beni düşündürüyor. Şaka bir yana her insanın hayat çizgisi, yolu, başkadır, sen memnunsan başkalarına bok yemek düşer.
26.10.2022
@deadhouse, hahhaha :D bence yazı sanatı bir ciddiyet ilüzyonu yaratıyor. Sen de açıklamak zorunda kalıyorsun ya hep “öylesine muhabbet ediyorum neden gergin anlaşılıyorum” diye.
26.10.2022
@Raddor, Kesinlikle öyle. Belki de bu sitedeki en şakacı kişilerdenim. Yazı yazınca maalesef ciddi görünebiliyorum.
Tüm ekstrem metal müzik Motörhead’e düşülmüş bir dipnottur.