Bundan 35 yıl önce BATHORY’ler HELLHAMMER’lar, VENOM’lar, CELTIC FROST’lar, SODOM’lar, şunlar bunar black metalin müzikal ve temasal temellerini atarken, muhtemelen kimse bu müziğin asıl amacı saldırganlık, öfke, yıkım, leşlik, pislik olmayacak şekilde de sunulabileceğini tahmin etmiyordu. Black metalin doksanların başlarında Norveç’te şekillenmeye başlamasının ardından bu işe baş koyan niceleri, türü eğip bükmeye ve black metalin bir alt tür olmasının yanı sıra üstüne farklı renkler katılabilecek bir kanvas, bir tuval de olduğunu dosta düşmana göstermeye başladılar. ULVER’in “Bergtatt”ta yaptığı ve sonra şekilden şekle soktuğu müziğinden tutun da BURZUM’un sayısız gruba ilham veren bireysel ızdırabına kadar, black metal 30 yılı aşkın bir zamandır evrilip, mutasyona uğrayıp, dönüşüp, başkalarıyla paslaşıp duruyor.
Bizleri Danimarka’dan selamlayan SUNKEN bizleri olayın atmosferik taraflarından selamlıyor. Yaklaşık 2 hafta önce çıkan ikinci albümleri “Livslede”, kendisiyle mücadele eden ve acı çeken havasıyla ilk andan dikkat çeken ve öne çıkan bir çalışma.
İçerisinde keder, acı, ızdırap barındıran black metal de yine bazı alt anlayışlara ayrılıyor. Bazısı işi DSBM düzeyine çekerek “yetişin a dostlar geberiyorum”, “olmaz olsun böyle hayat, kafama sıkar giderim” ayarında şeyler sunarken; canına kıyacak raddeye gelmeyen üzgünler ise “durumlar böyle ve yapacak bir şey yok” tarzı bir malumun ilamına doğru gidiyorlar.
“Livslede” Dancada “varoluşa dair derin ve kalıcı rahatsızlık” anlamına geliyor. Böyle bakınca “yine bir yerlerde birtakım şanslı refah ülkesi vatandaşları ne kadar şanslı olduklarının farkında olmadan zırlıyorlar” gibi düşünülebilir, ki gerçekten de öyle. Eşşek sıpaları sizi be; her şeyiniz var yine yok varoluş, yok yaşamak çok ağır geliyor, yok bilmem ne… Kişi başına düşen millî geliriniz 52.000 €’ya çıkmış, zaten 5,5 milyon nüfusunuz var, siz neyin şovundasınız aslan?
SUNKEN’ın burada sunduğu black metale baktığımızda, grubun olayın atmosferik tarafını yaratmak için geniş geniş ses duvarları örmek yerine, daha genel bir anlayışa yöneldiğini görüyoruz. SUNKEN yeni gelince olabildiğine sinematografik ses portreleri çizerken, ihtiyaç duyduğunda da post-black metale kayan bir kimliğe bürünebiliyor. Zaman içerisinde bu durumun fazlaca sündürüldüğünü ve grupların iki tarama arasına aşırı ekolu birkaç arpej, üç dört clean gitar atarak hemen post-black etiketini kapmaya çalıştıklarını fazlasıyla gördük. SUNKEN bunu yapmacık olmadan veya eğreti durmadan yapmayı başarıyor.
SUNKEN tüm bunları hiç ama hiç acele etmeyerek, gerçekten de atmosfer yaratma yoluna giderek yapıyor. Dokuz dakikalık “Delirium”da şarkının patlaması için yaklaşık altı dakika bekle(y/t)en grup; kimi şarkılarda tansiyonu dengeli şekilde artırmak adına hançerini sabırla arkasında saklıyor, kimi şarkılarda ise kasıtlı bir monotonlaşmadan yararlanarak dinleyicinin kendisiyle baş başa kalmasını sağlıyor. SUNKEN kimi zaman melodik karakterli bir tarama rifi ya da akoru bilinçli olarak öylesine uzatıyor ki, dinleyicinin “şu an bürünmem istenen ruh hâlinin fon müziği bu” diye düşünerek kendini o ana teslim etmesi gayet olası hâle geliyor. Bu noktada önemli olan şey, SUNKEN’ın bize bu tür müziğe gönül veren insanlardan oluşan bir topluluktan ziyade, samimi hislerini aktarmak için bu müziği bir araç olarak kullanan insanlardan oluştuğunu hissettirmesi. Black metalin bu tarafı, diğer tüm tür ve alt türlerde olduğu gibi farklı önderlerin izlerini takip eden oluşumlarla dolu. Pek çok grup, kuruldukları dönem itibarıyla ALCEST, DEAFHEAVEN ve nicelerinin yaktığı ışıkların etrafına toplanan güveler gibi belirli türleri inatla icra etme yoluna gidiyorlar. SUNKEN bu tarz bir düşünce yaratmıyor. Adamlar belli ki dolu, belli ki bu müziği bir ifade biçimi olarak görüyorlar ve bu sayede samimi bir şey ortaya çıkarıyorlar.
“Livslede” bence bir başyapıt veya yıla damgasını vuracak düzeyde nefes kesici bir albüm değil. Çok çok iyi anları da var, bence biraz yana pas yaptıkları fazlasıyla öznel olayları da. Lakin belirli bir kafa yapısındaysanız ve grubun bu iç döküşüne yönelik empati kurmaya hazırsanız sizi ziyadesiyle etkileyebilecek bir iş olduğu da ortada. Tüm black metal ortamında olduğu gibi ülkemizde de hislenmeye meyilli, sıkıntılarına yoldaş olacak bir şeyler dinlemeye istekli pek çok dinleyici var ve SUNKEN “Livslede” ile bunu hayli hayli başaracak, pek çoklarının yıl sonu listelerini ve önlerindeki birkaç yılı karartacak bir işe imza atıyor.
Geçenlerde denk geldim dinledim çok da sevdim albümü. Hatta gaza da geldim grubun gitaristini instagramdan takip ettim. O da sağolsun hemen geri takip etti. Haa bu arada bu gitarist aynı zamanda Afsky adlı grubun (onlarında yakın zamanda çıkan albümleri ciddi kaliteli) da konserlerine eşlik ediyormuş. #iyibilgi
Danimarka’dan da yavaş-yavaş bir çıkış başlıyor gibi Black Metal sahnesine. Gayet başarılı bir albüm olmuş. Ara-ara giren melodiler, bazen dsbm seviyesine çıkan haykırışlar filan derken albüm ne zaman başlayıp, ne zaman bitti haberim olmadı. Bu arada Vendetta Records da kendi tarzını yakalıyor gibi.
Geçenlerde denk geldim dinledim çok da sevdim albümü. Hatta gaza da geldim grubun gitaristini instagramdan takip ettim. O da sağolsun hemen geri takip etti. Haa bu arada bu gitarist aynı zamanda Afsky adlı grubun (onlarında yakın zamanda çıkan albümleri ciddi kaliteli) da konserlerine eşlik ediyormuş. #iyibilgi
Danimarka’dan da yavaş-yavaş bir çıkış başlıyor gibi Black Metal sahnesine. Gayet başarılı bir albüm olmuş. Ara-ara giren melodiler, bazen dsbm seviyesine çıkan haykırışlar filan derken albüm ne zaman başlayıp, ne zaman bitti haberim olmadı. Bu arada Vendetta Records da kendi tarzını yakalıyor gibi.
ya albüm süper de, kritik peki? bu kadar güzel anlatılamaz; umarım bu yıl da ahmet saraçoğlu bize böyle albümler önerir.
05.07.2021
@Kastaga, sağ olasın, elimizden geleni yaparız elbet.