@ismail vilehand, Åkerfeldt’in growl’u bence gelmiş geçmiş en iyilerden biri. Bloodbath – Unblessing the Purity EP’sindeki vokaller de duyduğum en iyi DM vokalleri arasında ki bu yüzden yayındaki ilk 5′ime aldım ben de.
@Ahmet Saraçoğlu, podcast’i dinlemedim anlık performans harici kariyer olarak bakmak lazım. Yoksa ben de Åkerfeldt’in “The Fathomless Mastery” ile yaptıklarına da hastayım. Ben Åkerfeldt’in death metal vokali olarak bir marka veya ekol olduğunu düşünüyorum.
Death metal yapmayan adamlar bunlar sonuçta. Mesela Chris Barnes berbat albümler yapıyor ama death metal vokali denildiğinde bir marka olduğu kimse inkar edemez.
Kimsenin yazmayacağı bir isim daha yazayım o zaman: Angela Gossow. ”Kadın death metal vokali olmaz” algısını ilk kıran vokal olması (hem de ne kırmak, paramparça etti) ile bu müzikte önemli bir yeri var bence.
@Cryosleep, sahne performansı da cabasıydı. konserleri izleyenler bilir, seyirci coşturmasını çok iyi biliyordu. kötü bir vokal sergilediğine şahit olmadım.
Konudan bağımsız olarak bir şeyler söylemek istiyorum, podcast konularını genelde kendi sevdiğiniz türler, albümler ve konular üzerinden seçiyorsunuz bu gayet normal bir durum ancak sitedeki kitleyi de hesaba katarak klasik ve thrash metalden ya da albümlerden hiç bahsetmiyorsunuz. Emrah Konya bu türlerden haz etmeyebilir veya taşak konusu da edebilir ama bu türleri ve tarihi albümleri de seviyoruz ve yok sayılmaması gerekir. En azından Ahmet Saraçoğlu’nun sevdiğini yıllardır okuduklarımızdan biliyoruz. Bu nedenle black ve death metal dışında başka türlerden bahsetmenizi rica ediyorum. Saygılar…
@İlker, Mikael Stanne en sevdiğim brutal vokallerden birine sahip ama death metal vokalistleri dendiği için şu listemdeki diğer isimlerle biraz alakasız kaçacağından yazmadım.
@Rzeczom, bu arada hazır vokalistlere girmişken ilerleyen zamanlarda diğer türler için de bu podcastleri yapabilirsiniz.
en sevdiğiniz heavy metal vokalistleri gibi. çok fazla efsane olduğundan yeni kuşağı falan da katabilirsiniz. eskileri elemek biraz zor olur bu listede.
Black metal vokalistleri bölümünde Keep of Kalessin gitaristi Obsidian CLaw’un gitar tekniğinden ve özellikle sağ elinin muazzam oluşundan bahsetmiştim. Şu 2 örnekte görülebilir.
Death metal vokalistleri yayınının sonundaki anırıbıl menşınzda Christian Älvestam’ı söylemeyi unutmuş olmamın verdiği pişmanlıkla çeşitli yerlerimde simetrik yaralar açıyorum şu an.
@enemyofgod, sağ olasın. 30 Aralık’tan beri hastayım. Öyle yataklara düşmedim ama bir türlü geçmedi nedense. PCR testi yaptırdım, negatif çıktı. Uzun süreli grip gibi bir şey herhalde, neyse artık iyileştim sayılır.
ÖNERİ ZAMANI: 2 hafta sonra yukarıda da talep edilen thrash metal bölümünü yapacağız. O programa kadar Mehmet Emrah Konya’ya thrash metal şarkıları önermenizi rica ediyoruz. Master of Puppets, Holy Wars, Raining Blood gibi herkesin bildiği şarkılardan ziyade “thrash metal budur” dedirtecek türde; az, orta ölçekli ya da çok bilinen gruplardan thrash metali iyi şekilde yansıtan şarkılar olursa daha güzel olur.
Demolition Hammer – Cataclysm
Sodom – Nuclear Winter
Kreator – Extreme Aggression
Sepultura – Mass Hypnosis
Megadeth – Back In The Day
Warbringer – Defiance of Faith
Anthrax – Efilnikufesin (N.F.L.)
Pentagram – Rotten Dogs
Vektor – Accelerating Universe ya da L.C.D.
Bütcher – Iron Bitch
Destruction – Curse the Gods(1986 e.devast. kaydı)
Heathen – No Stone Unturned
Testament – Over the Wall
@Ahmet Saraçoğlu,
Kreator-Murder Fantasies
Kreator-Lost
Destruction-Curse The Gods(2007 Thrash Anthems versiyonu)
Sodom-Frinedly Fire
Warbringer-Remain Violent
Havok-Phantom Force
Pentagram-Secret Missile
Ahmet’in de dediği gibi üşenmeden şarkı paylaşan herkese çok teşekkür ederim, bir süredir dinliyorum. Çok da güzel vakit geçiriyorum. Bir sürü güzel şey keşfediyorum. Çok ama çok teşekkürler. Sayenizde 89 şarkılık, yedi saatin üzerinde bir thrash metal şöleni listem oldu.
Paylaşılan tüm şarkıları bir yerde dinlemek isterseniz link burada
Yukarıda şarkı öneren herkese, üşenmeyip her birinin link’ini de ekleyenlere çok teşekkürler. Konya paylaştığınız her şeyi dinliyor. Thrash metal programından önce başka bir yayınımız olacak. Bugün çekemedik, birkaç gün içinde çekip yayınlayacağız.
dinlerken bir tek beni mi rahatsız ediyor bilmiyorum ama ahmet abinin sesi çok düşük çıkarken emrah abinin mikrofondan sanırım kaynaklı sesi çok yüksek çıkıyor.
ahmet abi konuşurken birden emrah girince inanılamaz yükseliyor ve kısmak zorunda kalıyorum. sonra ahmet abi devam edince de tekrar yükseltiyorum.
bir kaç bölümdür beni yormaya başladı. belirtmek istedim.
Biliyorum çok saçma ama ikinizin de hakim olmadığı bir grup bölümü olur mu acaba? Dışarıdan bakıp o grubu değerlendirmek zevkli olabilir belki. Konya zaten hakim olmadığı grupları konuştu, Ahmet abi için sanırım böyle bir durum olmadı hiç. Aklıma örnek olarak Tool geliyor.
@Cryosleep, ikimizin de çok yoğun dönemlerine denk geldi, o yüzden yapamadık. Yapmamıza 10 dakika kala oluşan acil durumlardan iptal ettiğimiz bile oldu. İlk fırsatta yapacağız ve mümkün olduğu kadar ara vermeden devam edeceğiz.
@ylc, onu unuttum evet. Birkaç yerde şaşaladığımız yerler olmuş. Konya bir soruda Season of Mist yerine 3 kez Seasons in the Abyss diyor, ben de “ülkemize gelmemiş gruplar” deyip Quo Vadis ve The Haunted diyorum nedense ahah. Halbuki ikisini de birden fazla kez canlı izledim İstanbul’da. Süre sıkıntısı olunca insan acele ediyor.
@Oblomov, sorular bize ait. Çok da kısıtlı bir sürede hazırlandılar. Ben sorularımı 20 dk’da hazırlamak durumunda kaldım, bir sonrakinde üzerinde daha çok düşünülmüş sorular da olacak.
Ayrı bir soru cevap bölümü de yapacağız ama bu tarz senaryolu, şakalı sorular değil de metalle ilgili sorular rica edeceğiz.
Mehmet Emrah Konya, Blackened’ın en sevdiği Metallica parçalarından biri olduğunu lakin Mahsun Kırmızıgül mashup’ını dinledikten sonra şarkıyı bir daha aynı zevkle dinleyemediğini, aklının mashup’taki melodiye kaydığını, bu nedenle Blackened zevkinin piç olduğunu söyleyerek onu ilk onuna koyamadığını söylüyor. (Metallica podcast’ini dinlemeyen ya da hatırlamayanlar için)
Bizi de Blackened zevkimiz piç olmasın diye mashup’ı dinlemememiz gerektiğine dair uyarıyor.
Şimdi abi bunu dedikten sonra bu boku dinlemememizi bekleyemezsin tamam mı. :D Böyle deyince insan merak ediyor ve dinliyor tabi ki. “O kadar da değildir. Bir mashup yüzünden parçanın zevki mi kaçarmış yok artık abartmıştır” diyor. Ancak bunu bizzat deneyimleyince anladım ki çok haklı. Blackened zevkim piç oldu kahretmesin.
Haftalardır yazmayayım yazmayayım diyorum da çok iyi lan ahaha. O zamandan beri dinlemekten alıkoyamıyorum kendimi. Fakat bakın Blackened zevkiniz piç olmasın istiyorsanız sahiden basmayın. Çünkü çok müthiş olmuş.
Ben 13 kg dedim yayında ama sanırım çok daha ağır. Steve Vai 1 hafta önceki bir röportajında gitarın kaç kilo olduğunu gerçekten bilmediğini, ancak saatler süren klip çekiminden sonra 2 gün yürüyemediğini, gitarın çok ağır olduğunu söyledi.
Bir terslik olmazsa yarın sabah çekeceğimiz yeni bölümde DsO – The Long Defeat’i konuşacağız. Kritikte epey bahsettim ama başka taraflardan da yaklaşmaya çalışacağız. Özellikle de grubun internette yayınlanmayan 2. Bardo röportajından konuyla ilgili şeyler paylaşacağım. Meraklısına duyurulur.
İran mitolojisinden, internette yayınlanmayan Bardo Methodology röportajından ve daha pek çok şeyden bahsettiğim “The Long Defeat” programıyla bu albüme karşı tüm sorumluluklarımı yerine getirmiş oldum sanırım.
@Ahmet Saraçoğlu, abi son röportaj ve fabl tercümesinden sonra bu “internette yayınlanmayan Bardo Methodology röportajı”nı çevirebileceğini söylediğinde çok sevinmiştim. Bu yeni röportajı da senin tercümenle okumak gerçekten muhteşem olurdu. Umarım yoğunluğunun az olduğu bir dönemde bize bu konuda da bir sürpriz yaparsın. Onun haricinde, hiçbir karşılık beklemeden verdiğin bu emek için sana çok çok teşekkür ediyorum. Bana kalırsa bu emek bundan seneler sonra da Pasifagresif denilince akıllara gelecek önemli miraslardan biri olacak. Bunu da buraya not düşmüş olayım :)
@lammoth, sağ olasın, benim için zevk. O diğer röportajla ilgili olarak önce bir Bardo Methodology’ye danışmam daha iyi olacak. Ona göre bakacağım tercüme edip etmeyeceğime. Haber veririm duruma göre.
Yeni bölümü şimdi dinledim, ellerinize sağlık. Ses seviyesini ayarlarma konusunda bir adım atılırsa süper olur. Ses genel olarak az, seviye tarafında da Ahmet’inki, Konya’nınkinden yüksekti. Ayrıca Konya’nın mikrofonuna bir pop filter süper olur. ;)
Sitedeki röportajı da kritiği de henüz okumadım fakat yeni DsO albümünün daha kulak dostu olmasını öğrenmemden dolayı albüme de diğer içeriklere de mutlaka bakacağım.
Yalnız DsO’nun benim gibi sözlere pek takılmayan black metal dinleyicilerini dışlamasına üzüldüm. Albümlerini anlamamız için emek sarf etmemizi istiyorlar anlıyorum ama bunu yapmayan dinleyicileri dışlayarak, aslında kabul etmedikleri elitist yaklaşımı gayet güzel uygulamış oluyorlar. Ortada bir sanat varsa, onun neresinin nasıl deneyimleyeceği, sanat tüketicisine bırakılmalı. Siz hiç Peter Jackson’ın yönetmenliğini yaptığı Yüzüklerin Efendisi için “İkinci filmin 38. dakikasında çalan şarkıyı dikkate almayan filmi de izlemesin, siktirsin gitsin,” dediğini duydunuz mu? Böyle bir şey olamaz. Çünkü sinema filminde dikkat edilmesi gereken husus, sinemanın özüne dair ayrıntılardır. Burada da dikkat edilmesi gereken temel unsur müziğin kendisidir bence, sözler müzikal altyapıyı ne kadar besleyici veya tamamlayıcı olursa olsun. Ortada kendini fazla ciddiye alma durumu var gibi.
@Ouz, ses seviyesi konusunda eskiye oranla daha iyiyiz ama daha da iyi olacak. Öneriler için teşekkürler.
Ben özellikle senin bu albümü beğeneceğini, belki çok beğeneceğini düşünüyorum. En çok beğeneceğin DsO albümü olacağı kesin zaten.
Elitizmi reddetmiyorlar aslında. Bu tarz bir evren yarattığında ister istemez belli oranda elitist, hatta kibirli olmak zorunluluk gibi bir şey oluyor. Sanatın nasıl deneyimleneceği elbette ki dinleyiciye kalıyor. Peter Jackson örneği bence şöyle tam oturmuyor; film kavramı tüm bileşenlerini aynı anda ve birleşik olarak aldığın bir medyum. Veri, görsel ve işitsel olarak sana tek kanaldan ulaşıyor. Müzikte ise sunulan iki unsurdan birini alıp almamak sana bırakılmış. Kitapçığı eline almadığın sürece, internetten bakmadığın sürece sunulan verinin yarısını alıyorsun diyor adamlar. Bir de zaten CD, plak satın alan insan az olunca adamların yarattıkları evrenin bir kısmına tanık olmuş oluyorsun.
Dahası DsO’nun bahsettiği şey sadece “sözleri de okuyup anlayın” da değil, black metalin müzikten daha fazla olduğu düşüncesine yönelik bir ifade. Elbette ki bu da kişiye kalmış bir konu ama adamın hayatı, var oluş sebebi bu olduğundan senden benden daha fazla anlam yüklemesi ve “bunu içselleştirmeyen yüzeyseldir” demesi çok da şaşırtıcı değil.
@Ouz, ben de son paragrafa pek katılamadım. Bence Dso sanatı üst akıl bir iş. Kendi sanat anlayışlarını bu seviyede verebilmek için müziği zaten kullandılar. Önceki albümlerdeki anlatıları/sözleri çöpe atmıyorum ama eski albümlerde sadece müzikle bile çok şey anlattılar. Şimdi ise daha farklı bir yola girip aynı seviyedeki icrayı müziği biraz daha geri plana atıp (kendimce böyle düşünüyorum, katılmayan olabilir) daha farklı bir anlatı yoluyla veriyorlar. Ve bence bu seviyede bir iş ortaya koymak için bu derinlik de gerekiyor.
Sinemada diyalogsuz ve müziksiz bir sahne bile bu anlatı tarzına ve seviyesine sahip olabilir. Perdede/ekranda gösterdiğin pekala yeterli olabilir. Aynı şekilde tam tersi de mümkün. Sadece karakterin iç sesi bile filmin neredeyse bütün olayı olabilir (bkz. I stand alone). Bu ne yapmak istediğine bağlı. Şu anda Dso manifestovari bir icra yapıyor. Anlatacakları hikayenin üstüne müziği de ekliyorlar, daha da yetinmeyip cd kitapçığıyla falan da pekiştiriyorlar. Daha da anlaşılsın diye röportajlarını bu yönde verimlice kullanıyorlar. Sözel bir anlatıya sahip oldukları için sözlere dikkat etmemek, anlamaya çalışmamak birçok şeyi kaçırmaya yol açıyor bu yüzden.
Sanatın deneyimleyen kişiye kalması konusunda da katılamadım. Elbette sanat net bir çizgide olmamalı bence de, deneyimleyen kişinin yorumlayış biçimi de etkili olmalı (ki dso bu yönden baya etkili, ironi olup olmadığını sorguluyorsun) ama işin sonunda o sanatı yaratan kişi de sanatçı. Ve o hangi yolu izlemek isterse onu seçiyor.
Bence herkesin yapamayacağı seviyede bir iş yapmak için illaki elitist olmak gerekiyor. O kabul etmedikleri elitist yaklaşımı dışlayabilmek için onlardan daha elitist olmak bile gerekebiliyor. Bazı eserlerin herkes tarafından anlaşılamaması gerekiyor, adamlar da kendi yaptıkları eserin yeterince akıllı ve dışladıkları elitist kesimden olmayan insanlar tarafından anlaşılsın istiyor. Evet bu kibirli bir tavır ve belki de çelişkili bir durum ancak “bunu içselleştiremeyen yüzeyseldir” diyebilmesi için de böyle olması gerekiyor zaten.
Bunun sinemada şöyle bir karşılığı var: birçok sanatsal film metaforlarla, alt metinlerle, analojilerle zartla zurtla dolu. Ve birçok harika film için diyebilirim ki yapılan metaforları anlamamak o filmi de tam anlamıyla kavrayamamak oluyor. Dso müziği de böyle, sözleri vs kavrayamadığın zaman yapılan sanatı da yeterince anlayamıyorsun.
Ben bu açıdan sitenin Deathspell Omega incelemeleri yönünde bu kadar zengin olmasından çok mutluyum. Hayatta hakkında en çok okumayı sevdiğim gruplardan birisi ve Ahmet abi de sağ olsun çatır çutur içerik üretiyor bu konuda.
@Yiğit, sanatın onu deneyimleyen kişiye kalmasına ben katılıyorum açıkçası. Hayatın gizemini çözse de ölümsüzlüğün sırrını verse de kişi bir sanat ürününün sadece istediği taraflarını almakta özgür olmalı. Misal isteyen kişi, ırkçılık öven şarkı sözleri olan bir albümün enstrümantal versiyonunu bayıla bayıla dinleyebilmeli. Sinema ve müziğin tam olarak denk olmadığını da bu şekilde düşünerek ifade etmiştim yukarıdaki yorumumda. Sözlü müzikte iki bileşen var ve istersen sadece birinden de sanatsal tatmin alabilirsin. Müziğinden hoşlanmadığın bir albümün sözlerini Edgar Allan Poe okur gibi hayran kalarak okuyabilirsin. Sinemada ise ideolojik olarak rahatsız edici bulduğun, seni sinirlendiren çıkarımlar sunan bir filmi “ama görüntü yönetmenliği harika” diyerek tekrar tekrar kaç kere izleyebilirsin?
O yüzden çok büyük hayranlık duysak da eşi benzeri yok diye düşünsek de DsO’ya yönelik bir pozitif ayrımcılığın da yanlış olduğunu düşünüyorum.
@Ahmet Saraçoğlu, @Yiğit, Yanıtlarınız için teşekkürler arkadaşlar. Cevaplarınız karşısında düşüncelerimi gözden geçirmek için DsO röportajını okumayı bekledim ve röportajı az önce tamamladım.
Okuduklarımdan sonra Yüzüklerin Efendisi filmi örneğimin hatalı olduğu konusunda sizlere hak verdim. Herifler, dediğiniz gibi lirikleri epey ön planda tutuyorlar ve bir yerde müziğin, çaresiz kalabildiğini ifade ediyorlar. Şöyle bir alıntı yaptım ve çok kıymetli buldum bu yaklaşımı:
“Ne tür armoniler, dinamikler veya rifler bu kelimeleri hakkını vererek yansıtabilir?”
Sözleri okumayanları dışlama meselesine takdir ettiğim bir biçimde değinmişler. Şimdi ben alta bıraktığım alıntıdan sonra bu adamların müziklerini beğenerek dinleyemesem de sözlerine illaki göz atacağım:
“Sonuçta tarafsız bir konumda durduğumuzu iddia edemeyiz; sözlerimizle tanı koyuyor, ayna tutuyor ve oyunun bir parçası olarak rol üstleniyor olsak bile her şeyin merkezindeki gerçek ana karakter, elbette ki okurun kendisidir. Okuyan ve dinleyen kitlenin yaşayacağı deneyimin yoğunluğu, bu çok yönlü çalışmayı keşfetmek adına ne kadar emek ve zaman harcamaya hazır olduklarına göre değişecektir. Ruhani ve teolojik, tarihî veya psikolojik bağlamdaki belirli olay ve süreçleri potansiyel okuyucuya bu şekilde sunmamız, esasında onlara duyduğumuz saygının göstergesiydi. Sözleri yazarken amacımız, okurun bunları kendi kişiliği, bilgisi, tercihleri, bakış açıları, hatta ön yargıları çerçevesinde incelemesini ve keşfetmesini sağlamaktı.”
Elitizm konusuna da şöyle değinmişler:
“Elitizm sadece sanatın ruhunda ve icrasında yer almalıdır; kimse ve hiçbir şey bunu tersine çeviremez.”
Kendilerini fazla ciddiye aldıkları noktasındaki düşüncelerimi de şu sözleri silip attı:
“Bizim için dinlenmek diye bir şey yok Niklas. Bu bir görev aşkı ve bu yüzden de saplantının da ötesinde bir şey.”
Açık konuşmam gerekirse bu röportajı okuyana kadar DsO’nun böyle bir yapılanma olduğunu bilmiyordum. Röportaja dair diğer yorumlarımı ve düşüncelerimi de yine o sayfada yazacağım.
Yanlış anlaşılmasın ama podcast sürelerini biraz uzun bulan tek ben miyim bilmiyorum. Genelde bir şeyler yaparken dinleyen bir podcast dinleyicisi olarak benim için biraz uzun geliyor bu süreler. Tabi bunda benim ADHD tanılı olmam ve biraz kolay sıkılabilen dikkati dağılabilen insan olmam da etkili olabilir. Bence bir podcast için ideal süre 30-50 dakika arasında olması gerektiğini düşünüyorum. Hiç bu konuda dinleyicilere sordunuz mu ya da geri dönüş aldınız mı merak ediyorum? Eğer bu ilk ise (sanmıyorum ama) diğer arkadaşlar da podcast süresi hakkında fikirlerini yazarlarsa bu yorumun altına güzel ve faydalı olacaktır.
@Dysplasia, Ayda bir yeni bölüm geliyor çoğu bölüm 1 saat üstü hatta bazıları 70-80 dakikanın üzerinde pek görmeye alışkın olduğumuz rakamlar değil podcast için. Bölmeyi, yarım bırakmayı sevmiyorum bir şeyi başlayıp bitirme takıntım olduğu için fikrimi belirtmek istedim. Bir sınırlama değil zaten aslında çoğu podcast yayıncısı aşırı uzun sürelere kaymasın diye konuşmadaki (önemsiz, tekrara bağlayan, konudan sapan ya da sessiz vb.) kısımları kesmeyi tercih ediyor. Bu da sohbetin akışını bozmuyor ya da yapaylaştırmıyor bence içeriği daha güzelleştiriyor.
İlk üç albüm Ulver’cisi biri olarak yeni bölümü keyifle dinledim. Ellerinize sağlık. Grupla yollarımız Nattens Madrigal sonrasında ayrıldı ama belki günün birinde grubun nispeten güncel albümlerine ısınabilirim.
En sevdiğim gruplardan biri de Ulver’dir. Nattens Madrigal’den sonra Electronik Müziğe geçtiklerinde tr00 metalci olduğum dönemlerde baya sövmüştüm ama şimdi ne kadar büyük bir gafletin içine düştüğümü anladım. Bu onların vizyonlarının ne kadar geniş ve yenilikçi olduklarını gösteriyor. The Assasination of Julius Cesar albümlerini şiddetle öneririm çok güzel bir Synthpop albümüdür. Elektronik Müziği de çok seven biri olarak Ulver’in her haline bayılırımç.
Her ne kadar farklı türlerde müzikler icra etseler de Ulver’in sağlam bir sanat anlayışı var. Bunu yansıtmak için seçilen yolların farklılığı Ulver’in en bilindik yanı olsa da ben o anlayışın kendisinin daha fazla irdelenmesini ve konuşulmasını isterdim sanırım. Bir de Ahmet abi çok pasif kalmış maalesef.
Yanlış anlaşılmasın tabii keyifle dinledim. En sevdiğim gruplardan biri olduğu için epey şaşırdım Ulver bölümünün gelmesine. Lütfen daha sık yapın. Konya’yı instadan taciz etmek istemiyorum.
Ahmet abi kusura bakmasın, ama 3:24 civarlarında bahsedilen elemanın ta kendisiyim. Arkadaşıma ”Oğlum galiba Ahmet Saraçoğlu az ötede duran adam” dedim, duymaz sanıyordum, Ahmet abinin şahin kulaklarına kurban, duymuş. O gün üstünde The Black Dahlia Murder tişörtü vardı, ben de Lamb of God – Ashes of the Wake tişörtü giymiştim. Fanboyluğum tuttu, lütfen kusura bakmasın. Kendisine buradan çokça selamlar ve saygılar. Kusurumuz olmuş affola.
Ulver bölümünde toplam 4 dakika konuştum evet, ama grubun sadece ilk 3 albümüne hâkimdim. Yine de bu bölümün benim için şöyle bir güzelliği oldu, podcast’i çektikten sonra Ulver’in sonraki tüm albümlerini teker teker dinledim ve ilginçtir ki şu anda da grubun sadece ilk 3 albümüne hâkimim.
Death metal vokali olarak Åkerfeldt, Stanne falan yazanlar var. fakdgadaksg
03.01.2022
@ismail vilehand, Åkerfeldt’in growl’u bence gelmiş geçmiş en iyilerden biri. Bloodbath – Unblessing the Purity EP’sindeki vokaller de duyduğum en iyi DM vokalleri arasında ki bu yüzden yayındaki ilk 5′ime aldım ben de.
Ama bunu neden yazdığını da anlıyorum. :)
03.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, podcast’i dinlemedim anlık performans harici kariyer olarak bakmak lazım. Yoksa ben de Åkerfeldt’in “The Fathomless Mastery” ile yaptıklarına da hastayım. Ben Åkerfeldt’in death metal vokali olarak bir marka veya ekol olduğunu düşünüyorum.
Death metal yapmayan adamlar bunlar sonuçta. Mesela Chris Barnes berbat albümler yapıyor ama death metal vokali denildiğinde bir marka olduğu kimse inkar edemez.
03.01.2022
@ismail vilehand, ghjgujgfıgfehjj
03.01.2022
@ismail vilehand, Hayko cepkin de es geçilmemeli. Growlları çok güzel.
LG Petrov
John Tardy
Jan Chris de Koeijer
Frank Mullen
Martin Van Drunen
Frank Mullen
Corpsgrinder
Ross Dolan
Martin van Drunen
Tomas “Tompa” Lindberg
LG Petrov
Alex Terrible
Trevor Strand
Chris Barnes
Glen Benton
Kimsenin yazmayacağı bir isim daha yazayım o zaman: Angela Gossow. ”Kadın death metal vokali olmaz” algısını ilk kıran vokal olması (hem de ne kırmak, paramparça etti) ile bu müzikte önemli bir yeri var bence.
03.01.2022
@Cryosleep, sahne performansı da cabasıydı. konserleri izleyenler bilir, seyirci coşturmasını çok iyi biliyordu. kötü bir vokal sergilediğine şahit olmadım.
Mikael Akerfeldt (Bloodbath dönemi)
Chris Barnes
Martin van Drunen
Glen Benton
Jan-Chris De Koeijer
Piotr Wiwczarek
Rogga Johansson
Kevin Sharp
Konudan bağımsız olarak bir şeyler söylemek istiyorum, podcast konularını genelde kendi sevdiğiniz türler, albümler ve konular üzerinden seçiyorsunuz bu gayet normal bir durum ancak sitedeki kitleyi de hesaba katarak klasik ve thrash metalden ya da albümlerden hiç bahsetmiyorsunuz. Emrah Konya bu türlerden haz etmeyebilir veya taşak konusu da edebilir ama bu türleri ve tarihi albümleri de seviyoruz ve yok sayılmaması gerekir. En azından Ahmet Saraçoğlu’nun sevdiğini yıllardır okuduklarımızdan biliyoruz. Bu nedenle black ve death metal dışında başka türlerden bahsetmenizi rica ediyorum. Saygılar…
04.01.2022
@bab-ı esrar, bana her türlü uyar. Metalle ilgili olsun yeter (topu Konya’ya atar).
16.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, taşak konusu da edebilirden sonrasını okumadım :P
Tom Angelripper
CJ McMahon
Nergal
Matt Harvey
Steve Tucker
Frank Mullen
Glen Benton
Lord Worm
Travis Ryan
Matthew “Chalky” Chalk
Martin van Drunen
Frank Mullen
Tompa
Ross Dolan
Glen Benton
David Vincent
Chris Barnes
03.01.2022
@İlker, Mikael Stanne en sevdiğim brutal vokallerden birine sahip ama death metal vokalistleri dendiği için şu listemdeki diğer isimlerle biraz alakasız kaçacağından yazmadım.
Chuck Schuldiner.
brutal de scream de yakışıyor adama. Ahmet abi gibi tüm vokal tarzlarını beğeniyorum ben de.
03.01.2022
@Rzeczom, bu arada hazır vokalistlere girmişken ilerleyen zamanlarda diğer türler için de bu podcastleri yapabilirsiniz.
en sevdiğiniz heavy metal vokalistleri gibi. çok fazla efsane olduğundan yeni kuşağı falan da katabilirsiniz. eskileri elemek biraz zor olur bu listede.
benim şahsi beğenim: King Diamond.
04.01.2022
@Rzeczom, king diamond benim de şahsi favorim. İlk Mercyful Fate dinlediğim an müzik adına yaşadığım en büyük dumurlardan biridir.
Daha dinlemedim podcastı, ama direk death metal vokal diyince tek adam Cattle Decapitation travis ryan. Gerisi faso fiso. Umarım listede vardır.
Christian Älvestam
Ross Dolan
Travis Ryan
John Tardy
Piotr Paweł Wiwczarek
Black metal vokalistleri bölümünde Keep of Kalessin gitaristi Obsidian CLaw’un gitar tekniğinden ve özellikle sağ elinin muazzam oluşundan bahsetmiştim. Şu 2 örnekte görülebilir.
https://youtu.be/wjLtFc6juBQ
https://youtu.be/hPmlguGFA9w
Death metal vokalistleri yayınının sonundaki anırıbıl menşınzda Christian Älvestam’ı söylemeyi unutmuş olmamın verdiği pişmanlıkla çeşitli yerlerimde simetrik yaralar açıyorum şu an.
https://youtu.be/85h5KYI0bHU
Vokal deyince en çok hoşuma giden vokalistleri sırasız bir şekilde sayayım. Sıralamam imkansız
Black metal:
Atilla csihar
Mortuus
Gaahl
Silenius
Enslaved vokalisti
Pest
Mikko aspa
I.c.s vortex
Batuşka vokalisti
Helmuth
Death metal:
Lord worm
Travis ryan
Cris barnes
Joe duplantier
Nergal
V.I.T.R.I.O.L.
Hastalıktan dolayı sesim boru gibi çıktığından bu hafta sonu podcast yok, iyileşirsem hafta içi kaydetmeye çalışacağız.
16.01.2022
Değişen bir şey olmadığı için bu hafta sonu da podcast yapamıyoruz.
16.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, çok geçmiş olsun.
16.01.2022
@enemyofgod, sağ olasın. 30 Aralık’tan beri hastayım. Öyle yataklara düşmedim ama bir türlü geçmedi nedense. PCR testi yaptırdım, negatif çıktı. Uzun süreli grip gibi bir şey herhalde, neyse artık iyileştim sayılır.
Yeni bölüm yayında arkadaşlar. Sonlarına doğru bağlantıdan kaynaklı olarak bazı yerlerde benim sesimde kesintiler olmuş, kusura bakmayın.
ÖNERİ ZAMANI: 2 hafta sonra yukarıda da talep edilen thrash metal bölümünü yapacağız. O programa kadar Mehmet Emrah Konya’ya thrash metal şarkıları önermenizi rica ediyoruz. Master of Puppets, Holy Wars, Raining Blood gibi herkesin bildiği şarkılardan ziyade “thrash metal budur” dedirtecek türde; az, orta ölçekli ya da çok bilinen gruplardan thrash metali iyi şekilde yansıtan şarkılar olursa daha güzel olur.
23.01.2022
İlk öneriyi ben yapayım.
Kreator – When the Sun Burns Red
https://youtu.be/waOgbqeVewo
23.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu,
Demolition Hammer – Cataclysm
Sodom – Nuclear Winter
Kreator – Extreme Aggression
Sepultura – Mass Hypnosis
Megadeth – Back In The Day
Warbringer – Defiance of Faith
Anthrax – Efilnikufesin (N.F.L.)
Pentagram – Rotten Dogs
Vektor – Accelerating Universe ya da L.C.D.
Bütcher – Iron Bitch
Destruction – Curse the Gods(1986 e.devast. kaydı)
Heathen – No Stone Unturned
Testament – Over the Wall
23.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, PERZONAL WAR – For The Last Time
24.01.2022
Sadus – Kill Team
23.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu,
Devastation – Forsaken Hatred
https://www.youtube.com/watch?v=I2gj9-hEPQE
Demolition Hammer – Aborticide
https://www.youtube.com/watch?v=PHyrlKKqnHM
Coroner – Read My Scars
https://www.youtube.com/watch?v=A_sAM7S7ZEY
Morbid Saint – Lock Up Your Children
https://www.youtube.com/watch?v=zlwibyk_WHs
Power Trip – Soul Sacrifice
https://www.youtube.com/watch?v=TBQK4gnmDtQ
23.01.2022
Herhangi bir sodom şarkısı.
23.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Overkill – Time to Kill. Eğer o şarkıyı biliyorsa Testament – The Evil Has Landed.
23.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, motörhead love me like a reptile belki ?
23.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Annihilator – Crystal Ann/Alison Hell
https://www.youtube.com/watch?v=_UElrJzJvnw
Oha thrash metal önerisi yaptım lan.
23.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Xentrix – No Compromise; \m/ en çok dinlediğim thrash metal şarkı.
https://youtu.be/l34w9-Gn3LE
23.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Sodom – Minejumper
23.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu,
Wargasm – Revenge (1988′de çıkan Why Play Around albümünden)
https://youtu.be/SJOFqF994Kg
24.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu,
Vendetta – War
Whiplash – The Burning of Atlanta
Artillery – Khomaniac
24.01.2022
+ Destruction – Death Trap
26.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu,
Kreator – riot of violence
Kreator – no escape
Destruction – the ritual
26.01.2022
@Kk,
Annihilator – Human insecticide
26.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu,
Kreator-Murder Fantasies
Kreator-Lost
Destruction-Curse The Gods(2007 Thrash Anthems versiyonu)
Sodom-Frinedly Fire
Warbringer-Remain Violent
Havok-Phantom Force
Pentagram-Secret Missile
27.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, arşivden ortaya karışık;
Exodus – The Toxic Waltz
https://www.youtube.com/watch?v=YcfIGok1mMI
Artillery – Beneath The Clay (R.I.P.)
https://www.youtube.com/watch?v=nE5JrzTrRwA
Overkill – Coma
https://www.youtube.com/watch?v=7VmAzOjf4zQ
Sodom – Baptism of Fire
https://www.youtube.com/watch?v=eGi3IEX3IMM
Testament – D.N.R. (Do Not Resuscitate)
https://www.youtube.com/watch?v=K_fTKpDW2M0
Kreator – Pleasure to Kill
https://www.youtube.com/watch?v=RrerTcCpQis
Annihilator – The Fun Palace
https://www.youtube.com/watch?v=_k8gLyE0jqQ
Destruction – Thrash till Death
https://www.youtube.com/watch?v=aO-PfpMZnFI
Sacred Reich – Surf Nicaragua
https://www.youtube.com/watch?v=Rp6HF7mxTlo
Vio-lence – Eternal Nightmare
https://www.youtube.com/watch?v=59-noFUUT2w
Nuclear Assault – Critical Mass
https://www.youtube.com/watch?v=UYPRLZ5Lvk0
Tankard – Space Beer
https://www.youtube.com/watch?v=rsvxeBrOx4E
Death Angel – Thrown to the Wolves
https://www.youtube.com/watch?v=ej-MDXaYE58
Xentrix – Crimes
https://www.youtube.com/watch?v=mkusyHjohC8
Onslaught – Killing Peace
https://www.youtube.com/watch?v=2INWZ1Y8DL4
Newsted – Soldierhead
https://www.youtube.com/watch?v=Pg-u2nDGtCY
Flotsam and Jetsam – Forbidden Territories
https://www.youtube.com/watch?v=1hWGERIltk8
Warbringer – Living Weapon
https://www.youtube.com/watch?v=Jiizfl9exHM
Havok – Prepare for Attack
https://www.youtube.com/watch?v=egG_q2dYgaI
Lazarus A.D. – Thou Shall Not Fear
https://www.youtube.com/watch?v=lXyjjjIHwkU
Evile – In Dreams of Terror
https://www.youtube.com/watch?v=sSllmP3FLCE
Crisix – Ultra Thrash
https://www.youtube.com/watch?v=uq8zQIP5sxY
Power Trip – Waiting Around to Die
https://www.youtube.com/watch?v=R2qnk1qGSKQ
Toxic Holocaust – Lord of the Wasteland
https://www.youtube.com/watch?v=MAs_BT-qPeU
Evil Invaders – As Life Slowly Fades
https://www.youtube.com/watch?v=t_jaNFlgZ5E
Lich King – Combat Mosh
https://www.youtube.com/watch?v=eb0D0-aMhpY
Hazzerd – Sacrifice Them (In the Name of God)
https://www.youtube.com/watch?v=ABkXXXUjCXo
Evildead – Greenhouse
https://www.youtube.com/watch?v=Gb3lvuRi9-I
Warfect – Pestilence
https://www.youtube.com/watch?v=XEEayGGOULY
Mörti Viventi – Hell on Earth
https://www.youtube.com/watch?v=RifY0j2PkYE
30.01.2022
@mandrake, link’li paylaştığın için çok teşekkürler. Konya buradan hoşuna gidecek bayağı bir şey bulur herhalde.
01.02.2022
@Ahmet Saraçoğlu, rica ederim, podcast’i merakla bekliyorum. Çeşitliliği arttırmak amacıyla son bir liste daha hazırladım;
Forbidden – Through Eyes of Glass
https://www.youtube.com/watch?v=CPufxljtQng
Exumer – Possessed by Fire
https://www.youtube.com/watch?v=mDN8VPZh1e8
Dark Angel – Death is Certain (Life is Not)
https://www.youtube.com/watch?v=S5C4TM9mnL4
Demolition Hammer – Skull Fracturing Nightmare
https://www.youtube.com/watch?v=NDUwK5bbqhU
Sadus – Certain Death
https://www.youtube.com/watch?v=90bgtLRQIEE
Lääz Rockit – Fire in the Hole
https://www.youtube.com/watch?v=4Rt4vlAhFNk
Razor – Hypertension
https://www.youtube.com/watch?v=jxsAoVyVqig
Nasty Savage – XXX
https://www.youtube.com/watch?v=re2JX7tClWU
Sacrifice – Soldiers of Misfortune
https://www.youtube.com/watch?v=_et296_0cug
Heathen – Intro + Dying Season
https://www.youtube.com/watch?v=YQcMCrvVspQ
Goatwhore – Baring Teeth for Revolt
https://www.youtube.com/watch?v=9FT5FowymII
4arm – Raise a Fist
https://www.youtube.com/watch?v=K_B9Vr2_HaQ
Dust Bolt – Soul Erazor
https://www.youtube.com/watch?v=RfZCQ5XBAbo
Lost Society – Trash All Over You
https://www.youtube.com/watch?v=PvFjkijf0lo
Suicidal Angels – Bloodthirsty
https://www.youtube.com/watch?v=594fE60O3sQ
Vektor – Black Future
https://www.youtube.com/watch?v=i6bThslmWx0
27.01.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Hypnosia – Extreme Hatred
15.02.2022
@Ahmet Saraçoğlu, arkadaşlar merhabalar,
Ahmet’in de dediği gibi üşenmeden şarkı paylaşan herkese çok teşekkür ederim, bir süredir dinliyorum. Çok da güzel vakit geçiriyorum. Bir sürü güzel şey keşfediyorum. Çok ama çok teşekkürler. Sayenizde 89 şarkılık, yedi saatin üzerinde bir thrash metal şöleni listem oldu.
Paylaşılan tüm şarkıları bir yerde dinlemek isterseniz link burada
https://open.spotify.com/playlist/0F3kMT9xLDU0ljaGDYdOZj?si=7c68c5df78b5486f
O değil de hayranı olduğum Susperia’nın Testament çakması olması :’(
15.02.2022
@Konya, sana dediydim. Unlimited’ın açılış şarkısı Chemistry’nin büyük kısmı Testament çakması dediydim ama dinletemediydim.
https://youtu.be/sZV72-Wfbsk
15.02.2022
@Konya, Coroner – Sirens [2016 Fan Remastered] [HD]
https://www.youtube.com/watch?v=TlsA44La274
15.02.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Testament – Practice What You Preach
Konya’nın kötü bir espri yapmasının ardından Saraçoğlu’nun dümdüz bir şekilde ”evet” diyip konuşmasına devam etmesine bayılıyorum.
Yukarıda şarkı öneren herkese, üşenmeyip her birinin link’ini de ekleyenlere çok teşekkürler. Konya paylaştığınız her şeyi dinliyor. Thrash metal programından önce başka bir yayınımız olacak. Bugün çekemedik, birkaç gün içinde çekip yayınlayacağız.
Voivod – Killing Technology
https://www.youtube.com/watch?v=_TuEAuCH6ng
Coroner – Last Entertainment
https://www.youtube.com/watch?v=KNBtF8VdYTk
dinlerken bir tek beni mi rahatsız ediyor bilmiyorum ama ahmet abinin sesi çok düşük çıkarken emrah abinin mikrofondan sanırım kaynaklı sesi çok yüksek çıkıyor.
ahmet abi konuşurken birden emrah girince inanılamaz yükseliyor ve kısmak zorunda kalıyorum. sonra ahmet abi devam edince de tekrar yükseltiyorum.
bir kaç bölümdür beni yormaya başladı. belirtmek istedim.
14.02.2022
@Rzeczom, haklısın. Teknik bir sıkıntı var, çözeceğiz.
14.02.2022
@Ahmet Saraçoğlu, ben de yardımcı olabilirim. Direkt kaydın ses seviyesini normalize edebiliriz. Uğraştırmaz hiç.
14.02.2022
@Yiğit, sağ ol, müsait olunca Vatsaptan yazacağım sana.
15.02.2022
@Yiğit, selam, rica etsem normalize etme konusunu bana da anlatır mısın?
Biliyorum çok saçma ama ikinizin de hakim olmadığı bir grup bölümü olur mu acaba? Dışarıdan bakıp o grubu değerlendirmek zevkli olabilir belki. Konya zaten hakim olmadığı grupları konuştu, Ahmet abi için sanırım böyle bir durum olmadı hiç. Aklıma örnek olarak Tool geliyor.
15.02.2022
@Yiğit, nightwish çok istiyorum ben.
Uzun zamandır ne ses var ne seda, siz olmayınca Pazar günleri çok boş hissettiriyor. Ne olur geri dönün…
14.03.2022
@Cryosleep, ikimizin de çok yoğun dönemlerine denk geldi, o yüzden yapamadık. Yapmamıza 10 dakika kala oluşan acil durumlardan iptal ettiğimiz bile oldu. İlk fırsatta yapacağız ve mümkün olduğu kadar ara vermeden devam edeceğiz.
Yeni bölümü çektik arkadaşlar. Muhtemelen yarın yayında.
geldi iki gözümün çiçeği.
moruk ülkede olan biten adında bi program alalım malum covid bitti konser festival dönemi geliyor değişik işler oluyor
Soru cevap II bölümü gelse çok güzel olur
30.03.2022
@Mehmet, gelecek.
Şu ana kadarki -bizce- en eğlenceli Agresif Musiki bölümünü çektik. Pazar günü yayında.
Yeni bölüm yayında. Cidden acayip eğlendik, bu formatı kesin tekrarlayacağız.
17.04.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Merak ettim, dinlerim bu gece
17.04.2022
@arple, https://cms.kerrang.com/images/a4228195356_10.jpg mevzu bahis black metal albüm kapağı bu olmalı. Sacred Son.
17.04.2022
@hayvanat, ahah, Konya da teyit etsin ama kesin budur. Şimdi hatırladım bu kapağı.
18.04.2022
@hayvanat, İŞTE BU!
“Kaşa giderken yolda fotoğraf çektiren genç beyaz yakalı” olarak instagram postu olsa en fazla 60 – 80 beğeni alır.
tarz değişimine pantera demeyi unuttun :d
17.04.2022
@ylc, onu unuttum evet. Birkaç yerde şaşaladığımız yerler olmuş. Konya bir soruda Season of Mist yerine 3 kez Seasons in the Abyss diyor, ben de “ülkemize gelmemiş gruplar” deyip Quo Vadis ve The Haunted diyorum nedense ahah. Halbuki ikisini de birden fazla kez canlı izledim İstanbul’da. Süre sıkıntısı olunca insan acele ediyor.
Bu ne aq diyip 2. Soruda kapattım
Bu sabah 6.45′te başlayan mesaime ilaç oldunuz.Müthiş eğleneceliydi, ağzınıza sağlık.
18.04.2022
@Ugur, ahah ne mutlu. Çok sağ ol.
süper eğlendim hahaha
“Corpsepaintli cüceyi havaya kaldırmak zorunda kalma” kısmında koptum. Jack Black’e senaryo diye dövünmesin bu podcastte epey malzeme var. Ahaha
Soruların hepsi size mi ait? Pek ihtiyacınız yok gibi ama soru lazımsa site ahalisi olarak yardımcı olabiliriz. 😁
21.04.2022
@Oblomov, sorular bize ait. Çok da kısıtlı bir sürede hazırlandılar. Ben sorularımı 20 dk’da hazırlamak durumunda kaldım, bir sonrakinde üzerinde daha çok düşünülmüş sorular da olacak.
Ayrı bir soru cevap bölümü de yapacağız ama bu tarz senaryolu, şakalı sorular değil de metalle ilgili sorular rica edeceğiz.
Mehmet Emrah Konya, Blackened’ın en sevdiği Metallica parçalarından biri olduğunu lakin Mahsun Kırmızıgül mashup’ını dinledikten sonra şarkıyı bir daha aynı zevkle dinleyemediğini, aklının mashup’taki melodiye kaydığını, bu nedenle Blackened zevkinin piç olduğunu söyleyerek onu ilk onuna koyamadığını söylüyor. (Metallica podcast’ini dinlemeyen ya da hatırlamayanlar için)
Bizi de Blackened zevkimiz piç olmasın diye mashup’ı dinlemememiz gerektiğine dair uyarıyor.
Şimdi abi bunu dedikten sonra bu boku dinlemememizi bekleyemezsin tamam mı. :D Böyle deyince insan merak ediyor ve dinliyor tabi ki. “O kadar da değildir. Bir mashup yüzünden parçanın zevki mi kaçarmış yok artık abartmıştır” diyor. Ancak bunu bizzat deneyimleyince anladım ki çok haklı. Blackened zevkim piç oldu kahretmesin.
Haftalardır yazmayayım yazmayayım diyorum da çok iyi lan ahaha. O zamandan beri dinlemekten alıkoyamıyorum kendimi. Fakat bakın Blackened zevkiniz piç olmasın istiyorsanız sahiden basmayın. Çünkü çok müthiş olmuş.
https://youtu.be/3Xh7REcWS6A
25.04.2022
@Raddor, ama dedim o kadar…
26.04.2022
@Konya, :)
Bu haftayı da boş geçtiniz tembeller sizi.
24.04.2022
@Marooned, bize kalsa her gün program çekeriz ama ikimizin de farklı işleri, yoğunlukları oluyor. Hafta içi çekip geciktirmeden yayınlarız.
25.04.2022
@Marooned, nazar var nazar…
Son bölümde konuşmuştuk, fikri olan varsa söylesin. Steve Vai’ın yeni gitarı Hydra kaç kilo sizce?
https://youtu.be/46qjDJ0lLdE?t=55
Ben 13 kg dedim yayında ama sanırım çok daha ağır. Steve Vai 1 hafta önceki bir röportajında gitarın kaç kilo olduğunu gerçekten bilmediğini, ancak saatler süren klip çekiminden sonra 2 gün yürüyemediğini, gitarın çok ağır olduğunu söyledi.
Bir terslik olmazsa yarın sabah çekeceğimiz yeni bölümde DsO – The Long Defeat’i konuşacağız. Kritikte epey bahsettim ama başka taraflardan da yaklaşmaya çalışacağız. Özellikle de grubun internette yayınlanmayan 2. Bardo röportajından konuyla ilgili şeyler paylaşacağım. Meraklısına duyurulur.
01.05.2022
İran mitolojisinden, internette yayınlanmayan Bardo Methodology röportajından ve daha pek çok şeyden bahsettiğim “The Long Defeat” programıyla bu albüme karşı tüm sorumluluklarımı yerine getirmiş oldum sanırım.
02.05.2022
@Ahmet Saraçoğlu, abi son röportaj ve fabl tercümesinden sonra bu “internette yayınlanmayan Bardo Methodology röportajı”nı çevirebileceğini söylediğinde çok sevinmiştim. Bu yeni röportajı da senin tercümenle okumak gerçekten muhteşem olurdu. Umarım yoğunluğunun az olduğu bir dönemde bize bu konuda da bir sürpriz yaparsın. Onun haricinde, hiçbir karşılık beklemeden verdiğin bu emek için sana çok çok teşekkür ediyorum. Bana kalırsa bu emek bundan seneler sonra da Pasifagresif denilince akıllara gelecek önemli miraslardan biri olacak. Bunu da buraya not düşmüş olayım :)
02.05.2022
@lammoth, sağ olasın, benim için zevk. O diğer röportajla ilgili olarak önce bir Bardo Methodology’ye danışmam daha iyi olacak. Ona göre bakacağım tercüme edip etmeyeceğime. Haber veririm duruma göre.
Yeni bölümü şimdi dinledim, ellerinize sağlık. Ses seviyesini ayarlarma konusunda bir adım atılırsa süper olur. Ses genel olarak az, seviye tarafında da Ahmet’inki, Konya’nınkinden yüksekti. Ayrıca Konya’nın mikrofonuna bir pop filter süper olur. ;)
Sitedeki röportajı da kritiği de henüz okumadım fakat yeni DsO albümünün daha kulak dostu olmasını öğrenmemden dolayı albüme de diğer içeriklere de mutlaka bakacağım.
Yalnız DsO’nun benim gibi sözlere pek takılmayan black metal dinleyicilerini dışlamasına üzüldüm. Albümlerini anlamamız için emek sarf etmemizi istiyorlar anlıyorum ama bunu yapmayan dinleyicileri dışlayarak, aslında kabul etmedikleri elitist yaklaşımı gayet güzel uygulamış oluyorlar. Ortada bir sanat varsa, onun neresinin nasıl deneyimleyeceği, sanat tüketicisine bırakılmalı. Siz hiç Peter Jackson’ın yönetmenliğini yaptığı Yüzüklerin Efendisi için “İkinci filmin 38. dakikasında çalan şarkıyı dikkate almayan filmi de izlemesin, siktirsin gitsin,” dediğini duydunuz mu? Böyle bir şey olamaz. Çünkü sinema filminde dikkat edilmesi gereken husus, sinemanın özüne dair ayrıntılardır. Burada da dikkat edilmesi gereken temel unsur müziğin kendisidir bence, sözler müzikal altyapıyı ne kadar besleyici veya tamamlayıcı olursa olsun. Ortada kendini fazla ciddiye alma durumu var gibi.
02.05.2022
@Ouz, ses seviyesi konusunda eskiye oranla daha iyiyiz ama daha da iyi olacak. Öneriler için teşekkürler.
Ben özellikle senin bu albümü beğeneceğini, belki çok beğeneceğini düşünüyorum. En çok beğeneceğin DsO albümü olacağı kesin zaten.
Elitizmi reddetmiyorlar aslında. Bu tarz bir evren yarattığında ister istemez belli oranda elitist, hatta kibirli olmak zorunluluk gibi bir şey oluyor. Sanatın nasıl deneyimleneceği elbette ki dinleyiciye kalıyor. Peter Jackson örneği bence şöyle tam oturmuyor; film kavramı tüm bileşenlerini aynı anda ve birleşik olarak aldığın bir medyum. Veri, görsel ve işitsel olarak sana tek kanaldan ulaşıyor. Müzikte ise sunulan iki unsurdan birini alıp almamak sana bırakılmış. Kitapçığı eline almadığın sürece, internetten bakmadığın sürece sunulan verinin yarısını alıyorsun diyor adamlar. Bir de zaten CD, plak satın alan insan az olunca adamların yarattıkları evrenin bir kısmına tanık olmuş oluyorsun.
Dahası DsO’nun bahsettiği şey sadece “sözleri de okuyup anlayın” da değil, black metalin müzikten daha fazla olduğu düşüncesine yönelik bir ifade. Elbette ki bu da kişiye kalmış bir konu ama adamın hayatı, var oluş sebebi bu olduğundan senden benden daha fazla anlam yüklemesi ve “bunu içselleştirmeyen yüzeyseldir” demesi çok da şaşırtıcı değil.
02.05.2022
@Ouz, ben de son paragrafa pek katılamadım. Bence Dso sanatı üst akıl bir iş. Kendi sanat anlayışlarını bu seviyede verebilmek için müziği zaten kullandılar. Önceki albümlerdeki anlatıları/sözleri çöpe atmıyorum ama eski albümlerde sadece müzikle bile çok şey anlattılar. Şimdi ise daha farklı bir yola girip aynı seviyedeki icrayı müziği biraz daha geri plana atıp (kendimce böyle düşünüyorum, katılmayan olabilir) daha farklı bir anlatı yoluyla veriyorlar. Ve bence bu seviyede bir iş ortaya koymak için bu derinlik de gerekiyor.
Sinemada diyalogsuz ve müziksiz bir sahne bile bu anlatı tarzına ve seviyesine sahip olabilir. Perdede/ekranda gösterdiğin pekala yeterli olabilir. Aynı şekilde tam tersi de mümkün. Sadece karakterin iç sesi bile filmin neredeyse bütün olayı olabilir (bkz. I stand alone). Bu ne yapmak istediğine bağlı. Şu anda Dso manifestovari bir icra yapıyor. Anlatacakları hikayenin üstüne müziği de ekliyorlar, daha da yetinmeyip cd kitapçığıyla falan da pekiştiriyorlar. Daha da anlaşılsın diye röportajlarını bu yönde verimlice kullanıyorlar. Sözel bir anlatıya sahip oldukları için sözlere dikkat etmemek, anlamaya çalışmamak birçok şeyi kaçırmaya yol açıyor bu yüzden.
Sanatın deneyimleyen kişiye kalması konusunda da katılamadım. Elbette sanat net bir çizgide olmamalı bence de, deneyimleyen kişinin yorumlayış biçimi de etkili olmalı (ki dso bu yönden baya etkili, ironi olup olmadığını sorguluyorsun) ama işin sonunda o sanatı yaratan kişi de sanatçı. Ve o hangi yolu izlemek isterse onu seçiyor.
Bence herkesin yapamayacağı seviyede bir iş yapmak için illaki elitist olmak gerekiyor. O kabul etmedikleri elitist yaklaşımı dışlayabilmek için onlardan daha elitist olmak bile gerekebiliyor. Bazı eserlerin herkes tarafından anlaşılamaması gerekiyor, adamlar da kendi yaptıkları eserin yeterince akıllı ve dışladıkları elitist kesimden olmayan insanlar tarafından anlaşılsın istiyor. Evet bu kibirli bir tavır ve belki de çelişkili bir durum ancak “bunu içselleştiremeyen yüzeyseldir” diyebilmesi için de böyle olması gerekiyor zaten.
Bunun sinemada şöyle bir karşılığı var: birçok sanatsal film metaforlarla, alt metinlerle, analojilerle zartla zurtla dolu. Ve birçok harika film için diyebilirim ki yapılan metaforları anlamamak o filmi de tam anlamıyla kavrayamamak oluyor. Dso müziği de böyle, sözleri vs kavrayamadığın zaman yapılan sanatı da yeterince anlayamıyorsun.
Ben bu açıdan sitenin Deathspell Omega incelemeleri yönünde bu kadar zengin olmasından çok mutluyum. Hayatta hakkında en çok okumayı sevdiğim gruplardan birisi ve Ahmet abi de sağ olsun çatır çutur içerik üretiyor bu konuda.
02.05.2022
@Yiğit, sanatın onu deneyimleyen kişiye kalmasına ben katılıyorum açıkçası. Hayatın gizemini çözse de ölümsüzlüğün sırrını verse de kişi bir sanat ürününün sadece istediği taraflarını almakta özgür olmalı. Misal isteyen kişi, ırkçılık öven şarkı sözleri olan bir albümün enstrümantal versiyonunu bayıla bayıla dinleyebilmeli. Sinema ve müziğin tam olarak denk olmadığını da bu şekilde düşünerek ifade etmiştim yukarıdaki yorumumda. Sözlü müzikte iki bileşen var ve istersen sadece birinden de sanatsal tatmin alabilirsin. Müziğinden hoşlanmadığın bir albümün sözlerini Edgar Allan Poe okur gibi hayran kalarak okuyabilirsin. Sinemada ise ideolojik olarak rahatsız edici bulduğun, seni sinirlendiren çıkarımlar sunan bir filmi “ama görüntü yönetmenliği harika” diyerek tekrar tekrar kaç kere izleyebilirsin?
O yüzden çok büyük hayranlık duysak da eşi benzeri yok diye düşünsek de DsO’ya yönelik bir pozitif ayrımcılığın da yanlış olduğunu düşünüyorum.
03.05.2022
@Ahmet Saraçoğlu, @Yiğit, Yanıtlarınız için teşekkürler arkadaşlar. Cevaplarınız karşısında düşüncelerimi gözden geçirmek için DsO röportajını okumayı bekledim ve röportajı az önce tamamladım.
Okuduklarımdan sonra Yüzüklerin Efendisi filmi örneğimin hatalı olduğu konusunda sizlere hak verdim. Herifler, dediğiniz gibi lirikleri epey ön planda tutuyorlar ve bir yerde müziğin, çaresiz kalabildiğini ifade ediyorlar. Şöyle bir alıntı yaptım ve çok kıymetli buldum bu yaklaşımı:
“Ne tür armoniler, dinamikler veya rifler bu kelimeleri hakkını vererek yansıtabilir?”
Sözleri okumayanları dışlama meselesine takdir ettiğim bir biçimde değinmişler. Şimdi ben alta bıraktığım alıntıdan sonra bu adamların müziklerini beğenerek dinleyemesem de sözlerine illaki göz atacağım:
“Sonuçta tarafsız bir konumda durduğumuzu iddia edemeyiz; sözlerimizle tanı koyuyor, ayna tutuyor ve oyunun bir parçası olarak rol üstleniyor olsak bile her şeyin merkezindeki gerçek ana karakter, elbette ki okurun kendisidir. Okuyan ve dinleyen kitlenin yaşayacağı deneyimin yoğunluğu, bu çok yönlü çalışmayı keşfetmek adına ne kadar emek ve zaman harcamaya hazır olduklarına göre değişecektir. Ruhani ve teolojik, tarihî veya psikolojik bağlamdaki belirli olay ve süreçleri potansiyel okuyucuya bu şekilde sunmamız, esasında onlara duyduğumuz saygının göstergesiydi. Sözleri yazarken amacımız, okurun bunları kendi kişiliği, bilgisi, tercihleri, bakış açıları, hatta ön yargıları çerçevesinde incelemesini ve keşfetmesini sağlamaktı.”
Elitizm konusuna da şöyle değinmişler:
“Elitizm sadece sanatın ruhunda ve icrasında yer almalıdır; kimse ve hiçbir şey bunu tersine çeviremez.”
Kendilerini fazla ciddiye aldıkları noktasındaki düşüncelerimi de şu sözleri silip attı:
“Bizim için dinlenmek diye bir şey yok Niklas. Bu bir görev aşkı ve bu yüzden de saplantının da ötesinde bir şey.”
Açık konuşmam gerekirse bu röportajı okuyana kadar DsO’nun böyle bir yapılanma olduğunu bilmiyordum. Röportaja dair diğer yorumlarımı ve düşüncelerimi de yine o sayfada yazacağım.
Bu hafta podcast var mı?
15.05.2022
@Mehmet, hafa içi kaydedebileceğiz. İkimizin de bir dolu işi var bu hafta sonu.
Yanlış anlaşılmasın ama podcast sürelerini biraz uzun bulan tek ben miyim bilmiyorum. Genelde bir şeyler yaparken dinleyen bir podcast dinleyicisi olarak benim için biraz uzun geliyor bu süreler. Tabi bunda benim ADHD tanılı olmam ve biraz kolay sıkılabilen dikkati dağılabilen insan olmam da etkili olabilir. Bence bir podcast için ideal süre 30-50 dakika arasında olması gerektiğini düşünüyorum. Hiç bu konuda dinleyicilere sordunuz mu ya da geri dönüş aldınız mı merak ediyorum? Eğer bu ilk ise (sanmıyorum ama) diğer arkadaşlar da podcast süresi hakkında fikirlerini yazarlarsa bu yorumun altına güzel ve faydalı olacaktır.
24.05.2022
@Drochshaol, Zaten 6 ayda bir program yapıyorlar, onu da 30 dakika falan diye kendilerini sınırlamasınlar. Böle böle izliyorum ben gerekirse.
24.05.2022
@Dysplasia, Ayda bir yeni bölüm geliyor çoğu bölüm 1 saat üstü hatta bazıları 70-80 dakikanın üzerinde pek görmeye alışkın olduğumuz rakamlar değil podcast için. Bölmeyi, yarım bırakmayı sevmiyorum bir şeyi başlayıp bitirme takıntım olduğu için fikrimi belirtmek istedim. Bir sınırlama değil zaten aslında çoğu podcast yayıncısı aşırı uzun sürelere kaymasın diye konuşmadaki (önemsiz, tekrara bağlayan, konudan sapan ya da sessiz vb.) kısımları kesmeyi tercih ediyor. Bu da sohbetin akışını bozmuyor ya da yapaylaştırmıyor bence içeriği daha güzelleştiriyor.
en son çekilen dünü, bugünü ve yarını bölümü aralık 2021′de tiamat için yapılmış.
6 aydır ne yazık ki devam etmiyor. programı sevmemi ve takip etmemi sağlayan en güzel seriydi oysa.
keşke soru-cevap, sıralı liste gibi muhabbet yayınları yapmak yerine bu seriye devam etseniz. konuşabileceğiniz o kadar çok grup var ki.
06.06.2022
@Rzeczom, sıradaki bölüm o seriden olacak.
06.06.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Umarım ya Decapitated ya da Carcass’dır.
26.06.2022
@Cryosleep, Decapitated güzel olur gerçekten.
Ulver’in şu anda en sevdiğim albümü Teachings in Silence toplaması. 4 şarkı da acayip kafa yapar.
İlk üç albüm Ulver’cisi biri olarak yeni bölümü keyifle dinledim. Ellerinize sağlık. Grupla yollarımız Nattens Madrigal sonrasında ayrıldı ama belki günün birinde grubun nispeten güncel albümlerine ısınabilirim.
AMANIN ULVER GELMİŞ
En sevdiğim gruplardan biri de Ulver’dir. Nattens Madrigal’den sonra Electronik Müziğe geçtiklerinde tr00 metalci olduğum dönemlerde baya sövmüştüm ama şimdi ne kadar büyük bir gafletin içine düştüğümü anladım. Bu onların vizyonlarının ne kadar geniş ve yenilikçi olduklarını gösteriyor. The Assasination of Julius Cesar albümlerini şiddetle öneririm çok güzel bir Synthpop albümüdür. Elektronik Müziği de çok seven biri olarak Ulver’in her haline bayılırımç.
Her ne kadar farklı türlerde müzikler icra etseler de Ulver’in sağlam bir sanat anlayışı var. Bunu yansıtmak için seçilen yolların farklılığı Ulver’in en bilindik yanı olsa da ben o anlayışın kendisinin daha fazla irdelenmesini ve konuşulmasını isterdim sanırım. Bir de Ahmet abi çok pasif kalmış maalesef.
Yanlış anlaşılmasın tabii keyifle dinledim. En sevdiğim gruplardan biri olduğu için epey şaşırdım Ulver bölümünün gelmesine. Lütfen daha sık yapın. Konya’yı instadan taciz etmek istemiyorum.
26.06.2022
@Yiğit, Bir de şu Perdition City’i sabaha kadar övmeliyiz. Resmen konuşmamışsınız albümü!!!!
seriye devam ettiğiniz için teşekkürler.
Ahmet abi kusura bakmasın, ama 3:24 civarlarında bahsedilen elemanın ta kendisiyim. Arkadaşıma ”Oğlum galiba Ahmet Saraçoğlu az ötede duran adam” dedim, duymaz sanıyordum, Ahmet abinin şahin kulaklarına kurban, duymuş. O gün üstünde The Black Dahlia Murder tişörtü vardı, ben de Lamb of God – Ashes of the Wake tişörtü giymiştim. Fanboyluğum tuttu, lütfen kusura bakmasın. Kendisine buradan çokça selamlar ve saygılar. Kusurumuz olmuş affola.
27.06.2022
@Emir Kaplan, yok yahu ne kusuru, memnun oldum karşılaştığımıza.
27.06.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Bilmukabele abi, sağolasın kırmadığın için. Tekrardan çok teşekkürler.
Ulver bölümünde toplam 4 dakika konuştum evet, ama grubun sadece ilk 3 albümüne hâkimdim. Yine de bu bölümün benim için şöyle bir güzelliği oldu, podcast’i çektikten sonra Ulver’in sonraki tüm albümlerini teker teker dinledim ve ilginçtir ki şu anda da grubun sadece ilk 3 albümüne hâkimim.
İşte Ulver böyle bir grup.