grubun OMRTS’dan sonrası daha aydınlık bir yere gitmesi daha doğru olurdu tabii. Ama yine de son albüm beni baymıyor, dinlemesi epey keyifli. bence daha sık 3-4 parçalık EP çıkarmalılar.
Türkiye’deki konserlerde ses sistemi yakınması bu konserde de oldu maalesef. Ben de ışıkçıların arkasında dinledim, vokal harbi kötüydü ve alışmak gerekti. Sanırım mekan akustiğinin kötülüğü falan da etkili oldu bilemiyorum. Seslerin ayırt edilemediği oldu zaman zaman. Gurban olduğum Stanne her şeyi unutturuyor ama neyse ki.
The New Build beni de aşırı mutlu etti ancak kulaklarım beni yanıltmadıysa da bi sıçış oldu şarkının ikinci bölümünde, bayaa bir süre toparlayamadılar.
Son albümleri haricindeki şarkılar -şu siteden de görülebilir: https://www.setlist.fm/stats/dark-tranquillity-53d6835d.html- gayet rutin şarkılarıydı. Ama ben gördüm ki son iki albüm şarkıları da müthiş konser uyumlu şarkılarmış. Harbi canlı dinlemesi daha zevk verdi.
Şu son Jivarp’ın kovulması, Stanne’nin atanamamış DT grubunda katılması falan derken tadım biraz kaçmıştı. Bu konserle bi tazelenme yaşadım.
DT konseri kesinlikle bekledigimden fazlasini buldugum bir konser oldu benim icin. Her ne kadar ses sistemi konusunda – herkes gibi – ben de sikayetci olsam da, gerek yeni grup uyelerinin kaliteli performansi gerek Stanne’nin bitmek bilmeyen enerjisi cok yerindeydi. Cok eglendim, bir sonraki konserlerini (I hope) dort gozle bekliyor olacagim.
Bir diger sozum Lethe-taparlara, adam cal(a)mayacagiz dedi iste kac kez, ne diye tekrar tekrar bagirip durursunuz Lethe diye gercekten anlamiyorum ya. Insan bir durup dusunur, cidden inanilmazdi acayip kil oldum orada.
Canli canli Punish My Heaven ve Therein dinledik ya, bana yeter.
@otaliptus, Bu arada State of Trust’ta sahneden asagi inip en on siradakiler birlikte soyledi sarkiyi, podcastte sahnede olmayisindan bahsedilmis, sebebi o :)
Spotify’da en çok dinlenen podcast’lerde çok sayıda Agresif Musiki görüyoruz, bizi Instagram’dan mention’lıyor ya da mesaj olarak yolluyorsunuz. Çok teşekkürler arkadaşlar. Bundan sonra da aynı şevkle devam edeceğiz.
Bölüm sayesinde uzun zamandır Emperor dinlemediğimi fark ettim. Podcast’i dinlerken hem Ahmet hem de Konya ile neredeyse aynı şarkılardaki aynı yerlerin beni etkilediğini gördüm. Anthems to the Welkin at Dusk albümü, tek bir podcast yayını bile yapılabilecek değerde bir eser gözümde. Bir de Imperial Live Ceremony kaydının VCD versiyonu benim de elime geçmişti 2001-2002 gibi. Trym öküzü air drum hevesimi kursağımda bırakmıştı. Konserin son şarkısı Ye Entrancemperium’u bile kusursuz çalmıştı herif.
Yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar. Bu arada dileyen şimdiden ceketinin düğmelerini ilikleyebilir; bir terslik olmazsa haftaya Death konuşuyoruz.
Çok ufak bir tavsiyem olacak, seslerinizi biraz açabilir misiniz diğer bölümlerde? Çünkü hem Spotify’da hem de bilgisayarın ses ayarlarını fullediğimde bile az geliyor gibi.
Kendimi, ölümüne bir Death fanı olarak tanımlamam yanlış olur fakat son iki albümü başta olmak üzere grubun, dolayısıyla Chuck’ın hayatımda çok özel bir yeri var. Death’le enikonu tanışıp son iki albümüne sardığım günlerde Chuck hayatını kaybetmiş. Öldüğünü ise haftalar sonra arkadaşımın attığı bir mesajla öğrenmiştim. Sanki bir güç, Chuck ölürken beni Death’le tanıştırmış, bana Death’i sevdirmişti. Bu nedenle Chuck’a ayrı bir saygı ve sevgi beslerim. Erdemli bir hayat yaşadı, kendini sanata adadı, gitarından dökülen notalarla milyonlarca insanın hayatına dokundu, aramızdan zamansızca ayrıldı ve arkasında benzersiz bir müzikal külliyat bıraktı. Huzur içinde uyusun. Eğer Cennet’e gidersem, yaratıcıdan, sevdiğim diğer müzik insanlarıyla olduğu gibi Chuck’la da sohbet etme dileğinde bulunacağım.
Gelelim eleştiri kısmına.
Prensip olarak bir tartışma hâlinde değilsem “Ya hayır söyle ya da sus.” sözüne uygun hareket etmeye çalışırım. Ortada bir tartışma yok ancak bu podcast’le ilgili sözlerim biraz can sıkıcı olabilir.
Son yayında Death konuşulmasını bekliyordum ama olabilecek en doğru kararı alıp hazır ölüm yıldönümü gelmişken Chuck için özel bir anma programı yapmışsınız; ancak olmamış.
Ahmet’in konuşma seyrini Death ve Chuck özelinde pozitif anlatımlar üzerinden sürdürme çabalarına karşın Konya sağ olsun, Death ile ilgili ne kadar negatif anısı varsa alayını podcast içeriğine boca etmiş. Jukebox maceraları, stüdyoda “maruz kaldığı” Death zorbalıkları vs. açıkçası böyle bir yayının içeriğinde olmaması gereken ama başka bir podcast içeriğinde, mesela Death yayınında anlatılabilecek şeyler. Eğer bu bir Chuck Schuldiner anma programıysa; Death’ten söz edilir, Chuck’tan ve müzikal fikirlerinden bahsedilir, olumsuz şeylerden, hele hele Chuck’ın hiçbir şekilde dahli olmayan olumsuz meselelerden konu açılmaz, açılmamalı.
Teşbihte hata olmaz, bu, şu hayali örneğe benziyor: Mehmet Âkif Ersoy’u anma gecesi düzenleniyor ve buraya katılımcı olarak davet ediliyorum. Bana söz verildiğinde “Lisedeyken -15 santigrat derecede okul bahçesinde toplanıp İstiklâl Marşı okurduk. Marşı okurken üşüdüğümüz için kımıldadığımız olurdu ve hareket ettiğimiz için müdür gelip bizi döverdi. İstiklâl Marşı yüzünden hem üşümüş olurduk hem de dayak yerdik. Bu yüzden Mehmet Âkif Ersoy’a ve eserlerine mesafeliyim.” diye uzun uzadıya başımdan geçen ama ne İstiklâl Marşı’nın ne de Mehmet Âkif’in haberi bile olmayan olumsuzlukları sıralamaya başlıyorum. Dolayısıyla ne anlattıklarım Mehmet Âkif özelinde bir bağlama oturuyor ne de böyle özel bir anma gecesine uygun düşüyor.
Ayrıca; Crystal Mountain nakaratının komik bulunması, şarkı trafiklerindeki değişimlerin dinleyiciyi nasıl etkilediği, Chuck’ın son albümdeki vokal performansının aslında neden böyle olduğunun -maalesef- öğrenilmeden eleştirilmesi, perdesiz bas sesinin inatla osuruk sesine benzetilmesi (daha önce de bu benzetim çok yapıldı, keşke burada tekrar dillendirilmeseydi), liste uzar gider. Keşke bir ön hazırlık ve Ahmet’le bir görüşmenin sonrasında kayıt yapılsaymış. Dinlerken beni gerçekten çok geren, yer yer kızdıran ilk Agresif Musiki bölümü oldu. Karşıt görüşlere sahip insanların yayınlarının olduğu podcast’leri dinlerken bile kolay kolay gerilip sinirlenmem aslında.
Son olarak; Ahmet’in Death konuşulacağı mesajını atmasından sonra “Temiz 3 saat sürer” diye mesaj yazmıştım. Konya da “15 dakikada toparlarız” demişti yanıt olarak.
@Ouz, eleştirdiğin noktalara katılıyorum. Ama iyi ki 3 saat sürmemiş gibi de düşünmüyorum asla. Ben 3 saat olsa yine dinlerdim, yine aynı zevki alırdım muhtemelen. Ama haklısın.
@Konya, Konuyla ilgili yeni bir yorum bırakmak için biraz zaman geçmesini bekledim, artık daha sakinim. :) Anlayışın için ben teşekkür ederim. Umarım yazdıklarım kırmamıştır seni. İleride yine süper yayınlar yapacağınıza inancım tam.
@Ouz, Hepsine +1.
Dinlemeye başladığım sıralarda yayını sosyal medyada paylaşır hem bir ölçüde de anmış olurum hem de podcastin reklamı olur diye düşünüyordum. Malum kısımlara gelince vazgeçtim.
- Üstte arkadaşın da dediği gibi ses açılabilir. Oyun oynarken arkada açtığımda oyunun sesini dibe çekmem gerekiyor benim de.
- Albüm albüm gitmeyelim genel konuşalım denmiş ama yine de nispeten albüm albüm gidilmiş. Bunda sıkıntı yok ama biraz “nasıl gidelim, nasıl yapalım” noktasında daha kopuk hissettirdi bu bölüm. Daha derli toplu olabilirdi.
- Anlam vermekle birlikte Konya Bey’i çok doğrucu buluyorum. Bu durum bazen mizahi oluyor elbette ama yalan yok bu bölümde ileri sarmak istedim. Belki de eleştirilerinin hiçbirine katılamadığım için böyle hissettirmiştir, bilemedim.
- Keyif Bar’ı duymak gereksiz sevindirdi. Bütün günümü orada geçiriyorum. Gerçi şu an adı Papaz Bar oldu. Ankara’ya yolun düşerse bir bira sözüm olsun abi.
Ben açıkçası Death’in albümlerinden etraflıca konuşulmasını, hatta her bir albüm hakkında belki de büyük bir çoğunluğumuzun bilmeyebileceği detayların konuşulmasını isterdim. Neticede her gün, 7/24 Death konuştuğumuz yok ve konuşulduğu zaman da mesela enteresan bilgilerin paylaşılması ya da ilgi çekici olabilecek anılara daha çok yer vermek esasında güzel bir anma olurdu. Şöyle söyleyeyim, Death’in “Human” albümünü alıp kitapçığına bakana kadar, ben bu albümün isminin neden “Human” olduğunu bilmiyordum ya da mesela neden Chuck, “Spiritual Healing” albümü sonrası Death’de deyim yerindeyse “patron, dediğim dedik adam” konumuna oturdu? Çünkü Death, Chuck olmadan “Spiritual Healing” kadrosuyla Avrupa turnesi yaptı ve Chuck da bir daha grup üzerindeki kontrolünü bu kadar gevşetmemeye karar verdi! Gibi gibi, biraz daha böyle detayların olduğu bir konuşmayı ben 2 saat de, 3 saat de olsa seve seve dinlerdim. Metal müziğe damga vurmuş ve tüm yaptıklarına karşın senede topu topu bir ya da iki kez andığımız, ama dinleyen herkesin hayatına olumlu ya da olumsuz dokunmuş bir efsane Chuck Schuldiner. O yüzden bence detaylı bir irdelemeyi hak ediyordu.
Oğuz hocamın yaptığı eleştirilere de katılmaktayım. Bununla birlikte yine de keyifli bir podcast idi; ellerinize ve emeğinize sağlık.
@Konya, İlham vermesine sevindim Emrah hocam. Şahsınızdan bu podcast’ler aracılığıyla haberim oldu. Ahmet abi ile beraber yaptığınız bu yayınları daha birkaç gün önce dinleyebilme imkanım oldu. Hepsini dinleyemedim henüz ama ilgiyle takip ediyorum ve hakkında birkaç kelam edebilmek adına çok derinine dalmadığınız bazı grupların birden diskografilerini dinlemenizi de takdirle karşılıyorum iş yoğunluklarınızın arasında. Tabii, en azından dinlediklerim kadarıyla fırsat buldukça kendinizi linç yemek için ateşe atmanızı da keyifle takip ediyorum :)
Son olarak; “Clouds”, “Wildhoney”, “Prey” hepsi iyi de… “The Astral Sleep”deki “Dead Boy’s Choir” ve “Southernmost Voyage” gibi iki şarkının hissettirdiği kolay kolay bulunmaz gibime geliyor.
Bölümlerin uzunluğuyla ilgili daha önce yazdığım yorumu aynen kopyalıyorum.
“Uzun süreli bölümleri genelde 3-4 oturuşta anca bitirebiliyorum ama şikayetçi değilim. Özellikle spesifik bir grubu konuştuğunuz podcastler arşivlik kayıtlar, ileride dönüp dönüp tekrar dinlerim bu yüzden detaylı olması hoşuma gidiyor.”
Şimdi buraya yorum yazmak için login olmaya üşenen bir insanım, yıllardır da yorum yazmamıştım ama bu bölümü dinlerken anladım ki Chuck sanırım benim kırmızı çizgimmiş. Herkes istediğini dinler, istediğini söyler, herkesin fikri kendine diye düşündüğümü sanıyordum. Ahmet Death için gerekli açıklamaları yapmışsın, biraz daha pasifagresif değil de aktif agresif olsaydın keşke hahaha
Bölümlerin uzunluğundan memnunum hatta 3 saate kadar yolu var bende, özellikle çalışırken arkada akıyor. albüm albüm sohbet formatlarına ise devam edilmeli.
Açıkçası insan böyle programlarda içindeki küçük otizmliyi besleyecek bilgiler istiyor, yalan değil. Tabii ki kişilere ne ifade ettiği de önemli, illa ki olacak. Ama zaten bu kadar bilinen, sevilen bir grupta ya da sanatçıda trivia bilgiler, müzikal teknik analizler daha iştah açıcı oluyor. Hiç dinlemediğim grupların podcastlerini bile 2 – 3 saat boyunca dinleyebiliyorum ve grubu açıp o gözle (kulakla?) tekrar dinliyorum falan.
Ha bu türden program yapmak da oturup en azından bir kaç saat hazırlık yapmayı gerektirir, ayrı mesele. Ama böyle yapılmış bir programın 3 – 4 saat sürmesine hiç itirazım olmaz, böler böler dinlerim. Gerekirse seri de yapılabilirdi. Death ve Chuck için de buna değerdi diye düşünüyorum.
Ben Death ile olumsuz şeylerin anlatılmasına çok takılmadım. Sırf anma günü diye circlejerk yapmak çok daha rahatsız edici olurdu benim açımdan. ‘Death yarrak gibi bir grup’ gibi bir iticiliģe bürünmedikten sonra bu mevcut dualite zaten biraz da bu programın itici gücü. Konya bey’in sevdiğim ve sevilen gruplar hakkında zaten hep olumsuz bir yorumu var. Opeth’e yaptığı eleştiriler bu programdakine göre daha dayanılmazdı benim için ama kişisel şeyler sonuçta. Bu programda maneviyata takılmış, süre ve içerik de kısa tutulunca insanlar rahatsız olmuş sanırım.
Yorumlarınız için gerçekten teşekkürler arkadaşlar. 1 yılı doldurmamıza 1 ay, yani 3-4 program kaldı ve bu süreçte bu başlığa -şimdilik- 700′e yakın yorum gelmiş olması, yayınların dinlenme sayıları bizi gerçekten mutlu ediyor. Sizden aldığımız geri bildirimlerle, yapıcı eleştirilerle, önerilerle ara vermeden devam edeceğiz.
Özellikle grup bölümleri sayesinde ben de pek çok şey öğreniyorum, keşfediyorum. Misal bir sonraki bölümümüzde Tiamat konuşacağız. Çok hâkim olmadığım bir grup ve yayın için albümleri dinlerken Ghost’un son 10 yıldır yaptığı şeyi Tiamat’ın ta 2002′de neredeyse bire bir yaptığını gördüm.
Misal şu şarkıyı 1,5 hızında oynattığınızda vokalleri dâhil neredeyse her şeyiyle “Meliora” dönemi bir Ghost şarkısı oluyor ahah.
death by metal belgeselini izleyip hala chuck öven pek kalmadı gerçi, iyi izleyen baya hayal kırıklığına uğramış. o yüzden güzel buldum ben içeriği, fikirler de farklı olacak bence. başarılar.
@barzoman, ne alakası var 2016 yılında belalcazar diye alakasız bir adamın yaptığı vasat bir işin neden Chuck üzerinde etkisi olsun ? Benim kaçırdığım ne o belgeselde ? Nolmus Chuck lozanin gizli maddelerini mi imzalamış ?
Enstrümanlara özel bölümler gelse keşke. Zaten maks 4 bölüm olacak bir mevzu. Davul ve metal konulu bir bölümde Ahmet abinin hunharca Dominator övmesini dinlemek istiyorum.
1- Bir Pasif Agresif-Musiki Cemiyeti ortak yayını olan Agresif Musiki’ye hoşgeldiniz.
2- Bugün (gaza getirici cümleler enter) (konu başlığı enter)
3- Merhaba Ahmet
Merhaba, Konya Bey’in sık sık Dimmu Börgır diye bir oluşumdan bahsettiği fark ediliyor. Bu oluşum yeni bir fast food restoranı mı yoksa bir metal grubu mu emin olamadım. Sonraki podcast’te aydınlatırsa sevinirim.
“En Sevdiğimiz 5 Black Metal Vokalisti” yayınını dinleyenler seçimlerimiz hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyoruz. Hatta siz de kendi ilk 5′inizi söylerseniz ne güzel olur.
Chuck abimizi bu listeye yazmak bile kanımca ona saygısızlık olarak düşündüğüm için yazmaya gerek yok, çünkü onun ismi listelere, kağıtlara,dağa taşa değil kalbimize ve beyin hücrelerimize altın harflerle aşk ile yazıldı 🤘🏻❤️🙏 Toprağın bol olsun Chuck abim , ışıklar içinde uyu.
I) yoga ve göt muhabbetinden sonra insta’dan takibe alıyorum.
II) M*ment ve Pitf*lls övüldüğü sırada hızlıca ilerlettim.
III) ‘en son havuzdaydık’ dedi.
Bugün günlerden Mastodon.
14.11.2021
2 saat Mastodon konuştuk, birazdan geliyor.
grubun OMRTS’dan sonrası daha aydınlık bir yere gitmesi daha doğru olurdu tabii. Ama yine de son albüm beni baymıyor, dinlemesi epey keyifli. bence daha sık 3-4 parçalık EP çıkarmalılar.
ayrıca DEATH bölümünü sabırsızlıkla bekliyoruz.
Harika olmuş, zevkle dinledim. Mastodon hayatımda en çok dinlediğim gruplardan biri, tespitler düşünceler nerdeyse hepsine katılıyorum.
Hazır dinliyorken Emperor’da konuşulabilir bence ilerleyen bölümlerde.
14.11.2021
@owlbos, Emperor çok iyi fikir aslında!
15.11.2021
@Konya, sıraya koyalım :))
15.11.2021
@Konya, 4 albüm olduğu için bölüm pat diye bitebilir. Ihsahn olsun düz olsun.
15.11.2021
@Opethsevenbiri, Emperor + Ihsahn o zaman.
16.11.2021
@Fırat, şahsen emperor + The Wretched End’i tercih ederim.
Samoth’u yok saydığınız için de teessüf ederim :P
16.11.2021
@Konya, görüyorum ve artırıyorum:
Emperor + Ihsahn + The Wretched End + Zyklon
16.11.2021
@Ahmet Saraçoğlu, + Zyklon B
16.11.2021
@Konya, Musiki & PA seviliyorsunuz |m|
Bu arada Emrah abi, ben Kadir Koseler, uzun süredir konusmuyoruz iyisindir inşallah :)) Bu kadar yorumun üzerine patlatın şu bölümü uygun bir zamanda.
Gerçekten ikinizin de sevmediği, bilmediği bir gruba özel bölüm bence çok keyifli olur. Nightwish falan.
Bence podcastler için de anasayfada bir panel açılmalı Haberler bölümünde kaybolup gitmemeli.
Arch Enemy bölümü olursa kesin ilk dört albümü övme şov olur.
Türkiye’deki konserlerde ses sistemi yakınması bu konserde de oldu maalesef. Ben de ışıkçıların arkasında dinledim, vokal harbi kötüydü ve alışmak gerekti. Sanırım mekan akustiğinin kötülüğü falan da etkili oldu bilemiyorum. Seslerin ayırt edilemediği oldu zaman zaman. Gurban olduğum Stanne her şeyi unutturuyor ama neyse ki.
The New Build beni de aşırı mutlu etti ancak kulaklarım beni yanıltmadıysa da bi sıçış oldu şarkının ikinci bölümünde, bayaa bir süre toparlayamadılar.
Son albümleri haricindeki şarkılar -şu siteden de görülebilir: https://www.setlist.fm/stats/dark-tranquillity-53d6835d.html- gayet rutin şarkılarıydı. Ama ben gördüm ki son iki albüm şarkıları da müthiş konser uyumlu şarkılarmış. Harbi canlı dinlemesi daha zevk verdi.
Şu son Jivarp’ın kovulması, Stanne’nin atanamamış DT grubunda katılması falan derken tadım biraz kaçmıştı. Bu konserle bi tazelenme yaşadım.
DT konseri kesinlikle bekledigimden fazlasini buldugum bir konser oldu benim icin. Her ne kadar ses sistemi konusunda – herkes gibi – ben de sikayetci olsam da, gerek yeni grup uyelerinin kaliteli performansi gerek Stanne’nin bitmek bilmeyen enerjisi cok yerindeydi. Cok eglendim, bir sonraki konserlerini (I hope) dort gozle bekliyor olacagim.
Bir diger sozum Lethe-taparlara, adam cal(a)mayacagiz dedi iste kac kez, ne diye tekrar tekrar bagirip durursunuz Lethe diye gercekten anlamiyorum ya. Insan bir durup dusunur, cidden inanilmazdi acayip kil oldum orada.
Canli canli Punish My Heaven ve Therein dinledik ya, bana yeter.
28.11.2021
@otaliptus, Yani tamam biz de cok severiz Lethe’yi, gonlumuzde yeri ayridir ama ne bileyim bu kadari da cok luzumsuzdu.
28.11.2021
@otaliptus, Bu arada State of Trust’ta sahneden asagi inip en on siradakiler birlikte soyledi sarkiyi, podcastte sahnede olmayisindan bahsedilmis, sebebi o :)
29.11.2021
@otaliptus, bana inanmadılar, ne içtin dediler, sıvı miktarı dediler….
2021 yılında en çok dinlediğim podcast bu agresif musikiymiş. Teşekkürler ahmet ve emrah abiler
https://i.hizliresim.com/p974ne4.jpg
https://i.hizliresim.com/sxlayv3.jpg
İkinci görseldeki yorum ancak bu kadar isabetli olabilirdi. Başarılarınız daim olsun arkadaşlar. 🤘
02.12.2021
@Ouz, kalp kalp kalp
Spotify’da en çok dinlenen podcast’lerde çok sayıda Agresif Musiki görüyoruz, bizi Instagram’dan mention’lıyor ya da mesaj olarak yolluyorsunuz. Çok teşekkürler arkadaşlar. Bundan sonra da aynı şevkle devam edeceğiz.
02.12.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Çok çok teşekkürler arkadaşlar! çok mutlu olduk <3 <3 <3
bu akşam iki bira alım bır yandan oyun oynarken bır yandan emperor yayınını dinliym
Çok iyi bölüm olmuş. Yalnız Konya beyin sesi arada cızırdıyor. Çok önemli değil ama dikkatimi çekti.
06.12.2021
@Yiğit, evet o tarz bir sorun olmuş, sağ ol söylediğin için.
Konya beyi kınıyorum. Nightside Ecplipse 11/10′luk albümdür, I Am The Wooden Doors da on numara şarkıdır.
06.12.2021
@Opethsevenbiri, sen hala opeth seviyor musun?
Bölüm sayesinde uzun zamandır Emperor dinlemediğimi fark ettim. Podcast’i dinlerken hem Ahmet hem de Konya ile neredeyse aynı şarkılardaki aynı yerlerin beni etkilediğini gördüm. Anthems to the Welkin at Dusk albümü, tek bir podcast yayını bile yapılabilecek değerde bir eser gözümde. Bir de Imperial Live Ceremony kaydının VCD versiyonu benim de elime geçmişti 2001-2002 gibi. Trym öküzü air drum hevesimi kursağımda bırakmıştı. Konserin son şarkısı Ye Entrancemperium’u bile kusursuz çalmıştı herif.
şöyle bi MGLA hakkında konuşulsa mesela…
06.12.2021
@Evrim Eren, o da olur elbet.
Yorumlarınız için teşekkürler arkadaşlar. Bu arada dileyen şimdiden ceketinin düğmelerini ilikleyebilir; bir terslik olmazsa haftaya Death konuşuyoruz.
06.12.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Temiz 3 saat sürer diyorum, var mı arttıran?
06.12.2021
@Ouz, 15 dakikada toparlarız.
11.12.2021
İlk kez bir bölüm için herhangi bir hazırlık yapmadan, notlar almadan çıkacağım.
Çünkü Death.
11.12.2021
@Ahmet Saraçoğlu, bu sefer linç garanti
Konya’nın Leprosy’i yanlışlıkla atlamış olabileceğini düşünüyorum iki Spotify listesinde de albümden şarkı yok :)
10.12.2021
@Fırat, https://thenewinquiry.com/app/uploads/2012/03/essays_stalker-zona_still.png
10.12.2021
@Yiğit, Ahahahaa vallahi böyle, Stalker oldum galiba :) Podcast başladığından beri bu bölümü beklediğim için belki de.
11.12.2021
@Fırat, onlyfans hesabıma da beklerim…
Çok ufak bir tavsiyem olacak, seslerinizi biraz açabilir misiniz diğer bölümlerde? Çünkü hem Spotify’da hem de bilgisayarın ses ayarlarını fullediğimde bile az geliyor gibi.
Kendimi, ölümüne bir Death fanı olarak tanımlamam yanlış olur fakat son iki albümü başta olmak üzere grubun, dolayısıyla Chuck’ın hayatımda çok özel bir yeri var. Death’le enikonu tanışıp son iki albümüne sardığım günlerde Chuck hayatını kaybetmiş. Öldüğünü ise haftalar sonra arkadaşımın attığı bir mesajla öğrenmiştim. Sanki bir güç, Chuck ölürken beni Death’le tanıştırmış, bana Death’i sevdirmişti. Bu nedenle Chuck’a ayrı bir saygı ve sevgi beslerim. Erdemli bir hayat yaşadı, kendini sanata adadı, gitarından dökülen notalarla milyonlarca insanın hayatına dokundu, aramızdan zamansızca ayrıldı ve arkasında benzersiz bir müzikal külliyat bıraktı. Huzur içinde uyusun. Eğer Cennet’e gidersem, yaratıcıdan, sevdiğim diğer müzik insanlarıyla olduğu gibi Chuck’la da sohbet etme dileğinde bulunacağım.
Gelelim eleştiri kısmına.
Prensip olarak bir tartışma hâlinde değilsem “Ya hayır söyle ya da sus.” sözüne uygun hareket etmeye çalışırım. Ortada bir tartışma yok ancak bu podcast’le ilgili sözlerim biraz can sıkıcı olabilir.
Son yayında Death konuşulmasını bekliyordum ama olabilecek en doğru kararı alıp hazır ölüm yıldönümü gelmişken Chuck için özel bir anma programı yapmışsınız; ancak olmamış.
Ahmet’in konuşma seyrini Death ve Chuck özelinde pozitif anlatımlar üzerinden sürdürme çabalarına karşın Konya sağ olsun, Death ile ilgili ne kadar negatif anısı varsa alayını podcast içeriğine boca etmiş. Jukebox maceraları, stüdyoda “maruz kaldığı” Death zorbalıkları vs. açıkçası böyle bir yayının içeriğinde olmaması gereken ama başka bir podcast içeriğinde, mesela Death yayınında anlatılabilecek şeyler. Eğer bu bir Chuck Schuldiner anma programıysa; Death’ten söz edilir, Chuck’tan ve müzikal fikirlerinden bahsedilir, olumsuz şeylerden, hele hele Chuck’ın hiçbir şekilde dahli olmayan olumsuz meselelerden konu açılmaz, açılmamalı.
Teşbihte hata olmaz, bu, şu hayali örneğe benziyor: Mehmet Âkif Ersoy’u anma gecesi düzenleniyor ve buraya katılımcı olarak davet ediliyorum. Bana söz verildiğinde “Lisedeyken -15 santigrat derecede okul bahçesinde toplanıp İstiklâl Marşı okurduk. Marşı okurken üşüdüğümüz için kımıldadığımız olurdu ve hareket ettiğimiz için müdür gelip bizi döverdi. İstiklâl Marşı yüzünden hem üşümüş olurduk hem de dayak yerdik. Bu yüzden Mehmet Âkif Ersoy’a ve eserlerine mesafeliyim.” diye uzun uzadıya başımdan geçen ama ne İstiklâl Marşı’nın ne de Mehmet Âkif’in haberi bile olmayan olumsuzlukları sıralamaya başlıyorum. Dolayısıyla ne anlattıklarım Mehmet Âkif özelinde bir bağlama oturuyor ne de böyle özel bir anma gecesine uygun düşüyor.
Ayrıca; Crystal Mountain nakaratının komik bulunması, şarkı trafiklerindeki değişimlerin dinleyiciyi nasıl etkilediği, Chuck’ın son albümdeki vokal performansının aslında neden böyle olduğunun -maalesef- öğrenilmeden eleştirilmesi, perdesiz bas sesinin inatla osuruk sesine benzetilmesi (daha önce de bu benzetim çok yapıldı, keşke burada tekrar dillendirilmeseydi), liste uzar gider. Keşke bir ön hazırlık ve Ahmet’le bir görüşmenin sonrasında kayıt yapılsaymış. Dinlerken beni gerçekten çok geren, yer yer kızdıran ilk Agresif Musiki bölümü oldu. Karşıt görüşlere sahip insanların yayınlarının olduğu podcast’leri dinlerken bile kolay kolay gerilip sinirlenmem aslında.
Son olarak; Ahmet’in Death konuşulacağı mesajını atmasından sonra “Temiz 3 saat sürer” diye mesaj yazmıştım. Konya da “15 dakikada toparlarız” demişti yanıt olarak.
İyi ki 3 saat sürmemiş.
Keşke 15 dakikada toparlansaymış.
13.12.2021
@Ouz, eleştirdiğin noktalara katılıyorum. Ama iyi ki 3 saat sürmemiş gibi de düşünmüyorum asla. Ben 3 saat olsa yine dinlerdim, yine aynı zevki alırdım muhtemelen. Ama haklısın.
13.12.2021
@Ouz, selam,
Yazdıkların hakkında baya düşündüm ve sana hak veriyorum. Anma programına uygun bir yaklaşım olmadı. Açık ve dürüst yorumun için çok teşekkür ederim
17.12.2021
@Konya, Konuyla ilgili yeni bir yorum bırakmak için biraz zaman geçmesini bekledim, artık daha sakinim. :) Anlayışın için ben teşekkür ederim. Umarım yazdıklarım kırmamıştır seni. İleride yine süper yayınlar yapacağınıza inancım tam.
13.12.2021
@Ouz, yapıcı yorumun için sağ ol Oğuz.
17.12.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Sen de sağ ol Ahmet.
13.12.2021
@Ouz, Hepsine +1.
Dinlemeye başladığım sıralarda yayını sosyal medyada paylaşır hem bir ölçüde de anmış olurum hem de podcastin reklamı olur diye düşünüyordum. Malum kısımlara gelince vazgeçtim.
- Üstte arkadaşın da dediği gibi ses açılabilir. Oyun oynarken arkada açtığımda oyunun sesini dibe çekmem gerekiyor benim de.
- Albüm albüm gitmeyelim genel konuşalım denmiş ama yine de nispeten albüm albüm gidilmiş. Bunda sıkıntı yok ama biraz “nasıl gidelim, nasıl yapalım” noktasında daha kopuk hissettirdi bu bölüm. Daha derli toplu olabilirdi.
- Anlam vermekle birlikte Konya Bey’i çok doğrucu buluyorum. Bu durum bazen mizahi oluyor elbette ama yalan yok bu bölümde ileri sarmak istedim. Belki de eleştirilerinin hiçbirine katılamadığım için böyle hissettirmiştir, bilemedim.
- Keyif Bar’ı duymak gereksiz sevindirdi. Bütün günümü orada geçiriyorum. Gerçi şu an adı Papaz Bar oldu. Ankara’ya yolun düşerse bir bira sözüm olsun abi.
13.12.2021
@Yiğit, ouz ve fırat da gelirse neden olmasın :)
17.12.2021
@Konya, Yiğit’le oturup sohbet etmek, bir şeyler içmek bana kısmet oldu. Bence sıra sende. :)
17.12.2021
@ouz, sensiz olmaz! gel barışalım :)
17.12.2021
@Konya, Kısmet diyelim o hâlde. Küs değiliz ayrıca. :)
@Yiğit, Kesinlikle doğru seçim Yiğit. 🤘
17.12.2021
@Ouz, Emrah abiyle de mangolu limonata içmeden hiçbir yere gitmem!
@Ouz, hepsine katılıyorum.
Ben açıkçası Death’in albümlerinden etraflıca konuşulmasını, hatta her bir albüm hakkında belki de büyük bir çoğunluğumuzun bilmeyebileceği detayların konuşulmasını isterdim. Neticede her gün, 7/24 Death konuştuğumuz yok ve konuşulduğu zaman da mesela enteresan bilgilerin paylaşılması ya da ilgi çekici olabilecek anılara daha çok yer vermek esasında güzel bir anma olurdu. Şöyle söyleyeyim, Death’in “Human” albümünü alıp kitapçığına bakana kadar, ben bu albümün isminin neden “Human” olduğunu bilmiyordum ya da mesela neden Chuck, “Spiritual Healing” albümü sonrası Death’de deyim yerindeyse “patron, dediğim dedik adam” konumuna oturdu? Çünkü Death, Chuck olmadan “Spiritual Healing” kadrosuyla Avrupa turnesi yaptı ve Chuck da bir daha grup üzerindeki kontrolünü bu kadar gevşetmemeye karar verdi! Gibi gibi, biraz daha böyle detayların olduğu bir konuşmayı ben 2 saat de, 3 saat de olsa seve seve dinlerdim. Metal müziğe damga vurmuş ve tüm yaptıklarına karşın senede topu topu bir ya da iki kez andığımız, ama dinleyen herkesin hayatına olumlu ya da olumsuz dokunmuş bir efsane Chuck Schuldiner. O yüzden bence detaylı bir irdelemeyi hak ediyordu.
Oğuz hocamın yaptığı eleştirilere de katılmaktayım. Bununla birlikte yine de keyifli bir podcast idi; ellerinize ve emeğinize sağlık.
14.12.2021
@Noshophoros, önerilerin ilham verdi, belki farklı formatlar deneriz önümüzdeki dönemde. Desteğin için çok teşekkürler.
14.12.2021
@Konya, İlham vermesine sevindim Emrah hocam. Şahsınızdan bu podcast’ler aracılığıyla haberim oldu. Ahmet abi ile beraber yaptığınız bu yayınları daha birkaç gün önce dinleyebilme imkanım oldu. Hepsini dinleyemedim henüz ama ilgiyle takip ediyorum ve hakkında birkaç kelam edebilmek adına çok derinine dalmadığınız bazı grupların birden diskografilerini dinlemenizi de takdirle karşılıyorum iş yoğunluklarınızın arasında. Tabii, en azından dinlediklerim kadarıyla fırsat buldukça kendinizi linç yemek için ateşe atmanızı da keyifle takip ediyorum :)
Son olarak; “Clouds”, “Wildhoney”, “Prey” hepsi iyi de… “The Astral Sleep”deki “Dead Boy’s Choir” ve “Southernmost Voyage” gibi iki şarkının hissettirdiği kolay kolay bulunmaz gibime geliyor.
17.12.2021
@Emir, Eyvallah dostum çok teşekkür ederim. Bakalım Tiamat yayınından sonra senden bir linç yiyecek miyim :D
Bölümlerin uzunluğuyla ilgili daha önce yazdığım yorumu aynen kopyalıyorum.
“Uzun süreli bölümleri genelde 3-4 oturuşta anca bitirebiliyorum ama şikayetçi değilim. Özellikle spesifik bir grubu konuştuğunuz podcastler arşivlik kayıtlar, ileride dönüp dönüp tekrar dinlerim bu yüzden detaylı olması hoşuma gidiyor.”
Şimdi buraya yorum yazmak için login olmaya üşenen bir insanım, yıllardır da yorum yazmamıştım ama bu bölümü dinlerken anladım ki Chuck sanırım benim kırmızı çizgimmiş. Herkes istediğini dinler, istediğini söyler, herkesin fikri kendine diye düşündüğümü sanıyordum. Ahmet Death için gerekli açıklamaları yapmışsın, biraz daha pasifagresif değil de aktif agresif olsaydın keşke hahaha
Bölümlerin uzunluğundan memnunum hatta 3 saate kadar yolu var bende, özellikle çalışırken arkada akıyor. albüm albüm sohbet formatlarına ise devam edilmeli.
Açıkçası insan böyle programlarda içindeki küçük otizmliyi besleyecek bilgiler istiyor, yalan değil. Tabii ki kişilere ne ifade ettiği de önemli, illa ki olacak. Ama zaten bu kadar bilinen, sevilen bir grupta ya da sanatçıda trivia bilgiler, müzikal teknik analizler daha iştah açıcı oluyor. Hiç dinlemediğim grupların podcastlerini bile 2 – 3 saat boyunca dinleyebiliyorum ve grubu açıp o gözle (kulakla?) tekrar dinliyorum falan.
Ha bu türden program yapmak da oturup en azından bir kaç saat hazırlık yapmayı gerektirir, ayrı mesele. Ama böyle yapılmış bir programın 3 – 4 saat sürmesine hiç itirazım olmaz, böler böler dinlerim. Gerekirse seri de yapılabilirdi. Death ve Chuck için de buna değerdi diye düşünüyorum.
Ben Death ile olumsuz şeylerin anlatılmasına çok takılmadım. Sırf anma günü diye circlejerk yapmak çok daha rahatsız edici olurdu benim açımdan. ‘Death yarrak gibi bir grup’ gibi bir iticiliģe bürünmedikten sonra bu mevcut dualite zaten biraz da bu programın itici gücü. Konya bey’in sevdiğim ve sevilen gruplar hakkında zaten hep olumsuz bir yorumu var. Opeth’e yaptığı eleştiriler bu programdakine göre daha dayanılmazdı benim için ama kişisel şeyler sonuçta. Bu programda maneviyata takılmış, süre ve içerik de kısa tutulunca insanlar rahatsız olmuş sanırım.
Yorumlarınız için gerçekten teşekkürler arkadaşlar. 1 yılı doldurmamıza 1 ay, yani 3-4 program kaldı ve bu süreçte bu başlığa -şimdilik- 700′e yakın yorum gelmiş olması, yayınların dinlenme sayıları bizi gerçekten mutlu ediyor. Sizden aldığımız geri bildirimlerle, yapıcı eleştirilerle, önerilerle ara vermeden devam edeceğiz.
Özellikle grup bölümleri sayesinde ben de pek çok şey öğreniyorum, keşfediyorum. Misal bir sonraki bölümümüzde Tiamat konuşacağız. Çok hâkim olmadığım bir grup ve yayın için albümleri dinlerken Ghost’un son 10 yıldır yaptığı şeyi Tiamat’ın ta 2002′de neredeyse bire bir yaptığını gördüm.
Misal şu şarkıyı 1,5 hızında oynattığınızda vokalleri dâhil neredeyse her şeyiyle “Meliora” dönemi bir Ghost şarkısı oluyor ahah.
https://youtu.be/KW0yWFsVDUw
Bass tonlarina osuruk gibi diyen ve şarkıları takip edemedigi için şarkı trafiklerini sorunlu bulan arkadaş kim ?
15.12.2021
@Necrobutcher, bu yayında dj klap reklamı gelmemiş genelde her yayında bahsediyordu.
Demek ki dj klap da death sevmiyordu.
death by metal belgeselini izleyip hala chuck öven pek kalmadı gerçi, iyi izleyen baya hayal kırıklığına uğramış. o yüzden güzel buldum ben içeriği, fikirler de farklı olacak bence. başarılar.
19.12.2021
@barzoman, ne alakası var 2016 yılında belalcazar diye alakasız bir adamın yaptığı vasat bir işin neden Chuck üzerinde etkisi olsun ? Benim kaçırdığım ne o belgeselde ? Nolmus Chuck lozanin gizli maddelerini mi imzalamış ?
27.12.2021
@barzoman, belgeseli iyi izledim ve hala Chuck övüyorum. Benden sana öneri Death’i baştan sona iyi dinle.
Enstrümanlara özel bölümler gelse keşke. Zaten maks 4 bölüm olacak bir mevzu. Davul ve metal konulu bir bölümde Ahmet abinin hunharca Dominator övmesini dinlemek istiyorum.
1- Bir Pasif Agresif-Musiki Cemiyeti ortak yayını olan Agresif Musiki’ye hoşgeldiniz.
2- Bugün (gaza getirici cümleler enter) (konu başlığı enter)
3- Merhaba Ahmet
27.12.2021
@Cryosleep, çok tanıdık ama bir türlü çıkartamıyorum…
Merhaba, Konya Bey’in sık sık Dimmu Börgır diye bir oluşumdan bahsettiği fark ediliyor. Bu oluşum yeni bir fast food restoranı mı yoksa bir metal grubu mu emin olamadım. Sonraki podcast’te aydınlatırsa sevinirim.
27.12.2021
@Özgür, Grubu hiç duymadım, ben bundan bahsediyorum:
https://www.facebook.com/DimmuDenizli/
27.12.2021
@Özgür, aslında gimme börgir diyor
Izlediyseniz eger Metalocalypse hakkinda bir bolum de fena olmazdi.
27.12.2021
@Mehmet, hiç izlemedim, en ufak bir fikrim yok.
27.12.2021
@Mehmet, yıllardır bir gün izleyeceğim diyip bir türlü izleyemediğim fakat sadece şu sahnesinden ötürü bile acayip taktir ettiğim olay:
https://www.youtube.com/watch?v=jkPF_5JgaNE
“En Sevdiğimiz 5 Black Metal Vokalisti” yayınını dinleyenler seçimlerimiz hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyoruz. Hatta siz de kendi ilk 5′inizi söylerseniz ne güzel olur.
27.12.2021
@Ahmet Saraçoğlu, 1- legion (marduk)
2- mortuus (marduk – funeral mist)
3- a.a. nemtheanga (primordial)
4- ihsahn (emperor)
5- rms hreidmarr (anorexia nervosa – glaciation)
onur listesi: rainer landfermann (bethlehem), themgoroth (dark funeral), nattramn (silencer)
En sevdiğim 10 Black metal vokalisti :)
1) Legion
2) Mortuus
3) Dead
4) Emperor Magus Caligula
5) Varg Vikernes
6) Helmuth Lehner
7) Nattramn
8) Jon Nödtveit
9) Abbath
10) Gaahl
1. Dani filth
2. Abbath
3. Shagrath
4. Mikko aspa
5. Dragon
Stawrogin
1 – Pest
2 – V.I.T.R.I.O.L.
3 – Emperor Magus Caligula
4 – Vladimir Cochet
5 – Dany Tee
Mikko Aspa
Jon Nödtveidt
Ihsahn
Mortuus
Bölümü geç de olsa dinleyebildim.
1- Mikko Aspa
2- Mortuus
3- Maniac
4- Onielar
5- Ornias
Aklımdayken sorayım; yılın albümleri bölümü gelecek mi? İyi seneler şimdiden.
04.01.2022
@Yellow Eyes, gelecek evet. Önümüzdeki hafta sonu düşünüyorduk ama benim bazı işlerimden dolayı birkaç gün sarkabilir.
en sevdiğim 5 death metal vokalisti:
1- lord worm (cryptopsy)
2- john gallagher (dying fetus)
3- travis ryan (cattle decapitation)
4- peter tägtgren (hypocrisy – bloodbath – lock up)
5- glen benton (deicide – vital remains – amon)
En sevdiğim 10 Death Metal vokalisti 🤘🏻
1) Piotr Wiwczarek
2) Glen Benton
3) Travis Ryan
4) Johan Hegg
5) Corpsegrinder
6) Frank Mullen
7) David Vincent
8) Spiros Antoniu
9) John Gallagher
10) Ross Dolan
Chuck abimizi bu listeye yazmak bile kanımca ona saygısızlık olarak düşündüğüm için yazmaya gerek yok, çünkü onun ismi listelere, kağıtlara,dağa taşa değil kalbimize ve beyin hücrelerimize altın harflerle aşk ile yazıldı 🤘🏻❤️🙏 Toprağın bol olsun Chuck abim , ışıklar içinde uyu.
Death Metal vokalistleri madem, yazalım
1- Jeff Walker
2- Barney Greenway
3- Karl Willetts
4- Chris Barnes
5- Johan Liiva
1. Akerfeldt
2. Lindberg
3. Joe Duplantier
4. Luc Lemay
5. Robert Andersson
03.01.2022
@owlbos, Travis Ryan insan üstü bir şey olduğu için unutmuş olmalıyım.
1.Mikael Stanne
2.Tompa
3.Barney greenway
4.L.G.petrov
5.John Tardy
Benim için ilk 5 Death Metal vokalisti:
1- Frank Mullen
2- Travis Ryan
3- Trevor Strnad
4- Tomas Lindberg
5- Marcus Bishoff
+1 Helmuth Lehner
+2 Ross Dolan
1. Paul Kelland
2. Martin van Drunen
3. Mikael Stanne
4. Jeff Walker
5. Travis Ryan