Bu Pazar Pasifagresif’in 12. yaş günü. Bu yüzden bu hafta podcast’te PA özel programı yapacağız. Emrah bana sorular hazırlayacak, ama özellikle merak ettiğiniz bir şeyler varsa bu yoruma cevap olarak yazarsanız onlara da cevap veririm programda.
@Ahmet Saraçoğlu, belki de sitenin en güzel yanı hemen herkesin seviyeli olması. Ancak merak ediyorum ne sıklıkla onaylamadığın mesajlar atılıyor, spamları kastetmiyorum tabi. Neyse nice sağlıklı 12 yıllara, allah analı babalı büyütsün <3
@Ahmet Saraçoğlu, Yıllardır bu yoğunlukta yeni albüm dinleyip yazıyorken bu işe dair ilgini ya da heyecanını kaybettiğin olmuyor mu? Olmuyorsa nasıl olmuyor? Oluyorsa, belli ki aşabiliyosun, aşmak için nasıl bi yol izliyosun?
İstikrarına hayranım abi.
Ben birkaç yeni albüm edinip, saranları birkaç ay dinlerim mesela. Ayda 2 3 albüme denk gelir çoğu dönem. Müziğe karşı heyecanımın azaldığı, hatta kaybolduğu dönemler de yaşayabiliyorum. Hangimiz normaliz?
@Ahmet Saraçoğlu, MGLA’nın diğer albümlerinin kritikleri ne zaman yayınlanacak?
EIF 2015′te yayınlandı, AOE’da yine çıktığı yıl ama ne bu ikisinin arasındaki 4 senede, ne de 2019′dan bugüne MGLA’ya dair haber dışında sitede hiçbir şey yayınlanmadı.
bu iki albüm dışında EP, split ve compilationlar ile birlikte 7 tane falan daha yayınlanabilir içeriği var adamların. sitede hala kritiklerinin yer almaması beni üzüyor.
@Ahmet Saraçoğlu, Şimdiden iyi yayınlar arkadaşlar. Benim birkaç sorum var, umarım çok fazla vaktinizi almaz.
Çok zorlanarak, yazmasam mı acaba diyerek hazırladığın kritik hangisi?
Büyük bir keyifle hazırladığın, yazdıkça yazasın geldiği kritik hangisi?
Hazırlarken duygu dolu anlar yaşadığın, hatta gözlerinin dolduğu -varsa- kritik hangisi?
Üzerine en çok hazırlık yaptığın, kitap kurcaladığın, makale taradığın -varsa- kritik hangisi?
Siteye yazı göndermek isteyen takipçilere, kritik hazırlama konusunda önerebileceğin ipuçları var mı?
Bonus sorular:
PA’yı açarken bu kadar uzun soluklu olacağını ve insanlarla bu kadar etkileşime gireceğini öngörüyor muydun ve PA’nın bundan sonraki rotası nasıl olacak?
Sitenin teknik sorunlarıyla ilgili aşağı yukarı bilgim var ama PA’nın yenilenmesine dair plan hâlâ geçerli mi?
Teşekkürler, tekrar iyi yayınlar, emeklerinize sağlık.
@Ahmet Saraçoğlu, pan ouz soruları sıralamışken benim de ekstra bir soru sormak aklıma geldi.
pan ahmet siteyi kurarken pani güzide’nin yeri ne idi. o zaman da tanışıyorlar mıydı, site kurulduktan sonra ara ara yazdığı kritikler ve başlattığı hoş sohbet başlıkları dışında ne gibi bir yeri oldu sakıncası yoksa merak ediyorum.
Abi agresif musikiyi dinlemeyi çok seviyorum. Zaman zaman geri bildirim verme ihtiyacı hissediyorum. Muhabbetiniz beni yeni şeyler dinleme konusunda iştahlandırıyor. Bu akşam Nachtmystium dinliyorum o sebeple.
Ahmet abi şimdi dinlemeyi bitirdim podcasti. Ağzına sağlık. Nice yıllara.
Agalloch roportajını hatırlıyorum. John Haughm kompleksli, rahatsız bir eleman olduğu için doğal bir sonuç çıkmıştı ortaya. Zaten önce Agalloch sonra da Pillorian’nın içine sıçıp batırdı. Her iki gruba da taparım orası ayrı.
Myrkur’un müziği bok gibi. Kadının da kendisi ultra antipatik çıkınca tam oldu. O inceleme hayatımda okuduğum en tatsız yazılardan biriydi.
Ayrıca yazılarımı yayınladığın için tekrardan teşekkürler.
@Ahmet Saraçoğlu, Marduk muhabbetini acayip merakla bekliyorum, benim için belkide bir test olacak. Sevdiğim albümleri elbet var, Opus Nocturne gibi. Ancak genel olarak zevkimin örtüştüğü bir site olmasına rağmen PA bu aşırı Marduk çılgınlığına anlam veremedim yıllardır.
@Ahmet Saraçoğlu, Morgan gibi bir savaş tarihi meraklısı bu hatayı duysa eminim çok üzülür, siteden bütün Marduk kritiklerinin acilen kaldırılmasını talep ederdi.
musiki cemiyetinin olmasının avantajlarından bir tanesi de sitede geçmişte yazılmış efsane albümlerin kritiklerinin yeniden yazılabilmesi.
geçtiğimiz günlerde kritiklerine bir göz atarken bundan 10 sene önce PA’da yazılmış WHORACLE albümünün bugün bir başkası tarafından yeniden orada yer alması keyif veriyor.
Bölümlerin uzun olmasından şikâyetçi olan var mı arkadaşlar? 1 saati geçmese, en fazla şu kadar olsa diyor musunuz yoksa 2 saatlik bölümler de iyi oluyor mu?
@Ahmet Saraçoğlu, Uzun süreli bölümleri genelde 3-4 oturuşta anca bitirebiliyorum ama şikayetçi değilim. Özellikle spesifik bir grubu konuştuğunuz podcastler arşivlik kayıtlar, ileride dönüp dönüp tekrar dinlerim bu yüzden detaylı olması hoşuma gidiyor.
@Ahmet Saraçoğlu, İki grubun son albümlerini kıyasladığımda, Paradise Lost ağır basıyor. Genel diskografiye baktığımda ikisi de ilgi çekici ama Darkthrone’da daha keskin virajlar var.
@ytncl, Galiba benim söylediğim yanlış anlaşılmış. Kesin viraj kelimesini PL’un müziğinde aldığı radikal kararlar, Host gibi deneysel albümler için kullanmıştım. Bu kadar farklı iki grubu kıyaslayacak değilim tabiki.
Her zamanki gibi çok keyifli bir sohbet olmuş. Kesinlikle ama kesinlikle kötü bir niyetle söylenmediğine emin olsam dahi Erhan kardeşimizin siteye yardımcı olabilmek adına bir takım bulunmuş olduğu teklifleri isim vererek açıklamak pek yakışı olmamış bence. Dediğim gibi bu söylemde bir art niyet kötü niyet yok ama isim vererek böyle böyle dedi ben teşekkür ettim gibisinden bir podcast yayınında açıklanmasını pek yakışı bulmadığımı ve bu konudaki düşüncemi bildirmek istedim naçizane.
@owlbos, teşekkür etmek, siteye katkıda bulunduğunu vurgulamak için söyledim. Yakışık almayan kısım nedir anlayamadım. “Sağ olsun” diyerek takdir amaçlı söyledim.
Yarınki podcast’e hazırlanırken diskografiyi dinleyeyim dedim. Arka arkaya 173 Paradise Lost şarkısı dinledim. Enteresan bir süreç oldu. Biraz ruhum sıkıştı biraz gaza geldim. Acayip grupsun Paradise Lost.
@Ahmet Saraçoğlu, aynı şeyi(parça sayısını dikkate almadan) sabah 8 de başlayıp hiç ara vermeden ulcerate dinleyerek yaptım. Müthiş keyif aldım, işim erkem bitince bir kadeh viski yuvarlama şansımda oldu. Bu süreçte fark ettim ki ‘vermis’ e ayıp ediliyor.
@P L A G U E, Vermis hiç nefes aldırmadığı için pek çok dinleyici yorgun düşüyor o albümü dinlerken. Çok ezici bir albüm ama diğer Ulcerate işlerine kıyasla daha az dinamiği, gelgiti, draması var. Bence bu yüzden.
@Ahmet Saraçoğlu, abi believe in nothing ve host döneminde bi the cult-dreamtime esini var mı bi değerlendirebilir misiniz ? Bana göre grubun müzikal hayatında the cultin abdye gitmeden önceki dönemlerinin ciddi etkisi varmış gibi geliyor. Sizden dinlemeyi çok isterim.
@Rzeczom, True Belief, I See Your Face, Jaded, Last Regret, As I Die gibi onca parça içerisinden Pray Nightfall’ı seçmekte… Bilmiyorum. O albümden bağ kurulabilecek şarkılar en fazla No Celebration ve Symbol Of Life olabilir bence. Geri kalanlar her PL parçasında olduğu gibi belli bir kalitenin üzerinde parçalar olsalar da, kişisel bağ kurabilecek düzeyde eserler değil hiç biri…
@Rzeczom, Alt tarafı belli bir konu hakkındaki düşüncelerimi özellikle cümlelerimden birisinin arasına “bence” kelimesini de ekleyerek belirttim. Yargılarımın tamamen subjektif fikirlerimin bir sonucu olduğunun bilincinde olduğumu belirtmek için her yargımın başına veya sonuna mı “bence” kelimesini mi ekleyeyim? Bu kadar agresif/saldırgan bir tepki görmemi gerektirecek hiç bir şey olduğumu düşünmüyorum yazdıklarımda. Aksine PL parçaları ile ilgili konuşabilme amacıyla, tamamen iyi niyetle yazdığım şeylerdi. Bu tepkinizi hiç takdir etmediğimi belirterek yazımı sonlandırıyorum.
@Belhor41, yazdıklarına tekrar baktım ve herhangi bir iyi niyet yine de sezmiyorum. şu şarkı benim için de özel diyorum ve sen altına şunlar varken hiçbirisi özel değil diyorsun.
kendi yazdıklarının subjektif olduğunun bilincinde isen sen de benim yazdıklarımın da öyle olduğunu görebilmelisin.
tekrar söylüyorum: şu şarkı ile bağım var diyorum ve sen altına en fazla şunlarla bağ kurulabilir, bunlar bağ kurulamaz falan yazıyorsun. şaka gibi.
Emeğe rep+. ancak eleştirilerim var(linç daveti gelmişti, iştirak edelim).
Biraz daha kısa ve öz olabilecekken biraz tutuk gibi olmuş bu bölüm. Metin çerçevesi yapıyor musunuz bilmiyorum ama bence konuşulacak ana konuyu başlıklar/çerçeveler halinde(önceden yazıp/not alarak) ilerletseniz çok daha akıcı olur. Yabancı ve özellikle pek beğenilen podcastler, ikili yorumlu programlar bu altyapıyla daha iyi yürüyor, kaliteleri ve kalıcılıkları artıyor. Hatta bir çerçeve, bir de yedek çerçeve yapıyorlar. Ben çok sevdiğim gazetecilerin filan bile bazen konuğuna soracağı sorulara ya da alternatif sorulara hazırlanmadan geldiğini görünce bile sıkılıyorum. Konuk ilgi çekici olsa bile hatta.
Bu bölümü biraz tekrarlı buldum. Özellikle şarkıların/albümlerin karakteri hakkında bilmeyenlerin sadece subjektif “çok iyi, üff, hit var, hit yok, nakarat yok” gibi çok subjektif tanımlarla anlatılmasını yetersiz buldum. Biraz daha akıcı bir türkçe ve bol sıfatlı benzetmeli örneklerle anlatılmasını yeğlerdim, dilci takıntısı kusura bakmayın. Bu arada görünüşe göre Konya beyle en beğendiğimiz PL dönemleri epey uyuşuyor ancak ben epey azılı bir fan olduğum için gerektiğinde tüm diskografi’ye Saraçoğlu beyin Obsidian’a şarkı bazında yaptığı muameleyi yapıyorum gerçi heheh.
Bunların dışında gerçekten güzel sohbet, yapıcı olması açısından övgüleri bir kenara bırakıp eleştirdiğim yerleri yazmak istedim.
Not: Madem podcast içinde kimi grupların Paradise Lost’tan ‘apardığı’ bazı melodilerden söz edilmiş, bir tane de ben ekleyeyim. Icon’da Widow’un 50. saniyesindeki solo melodi = Death – Story to tell’deki 1:05′te giren melodi. Koskoca Death, sen de mi? :)
@Konya, kesinlikle ünleme takılmadım, ben de o tip tepkiler veririm ancak bunların yanında daha teknik tarifler ve açıklayıcı betimlemeler grubu hiç bilmeyen biri için daha öğretici olur diye dedim. yoksa itici filan değil abi, yanlış olmasın.
Story to tell’in Widow’daki melodiyle olan akrabalığı çok bariz yav hahah. O konu tartışma götürmez. Death’in her albümünü seven sayan biriyim ama gerçekler vardır. :)
@Rzeczom, Bakın sizin ile anlaşmaya varamadığım en büyük nokta şu ki:
Eğer ki ben çıkıp “Şu şu şu parçalar dışındaki PL parçalarını çok beğenenler/bağ kuranlar zevksizdir, kaliteli müzikten anlamıyordur.” şeklinde olduğu gibi bir cümle yazsaydım, o zaman gelecek agresif tepkinin neden geldiğini rahatlıkla anlayabilirdim. Çünkü örnek olarak verdiğim cümle, net bir şekilde belli bir insan grubunu hedef gösteren ve hakaretamiz yargılar içerdiği çok belli olan bir cümle.
Oysaki benim yazdığım cümleler, ne sizi yada bir başkasını hedef göstermeyen ve hakaret içerikli herhangi bir kelime içermeyen cümleler. Genel olarak, sizin beğendiğiniz bir parçanın o kadar da çok beğenilen bir tarafı olmadığı düşüncesini belirttiğim şeyler yazmışım. Bu düşünceyi belirtirken de her cümlemin içerisine olmasa da, bir tanesinin içine “bence” kelimesini eklemeyi de ihmal etmemişim. Her bir yargımın içerisine ekleme gereği duymadım, çünkü sadece bir tanesine eklemenin aynı işlevi göreceğini düşündüm. Gerçi her birine ekleseydim de daha az agresif olan bir tepki gösterir miydiniz? Ondan da emin değilim. Karşıt fikirlere bu kadar tahammülsüz olmanız (BENCE) mantıklı bir şey değil.
Sonuç olarak, bu konuda ne kadar tartışırsak tartışalım, anlaşmaya varabilecekmişiz gibi gözükmüyor. Bu sebeple tartışmayı daha fazla uzatmama kararı alıyorum. Size iyi günler dilerim.
@Konya, yukarıdaki anlamsız tartışmadan sonra yazmak istemedim, nasılsa her podcast sonunda yazıyorum diye.
freak on a leash isimli şarkının müzik videosunu oldum olası sevemedim. şarkıyı da beğenmemiş olmamın etkisi vardır herhalde.
korn’dan sonra ortaya çıkan LP müzikal olarak aynı istikrarı (ilk iki albümden sonra) sağlayamamış olsa da Breaking The Habbit müzik videosunda bence bahsi geçen şarkının klibinden daha iyi bir iş ortaya çıkmış.
@Konya, hazır sizi yakalamışken bir iki şey daha söylemek isterim.
birisi bu podcast de geçen konu olan müzik videoları ile ilgili. Bunun üzerine bir süre düşündükten sonra aklıma Dying Fetus’ün en çok dinlenmiş ve izlenmiş olan parçası “Your Treachery Will Die With You” geldi.
11 yıllık bir video ama bugünde çıkarsan bence kalite bakımından sırıtmaz. içerisinde özel/yeni/farklı olan hiçbir şey yok. grup elemanları hayvan gibi çalıyor ve sadece bunu gösteriyor. bence bu bile iyi bir ”metal müzik” videosu olması için yeterli.
mekan eski bir fabrika ya da terk edilmiş bir ev yerine çok iyi bir şekilde aydınlatılmış bir stüdyo. grup elemanlarının nasıl çaldıklarını ara ara kesip göstererek iyi bir iş çıkarmışlar.
bence bu sadelikte nasıl hayvan gibi çaldıklarını göstermek bile yeterli. örnek alınası bir iş. üzerine kafa yoran her grup bunu başarabilir. illa çok enteresan olmalıyız, en uç işi göstermeliyiz diye düşünmek manasız geliyor bu zamanda.
ikinci ve son olarak da eğer aklınızda yeni ya da daha iyi bir fikir yoksa podcast konusu önermek istedim.
güzide ablanın bir kaç sene evvel açtığı iki tane güzel liste başlığı var.
1) Her bir tür için kafanızda beliren ilk albüm.
2) Her türde en sevdiğiniz 3 grup.
önceki podcastlerde zaten sevmediğiniz türleri, grupları vs. ortaya karışık bir şekilde sunmuştunuz. bu bölümler arasında hayatınıza etki eden albümlerden de bahsettiğiniz.
bunlarla bağlantılı olarak yukarıda geçmişte sitede paylaşılmış olan bu başlığı baz alarak türleri sınıflandırıp, bunları gruplara/albümlere/şarkılara bölüp sıralayabilirsiniz. neden bunları seçtiğinizi anlatıp neden sevdiğinizden bahsedersiniz.
uzun bir podcast olacağına şüphe yok. çünkü uzun süredir bu müziği dinliyorsunuz ve sevdiğiniz ve dolayısıyla konuşmak istediğiniz bir çok iş vardır. zaten olayda bu, bunları sınırlandırmak ve bir liste çıkarmak. iyi bir podcast konusu olabilir diye düşünüyorum.
bu fikrin yanında son olarak da şimdi yazarken aklıma gelen şu iki konu önerisini de ekleyerek bitireyim.
hazır metal kliplerini konuşmuşken bir ara albüm kapaklarına da değinebilirsiniz. birbirine benzeyenlerden tutunda yenilikçi olan, türlere göre ayrılan ve bunların içerisinden sıyrılmayı başarmış sanatçılara-gruplara da değinebilirsiniz. en sevdikleriniz,sevmedikleriniz, anlamlandıramadıklarınız, üzerine epey bir konulabilir (beni eklemeyi unutmayın sakın) geçmişte ahmet abi bu konu hakkında epey iyi bir makale tarzında tartışma başlığı açmıştı. devamının gelmesi için çok yalvardık ama adam yazmaya vakit bulamadı.
eğer ahmet abi nasılsa bunlar sitede geçmişte konuşuldu, yazıldı çizildi diye itiraz ederse de söyleyeyim: bunların site takipçileri arasında tartışılmasının hem üzerinden epey bir vakit geçti hem de biz sizin ağzınızdan bugün bu podcast serisi içerisinde dinlemek isteriz.
sonuncusu da nasıl podcast bölümlerinde ”dünü, bugünü ve yarını” gibi çok iyi bir konsept oluşturup ara ara konuşmak istediğiniz grupları bu konsept çerçevesinde değerlendirmeye başladınız; bence ”Black Metalin Hayatımızdaki Yeri ve Önemi” gibi bir başlığı da bunun gibi seri halinde ara ara devam edecek bir konsepte dönüştürebilirsiniz.
”Death Metalin, Thrash Metalin, Extreme ya da Retro işlerin” sizin hayatınızdaki yeri ve önemi gibi.
Programa dair en sevdiğim şeylerden biri Emrah abinin bazı şeyleri aşırı içselleştirip verdiği tepkiler. Olaya öyle bir giriyor ki klipleri çeken adamlar eline geçse bir kaşık suda boğacak haha.
Başta bahsedilen klip Ancient-Lilith’s Embrace sanırım. Şarkı gayet güzel ama klip parodi gibi.
Red Fang’ın klibini daha önce görmemiştim, aşırı iyi, bayıldım.
Kamera karşısına geçip gitar çalıp headbang yapmaktan daha fazlasını yapabilmeli artık gruplar. 2021′deyiz.Mesela Youtube’a Amon Amarth yazıyorum, doğru düzgün klip bile yok. Gojira yılın en ses getiren albümlerinden birini yapıyor, çekilen kliplerin hepsi iğrenç, klip bile değiller. Bu noktada Behemoth bence en çok çaba harcayan gruplardan biri. Nergal’i bu yüzden seviyorum.
@mahakali, Ben müzik klibinin grup elemanlarının performanslarından kotarılmasına hiç de kötü bakmıyorum. Müzisyenleri çalarken izlemeyi seviyorum valla, oyunculuk kasmalarına gerek yok. Adamın işi o değil zaten. Ama Tool klipleri gibi işlerin de yeri ayrı.
@Dysplasia, oyunculuk kasmasinlar bence de. Kendileri oynayınca çoğu zaman iyi şeyler ortaya çıkmıyor. Üyeler klipte görünmek zorunda değil. Animasyon olur, başka oyuncular bulunur, bir şekilde ilgi çekici bir klip yaratilir. 30 yıldır kamera önünde gitar çalıyorlar zaten farklı şeyler yapmalılar.
Bu hafta (11.07.2021) ilk kez bu tarz bir şey denedik. Sohbet eder gibi konuştuk.
“Yorumlarınız bizim için değerli.”
Arada bu tarz, bir temaya bağlı kalmayan yayınlar iyi olur derseniz zaman zaman bu tarz şeyler yapmak istiyoruz. Sıkıntıdan baydık geberdik diyen varsa ona da saygımız sonsuz ama ileride size musallat oluruz, sizinle uğraşırız onu da belirtelim.
@Ahmet Saraçoğlu, bitirdim bölümü ve ne zaman bittiğini anlamadım. Kendi adıma konuşmam gerekirse zaten sohbetiniz-muhabbetiniz için dinliyorum daha çok. O yüzden güzel olmuş. Tutukluk falan da hissetmedim gayet aktı.
Konuda “Metal klipleri” olarak genel bir değerlendirme yapılmış ama ben bunu “Death Metal klipleri” olarak özelleştirip 9 kliplik bir liste çıkarabilirim.
İlginç teması ve başarılı yönetmenliğiyle herkese önerebileceğim bir klip. Ama Cattle Decapitation’un en başarılı klibi değil. Onu 3 sıra altta bulacaksınız.
Bir ülkenin uygar dünyaya ait olup olmadığının en kısa yolunun Death Metal ve Tenis’de bir yer sahibi olup olmadığına bakılarak anlaşılacağını düşünüyorum. Dünyaca ünlenmiş, tanınan, dünyanın bir çok yerinde konser veren Death Metal grupları ve Grand Slam kazanan, haftalık listelerde ilk 10′da olan tenisçiler (Kadın-Erkek farketmez) hep aynı ülkelerden çıkıyor (Bu ülkeler Demokrasi, insan hakları ve kişi başına milli gelir listelerinde en tepede olan ülkeler aynı zamanda). Himsa’nın klibinin komik olmasının yanında bu oldukça ayrı ama kesişim kümesinde özgür dünyayı bağlayan iki parçayı tek bir klipte birleştirmesi (hemde 14 yıl öncesinde bunu düşünmeleri) çok ilgi çekici.
7: Heaven Shall Burn – Predator / Weakness Living In My Heart
İki ayrı tarzda çekilmiş klibin birbirine zekice bağlanması, ilk klipteki drone kameraların sağladığı hareketli çekimler ve ikinci klipteki kızın verdiği masumiyet duygusu vs. Toplam 13 dakikalık bir duygu ve ses şöleni.
Ekstrem ve eski usül Death Metal yapan bir grup için son derece komik bir klip. Özellikle bateristin Lars Ulrich fotoğrafına ve vokalistin kedi fotoğrafına sarılarak uyumaları her defasında beni benden alıyor.
Behemoth’un hemen hemen her klibi ilgi çekici. Bu klibi seçmenin nedeni Behemoth’un tamamen Black Metal yaptığı bir albümdeki (The Satanist) tek saf Death Metal şarkısı olması ve klibin renk, çekimler ve kurgu açısından üst düzey kaliteye sahip olması. Blow Your Trampets Gabriel şarkısının sonuyla başlayan klip her detayıyla tam bir sanat eseri.
Yayında söz edilen “Goat Of Departure” ya da “Everything Went Black” klipleri de kaliteli ve komik klipler. Ama ana fikir olarak benim için bir TBDM klibi Necropolis’dir. Death Metal’le bowling’i bir noktada buluşturmak dünyada bu çatlak insanlar dışında kimsenin aklına gelmezdi.
Grubu ve tarzını çok sevmem ama bu klibi ayda en az 1 kez izlerim. Çok zekice düşünülmüş bir fikir, fena olmayan oyunculuk ve güzel bitirilmiş bir sonla izlemekten asla sıkılmayacağım bir klip. Her izlediğimde 7-8 yaşımda ki halimi ve oynadığım basit bilgisayar oyunlarını hatırlarım.
Death Metal sınırları içerisinde bu kadar komik, zekice ve içten bir klip yapılamaz sanırım. Ahmet Saraoğlu “Dismantle The Dictator” klibi için o kadar laf edip bu klipten 2 kelime bile bahsetmemesi beni hayal kırıklığına uğrattı. Maalesef klibin orjinali gittiğinden İspanyolca altyazılı hali kalmış.
Yeni bölümü pazar günü kaydettik ama ikimiz de saçma sapan bir yoğunlukta olduğumuzdan upload etmeye fırsat olmadı. Bölüm hazır, ilk müsait anda yayında olacak.
Uzun süredir dinleyemiyordum. Serbest Çağrışım bölümü ile tekrar dinlemeye başladım. Muhabbet baya keyifli olmuş.
Ahmet Abi seni biraz kıskandığımı da belirtmeden geçmek istemedim. Sen en azından dedene metal müzikten bahsedebiliyormuşsun, ben saçımı uzattım diye “karı mısın” denilen, Behemoth dinlemem için de “bu kazma kürek sesine benzeyen şeyi niye dinliyorsun?” tarzında tepkiler aldığım bir ailede büyüdüm…
Death metal bölümünden sonra Opeth bölümünü de hafta arası sabah şekeri olarak yayınladık. Pazar günü yayınlanacak bölümü de dün kaydettik, tempoyu düşürmeden devam ediyoruz.
Elinize emeğinize sağlık, yine çok keyifli bir bölüm. Death Metal bölümünü; kahve demleme, içme ve bulaşıklarını yıkama evrelerinin yanına meze etmiştim. Bu bölümü de iş yerinde pek yoğun olmayan bir günde değerlendirdim. Önceki program süresi daha benlikti diyebilirim. Kayıt uzadıkça, yarıda bıraktıracak kesin bir şeyler çıkıyor.
Üstat, şu arkadaşların yanına giderken albümü bitirmek için oyalanma evresinde yalnız değilsin. Benim de alışkanlık edindiğim bir eylem. Nedense bir yere buluşmaya giderken yolda dinlenen albüm her zaman daha tatlı geliyor.
Bir tane de Harun Tekin Çakaal ben ekleyeyim; Katatonia Tomb of Insomnia’ nın 3:35 ten sonra başlayan, dönem için deneysel olarak sayılabilecek kısmı. Blakkheim’ in Saw You Drown EP’ inde de sıkça denediği pasajlar. Özellikle Scarlet Heavens neredeyse tamamen bunun üzerine kurulu.
Diğer yandan Discouraged Ones’ tan Last Fair Deal Gone Down’ a kadar olan Katatonia’ nın, Modern Türk Rock’ ın temelini oluşturduğunu düşündüğüm bir dönem vardı. Hatta Katatonia yı arkadaşlara pazarlarken Discouraged Ones’ tan, gitar askısının dizlere kadar indiği sadece aşağı yönde 4/4 lük penalama yapılan kısımları dinletip, Duman’ ın köpeğisin bilader, e buna tapmalısın aq gibi daha sonrasında pişman olacağım söylemlerim de olmuştu. Yine de hala Sweet Nurse gibi bir parçayı ne bileyim bir Mor ve Ötesi albümünde falan copy paste şeklinde görsem sırıtmayacağını düşünüyorum.
Bir de her kayıtta soracağım unutuyorum: Şu “AgresifMusiki” introsundaki ses kime ait? Kayıt aşamasında herhalde birkaç tekrar alınıp, ciddiyet toparlama evresinden geçilmiştir diye düşünüyorum ahah :)
@Gökay, teşekkürler. Benim dışarıda müzik dinleme alışkanlığım epey azaldı aslında. Evde çalışırken sürekli müzik dinlediğimden, dışarı çıktığımda genelde YouTube’dan bir şeyler dinliyor oluyorum. Socrates, Rabarba ekibinden çeşitli video ve podcast yayınları vs.
Benim Türk rock’ıyla aram Bir Derdim Var’ın adını bile hatırlayamayacak noktada olduğundan Katatonia konusunda bir yorum yapamıyorum. Öyle diyorsan doğrudur. :)
Bu Pazar Pasifagresif’in 12. yaş günü. Bu yüzden bu hafta podcast’te PA özel programı yapacağız. Emrah bana sorular hazırlayacak, ama özellikle merak ettiğiniz bir şeyler varsa bu yoruma cevap olarak yazarsanız onlara da cevap veririm programda.
01.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, belki de sitenin en güzel yanı hemen herkesin seviyeli olması. Ancak merak ediyorum ne sıklıkla onaylamadığın mesajlar atılıyor, spamları kastetmiyorum tabi. Neyse nice sağlıklı 12 yıllara, allah analı babalı büyütsün <3
01.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Yıllardır bu yoğunlukta yeni albüm dinleyip yazıyorken bu işe dair ilgini ya da heyecanını kaybettiğin olmuyor mu? Olmuyorsa nasıl olmuyor? Oluyorsa, belli ki aşabiliyosun, aşmak için nasıl bi yol izliyosun?
İstikrarına hayranım abi.
Ben birkaç yeni albüm edinip, saranları birkaç ay dinlerim mesela. Ayda 2 3 albüme denk gelir çoğu dönem. Müziğe karşı heyecanımın azaldığı, hatta kaybolduğu dönemler de yaşayabiliyorum. Hangimiz normaliz?
<3
02.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, MGLA’nın diğer albümlerinin kritikleri ne zaman yayınlanacak?
EIF 2015′te yayınlandı, AOE’da yine çıktığı yıl ama ne bu ikisinin arasındaki 4 senede, ne de 2019′dan bugüne MGLA’ya dair haber dışında sitede hiçbir şey yayınlanmadı.
bu iki albüm dışında EP, split ve compilationlar ile birlikte 7 tane falan daha yayınlanabilir içeriği var adamların. sitede hala kritiklerinin yer almaması beni üzüyor.
02.06.2021
@Rzeczom, katılıyorum. En azından WHTN olsun.
03.06.2021
@enemyofgod, WHTN müthiş bir albüm gerçekten.
05.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Şimdiden iyi yayınlar arkadaşlar. Benim birkaç sorum var, umarım çok fazla vaktinizi almaz.
Çok zorlanarak, yazmasam mı acaba diyerek hazırladığın kritik hangisi?
Büyük bir keyifle hazırladığın, yazdıkça yazasın geldiği kritik hangisi?
Hazırlarken duygu dolu anlar yaşadığın, hatta gözlerinin dolduğu -varsa- kritik hangisi?
Üzerine en çok hazırlık yaptığın, kitap kurcaladığın, makale taradığın -varsa- kritik hangisi?
Siteye yazı göndermek isteyen takipçilere, kritik hazırlama konusunda önerebileceğin ipuçları var mı?
Bonus sorular:
PA’yı açarken bu kadar uzun soluklu olacağını ve insanlarla bu kadar etkileşime gireceğini öngörüyor muydun ve PA’nın bundan sonraki rotası nasıl olacak?
Sitenin teknik sorunlarıyla ilgili aşağı yukarı bilgim var ama PA’nın yenilenmesine dair plan hâlâ geçerli mi?
Teşekkürler, tekrar iyi yayınlar, emeklerinize sağlık.
05.06.2021
@Ouz, Şu PA’nın yenileceği günü Mastodon’un yeni albümünden daha çok bekliyorum.
07.06.2021
@Ouz, Genc developerlar olarak hepimiz rahatsiziz. Benim fikrim imece yoluyla siteyi yenileyelim. Iki-uc kisi ile yenileriz siteyi.
06.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, pan ouz soruları sıralamışken benim de ekstra bir soru sormak aklıma geldi.
pan ahmet siteyi kurarken pani güzide’nin yeri ne idi. o zaman da tanışıyorlar mıydı, site kurulduktan sonra ara ara yazdığı kritikler ve başlattığı hoş sohbet başlıkları dışında ne gibi bir yeri oldu sakıncası yoksa merak ediyorum.
Abi agresif musikiyi dinlemeyi çok seviyorum. Zaman zaman geri bildirim verme ihtiyacı hissediyorum. Muhabbetiniz beni yeni şeyler dinleme konusunda iştahlandırıyor. Bu akşam Nachtmystium dinliyorum o sebeple.
03.06.2021
@mahakali, kalp bıraktım.
Türkiye’nin en iyi kültür sanat platformu.
06.06.2021
@deadhouse, PA 12 haberine yazacaktım, bu başlık ne alaka.
Ahmet abi şimdi dinlemeyi bitirdim podcasti. Ağzına sağlık. Nice yıllara.
Agalloch roportajını hatırlıyorum. John Haughm kompleksli, rahatsız bir eleman olduğu için doğal bir sonuç çıkmıştı ortaya. Zaten önce Agalloch sonra da Pillorian’nın içine sıçıp batırdı. Her iki gruba da taparım orası ayrı.
Myrkur’un müziği bok gibi. Kadının da kendisi ultra antipatik çıkınca tam oldu. O inceleme hayatımda okuduğum en tatsız yazılardan biriydi.
Ayrıca yazılarımı yayınladığın için tekrardan teşekkürler.
ahmet ”abi” ya da güzide ”abla” demedim… pan ahmet ile pani güzide dedim.
pan: mr. bey, pani: mrs. hanım.
Ucz się polskiego, polskiego!
tam 12 yıl önce ahmet abi’nin meshuggah – obzen kritiğinin ilk yorumunu yapmıştım. sitenin ilk açıldığı günler dün gibi aklımda.
http://www.pasifagresif.com/2009/03/meshuggah-obzen/
keyifli bir podcast olmuş yine, ağzınıza sağlık. ve nice 12 yıllara!
Paradise Lost özel bölümü gelse ne güzel olur :)
Geçen programda da dediğimiz gibi bugün Marduk konuşacağız. Mermili kemerleri, postalları dolaptan çıkarıyoruz.
Hazır bugün Marduk konuşacağız, Diyarbakır’daki şu olayı da hatırlatmış olayım. Dünyanın en iyi olayı resmen.
https://cdn.endavet.com/endavet/spormerkezleri/13331/87c970ac-83c7-49a6-8bdf-c80351d3cf67.jpg
https://clubmarduk.files.wordpress.com/2015/12/11.jpg
https://media-cdn.tripadvisor.com/media/photo-s/17/7c/2e/f8/getlstd-property-photo.jpg
13.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, ahahaha çok iyi. Aklıma Mersin sahilde Dimmu Borgir çalan abiler geldi. O olaya canlı tanık olmadığım için epey üzgünüm.
13.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Marduk muhabbetini acayip merakla bekliyorum, benim için belkide bir test olacak. Sevdiğim albümleri elbet var, Opus Nocturne gibi. Ancak genel olarak zevkimin örtüştüğü bir site olmasına rağmen PA bu aşırı Marduk çılgınlığına anlam veremedim yıllardır.
14.06.2021
@owbos, marduk bu mahallenin ağır abileridir herkes saygı duyar önlerinde ceket ilikler
Hell yeahhhhhhh , henüz dinlemedim zevkle dinleyeceğim … Umarım Hz. Legion dan ve onun yırtıcı vokalinden bol bol bahsetmişsinizdir abi .
İki buçuk saatlik Marduk bölümü mü? Sevinçten kuduruyorum. Ağzınıza sağlık şimdien.
MARDUUUUUK
Bazuka değil, hand cannon, lütfen.
https://bit.ly/3vuurRH
17.06.2021
@şeyh hulud, doğrusun.
17.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Morgan gibi bir savaş tarihi meraklısı bu hatayı duysa eminim çok üzülür, siteden bütün Marduk kritiklerinin acilen kaldırılmasını talep ederdi.
17.06.2021
@şeyh hulud, o muhabbette ben sadece dinleyiciyim, iddiada bulunan kişi düşünsün.
Bence yakınlarda yeni bir soru cevap yayını yapmalısınız, böyle planlar var mı?
17.06.2021
@Mehmet, var.
Bu hafta metal basınını enine boyuna konuştuk.
http://elb.tmseveta.com/media/web_content/15049_sayi41kapak.jpg
http://elb.tmseveta.com/media/web_content/200598_cocuk44.jpg
20.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, bu bir şaka olmalı.
http://www.turkmetal.org.tr/yayinlarimiz/metal-cocuk-dergisi
musiki cemiyetinin olmasının avantajlarından bir tanesi de sitede geçmişte yazılmış efsane albümlerin kritiklerinin yeniden yazılabilmesi.
geçtiğimiz günlerde kritiklerine bir göz atarken bundan 10 sene önce PA’da yazılmış WHORACLE albümünün bugün bir başkası tarafından yeniden orada yer alması keyif veriyor.
21.06.2021
@Rzeczom, Odraza incelemesine de bekleriz :)
(merak etme ben yazmadım :P)
Bölümlerin uzun olmasından şikâyetçi olan var mı arkadaşlar? 1 saati geçmese, en fazla şu kadar olsa diyor musunuz yoksa 2 saatlik bölümler de iyi oluyor mu?
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, 3 saat olsun gene dinlerim.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, bence 3 saat olsun.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Uzun süreli bölümleri genelde 3-4 oturuşta anca bitirebiliyorum ama şikayetçi değilim. Özellikle spesifik bir grubu konuştuğunuz podcastler arşivlik kayıtlar, ileride dönüp dönüp tekrar dinlerim bu yüzden detaylı olması hoşuma gidiyor.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, 2 saat az. en az dört saat olsun.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, gayet iyi oluyor. bazen 1,2x hıza alıp dinliyorum ben normalden daha uzunsa podcast.
Haftaya hangisini konuşalım? Sizin oylarınıza göre karar vereceğiz.
PARADISE LOST
DARKTHRONE
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Darkthrone. Yeni albüm geliyor zaten isabet olur.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, benim oyum sayılıyorsa paradise lost :P
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Paradise Lost bence. Darkthrone’un albümü çıktıktan sonra o albümü de kapsayacak şekilde yeni bir bölüm çekilebilir onun için.
21.06.2021
@Zeitgeist, DT albümü bu cuma çıkıyor, podcast pazar günü. Zaten o yüzden DT de seçenekler arasında.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Çıkmasına daha var sanıyordum, dikkat etmemişim ama olsun Paradise Losttan yanayım hala.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, benim oyum belli :) paradise lost.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, PARADISE LOST.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, hiç seçenek olmasaydı Darkthrone derdim yine.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Darkthrone.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, DARKTHRONE
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, paradise lost
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Darkthrone
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Paradise Lost.
Albüm hakkı olarak bakarsak obsidian çıkalı bir yılı geçiyor, dt albümü ise henüz yeni, biraz daha sindirilir ve özümsenirse daha iyi olur gibi.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, DARKTHROOOONE
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Paradise Lost.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Paradise Lost’un distografisi daha keskin virajlı, muhabbeti daha iyi olur gibi. O olsun.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, İki grubun son albümlerini kıyasladığımda, Paradise Lost ağır basıyor. Genel diskografiye baktığımda ikisi de ilgi çekici ama Darkthrone’da daha keskin virajlar var.
23.06.2021
@ytncl, Galiba benim söylediğim yanlış anlaşılmış. Kesin viraj kelimesini PL’un müziğinde aldığı radikal kararlar, Host gibi deneysel albümler için kullanmıştım. Bu kadar farklı iki grubu kıyaslayacak değilim tabiki.
21.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Paradise Lost’u anlatın, Paradise Lost’u sevdirin.
Her zamanki gibi çok keyifli bir sohbet olmuş. Kesinlikle ama kesinlikle kötü bir niyetle söylenmediğine emin olsam dahi Erhan kardeşimizin siteye yardımcı olabilmek adına bir takım bulunmuş olduğu teklifleri isim vererek açıklamak pek yakışı olmamış bence. Dediğim gibi bu söylemde bir art niyet kötü niyet yok ama isim vererek böyle böyle dedi ben teşekkür ettim gibisinden bir podcast yayınında açıklanmasını pek yakışı bulmadığımı ve bu konudaki düşüncemi bildirmek istedim naçizane.
22.06.2021
@owlbos, teşekkür etmek, siteye katkıda bulunduğunu vurgulamak için söyledim. Yakışık almayan kısım nedir anlayamadım. “Sağ olsun” diyerek takdir amaçlı söyledim.
22.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Yanlış anlam çıkardığım için üzgünüm. Sanırım podcasti dinlediğim psikolojiyle çıkardığım bir anlamdı.
Dark dark dark throne
Süreler gayet iyi ek olarak Paradise Lost tarafındayım
Darkthrone mu Paradise Lost mu tercihi varsa bu öğlene kadar gelsin, ona göre belli olsun da biraz çalışalım konuşacağımız gruba.
23.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, yazı tura attım, paradise lost geldi.
allam ne olur paradise lost çıksın
Çok az bir farkla PL kazandı. Pazar günü mikrofonlarımızı İngiltere’ye çevireceğiz.
Yarınki podcast’e hazırlanırken diskografiyi dinleyeyim dedim. Arka arkaya 173 Paradise Lost şarkısı dinledim. Enteresan bir süreç oldu. Biraz ruhum sıkıştı biraz gaza geldim. Acayip grupsun Paradise Lost.
26.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, aynı şeyi(parça sayısını dikkate almadan) sabah 8 de başlayıp hiç ara vermeden ulcerate dinleyerek yaptım. Müthiş keyif aldım, işim erkem bitince bir kadeh viski yuvarlama şansımda oldu. Bu süreçte fark ettim ki ‘vermis’ e ayıp ediliyor.
26.06.2021
@P L A G U E, Vermis hiç nefes aldırmadığı için pek çok dinleyici yorgun düşüyor o albümü dinlerken. Çok ezici bir albüm ama diğer Ulcerate işlerine kıyasla daha az dinamiği, gelgiti, draması var. Bence bu yüzden.
26.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, abi believe in nothing ve host döneminde bi the cult-dreamtime esini var mı bi değerlendirebilir misiniz ? Bana göre grubun müzikal hayatında the cultin abdye gitmeden önceki dönemlerinin ciddi etkisi varmış gibi geliyor. Sizden dinlemeyi çok isterim.
26.06.2021
@Necrobutcher, konuşuruz elbet.
27.06.2021
@Ahmet Saraçoğlu, mekintoşun bu konuda konuştuğundan haberim yoktu sürpriz oldu.
Yarın çok konuşacağım…
26.06.2021
@Konya, oksijeni temiz havayı yedin tabi…
26.06.2021
@Konya, lütfen son albümlerden olan MEDUSA’yı övmeyi de unutmayın. Kocham utracony raj.
27.06.2021
@Rzeczom, hiç övmedim.
28.06.2021
@Konya, Kraków’dan bağlanmışsın. Bałamutny.
benim için de en özel PL şarkısı pray nightfall ♥
28.06.2021
@Rzeczom ben zaten senden hiçbir zaman vazgeçmemiştim <3 <3 <3
29.06.2021
@Konya, https://www.youtube.com/watch?v=9YyTZwFEdGY
05.07.2021
@Rzeczom, True Belief, I See Your Face, Jaded, Last Regret, As I Die gibi onca parça içerisinden Pray Nightfall’ı seçmekte… Bilmiyorum. O albümden bağ kurulabilecek şarkılar en fazla No Celebration ve Symbol Of Life olabilir bence. Geri kalanlar her PL parçasında olduğu gibi belli bir kalitenin üzerinde parçalar olsalar da, kişisel bağ kurabilecek düzeyde eserler değil hiç biri…
05.07.2021
@Rzeczom, O albümden taş çatlasa bir de Mystify çıkabilir bağ kurulabilecek bir yapıda olan.
05.07.2021
@Belhor41, peki bundan sonra falanca bir grubun herhangi bir albümünden bağ kurmak istediğim/kurabileceğim bir şarkı ararsam eğer sana haber veririm.
istersem ajdar’ın parçalarından birisi ile bağ kurarım istersem de Metallica’nın en boktan şarkısı ile. sana ne?
05.07.2021
bir şarkı ile bağ kurduğumu söylüyorum herif çıkmış en fazla şununla bağ kurulabilir diyor. şaka gibi haha.
05.07.2021
@Rzeczom, Alt tarafı belli bir konu hakkındaki düşüncelerimi özellikle cümlelerimden birisinin arasına “bence” kelimesini de ekleyerek belirttim. Yargılarımın tamamen subjektif fikirlerimin bir sonucu olduğunun bilincinde olduğumu belirtmek için her yargımın başına veya sonuna mı “bence” kelimesini mi ekleyeyim? Bu kadar agresif/saldırgan bir tepki görmemi gerektirecek hiç bir şey olduğumu düşünmüyorum yazdıklarımda. Aksine PL parçaları ile ilgili konuşabilme amacıyla, tamamen iyi niyetle yazdığım şeylerdi. Bu tepkinizi hiç takdir etmediğimi belirterek yazımı sonlandırıyorum.
05.07.2021
@Belhor41, yazdıklarına tekrar baktım ve herhangi bir iyi niyet yine de sezmiyorum. şu şarkı benim için de özel diyorum ve sen altına şunlar varken hiçbirisi özel değil diyorsun.
kendi yazdıklarının subjektif olduğunun bilincinde isen sen de benim yazdıklarımın da öyle olduğunu görebilmelisin.
tekrar söylüyorum: şu şarkı ile bağım var diyorum ve sen altına en fazla şunlarla bağ kurulabilir, bunlar bağ kurulamaz falan yazıyorsun. şaka gibi.
Emeğe rep+. ancak eleştirilerim var(linç daveti gelmişti, iştirak edelim).
Biraz daha kısa ve öz olabilecekken biraz tutuk gibi olmuş bu bölüm. Metin çerçevesi yapıyor musunuz bilmiyorum ama bence konuşulacak ana konuyu başlıklar/çerçeveler halinde(önceden yazıp/not alarak) ilerletseniz çok daha akıcı olur. Yabancı ve özellikle pek beğenilen podcastler, ikili yorumlu programlar bu altyapıyla daha iyi yürüyor, kaliteleri ve kalıcılıkları artıyor. Hatta bir çerçeve, bir de yedek çerçeve yapıyorlar. Ben çok sevdiğim gazetecilerin filan bile bazen konuğuna soracağı sorulara ya da alternatif sorulara hazırlanmadan geldiğini görünce bile sıkılıyorum. Konuk ilgi çekici olsa bile hatta.
Bu bölümü biraz tekrarlı buldum. Özellikle şarkıların/albümlerin karakteri hakkında bilmeyenlerin sadece subjektif “çok iyi, üff, hit var, hit yok, nakarat yok” gibi çok subjektif tanımlarla anlatılmasını yetersiz buldum. Biraz daha akıcı bir türkçe ve bol sıfatlı benzetmeli örneklerle anlatılmasını yeğlerdim, dilci takıntısı kusura bakmayın. Bu arada görünüşe göre Konya beyle en beğendiğimiz PL dönemleri epey uyuşuyor ancak ben epey azılı bir fan olduğum için gerektiğinde tüm diskografi’ye Saraçoğlu beyin Obsidian’a şarkı bazında yaptığı muameleyi yapıyorum gerçi heheh.
Bunların dışında gerçekten güzel sohbet, yapıcı olması açısından övgüleri bir kenara bırakıp eleştirdiğim yerleri yazmak istedim.
Not: Madem podcast içinde kimi grupların Paradise Lost’tan ‘apardığı’ bazı melodilerden söz edilmiş, bir tane de ben ekleyeyim. Icon’da Widow’un 50. saniyesindeki solo melodi = Death – Story to tell’deki 1:05′te giren melodi. Koskoca Death, sen de mi? :)
28.06.2021
@Twat, çok teşekkürler, işte aradığımız geri bildirimler. Hepsini dikkate alacağız.
28.06.2021
@Twat, “üff” benim imzam gibi bir şey ya… onu bırakmam çok zor…
Fakat eleştirilerin için çok çok teşekkür ederim. Ahmet’in de dediği gibi hepsini dikkate alacağız.
Widow’a gelirsek, vaktiyle bunu Death fanatiği arkadaşlarıma söylediğimde üzerime yürümüşlerdi :)
28.06.2021
@Konya, kesinlikle ünleme takılmadım, ben de o tip tepkiler veririm ancak bunların yanında daha teknik tarifler ve açıklayıcı betimlemeler grubu hiç bilmeyen biri için daha öğretici olur diye dedim. yoksa itici filan değil abi, yanlış olmasın.
Story to tell’in Widow’daki melodiyle olan akrabalığı çok bariz yav hahah. O konu tartışma götürmez. Death’in her albümünü seven sayan biriyim ama gerçekler vardır. :)
Faith Divides Us Death Unites Us klibindeki adam Mikko Aspa (bence)
29.06.2021
@şeyh hulud, mikko’nun yalnızca psikolojik baskı kurarak bir ortamı terk edeceğine inanmıyorum.
@Rzeczom, Bakın sizin ile anlaşmaya varamadığım en büyük nokta şu ki:
Eğer ki ben çıkıp “Şu şu şu parçalar dışındaki PL parçalarını çok beğenenler/bağ kuranlar zevksizdir, kaliteli müzikten anlamıyordur.” şeklinde olduğu gibi bir cümle yazsaydım, o zaman gelecek agresif tepkinin neden geldiğini rahatlıkla anlayabilirdim. Çünkü örnek olarak verdiğim cümle, net bir şekilde belli bir insan grubunu hedef gösteren ve hakaretamiz yargılar içerdiği çok belli olan bir cümle.
Oysaki benim yazdığım cümleler, ne sizi yada bir başkasını hedef göstermeyen ve hakaret içerikli herhangi bir kelime içermeyen cümleler. Genel olarak, sizin beğendiğiniz bir parçanın o kadar da çok beğenilen bir tarafı olmadığı düşüncesini belirttiğim şeyler yazmışım. Bu düşünceyi belirtirken de her cümlemin içerisine olmasa da, bir tanesinin içine “bence” kelimesini eklemeyi de ihmal etmemişim. Her bir yargımın içerisine ekleme gereği duymadım, çünkü sadece bir tanesine eklemenin aynı işlevi göreceğini düşündüm. Gerçi her birine ekleseydim de daha az agresif olan bir tepki gösterir miydiniz? Ondan da emin değilim. Karşıt fikirlere bu kadar tahammülsüz olmanız (BENCE) mantıklı bir şey değil.
Sonuç olarak, bu konuda ne kadar tartışırsak tartışalım, anlaşmaya varabilecekmişiz gibi gözükmüyor. Bu sebeple tartışmayı daha fazla uzatmama kararı alıyorum. Size iyi günler dilerim.
05.07.2021
@Belhor41, sana da iyi günler.
Tesüf ederim, yeni program hakkında kimse konuşmuyor…
06.07.2021
@Konya, yukarıdaki anlamsız tartışmadan sonra yazmak istemedim, nasılsa her podcast sonunda yazıyorum diye.
freak on a leash isimli şarkının müzik videosunu oldum olası sevemedim. şarkıyı da beğenmemiş olmamın etkisi vardır herhalde.
korn’dan sonra ortaya çıkan LP müzikal olarak aynı istikrarı (ilk iki albümden sonra) sağlayamamış olsa da Breaking The Habbit müzik videosunda bence bahsi geçen şarkının klibinden daha iyi bir iş ortaya çıkmış.
06.07.2021
konuşuldu mu hatırlamıyorum, hem programın süresi çok uzun hem de alkollü bir şekilde dinledim çünkü.
metal kliplerinden bahsederken God of Emptiness hiç konuşmamak :(
06.07.2021
@Rzeczom, lan nasıl atladık onu…
06.07.2021
@Konya, hazır sizi yakalamışken bir iki şey daha söylemek isterim.
birisi bu podcast de geçen konu olan müzik videoları ile ilgili. Bunun üzerine bir süre düşündükten sonra aklıma Dying Fetus’ün en çok dinlenmiş ve izlenmiş olan parçası “Your Treachery Will Die With You” geldi.
11 yıllık bir video ama bugünde çıkarsan bence kalite bakımından sırıtmaz. içerisinde özel/yeni/farklı olan hiçbir şey yok. grup elemanları hayvan gibi çalıyor ve sadece bunu gösteriyor. bence bu bile iyi bir ”metal müzik” videosu olması için yeterli.
mekan eski bir fabrika ya da terk edilmiş bir ev yerine çok iyi bir şekilde aydınlatılmış bir stüdyo. grup elemanlarının nasıl çaldıklarını ara ara kesip göstererek iyi bir iş çıkarmışlar.
bence bu sadelikte nasıl hayvan gibi çaldıklarını göstermek bile yeterli. örnek alınası bir iş. üzerine kafa yoran her grup bunu başarabilir. illa çok enteresan olmalıyız, en uç işi göstermeliyiz diye düşünmek manasız geliyor bu zamanda.
ikinci ve son olarak da eğer aklınızda yeni ya da daha iyi bir fikir yoksa podcast konusu önermek istedim.
güzide ablanın bir kaç sene evvel açtığı iki tane güzel liste başlığı var.
1) Her bir tür için kafanızda beliren ilk albüm.
2) Her türde en sevdiğiniz 3 grup.
önceki podcastlerde zaten sevmediğiniz türleri, grupları vs. ortaya karışık bir şekilde sunmuştunuz. bu bölümler arasında hayatınıza etki eden albümlerden de bahsettiğiniz.
bunlarla bağlantılı olarak yukarıda geçmişte sitede paylaşılmış olan bu başlığı baz alarak türleri sınıflandırıp, bunları gruplara/albümlere/şarkılara bölüp sıralayabilirsiniz. neden bunları seçtiğinizi anlatıp neden sevdiğinizden bahsedersiniz.
uzun bir podcast olacağına şüphe yok. çünkü uzun süredir bu müziği dinliyorsunuz ve sevdiğiniz ve dolayısıyla konuşmak istediğiniz bir çok iş vardır. zaten olayda bu, bunları sınırlandırmak ve bir liste çıkarmak. iyi bir podcast konusu olabilir diye düşünüyorum.
bu fikrin yanında son olarak da şimdi yazarken aklıma gelen şu iki konu önerisini de ekleyerek bitireyim.
hazır metal kliplerini konuşmuşken bir ara albüm kapaklarına da değinebilirsiniz. birbirine benzeyenlerden tutunda yenilikçi olan, türlere göre ayrılan ve bunların içerisinden sıyrılmayı başarmış sanatçılara-gruplara da değinebilirsiniz. en sevdikleriniz,sevmedikleriniz, anlamlandıramadıklarınız, üzerine epey bir konulabilir (beni eklemeyi unutmayın sakın) geçmişte ahmet abi bu konu hakkında epey iyi bir makale tarzında tartışma başlığı açmıştı. devamının gelmesi için çok yalvardık ama adam yazmaya vakit bulamadı.
eğer ahmet abi nasılsa bunlar sitede geçmişte konuşuldu, yazıldı çizildi diye itiraz ederse de söyleyeyim: bunların site takipçileri arasında tartışılmasının hem üzerinden epey bir vakit geçti hem de biz sizin ağzınızdan bugün bu podcast serisi içerisinde dinlemek isteriz.
sonuncusu da nasıl podcast bölümlerinde ”dünü, bugünü ve yarını” gibi çok iyi bir konsept oluşturup ara ara konuşmak istediğiniz grupları bu konsept çerçevesinde değerlendirmeye başladınız; bence ”Black Metalin Hayatımızdaki Yeri ve Önemi” gibi bir başlığı da bunun gibi seri halinde ara ara devam edecek bir konsepte dönüştürebilirsiniz.
”Death Metalin, Thrash Metalin, Extreme ya da Retro işlerin” sizin hayatınızdaki yeri ve önemi gibi.
sadece bir takım fikirler ve öneriler.
Season in the abbys klibi beni hep çok rahatsız etmiştir. Çölün ortasında siyah deri ceketli, uzun saçlı adamlar.. izlerken terliyorum.
Programa dair en sevdiğim şeylerden biri Emrah abinin bazı şeyleri aşırı içselleştirip verdiği tepkiler. Olaya öyle bir giriyor ki klipleri çeken adamlar eline geçse bir kaşık suda boğacak haha.
Başta bahsedilen klip Ancient-Lilith’s Embrace sanırım. Şarkı gayet güzel ama klip parodi gibi.
https://www.youtube.com/watch?v=OWMb7EC8gBo
Red Fang’ın klibini daha önce görmemiştim, aşırı iyi, bayıldım.
Kamera karşısına geçip gitar çalıp headbang yapmaktan daha fazlasını yapabilmeli artık gruplar. 2021′deyiz.Mesela Youtube’a Amon Amarth yazıyorum, doğru düzgün klip bile yok. Gojira yılın en ses getiren albümlerinden birini yapıyor, çekilen kliplerin hepsi iğrenç, klip bile değiller. Bu noktada Behemoth bence en çok çaba harcayan gruplardan biri. Nergal’i bu yüzden seviyorum.
07.07.2021
@mahakali, Ben müzik klibinin grup elemanlarının performanslarından kotarılmasına hiç de kötü bakmıyorum. Müzisyenleri çalarken izlemeyi seviyorum valla, oyunculuk kasmalarına gerek yok. Adamın işi o değil zaten. Ama Tool klipleri gibi işlerin de yeri ayrı.
07.07.2021
@Dysplasia, oyunculuk kasmasinlar bence de. Kendileri oynayınca çoğu zaman iyi şeyler ortaya çıkmıyor. Üyeler klipte görünmek zorunda değil. Animasyon olur, başka oyuncular bulunur, bir şekilde ilgi çekici bir klip yaratilir. 30 yıldır kamera önünde gitar çalıyorlar zaten farklı şeyler yapmalılar.
07.07.2021
@mahakali, adamı delirtiyorlar… :P
Konya sayesinde “Saxon’u çok beğendim” gibi espriler yaptığımız karanlık yıllara döndüm.
Bu hafta (11.07.2021) ilk kez bu tarz bir şey denedik. Sohbet eder gibi konuştuk.
“Yorumlarınız bizim için değerli.”
Arada bu tarz, bir temaya bağlı kalmayan yayınlar iyi olur derseniz zaman zaman bu tarz şeyler yapmak istiyoruz. Sıkıntıdan baydık geberdik diyen varsa ona da saygımız sonsuz ama ileride size musallat oluruz, sizinle uğraşırız onu da belirtelim.
11.07.2021
@Ahmet Saraçoğlu, bitirdim bölümü ve ne zaman bittiğini anlamadım. Kendi adıma konuşmam gerekirse zaten sohbetiniz-muhabbetiniz için dinliyorum daha çok. O yüzden güzel olmuş. Tutukluk falan da hissetmedim gayet aktı.
Konuda “Metal klipleri” olarak genel bir değerlendirme yapılmış ama ben bunu “Death Metal klipleri” olarak özelleştirip 9 kliplik bir liste çıkarabilirim.
9: Cattle Decapitation – Your Disposal
https://www.youtube.com/watch?v=szOlMfoN-jU
İlginç teması ve başarılı yönetmenliğiyle herkese önerebileceğim bir klip. Ama Cattle Decapitation’un en başarılı klibi değil. Onu 3 sıra altta bulacaksınız.
8: Himsa – Unleash Carnage
https://www.youtube.com/watch?v=C4KjRwRm2v8
Bir ülkenin uygar dünyaya ait olup olmadığının en kısa yolunun Death Metal ve Tenis’de bir yer sahibi olup olmadığına bakılarak anlaşılacağını düşünüyorum. Dünyaca ünlenmiş, tanınan, dünyanın bir çok yerinde konser veren Death Metal grupları ve Grand Slam kazanan, haftalık listelerde ilk 10′da olan tenisçiler (Kadın-Erkek farketmez) hep aynı ülkelerden çıkıyor (Bu ülkeler Demokrasi, insan hakları ve kişi başına milli gelir listelerinde en tepede olan ülkeler aynı zamanda). Himsa’nın klibinin komik olmasının yanında bu oldukça ayrı ama kesişim kümesinde özgür dünyayı bağlayan iki parçayı tek bir klipte birleştirmesi (hemde 14 yıl öncesinde bunu düşünmeleri) çok ilgi çekici.
7: Heaven Shall Burn – Predator / Weakness Living In My Heart
https://www.youtube.com/watch?v=IvytvMgUpis
İki ayrı tarzda çekilmiş klibin birbirine zekice bağlanması, ilk klipteki drone kameraların sağladığı hareketli çekimler ve ikinci klipteki kızın verdiği masumiyet duygusu vs. Toplam 13 dakikalık bir duygu ve ses şöleni.
6: Cattle Decapitation – Regret And The Grave
https://www.youtube.com/watch?v=y8mkkZH0cuY
Senaryosuyla ve grup elemanlarının mezbahada çalmasıyla tüylerimi diken diken eden bir klip. Etkileyici ve çarpıcı …
5: Deserted Fear – Open Their Gates
https://www.youtube.com/watch?v=RjRp_eaI4lI
Ekstrem ve eski usül Death Metal yapan bir grup için son derece komik bir klip. Özellikle bateristin Lars Ulrich fotoğrafına ve vokalistin kedi fotoğrafına sarılarak uyumaları her defasında beni benden alıyor.
4: Behemoth – Ben Sahar
https://www.youtube.com/watch?v=7xbZMJGpc9I
Behemoth’un hemen hemen her klibi ilgi çekici. Bu klibi seçmenin nedeni Behemoth’un tamamen Black Metal yaptığı bir albümdeki (The Satanist) tek saf Death Metal şarkısı olması ve klibin renk, çekimler ve kurgu açısından üst düzey kaliteye sahip olması. Blow Your Trampets Gabriel şarkısının sonuyla başlayan klip her detayıyla tam bir sanat eseri.
3: The Black Dahlia Murder – Necropolis
https://www.youtube.com/watch?v=Vl8Ec3mv5T0
Yayında söz edilen “Goat Of Departure” ya da “Everything Went Black” klipleri de kaliteli ve komik klipler. Ama ana fikir olarak benim için bir TBDM klibi Necropolis’dir. Death Metal’le bowling’i bir noktada buluşturmak dünyada bu çatlak insanlar dışında kimsenin aklına gelmezdi.
2: Becoming The Archetype – The Magnetic Sky
https://www.youtube.com/watch?v=nF9MxRUM9xM
Grubu ve tarzını çok sevmem ama bu klibi ayda en az 1 kez izlerim. Çok zekice düşünülmüş bir fikir, fena olmayan oyunculuk ve güzel bitirilmiş bir sonla izlemekten asla sıkılmayacağım bir klip. Her izlediğimde 7-8 yaşımda ki halimi ve oynadığım basit bilgisayar oyunlarını hatırlarım.
1: Revocation – The Grip Tightens
https://www.youtube.com/watch?v=fYqzSABe3V4
Death Metal sınırları içerisinde bu kadar komik, zekice ve içten bir klip yapılamaz sanırım. Ahmet Saraoğlu “Dismantle The Dictator” klibi için o kadar laf edip bu klipten 2 kelime bile bahsetmemesi beni hayal kırıklığına uğrattı. Maalesef klibin orjinali gittiğinden İspanyolca altyazılı hali kalmış.
başıma ne geldiyse kadın sevgisi yüzünden geldi. -M.E. Konyalı
13.07.2021
@Rzeczom, M. E. Konya doğrusu
Bu hafta ara veriyoruz arkadaşlar.
Bu hafta ne konuşulacak?
25.07.2021
@Candaş, death metal.
dinlenme sayıları nasıldır bilemiyorum ama yalnızca 8 aylık bir dönemde 500′e yakın yorum almış burası. gerçekten çok iyi.
Yeni bölümü pazar günü kaydettik ama ikimiz de saçma sapan bir yoğunlukta olduğumuzdan upload etmeye fırsat olmadı. Bölüm hazır, ilk müsait anda yayında olacak.
serbest çağrışım bölümü çok güzel olmuş bence. 2. yi yapmayı düşünebilirsiniz :)
Yakın zaman içerisinde bir soru cevap fena olmazdı
30.07.2021
@Candaş, Bu arada üstteki yoruma katılıyorum, serbest çağrışım bölümü epeyi iyiydi, bence de 2. bölümü hakeden bir konsept.
Death metal bölümünü geçen hafta kaydetmiştik, şimdi yayınlıyoruz. O yüzden yangınlara dair bir yorum yok giriş kısmında.
2 haftadır bölüm yayınlayamıyor oluşumuzu telafi etmek için bir bölüm de bugün kaydettik, onu da 1-2 gün içinde yayınlayacağız.
Sözün bittiği yer. :(
”estetik anlayışı, bağlam bütünlüğü” bunlar beni tarif ediyor ve sen bana hala alışamadın…
02.08.2021
@Rzeczom, aşkolsun… senin yerin bende ap ayrı…
Uzun süredir dinleyemiyordum. Serbest Çağrışım bölümü ile tekrar dinlemeye başladım. Muhabbet baya keyifli olmuş.
Ahmet Abi seni biraz kıskandığımı da belirtmeden geçmek istemedim. Sen en azından dedene metal müzikten bahsedebiliyormuşsun, ben saçımı uzattım diye “karı mısın” denilen, Behemoth dinlemem için de “bu kazma kürek sesine benzeyen şeyi niye dinliyorsun?” tarzında tepkiler aldığım bir ailede büyüdüm…
05.08.2021
@mahakali, bizim anne tarafında da baba tarafında da hiçbir konuda o tarz şeyler konuşulmaz ne mutlu ki. O açıdan çok şanslıyım, evet.
Death metal bölümünden sonra Opeth bölümünü de hafta arası sabah şekeri olarak yayınladık. Pazar günü yayınlanacak bölümü de dün kaydettik, tempoyu düşürmeden devam ediyoruz.
My Arms, Your Hearse kapağının fotoşopsuz hali:
https://preview.redd.it/hkzsf667ins41.jpg?width=960&crop=smart&auto=webp&s=ebf29182df6fa79b3e68bbb1cefe8ba151de3bc3
05.08.2021
@Opethsevenbiri, https://preview.redd.it/pgqr4fdrbuh51.jpg?auto=webp&s=3875c4af3393fa29013d96a1e8c4595500b939e7
05.08.2021
@Rzeczom, sarayda mı büyüdün… oy oy eminem…
Elinize emeğinize sağlık, yine çok keyifli bir bölüm. Death Metal bölümünü; kahve demleme, içme ve bulaşıklarını yıkama evrelerinin yanına meze etmiştim. Bu bölümü de iş yerinde pek yoğun olmayan bir günde değerlendirdim. Önceki program süresi daha benlikti diyebilirim. Kayıt uzadıkça, yarıda bıraktıracak kesin bir şeyler çıkıyor.
Üstat, şu arkadaşların yanına giderken albümü bitirmek için oyalanma evresinde yalnız değilsin. Benim de alışkanlık edindiğim bir eylem. Nedense bir yere buluşmaya giderken yolda dinlenen albüm her zaman daha tatlı geliyor.
Bir tane de Harun Tekin Çakaal ben ekleyeyim; Katatonia Tomb of Insomnia’ nın 3:35 ten sonra başlayan, dönem için deneysel olarak sayılabilecek kısmı. Blakkheim’ in Saw You Drown EP’ inde de sıkça denediği pasajlar. Özellikle Scarlet Heavens neredeyse tamamen bunun üzerine kurulu.
Diğer yandan Discouraged Ones’ tan Last Fair Deal Gone Down’ a kadar olan Katatonia’ nın, Modern Türk Rock’ ın temelini oluşturduğunu düşündüğüm bir dönem vardı. Hatta Katatonia yı arkadaşlara pazarlarken Discouraged Ones’ tan, gitar askısının dizlere kadar indiği sadece aşağı yönde 4/4 lük penalama yapılan kısımları dinletip, Duman’ ın köpeğisin bilader, e buna tapmalısın aq gibi daha sonrasında pişman olacağım söylemlerim de olmuştu. Yine de hala Sweet Nurse gibi bir parçayı ne bileyim bir Mor ve Ötesi albümünde falan copy paste şeklinde görsem sırıtmayacağını düşünüyorum.
Bir de her kayıtta soracağım unutuyorum: Şu “AgresifMusiki” introsundaki ses kime ait? Kayıt aşamasında herhalde birkaç tekrar alınıp, ciddiyet toparlama evresinden geçilmiştir diye düşünüyorum ahah :)
05.08.2021
@Gökay, teşekkürler. Benim dışarıda müzik dinleme alışkanlığım epey azaldı aslında. Evde çalışırken sürekli müzik dinlediğimden, dışarı çıktığımda genelde YouTube’dan bir şeyler dinliyor oluyorum. Socrates, Rabarba ekibinden çeşitli video ve podcast yayınları vs.
Benim Türk rock’ıyla aram Bir Derdim Var’ın adını bile hatırlayamayacak noktada olduğundan Katatonia konusunda bir yorum yapamıyorum. Öyle diyorsan doğrudur. :)
Intro’dan sorumlu kişi:
https://www.instagram.com/berzan_onen/?hl=tr
05.08.2021
@Ahmet Saraçoğlu, Eyvallah Üstat.
Kırın Ichiban tüketip ZZ Top coverlayan Berzan Abimize saygılar sevgiler. Memnun olduk.