Tamamen Birinci Dünya Savaşı’na odaklanan gruplarda son yıllarda bir artış görüyoruz. Nazilerden ötürü İkinci Dünya Savaşı’nın rating’i daha çok olduğundan gruplar genelde İkinci Dünya Savaşı’nı tercih etse de Birinci Dünya Savaşı’nın trajedileri de bazı gruplar tarafından işleniyor. Özellikle son yıllarda ortaya çıkan 1914, KANONENFIEBER, MINENWERFER gibi topluluklar bunu çok inançlı ve adanmış şekilde yapan üç grup olarak karşımıza çıkıyorlar.
Bunlar arasından “top ateşi” anlamına gelen KANONENFIEBER, tek kişi elinden çıkmış olması nedeniyle daha da ilginç bir hâl alan bir topluluk. Noise adlı arkadaşın projesi olan KANONENFIEBER, 2021’deki ilk albümü “Menschenmühle” ile adını duyurmuş, sonrasında gelen EP’ler ve canlı performanslarla kitlesini hızlı şekilde genişletmişti. Bugün baktığımızda, imajlarının ve sahne duruşlarının da etkisiyle son bir yıl içinde bir milyondan fazla izlenen konser videoları, bir ayda çeyrek milyon izlenmeye yaklaşan klipleri var.
Bunlar hatırı sayılır, hatta bayağı bayağı önemli sayılar.
Noise’un sadece black metale odaklandığı diğer bir solo projesi NON EST DEUS’un son albümü “Legacy”yi fazla güvenli bulmuş ve pek tutmamıştım. Ne var ki Noise KANONENFIEBER’de daha oturaklı, daha derinlikli bir müzik yapma yoluna gidiyor ve üç yıl önce çıkan ilk albümünün arkasından gelen üç EP ve bir de konser albümünün ardından şimdi de “Die Urkatastrophe” ile cephedeki yerini alıyor.
“İlk/Esas/Orijinal Felâket” anlamına gelen “Die Urkatastrophe”de grubu aynı temayı işleyen benzer gruplarda olduğu gibi I. Dünya Savaşı’nın çeşitli cephelerini işlerken görüyoruz. I. Dünya Savaşı bizi de çok ilgilendirdiğinden elbette ki tüm şarkıların sözlerine bakıyor ve “ceddimizden” söz ediyor mu diye “ne demiş ne demiş? Bizi demiş mi?” diye tarıyoruz.
KANONENFIEBER bu albümde bizim taraflara gelmemiş. Verdun Muharebesi’nden, Belçika cephesinden, Ukrayna’da yaşananlardan ve diğer birtakım şeylerden bahseden grup, yazıklar olsun ki (ahah) bizden bahsetme fırsatını kullanamamış. Canı sağ olsun, bir dahakine “Gelibolu’da Acı Koydular” anlamına gelen bir şarkıyla mutlaka bekliyoruz. Grubun iyi yaptığı şeylerden biri, tek ve sabit bir tema işlemesine rağmen şarkıları çeşitlendirmeyi ve besteleri şarkılarda anlatılanların karakterine uygun tarzda farklı kimliklerle işlemeyi başarması. Bunu yaparken yer yer “The Avenger” ve öncesinin AMON AMARTH’ının melodik tremolo riflerinden yararlanıyor, yeri geliyor “Panzerhenker”de olduğu gibi boyun kırmalı groovy riflere girişiyor.
Dediğim gibi burada önemli olan şarkıları çeşitlendirebilmek. Mesela 1914 de bu konuda büyük oranda başarılı bir yol izliyor. Onlar olayın acılarına, kasvetine, buhranına daha fazla eğildiklerinden olayı death, black ve ekstradan doom metal ile şekillendirirken, KANONENFIEBER ise doom tarafına hiç girmeden yeri gelince kederli ama çoğunlukla destansı, kahramanlık aşılayan melodilerle ilerleyen gaz, coşkun, ezici bir black/death metal özelinden ilerliyor. Tüm bunların anlamlı olabilmesi için elbette ki aynı tornadan çıkmış gibi durmayan, karakteristik özellikleri öne çıkan, akılda kalıcı rifler, melodiler ve besteler yapmanız gerekiyor ve sağ olsun Noise da bu konuda üzerine düşeni büyük oranda yapıyor.
Yukarıda da söylediğim gibi KANONENFIEBER milyonun üzerine çıkan izlenme sayılarına daha ilk albümünden ulaşmayı başaran ve yeni albümüyle de çok ilgi gören bir grup. Bir solo projenin bunu başarması ciddi anlamda takdir edilesi. Konserde Noise’a eşlik eden elemanları ve sahne imajlarının suretsizliğini düşündüğümüzde KANONENFIEBER’i melodik black/death metal tarzında bir GHOST’a benzetebiliriz. Tek adam, sahnedeki eşlikçiler ve kısa sürede çok geniş bir kitleye ulaşmayı başaran bir grup. Ciddiye alınası çeşitli sitelerden tam puan dahi alan “Die Urkatastrophe”nin belli oranda ilk albümün üstüne çıktığı da düşünüldüğünde, KANONENFIEBER’in bu yükseliş trendi bundan sonra da hızlanarak sürecektir.
Yarın öbür gün ülkemizde görürsek de şaşırmayın, ama önce bir zahmet 1914 gelsin. Sonuçta onların Osmanlı, Atatürk, ezan, her yoldan gitmişlikleri var. Gelsinler çalsınlar, Çanakkale’de iki müze gezsinler.
Şarkılar 1. Grossmachtfantasie
2. Menschenmühle
3. Sturmtrupp
4. Der Maulwurf
5. Lviv zu Lemberg
6. Waffenbrüder
7. Gott mit der Kavallerie
8. Panzerhenker
9. Ritter der Lüfte
10. Verdun
11. Ausblutungsschlacht
12. Als die Waffen Kamen
Spandau Ballet: Spandau refers to the German MG08. The term as a whole refers to the behaviour of massed troops being hit by machine gun fire. Spandau machine gun inspired the slang Spandau Ballet to describe dying soldiers on barbed wire during the First World War. It apparently referred to the British soldiers bodies jerking uncontrollably as bullets fired by the German machine guns hit them again and again.
bi kaç yıl önce black metal proda bi canlı performanslarını izlemiştim. O günden beri sağda solda insanlara aklıma geldikçe eğlence olsun diye açıp gösteriyordum. Fakat geçen aylarda Century Mediayla anlaşma imzalamalarından sonra grup sağda solda daha sık önüme düşmeye başladı. Üstüne bir de hellfest performansıyla trendde kendi yerlerini sabitlediler. Bu kadar spesifik konsept gruplar hakkında yaratıcılık ve ilerisi için şüphelerim oluyor. Aynı Batushkada da olduğu gibi bi kaç kurşunları varmış ve sıkmışlar gibi. Albüm genel olarak dinlemesi keyifli sevdiğim bi albüm oldu ama bundan sonrasında birinci dünya savaşı hakkında bi 10 şarkı daha aynı gruptan dinlemek ister miyim emin değilim.
Güzel albüm. İlk 3-5 dinleyişte baya keyif veriyor hatta bazı parçalarının hâlâ gideri var ama bu kadar, ötesi yok. Bu kritik için demiyorum ama yurt dışında o kadar abartıldı ki, ulan diyorum ben başka bir albüm mü dinledim
@eatthegun, siteye gün içinde 5000 tane spam yorum geliyor, gözümle tararken komple İngilizce olduğu için onu da spam’e atmışım pardon, onayladım şimdi.
Menschenmühle kadar olmasa da gayet güzel bir albüm.
sturmtrupp’daki düdük ne kadar güzel bir dokunuş ya kafayı yiyeceğim
Spandau Ballet: Spandau refers to the German MG08. The term as a whole refers to the behaviour of massed troops being hit by machine gun fire. Spandau machine gun inspired the slang Spandau Ballet to describe dying soldiers on barbed wire during the First World War. It apparently referred to the British soldiers bodies jerking uncontrollably as bullets fired by the German machine guns hit them again and again.
bi kaç yıl önce black metal proda bi canlı performanslarını izlemiştim. O günden beri sağda solda insanlara aklıma geldikçe eğlence olsun diye açıp gösteriyordum. Fakat geçen aylarda Century Mediayla anlaşma imzalamalarından sonra grup sağda solda daha sık önüme düşmeye başladı. Üstüne bir de hellfest performansıyla trendde kendi yerlerini sabitlediler. Bu kadar spesifik konsept gruplar hakkında yaratıcılık ve ilerisi için şüphelerim oluyor. Aynı Batushkada da olduğu gibi bi kaç kurşunları varmış ve sıkmışlar gibi. Albüm genel olarak dinlemesi keyifli sevdiğim bi albüm oldu ama bundan sonrasında birinci dünya savaşı hakkında bi 10 şarkı daha aynı gruptan dinlemek ister miyim emin değilim.
Güzel albüm. İlk 3-5 dinleyişte baya keyif veriyor hatta bazı parçalarının hâlâ gideri var ama bu kadar, ötesi yok. Bu kritik için demiyorum ama yurt dışında o kadar abartıldı ki, ulan diyorum ben başka bir albüm mü dinledim
Benim yorum ne kadar uçtuysa bende bile gözükmüyor ahahahah
29.09.2024
@eatthegun, siteye gün içinde 5000 tane spam yorum geliyor, gözümle tararken komple İngilizce olduğu için onu da spam’e atmışım pardon, onayladım şimdi.
29.09.2024
@Ahmet Saraçoğlu, Tahmin ettim abi, sorun değil sağolasın ahahah