Metal dünyasının nevi şahsına münhasır gruplarından biriyle birlikteyiz bugün. DECEASED, yaptıkları düşünüldüğünde bence underrated kalan, hak ettiği ilgiyi görememiş bir grup.
1985’ten bu yana ortamlarda olmalarına rağmen, belki 2000 sonrasındaki albümlerinin istikrarsız zaman aralıklarıyla çıkmasından dolayı bir türlü tam bir düzen tutturamamış olan bir grup. Bazı albümlerinin arasında 6-7 yıl, bazılarının arasında sadece bir yıl var.
2018’de çıkardıkları bir önceki müthiş albümleri “Ghostly White”ın ardından DECEASED önce 20 yıl önceki albümlerini bonuslarla birlikte yeniden kaydetmiş, sonra da bir cover albümü yayınlamıştı. Şimdi de “Children of the Morgue” adlı tatlışlıkla karşı karşıyayız.
“Children of the Morgue” her şeyiyle bir DECEASED albümü. Cayır cayır rifler, black metal olmayan ama black metal havasını veren tedirginlikler, thrash metal, speed metal ve birtakım leşliklerin aynı potada eritildiği bir ambiyans ve hepsini toplayınca oluşan hem tokat gibi hem de çok müzikal ve kolay dinlenir bir müzik.
DECEASED’in en iyi yaptığı şey de bu aslında. Normalde sevimsiz ve haşin bileşenlerin ortaya son derece müzikal, akıcı, akılda kalıcı bir pakette sunulması. Şarkıları dinlediğinizde grubun old-school’luğunu, seksenlerden beri ortamlarda oluşunu, deneyimini, şunu bunu hissediyorsunuz, ancak bir yandan da -nasıl yapıyorlarsa- bunun neredeyse sevimli diyebileceğim bir çekicilikle verildiğini görüyorsunuz. Şarkıların her birinde o şarkıyı yürüten bir başrol unsuru mutlaka oluyor. Bu bazen bir lead gitar melodisi, bazen ilk andan benimsenecek türde bir rif, bazen de bir nakarat olarak öne çıkıyor. Bunu yapması çok da kolay değil, zira thrash/speed metal ve üstüne kötücül bir atmosfer dediğimiz zaman akıllara gelebilecek bir dolu grup var, ancak DECEASED bunu bir şekilde özgün bir kimlikle sunmayı başarıyor. Albümü dinlerken bu yanar dönerlik içerisinde IRON MAIDEN’ın melodikliğinden tutun da TRIBULATION’ın nevi şahsına münhasır pastel karanlığına, VOIVOD’un ilk dönemlerindeki aykırılıktan sayısız black metal grubunda duyduğumuz uğursuzluklara kadar pek çok şeyi deneyimleme fırsatı buluyoruz.
Böyle bıdır bıdır anlattım ama DECEASED esasında duyar duymaz sizi neyin beklediğini gösteren bir grup ve “Children of the Morgue” da yılların birikimini yine üst düzey kaliteyle yansıtan bir diğer albüm. “Ghostly White”ın gizli kalmış bir cevher, kendi özelinde mini bir başyapıtımsı olduğunu düşündüğümden “Children of the Morgue”u onun bir tık altına alıyorum, ama verdiğim nottan da görüleceği üzere DECEASED’in bir tık altı da yine epey yüksek bir kalibreden ortamlara giriş yapıyor.
Kadro Kingsley "King" Fowley: Vokal
Mike Smith: Gitar
Shane Fuegel: Gitar
Les Snyder: Bas
Amos Rifkin: Davul
Şarkılar 1. Destination: Morgue
2. Children of the Morgue
3. Turn to Wither
4. Terrornaut
5. The Reaper Is Nesting
6. Uninvited Dirge
7. The Grave Digger
8. Eerie Wavelengths
9. Fed to Mother Earth
10. Skull with the Vacant Stare
11. Brooding Lament
12. Farewell (Taken to Forever)
Yayınlandığı hafta dinleyip, daha doğrusu dinlemeye çalışıp kenara attığım işlerden biri oldu. Tıpkı bir önceki albüm gibi. Bu tarz müzikler için neredeyse 1 saatlik çalma süresine gerek yok. Bu durum bende olumsuz etki yaratıyor. Zaten bu bir saati fazla iyi kullanabilirsen Sodom oluyorsun, Overkill oluyorsun, Exodus, Iron Maiden oluyorsun, parmakla gösteriliyorsun.
Süre işine takılmayan, dikkati dağılmayan arkadaşlar ise baya keyif alacaklardır orası kesin.
Yayınlandığı hafta dinleyip, daha doğrusu dinlemeye çalışıp kenara attığım işlerden biri oldu. Tıpkı bir önceki albüm gibi. Bu tarz müzikler için neredeyse 1 saatlik çalma süresine gerek yok. Bu durum bende olumsuz etki yaratıyor. Zaten bu bir saati fazla iyi kullanabilirsen Sodom oluyorsun, Overkill oluyorsun, Exodus, Iron Maiden oluyorsun, parmakla gösteriliyorsun.
Süre işine takılmayan, dikkati dağılmayan arkadaşlar ise baya keyif alacaklardır orası kesin.