Tarihler 27 Temmuz 2008’i gösterdiğinde aralarında benim de olduğum Türk metal dinleyicileri hayatlarının önemli günlerinden biri için Ali Sami Yen Stadı’nı doldurmuştu.
METALLICA, kariyerindeki üçüncü İstanbul konseri için sahnede olacaktı ve öncesinde de üç adet açılış grubu ortamı ısıtmakla görevliydi.
Bunlardan en önemlisi, ARALARINDA PANTERA TİŞÖRTÜ GİYENLERİN DE OLDUĞU kimi seyircilerin tanımadığı ve “vokaliste bak Phil Anselmo çakması”, “kim lan bunlar PANTERA gibi” şeklinde parlak yorumlar yaptığı DOWN, bir diğeri ülkemizden PENTAGRAM, bir diğeriyse o konserden 4 ay önce ikinci albümü “Gods of the Earth”ü çıkaran ABD’li stoner/doom/heavy metal grubu THE SWORD’du.
2006’da çıkardıkları “Age of Winters” ile ortama çok sağlam bir giriş yapan THE SWORD, o albümden iki yıl sonra da “Gods of the Earth”ü çıkarmış ve yükselişini sürdürmüştü. 2010’da çıkardıkları “Warp Riders” kozmik temasıyla dikkat çeken ve benim de dâhil olduğum pek çok THE SWORD dinleyicisine göre grubun son başarılı albümüydü.
Tema olarak mitoloji, efsaneler, H.P. Lovecraft ve Barbar Conan gibi çeşitli eserlerden etkilenen THE SWORD, “Gods of the Earth”te de bu yoldan gitmiş ve özellikle Conan’dan, Robert E. Howard’ın yarattığı kurgusal Hyborian Çağı’ndan epey bir bahsetmişti.
THE SWORD’la ilgili olarak enteresan konulardan biri, adamların bir şekilde 2006-2010 arasında çok fazla öne çıkarılması ve kimi müzikseverlerin bunu anlamlı bulmayıp grubu eleştirmesi. “Warp Riders” öncesinde Universal Music Group’a bağlı Razor & Tie Records’a geçmeleri öncesinde, henüz iki albüm çıkaran bir grubun METALLICA da dâhil olmak üzere pek çok büyük grupla birlikte çalmış olması birilerinin garibine gitmiş ve bu tarz bir yaklaşım oluşmuş olacak ki, THE SWORD’un genelde çok övülen ilk üç albümü için bile internette pek çok olumsuz yorum ve inceleme bulmanız mümkün. Ancak biz olumsuzluk basmayalım ve “Gods of the Earth”te ne sunuluyor ona bakalım.
“Gods of the Earth” stoner metal, doom metal ve heavy metalin bir araya getirilmesiyle oluşan bir albüm. Doom metalden kasıt elbette ki ağır ağır ilerleyen şarkı yapıları değil. THE SWORD müziği itibarıyla bir sahne grubu ve coşkudan delirmeseler bile genel olarak enerjik taraflarını göstermeyi seven bir grup. Albümde de bu durumları yansıtan bir dolu şarkı var. Misal “The Black River” en sevdiğim THE SWORD şarkılarından biri. Keza “How Heavy This Axe” de THIN LIZZY’yi anımsatan armonik gitarlarla başlayıp BLACK SABBATH’ın Dio’lu dönemlerini anımsatan olaylarla ilerleyen başarılı bir şarkı.
Yukarıda bahsettiğim olumsuz yorumlarla ilgili olarak konuşacak olursam, ilginçtir ki albümdeki davulları “Gods of the Earth”ün güçlü yanlarından gören yorumlar da gördüm, güçsüz yanları arasında sayanlar da. Albümün “Age of Winters”ın üstüne çıktığını söyleyenler de gördüm, geri adım olduğunu söyleyenleri de. Bana kalırsa iki albüm arasında öyle atla deve bir fark yok. İkisi de türlerinde iyi albümler. Eleştirel taraftan bakacak olursam, albümdeki vokal çeşitliliği ve genel olarak THE SWORD’daki vokal kullanımı biraz daha iddialı ve varyasyonlu olsaydı THE SWORD’un kariyeri bir kademe daha üste çıkabilirdi. Vokaller bu tarz için kesinlikle kötü değiller, ancak bence grubu bir basamak yukarıya taşıyacak o “sihri” de barındırmıyorlar. Bu kişisel bir yorum, grubun eksileri arasında saymaya gerek yok.
Sitede “Age of Winters” incelemesi olduğundan ve “Warp Riders” sonrasındaki THE SWORD albümlerini tutmadığımdan ya “Gods of the Earth”ü ya da “Warp Riders”ı yazacaktım, ben de sırayla gideyim deyip “Gods of the Earth”te karar kıldım. THE SWORD türü itibarıyla metal dünyasında enteresan yerde duran bir grup; sonuçta yukarıdaki iki klipten göreceğiniz üzere, en büyükleri saymazsak stoner/doom metal dünyasında klipleri 3 milyon izlenmeye yaklaşan fazla da grup yok. Bu yüzden THE SWORD’u sevmek isteyerek dinlerseniz muhakkak ki hoşunuza gidecek bir dolu şey bulacağınızı düşünüyorum. Eleştirel gözle bakarsanız belki de karakteristik, sıra dışı fazla bir şey bulamayabilirsiniz, ancak stoner/doom/heavy metalde böyle bir şeye ne gerek var? Dinleyin, keyfinize bakın.
Kadro J. D. Cronise: Vokal, gitar, sözler
Kyle Shutt: Gitar
Bryan Richie: Bas
Trivett Wingo: Davul
Şarkılar 1. The Sundering
2. The Frost Giant's Daughter
3. How Heavy This Axe
4. Lords
5. Fire Lances of the Ancient Hyperzephyrians
6. To Take the Black
7. Maiden, Mother & Crone
8. Under the Boughs
9. The Black River
10. The White Sea
11. [untitled]
Tarz olarak çok yakın hissettiğim bir grup The Sword, grubum olsaydı muhtemelen böyle bir müzik yapardım. Buram buram çizgi roman, retro sci-fi, Weird Tales ve klasik heavy metal korkuyorlar. Age of Winters yazısını yazalı 10 yıl olmuş, bu süre içerisinde The Sword dağılıp gitti bile. Used Future bile bence dinlemesi zevk veren kendi halinde iyi bir albümdü, yine de grubun zaman içinde hem müzik hem de kariyer anlamında bir dar boğazda sıkıştığı açık.
Tarz olarak çok yakın hissettiğim bir grup The Sword, grubum olsaydı muhtemelen böyle bir müzik yapardım. Buram buram çizgi roman, retro sci-fi, Weird Tales ve klasik heavy metal korkuyorlar. Age of Winters yazısını yazalı 10 yıl olmuş, bu süre içerisinde The Sword dağılıp gitti bile. Used Future bile bence dinlemesi zevk veren kendi halinde iyi bir albümdü, yine de grubun zaman içinde hem müzik hem de kariyer anlamında bir dar boğazda sıkıştığı açık.
Bu adamların müziği çok cozy geliyor bana o yüzden seviyorum