Arka arkaya gelen onca eciş bücüş death metal, black metal grubu incelemesinin ardından bir anda yayınlamaya başladığımız stoner/sludge/doom metal incelemeleri serisine bugün de ORANGE GOBLIN’in yeni albümüyle devam ediyoruz.
Uzun süre giyilmiş, ardından ters yüz edilip giyilmeye devam edilmiş don kokulu müziğin önemli isimlerinden ORANGE GOBLIN yeni albümü “Science, Not Fiction” altı yıllık bir aranın ardından nihayet tüm kamyon şoförlerinin ve tır parkı müdavimlerinin hizmetine sundu. ORANGE GOBLIN, gerçekten de stoner metal denen şeyin ansiklopedik karşılığı olarak yaklaşık 30 yıllık direksiyon başındaki kariyerini sürdürüyor.
Sitemizin güzide isimlerinden Berca B. ile zamanında yaptığımız bir diyalogdan alıntı yapacak olursam, kendisi “kötü stoner rock şarkısı diye bir şey yoktur, olamaz” görüşünü benimsemiş ve yanılmıyorsam akabinde de “bir stoner rock şarkısını seven, tüm stoner rock şarkılarını sever” gibisinden beylik laflar etmişti. Ne var ki düşününce bu çok da yanlış bir düşünce değil, çünkü SPIRITIUAL BEGGARS, çünkü KAMCHATKA, çünkü TRUCKFIGHTERS, çünkü UNCLE ACID AND THE DEADBEATS, niceleri…
ORANGE GOBLIN özelindeyse bu olay daha bir somutlaşıyor kanısındayım. Adamların bugüne dek çıkardıkları on albümün onu için de ortalama diyebilecek pek bir stoner metalci olduğunu sanmıyorum. Hard rock’a kaydıkları “A Eulogy for the Damned” bile gayet taş gibi albüm. “Science, Not Fiction”a baktığımızda grubun tüm özel hareketlerini sergilediğini görüyoruz. Kimi şarkılarda ta 1997’de çıkan ilk albümleri “Frequencies from Planet Ten”in ruhunu yansıtan noktalara denk gelmek bile mümkün. “Science, Not Fiction”ı değerli ve çok keyifli kılan esas konuysa albümün son derece dinamik olması, nefes alması ve aldırması.
“The Fire at the Centre of the Earth Is Mine” gibi harika bir şarkıyla çılan albüm, “(Not) Rocket Science” ile on dakika içinde dinleyiciyi yol koltuğuna oturtup egzoz kokusuna doyurmayı başarıyor. Sonrasındaki gelen şarkılar arasından da keyifli olmadığını düşündüğüm, klişe stoner rock/metal tezgâhından çıkma aynı şablon şarkı kolaycılığına kaçmışlar dediğim bir parça olmadı. Zaten türün doğası belli, tıyneti belli, amacı belli; adamlar da bu çerçeve içerisinde dinleyip mutlu olacağınız, uzun yolda arabada açıp fıtır fıtır yolları aşacağınız türde şarkılar yazarak üzerlerine düşeni yapmışlar.
Stoner rock için son derece uygun bir prodüksiyonu olan albümde, grubun kuruluşundan beri kadroda olan basçı Martyn Millard’ın yerini, yıllar önce adını görüp “ahah negzel lan” diye yavşakça sırıttığım bir diğer stoner/doom metal grubu olan END OF LEVEL BOSS’tan Harry Armstrong ile doldurmuşlar. Armstrong sadece çok iyi bir performans sergilemekle kalmamış, sesini kökledikleri bası sayesinde şarkıların çok daha organik hâle gelmesini de sağlamış. Sadece bu masa başı kararı bile albümün nefes alırlığını ve canlılığını epey bir artırmış.
Stoner rock/metal deyince bazı dinleyiciler ELECTRIC WIZARD tarzı fuzzy gitarlara daha bir meyilli olsa da ORANGE GOBLIN müziğinin bu şekilde duyuluyor olması bana kalırsa onları daha enerjik ve kolay ısınılır hâle getiriyor. “Cemetery Rats” veya “Gemini (Twins of Evil)” gibi şarkılar daha löngür löngür, boğaza kum kaçıran kırçıllı gitarlarla da gayet etkili olabilecek yapıtlar, ancak ben bu parlaklığı ORANGE GOBLIN’e daha çok yakıştırıyorum.
Son sözlere geldiğimizde “Science, Not Fiction”, ORANGE GOBLIN açısında elbette ki bir “Time Travelling Blues”, “Healing Through Fire” veya “Back from the Abyss” kadar önemli bir çalışma değil, ancak baştan sona çok keyifli şarkılarla dolu gayet iyi bir albüm olduğu da iki tarafı giyilmiş o donun taşak kokusundan bir tık sertleşmeye başlaması kadar gerçek.
Sonuçta haklarında “En İyi, En Kötü ve En Sarhoş 10 ORANGE GOBLIN konseri” diye listeler oluşturulan, pek çok şeyi sikine takmayan bir gruptan bahsediyoruz ve bu adamların böyle bir kafayla böylesi değişken yapılı, renkli ve zengin bir albümle geri dönmüş olmaları herkes için her türlü kazanç. Single olarak yayınlanmayan kapanış şarkısı “End of Transmission” bile tek başına ORANGE GOBLIN’in ne kadar mükemmel bir grup olduğunu anlamak için yeterli bir altı dakika.
Stoner metal seviyorsanız kesinlikle dinleyin, ORANGE GOBLIN’le tanışıklığınız yoksa bu albüm vesilesiyle tanışın. Donunuzu da sık sık değiştirin, hayvan çocuğu gibi gezmeyin.
Kadro Ben Ward: Vokal
Joe Hoare: Gitar
Harry Armstrong: Bas
Chris Turner: Davul
Şarkılar 1. The Fire at the Centre of the Earth Is Mine
2. (Not) Rocket Science
3. Ascend the Negative
4. False Hope Diet
5. Cemetary Rats
6. The Fury of a Patient Man
7. Gemini (Twins of Evil)
8. The Justice Knife
9. End of Transmission
Albümü daha odaklanamadığım ortamlarda 2 kere dinleyebildim ama Fury of a Patient Man’in ilk dinleyişte hastası oldum. Elimde çatal bıçak, odaklı bi şekilde dinleyebileceğim anı sabırla bekliyorum.
Lan ben bu albüme yorum yapmayı nasıl unutmuşum. Albümden taşak akıyor bildiğin, adamlar ne yaptığını çok iyi biliyor. Orange Goblin dendiğinde akla gelen her şey albümde mevcut. Çıktığından beri her gün dinliyorum doyamadım. Besteler prodüksiyonun doğallığıyla birleşince iyice tadına doyulmaz bir şey olmuş. Cemetery Rats dinlerken infilak edicem yakında. Aşırı keyifli albüm.
Çok çok güzel albüm. Stoner açısından kısmen kısır geçen yıla ilaç gibi geldi.
(Not) Rocket Science tam göt şaplaklama fon müziği.
Albümü daha odaklanamadığım ortamlarda 2 kere dinleyebildim ama Fury of a Patient Man’in ilk dinleyişte hastası oldum. Elimde çatal bıçak, odaklı bi şekilde dinleyebileceğim anı sabırla bekliyorum.
Lan ben bu albüme yorum yapmayı nasıl unutmuşum. Albümden taşak akıyor bildiğin, adamlar ne yaptığını çok iyi biliyor. Orange Goblin dendiğinde akla gelen her şey albümde mevcut. Çıktığından beri her gün dinliyorum doyamadım. Besteler prodüksiyonun doğallığıyla birleşince iyice tadına doyulmaz bir şey olmuş. Cemetery Rats dinlerken infilak edicem yakında. Aşırı keyifli albüm.