# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MONSTER MAGNET – Powertrip
| 07.08.2024

Hedonist Manifesto.

şeyh hulud

90′lar… Gerçek rock ‘n’ roll ruhunun unutulduğu karanlık bir dönem şüphesiz. Hatta bir çeşit rock ‘n’ roll Orta Çağı da diyebiliriz. Grunge ve diğer alternatif rock türlerin ana akımı domine etmesiyle birlikte akıllardaki rock müzik ve “rockçı” konsepti de değişime uğramış, eskinin enerjik, hazcı ve renkli yaşam şeklinin yerini daha depresif, yer yer ise daha fularlı yeni bir rock müzik imajı almıştı. Ancak yeryüzünü bulutların üzerinden tasvip etmeyen bakışlarla izleyen, hayatı biraz olsun katlanır hale getirmek için insanlığa hediye ettikleri en değerli armağanın bu şekilde heba edilmesine daha fazla katlanamayan tanrıların yoldan sapmış insanoğluna rock müziğin ne olduğunu tekrar hatırlatmak için bir planı vardı. Sırf bu amaç için Venüs’te özel olarak yetiştirdikleri bir adamı, Dave Wyndorf’u dünyaya yollamak üzere hazırlanıyorlardı.

Böyle bir ortamda kariyerine başlayan Monster Magnet, ilk iki albümündeki yeraltı direnişinden sonra adını ilk kez “Dopes to Infinity” ile daha geniş kitlelere duyurma fırsatı buldu. Son yıllarda Deadpool filmleri sayesinde ünlenen Marvel karakterine de isim babalığı yapacak albümün hit şarkısı “Negasonic Teenage Warhead”in sözlerinde grup zamanın rock müzik anlayışından rahatsızlığını açıkça ortaya koyuyordu.

“I can tell just by the climate, and I can tell just by the style
I was born and raised on Venus and I may be here a while
Cause every supersonic jerk off who plugs into the game
Is just like every subatomic genius who just invented pain”

“Ortama ve tarza bakarak bile durumu anlayabiliyorum
Venüs’te doğup yetiştirildim ve buralarda biraz takılabilirim
Çünkü oyuna katılan süpersonik zıpçıktı tiplerin hepsi
Acıyı kendisi icat etmiş gibi davranan atomaltı seviyede birer dahi”

Bu sözlerle ağlak ve depresif rock müziğe karşı savaş bayrağını açıkça çeken Monster Magnet, asıl darbeyi ise bir sonraki albümü “Powertrip” ile indirecekti. Amerikan bayrağı, alevler, deri ceket ve altın varaklı devil horns içeren kapağı, bu abartılı kapağın hakkını veren absürt klipleri ve önceki albümlere kıyasla daha hedefe dönük etkili şarkı yazımı düşünüldüğünde “Powertrip” albümünün net bir amacı ve söylemek istediği bir şey olduğu belliydi. Grup, 90′larda iş yapan popüler rock müzik imajının aksine, tabiri caizse kasten olabildiğince yüzeysel ve dümdüz bir görüntü sergilemekten çekinmiyor, hatta bunu klipleriyle özellikle vurguluyordu.

Bu noktada, Monster Magnet’in ilerlediği yolda yalnız olmadığını, ABD’de Kyuss, Fu Manchu; Avrupa’da The Hellacopters, Gluecifer gibi pek çok grubun yer aldığı retro temelli rock hareketinin bir parçası olduğunu söylemek gerekir. Ancak bu gruplar arasında ana akımda en büyük etkiyi yaratan Monster Magnet oldu ve müzik şirketlerine bu müziğin hâlâ alıcısı olduğunu göstererek sonradan gelecek gruplara elinden geldiğince alan açmayı başardı.

Monster Magnet’e ve 90′lara ilişkin bu özetten sonra albüme geldiğimizde, öncelikle grubun “Powertrip”te ilk üç albümdeki space rock ve psychedelic rock etkilerini törpülediği ve gerçekleştirmek istedikleri hedef doğrultusunda daha enerjik, ulaşılabilir ve radyo dostu bir şarkı yazımını tercih ettiği görülüyor. Ayrıca, günümüzde stoner rock olarak tanımladığımız türün çerçevesi içine tam olarak yerleştirebileceğimiz ilk Monster Magnet albümü “Powertrip” olabilir. Açıkçası Monster Magnet’e stoner rock grubu demenin çoğu zaman indirgeyici bir bakış olduğunu düşünüyorum çünkü Dave Wyndorf’un rock müzik külliyatına olan hakimiyeti sayesinde space rock’tan garage rock’a çok geniş bir beslenme alanına sahipler. Örneğin, şarkı yazımındaki bu çeşitliliğe albümün orta bölümünü oluşturan “Temple of Your Dreams”, “Bummer”, “Baby Götterdämerung” ve “19 Witches” dörtlüsünde tanık olmak mümkün. Açılışı yapan yüksek tempolu ilk 3 hit şarkıdan sonra albüm orta kısımlarda biraz durulup grubun bize söz konusu 4 şarkıda farklı yönlerini sergilemesine imkân tanıyor. Özellikle albümün tarz olarak kıyıdan en çok açılan surf rock etkileşimli şarkısı “19 Witches” dinlemeye asla doyamadığım değişik bir şeytan tüyüne sahip. Albümün en uzun şarkısı olan ve yine orta tempoda ilerleyen “Bummer” ise albümdeki favori şarkım olabilir, tavrı ve sözleriyle powertrip teriminin ete kemiğe büründüğü gerçek bir “dis” şarkısı.

Bonus olarak gördüğüm son 2 şarkıyı saymazsak albüm başladığı gibi yüksek enerjiyle kapanıyor. Şarkıların hepsinden tek tek bahsetmeyeceğim ama genel olarak albümde yıllar içinde dinlemekten sıkıldığım tek bir şarkı bile olmadığını ve önceki çalışmalarına kıyasla kısmen daha dar bir şarkı yazımı yaklaşımı benimseyen albümde şarkılar arasında yeterli çeşitliliğin sağlandığını söyleyebilirim. “3rd Eye Landslide” ve “Atomic Clock” gibi albümdeki hit’lerin gerisinde kalan diğer şarkılar bile albüm içinde üstlerine düşen görevi fazlasıyla yerine getiriyor, favorileri olarak bu şarkıları gösteren insanlara dahi rastladım. Önceki albümlerinden çok daha güçlü olan prodüksiyon ve akılda kalıcı şarkılar da albümün ömrünü uzatan diğer faktörler. Ayrıca, sonraki yıllarda Monster Magnet dendiğinde akla gelen sound’u ve hit şarkı yazma mantığını da grubun “Powertrip”te tam olarak oturttuğu açık.

Normalde bu tarz bir albümde şarkı sözleri üzerinde durulması beklenmez. Ne var ki konu Dave Wyndorf olunca şarkı sözlerinden bahsetmeden geçersem içimde kalır. Bir çeşit rock ‘n’ roll şairi olarak gördüğüm Wyndorf, yazdığı sözleri okumaktan en çok zevk aldığım müzisyenlerden biri. Her zaman kullandığı özgün kelime oyunlarının ötesinde, Wyndorf’u benim için özel kılan taraf, en büyük 2 tutkusunu, yani rock müziği ve çizgi romanları şarkı sözlerinde birleştirmesi. Wyndorf bu albümde de rock müzikte bolca işlenen seks, para, vurgunlar, çeşitli kimyasallar ile çizgi roman/bilimkurgu kültürünü harmanlıyor. Bunlar dışında, şarkı sözlerinde tahmin edebileceğiniz üzere albümün kaydedildiği Las Vegas şehrinden alınmış pek çok ilham mevcut. Sadece bu albüm özelinde değil, genel olarak Monster Magnet albümlerini sözlerine bakarak dinlemenizi tavsiye ederim, müzikten aldığınız keyfi arttıracaktır.

Şarkı sözleriyle bağlantılı olarak, ilginç bir hikayesi olan “See You in Hell” şarkısına kısaca değinebiliriz. Psychedelic bir ballad olan şarkıda Dave Vegas’ta yaptığı otobüs yolculuğunda yanına oturan yaşlı bir hippie’den duyduğu hikâyeyi bizimle paylaşmış. Hangi ortak ilgi alanları üzerinden ilerlediğini tahmin edebileceğiniz sohbette muhtemelen laf lafı açmış ve sonrasında bu yaşlı hippie Dave’e doğan bebeklerini bakamayacakları için partneriyle birlikte nasıl öldürüp çöplüğe gömdüklerini sanki dünyanın en normal şeyiymiş gibi anlatmış. Şok olarak bir sonraki durakta otobüsten indiğini tahmin ettiğim Dave bu olayı da yine kendine özgü sözleriyle bize aktarıyor.

Son olarak “Powertrip”in en önemli bileşenlerinden biri olan “Space Lord” klibinden bahsedeceğim. Grubun albümdeki müziğiyle ortaya koyduğu hedonist hayat felsefesinin tam anlamıyla görsel dışa vurumu diyebileceğim klip, eğlenceli bir müzik videosu olmaktan çok daha fazlasını barındırıyor. Dave Wyndorf lüks arabaların, kadınların, paraların havalarda uçuştuğu rap müzik videolarının 90′ların rock müzik videolarından çok daha fazla rock ‘n’ roll olduğunu röportajlarında dile getirerek bir anlamda rock müziği tekrar ait olduğu yere döndürmek istediğini söylemişti. Başta Metallica’nın Unforgiven klibi olmak üzere 90′ların rock müzik videolarıyla taşak geçerek başlayan klip işte tam olarak bunu yapıyor. Klibin başındaki 90 saniyelik bu parodi kısmında depresif rock müziğin olmazsa olmazı bir adet yaşlı adama bile yer verilmiş. Sonrasında ise grup maskesini indirerek bize gerçek yüzünü gösteriyor: spor arabalar, dansçı kızlar, Marilyn Manson, Vegas kumarhaneleri, Dave’in pezevenk ceketi, absürt kıyafetler ve danslar ile dolup taşan, sadece Mehmet Ali Erbil’in eksik olduğu klipte Dave şüphesiz uzun zamandır kafasında kurduğu bir hayali sonunda gerçekleştirmiş. Hayalini gerçekleştirmenin yanında, Dave’in söylediğine göre, benim yıllarca Marvel’in Galactus karakteriyle ilgili olduğunu sandığım şarkı aslında Dave’in “Space Lord” lakabı ile dalga geçen bir dominatriks hanımefendiye atılan kocaman bir taşmış.

Tüm bunları göz önüne aldığımızda “Powertrip”in dinlemesi eğlenceli bir albümden çok daha fazlası olduğu aşikâr; kapağı, sözleri, klipleri ve tavrıyla eksiksiz bir paket “Powertrip”. Belirli bir amaç doğrultusunda akıllıca tercihlerle ve her şeyden önemlisi doğru zamanlamayla sahneye çıkan bir albüm. Dave tıpkı avının yorulmasını bekleyen bir hayvan gibi grudge ve alternatif rock’ın artık iyice kan kaybettiği 98 yılında son pençe darbesini indirmiş. Tabii ki abartıyorum ancak her şeyiyle abartılı bir albüm olan Powetrip de abartılmayı hak ediyor. “Powertrip” müzik piyasasında getirdiği ses sayesinde 90′larda parlak ancak kısa süre yanan stoner rock alevinin 2000′lere aktarılmasında büyük rol oynadı. Daha ulaşılabilir olma kaygısıyla kaydedilen, çıktığı dönemde istediği etkiyi yaratan ancak sonrasında rafa kaldıran pek çok albüm sayabiliriz, “Powertrip” ise aynı kuyuya düşmekten bugün de çekiciliğini koruyan ustaca şarkı yazımı ile kurtulmayı başarıyor. Müzik kariyerine 70′lerin sonunda punk rock ile başlayan Dave Wyndorf, belki de çocukluğundan beri hayal ettiği rock starlık fantezisini 42 yaşında “Powertrip” ile sonunda dibine kadar gerçekleştirdi, 1 saat boyunca bu hayalde ona eşlik etmeyi ve günlük hayatın sıkıcılığından “Powertrip”in renkli dünyasına kaçmayı bu albümle tanıştığım günden beri özel bir ayrıcalık olarak görüyorum.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.00/10, Toplam oy: 11)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1998
Şirket
A&M
Kadro
Dave Wyndorf: Vokal, gitar
Ed Mundell: Gitar
Philip Caivano: Gitar
Joe Calandra: Bass
Jon Kleiman: Davul
Şarkılar
1. Crop Circle
2. Powertrip
3. Space Lord
4. Temple of Your Dreams
5. Bummer
6. Baby Götterdämerung
7. 19 Witches
8. 3rd Eye Landslide
9. See You in Hell
10. Tractor
11. Atomic Clock
12. Goliath and the Vampires
13. Your Lies Become You
  Yorum alanı

“MONSTER MAGNET – Powertrip” yazısına 14 yorum var

  1. PA’daki ilk incelemen hayırlı olsun, eline sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş, keyifle okudum.

    Türkiye’de Monster Magnet dendiğinde tahmin edilebileceği üzere ben de kendileriyle bundan çeyrek asır önce, 1999′daki Metallica konserinde tanışmıştım. İlk ön grup Kurban hem metal olmadığından hem de sahneye kadın elbiseleriyle çıktığından, Megalomaniax de sahneye dansöz çıkardığından yuhalanmıştı. Ardından Monster Magnet çıkınca herkes bir sakinlemişti ve muhtemelen %99′unun ilk kez tanıştığı gruba destek olmuştu.

    Konudan bağımsız, Kurban’ın Metallica’nın açılışını yaptığı bir stadyum konserine Nirvana’ya özenip kadın elbiseleriyle çıkması bugün bile hayatımda tanık olduğum en kötü kararlardan biridir. İlginçlik olsun diye o tarz bir şey yapmayı düşünebilirsin ama o konserde yapmaları inanılmaz derecede kötü bir karardı bence.

    şeyh hulud

    @Ahmet Saraçoğlu, teşekkürler. Monster Magnet müzik dışında da konuşulacak çok malzeme veren bir grup olduğundan ben de eğlenerek yazdım.

  2. Bir de şunu sorayım. Albüm kadrosunda beş kişi olmasına rağmen neden kapakta dört kişi var? Grup fotoğrafı da beş kişi ama hadi bir kişi albümden sonra katılmış olsun, çalan kadroyla kapak fotoğrafı eşleşmiyor. :)

    P L A G U E

    @Ahmet Saraçoğlu, kapaktaki fotoyu 5. elemana çektirmiş olabilirler. lol

    şeyh hulud

    @Ahmet Saraçoğlu, şarkıları yazan Dave Wyndorf ve Ed Mundell ikilisi dışındaki üyeleri ben de pek bilmiyorum açıkçası ama tahmin etmem gerekirse albüm çıkmadan hemen önce gruba katılan Phil Caivano kapakta olmayabilir.

  3. BK says:

    Bayağı güzel kritik olmuş. Elinize sağlık.

  4. atilla says:

    kendine has havası olan bi grup monster magnet. arada döndürürüm albümlerini. bundan bi önceki albümleri olan dopes to infinity’de iyidir.

  5. Bu arada bu stoner/sludge serisini pazar gününe kadar yapıp pazartesi karma düzene geri döneceğiz, ilginiz için teşekkürler. Bundan sonra da bu tarz gruplara eskiden olduğundan çok daha fazla yer vereceğiz.

    İlker

    @Ahmet Saraçoğlu,

    <3

    `\o/\o/\o/

    Ahmet Saraçoğlu

    @İlker, serinin bitmesine mi, bundan sonra daha çok yer verecek olmamıza mı halay? :)

    İlker

    @Ahmet Saraçoğlu, İkincisi tabii ki. Yıllardır şu 10 günü bekliyordum fmglgldlhls

  6. Seyfettin Dursun says:

    9 mu? Türün en iyi albümü ama zevkler-renkler meselesi…

  7. ismail vilehand says:

    Müthiş albüm bro eline sağlık. Tam pezevenk müziği.

  8. şeyh hulud says:

    @ismail vilehand, Dave’in Space Lord klibindeki ceketi ve altın kolye her şeyi anlatıyor.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.