# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MAYHEM – De Mysteriis Dom Sathanas
| 23.08.2024

“Ortalık kan oldu, kusura bakmayın…”

Pasifagresif’i 2009 yazında açtığımızdan bu yana çok nadir de olsa çeşitli albümlerin tekrar incelenmesi gerektiğine dair yorumlar alıyoruz. Sitenin açılış döneminde yazılan, o yüzden de biraz amatör kaçan veya ilgili albümün hakkını vermediği düşünülen yazıları çok çok nadir de olsa yeniden yazmışlığımız var.

Bu isteğin en çok geldiği albüm ise uzak ara “De Mysteriis Dom Sathanas”. İlk olarak sonradan PA kadrosundan çıkan bir arkadaşımız tarafından 2009 Eylül’ünde incelenen bu albümü, ben de görülen lüzum üzerine yeniden inceleme ihtiyacı duydum. Yazan arkadaşımız Levent Mukan’a karşı bir saygısızlık yaptığımız düşünmesin, yazdığı yazı 15 yıldır sitede duruyordu, şimdi kendisine tekrardan teşekkür ederek bayrağı ben devralmış olayım.

Olayım olmasına da, bu işe girişmek için belki de en tercih edilmeyecek, yazan kişiyi en çok zorlayacak albümlerden birinden söz ediyoruz. Madem bunca yıl sonra yeniden incelenme ihtiyacı duyulacak kadar önemli bir albüm, madem daha kapsamlı bir incelemeyi hak ettiği düşünülüyor, o zaman benim üzerimdeki sorumluluk da doğal olarak artıyor.

“De Mysteriis Dom Sathanas”, muhtemelen, hatta şüphesiz ki, albüm öncesinde yaşanan olayların albümün kendisini aştığı bir numaralı albüm. Albümün müzikal tarafını iki sayfada yazıyorsanız, detaylara ne kadar girmek istediğinize bağlı olarak “De Mysteriis Dom Sathanas”ın çıkışına kadar uzanan süreci elli sayfayla bile anlatabilirsiniz. Sonuçta metal tarihinin en sansasyonel döneminden, hakkında kitaplar yazılan, belgeseller yapılan, filmler çekilen bir zaman aralığından, yaşanmışlıklardan, ruh hâlinden, aslında tam anlamıyla bir delilikten bahsediyoruz.

Euronymous, Varg Vikernes, Dead, Necrobutcher, Hellhammer, Attila Csihar, Snorre, Maniac, Messiah, Manheim ve diğer birtakım kişilerle ilgili olaylar otuz yıldır, sayısız kez, en ince detayına kadar anlatıldığından elbette ki bu yazıda “sonra Varg çok kızmış, gitmiş içeriden bıçağı almış”, “Euronymous merdivenlerden kaçmaya çalışmış” gibi şeyler anlatmayacağım. Olayın bu polisiye kısmı zaten ortada. Ben bu yazıda, bana bu sürecin daha ilginç tarafı olarak gelen psikolojik yansımalardan, MAYHEM’i ve doksanların başlarındaki Norveç’i saran tüm bu karanlığa rağmen asıl olayların merkezindeki kişilerin zihinlerindeki karanlıklardan bahsedecek ve sonra da albümün müzikal detaylarına da değinerek yazıyı noktalayacağım. “De Mysteriis Dom Sathanas”la ilgili her yerde, her dilde bir sürü kaynak var; bu yazı da Türkçedeki yakın dönem anlatılardan biri olsun, o bana yeter.

Öncelikle “De Mysteriis Dom Sathanas”ı özel yapan başlıca şey olan atmosferinden söz etmek istiyorum. Albümde klavye, altyapı vb. olmamasına rağmen son derece kendine özgü, hatasıyla sevabıyla ortaya çıkan bir hava var. Bunda Euronymous’un yazdığı riflerden tutun da Blackthorn olarak bilinen Snorre’nin black metal tarihini değiştiren tremolo rif tekniğini geliştirmesine kadar pek çok şeyin etkisi var. Hellhammer’ın Grieghallen’de kaydettiği davulların derinlikli sound’u, Euronymous’un ailesine albümden çıkarılacağı söylenen ancak çıkarılmayan Varg imzalı basların yer yer başrole geçmesi, Csihar’ın harbiden de büyük risk olarak nitelenebilecek vokalleri, daha pek çok şey… Bu bireysel unsurları sağlamış olsanız bile “De Mysteriis Dom Sathanas”taki gibi bir atmosferi yaratmanız yine de mümkün olmayabilir. Dolayısıyla ben bu albümün en tuhaf artılarından birini bu olarak görüyorum; bu öyle istenerek, bilinçli olarak yakalanacak bir şey değil. İçindeki eksiklerle, hatalarla birlikte meydana gelen, sadece o dönemde, sadece bu adamlar tarafından yaratılabilecek bir şey.

Olayın psikolojik taraflarından devam edersek, ilk olarak Dead’in 8 Nisan 1991’deki intiharını görüyoruz. Dead, bıraktığı notta şunları yazmıştı:

Ortalık kan oldu, kusura bakmayın, bileklerimi ve boynumu kestim. Amacım ormanda ölmekti, böylece ben bulunana kadar birkaç gün geçmiş olacaktı. Ben ormana aitim, her zaman öyleydim. Bunu neden yaptığımı kimse anlamayacak. Az da olsa bir açıklama getirmem gerekirse, ben insan değilim, bu bir rüya ve yakında uyanacağım. Hava çok soğuktu ve kanım pıhtılaşıp durdu, ayrıca yeni bıçağım da körmüş. Bıçakla ölemezsem beynimi patlatacağım. Yine de bilmiyorum. Tüm şarkı sözlerimi ve paranın geri kalanını “Let the good times roll”ün yanına bıraktım (Ç.N.: “Let the good times roll” dediği şeyin bir kaset olduğunu tahmin ediyorum, bilen varsa düzeltsin). Kim bulursa alsın. Son olarak vedamı da “Life Eternal” ile yapıyorum. Nasıl kullanırsanız kullanın. / Pelle. Bunu şimdi değil, on yedi yıl önce yazmıştım.

Dead böyle bir ruh hâliyle, “Life Eternal”ın sözlerini ardında bırakarak gitmişti.

İşte bundan sonrası enteresan. Çoğumuzun bildiği gibi Euronymous Dead’in ölümünü görüyor, bundan dolayı memnuniyet duyuyor, gidip bir fotoğraf makinesi alıp cesedinin fotoğrafını çekiyor ve ardından haberi Necrobutcher’a veriyor. Euronymous’ın böylesine öforiyle, adeta coşkuyla dolmasını, MAYHEM’in bu sayede daha çok konuşulacağını düşünmesini sağlayan bu olay, Necrobutcher tarafındaysa tiksinti, öfke ve üzüntüyle karşılanıyor, ki fotoğraf olayından dolayı Necrobutcher o anda gruptan ayrılıyor. Bu noktadan sonra MAYHEM’de kayış iyice kopuyor ve Varg tarafından öldürülmesine kadar olan süreçte Euronymous’un adeta tanrı kompleksine, güç sarhoşluğuna kapıldığına tanık oluyoruz. Deathlike Silence Productions’ı ve Helvete’yi kurmasından tutun da yaşanan her türlü olumsuzluğu black metale ve MAYHEM’e katkı sağlayacak bir artı olarak görmesi, çok yetenekli bulup kendi şirketine aldığı, “Burzum” ve “Aske”yi kendi şirketinden çıkardığı Varg’la zaman içinde düşmanlaşması ve daha pek çok olayla Euronymous gerçekten de olayların bu denli çığırından çıkması, belki de Varg’ın gereğinden fazla tahrik edilmesi gibi birtakım konularda büyük rol oynuyordu. Euronymous kendini ve yaptığı şeyi o kadar büyük görüyordu ki, röportajlarında çoğu dinleyicinin black metale yaraşır olmadığını ve bu yüzden de black metal dinlememeleri gerektiğini söylüyordu.

“Albüme (“Deathcrush”) büyük bir talep var, kara borsada 300 dolara satılıyor. Albüm ilk yayınlandığında sadece 20-30 kişinin albüme sahip olmayı hak ettiğini düşünüyoruz, ancak başka bir sürü beyinsiz de albümü satın almış.”

Ne var ki bu öyle göstermelik bir “mahalle abisi” veya “ortamlarda saygı duyulan büyüğümüz” durumundan çok daha fazlasıydı. O sıralarda ilk albümünü çıkaran DARKTHRONE, verdiği röportajlarda “savaş ilan ettik” gibi laflar eden Euronymous’tan öylesine etkilenmişti ki, “Soulside Journey” ile death metal olarak başladığı kariyerini, Euronymous’un mekânı Helvete’de takılmaya başladıktan sonra black metale çevirmişti. DARKTHRONE o dönemki açıklamalarında ilk albümlerini yok saydıklarını, “A Blaze in the Northern Sky”ın ilk albümleri olduğunu söylemiş hatta iki albüm daha çıkarıp üçlemeyi tamamladıktan sonra dağılacaklarını iddia etmişti. “A Blaze in the Northern Sky”ı MAYHEM’in “Deathcrush” EP’sini kaydettiği Creative Studios’da kaydeden DARKTHRONE’un albüm kitapçığına büyük harflerle yazdığı not da Euronymous’ın o dönem nasıl bir kanaat önderi olduğunun göstergesiydi:

A BLAZE IN THE NORTHERN SKY, EBEDİYEN UNDERGROUND BLACK/DEATH METALİN KRALI EURONYMOUS’A ADANMIŞTIR!

Yüz yüze görüştüğün, oturup muhabbet ettiğin bir insanı böyle görmek ve daha hayattayken böyle ağam paşam çekmek enteresan bir şey.

Dönemin genel havasından bahsettikten sonra artık albüme geçebiliriz. Şarkıların canlı çalınmaya ve yayınlanmaya başladığı zamanlar düşünüldüğünde, “De Mysteriis Dom Sathanas” tüm bu yaşananlardan dolayı kaydı da yayınlanması da gecikmiş bir albüm. Kilise yakmalar, gözaltılar, tutuklanmalar, hapis cezaları, cinayetler olmasaydı MAYHEM bu albümü iki yıl önce de çıkarabilirdi, ancak öyle olsaydı ne MAYHEM MAYHEM olurdu ne de bu albüm böylesine efsaneleşebilirdi. Albümdeki şarkılara bakınca, sadece kült bir albümde yer aldıkları için değil, gerçekten çok iyi oldukları için öne çıkan şarkılar görüyoruz. Esasında “De Mysteriis Dom Sathanas” daha çıkmadan DARKTHRONE ikisi black metal olmak üzere ilk üç albümünü çıkarmış, IMMORTAL ilk iki albümünü yayınlamış, BURZUM üç, SATYRICON bir, EMPEROR bir albüm çıkarmıştı. Dolayısıyla “De Mysteriis Dom Sathanas”ın gerçek black metalin ilk albümü olması gibi bir durum zaten yok. Ancak albümün yukarıda da bahsettiğim öyle bir aurası var ki, o dönemde o ortamda olan müzisyenlerin, grupların bile “De Mysteriis Dom Sathanas”ın çıkışı sırasında heyecanlandığını, şarkıların büyük bir kısmını zaten bilseler de albümü merakla dinlediklerini tahmin ediyorum.

Gurme bir black metal dinleyicisi olarak bundan yıllar önce Budapeşte’ye gittiğimde epey bir araştırma sonucunda Csihar’ın MAYHEM öncesindeki grubu TORMENTOR’ın kült demosu “Anno Domini”yi bulup satın almıştım. O demo ile 1989 yılı itibarıyla tam bir underground klasiğe imza atan TORMENTOR’dan MAYHEM’e geçen Csihar’ın “De Mysteriis Dom Sathanas”taki vokal tercihleri gerçekten çok enteresan. Abbath’ların, Gaahl’ların, Ihsahn’ların falan deli sikmiş gibi yırtındığı bir dönemde MAYHEM’in, sanki kendisini çevreleyen yeterince sansasyon, tartışma yokmuş gibi bir de herkesin beklediği ilk albümünde böyle vokaller kullanması bayağı enteresan karar. Sevmeyenlerin neden sevmediğini anlıyorum, ben zamanın ruhunu yansıtması adına seviyorum.

Performanslardan devam edersek, Hellhammer neden black metal tarihinin en iyi davulcularından biri olduğunu daha ilk andan gösteriyor. “Buried by Time and Dust”taki kondisyonu, her şarkıdaki delişmen atakları, bir dolu ayrıntıyla albümün parlayan taraflarından biri de Hellhammer abimiz. Kişisel performanslar dışında bestelerde de enteresan fikirler var elbet. Bunlar arasından benim için en çok öne çıkanlardan bazıları “Freezing Moon”un 4.24’ünde giren lead gitar, “Life Eternal”ın 4.00’te giren bas gitarları, “Cursed in Eternity”nin bitmesine 40 saniye kala bitiyormuş gibi yapıp 40 saniye daha hayvan gibi yardırması, daha niceleri…

Evet artık kapatalım. “De Mysteriis Dom Sathanas” black metalin şok unsuru, olayları, tartışması, şusu busu düşünüldüğünde şüphesiz ki black metal tarihinin en sansasyonel albümü. En iyisi, en önemlisi kişiden kişiye değişir, ancak tüm black metal kavramı içerisinden bu türü en iyi tanımlayan, en ikonik tek bir albüm seç deseler benim tercihim “De Mysteriis Dom Sathanas” olurdu. Bunu sağlayan şey elbette ki albümdeki müziğin de ötesinde, MAYHEM’in barındırdığı akıl almaz tartışmalar, olaylar, sansasyonlar. MAYHEM bu yönüyle sadece black metalle sınırlı kalmayıp metal dünyasının da adından en çok söz ettiren gruplarından biri olmayı başardı.

Ve bu sebepten ben, MAYHEM’in 9 Aralık 1990’daki İzmir konserini Türkiye sınırları içerisinde gerçekleşmiş en önemli metal olayı olarak görüyorum. Evet METALLICA’nın ilk kez geldiği efsane konser, Big Four’un gelişi, Sonisphere, üç günlük festivaller, daha pek çok güzel şey gördük. Ancak MAYHEM’in üç demo bir EP ile bundan 34 yıl önce ülkemize gelmiş olması bence bambaşka bir olay. Gerçekleşmesini sağlayan kim varsa tekrardan teşekkürler.

MAYHEM, sana da teşekkürler.

Not: 21.08.2024 tarihine kadar olan yorumlar önceki inceleme için yazılan yorumlardır.

10/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.79/10, Toplam oy: 329)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1994
Şirket
Deathlike Silence Productions
Kadro
Attila Csihar: Vokal
Euronymous: Gitar, besteler, sözler (5)
Count Grishnackh (Varg Vikernes) : Bas
Hellhammer: Davul, besteler

Diğer:
Dead: Sözler (1, 2, 4, 5, 6, 7, 8)
Necrobutcher: Sözler (3), besteler
Blackthorn: Söz düzenleme, besteler
Şarkılar
01. Funeral Fog
02. Freezing Moon
03. Cursed In Eternity
04. Pagan Fears
05. Life Eternal
06. From The Dark Past
07. Buried By Time And Dust
08. De Mysteriis Dom Sathanas
  Yorum alanı

“MAYHEM – De Mysteriis Dom Sathanas” yazısına 151 yorum var

  1. Ahmet Saraçoğlu says:

    Genelde yazmaz ama, kapakta da görüldüğü üzere albümün asıl adı “De Mysteriis Dom. Sathanas”. Dom’dan sonra nokta olunca Domini anlamına geliyormuş, bu da düşünülenden farklı bir anlam ifade ediyormuş falan, filan.

    Chuck Reis

    @Ahmet Saraçoğlu, benim bildiğim kadarıyla dominus anlamına geliyor. dominus sathanas hesabı :D

  2. hysteresis says:

    Genel olarak bakınca vokellere ben de ısınamasam da bunun gibi bazı kült albümlerde devede kulak etkisi yapan şeyler oluyor bunlar tabii. Bu sıcak yaz gecesinde Freezing Moon açtıracak derecede klas bir albümdür. “It’s night again” diyip İzmir konserini de anmadan geçmeyelim…

  3. unberly says:

    black metalin bugünkü duruma gelmesine neden olan gruptur bence Mayhem. grup etrafında gelişen olaylar bu müziğin bugünkü halini şekillendirmiştir. grubun De Mysteriis Dom Sathanas dışında önemli birşey yapmadığı konusunda hemfikir olunsa da, bu albümün karanlığı ve lanetli havasına ulaşabilen grup sayısı da bir elin parmaklarını geçmez. attila nın vokalleri ise müziğin karanlığıyla uyumlu ve bazı bölümlerde kan dondurucu. ama Mayhem nasıl bu albümden sonra bir daha ilk albümdeki görkemine yaklaşamadıysa, attila da yine aynı şekilde hiçb,r zaman bu kadar hasta vokal yapamamıştır.

  4. Ahmet Saraçoğlu says:

    İzmir konseri denince, bilet fotoğrafı da eklendi.

  5. hysteresis says:

    Elemanların gevrek, boyoz yerken çekilmiş fotoğrafları da birilerinde mutlaka vardır. Bulunursa onları da koyalım, iyice kvlt olsun.

  6. hysteresis says:

    Afişini de ben ekliyim:

  7. unberly says:

    biletteki yağmur yağarsa akasyalar olayına aklımıza geldikçe güleriz:)

  8. Oha. 1990 yılında hem de. İyiymiş.

  9. janslore says:

    bilet, afiş, millet aşmış yae. gittiniz mi lan yoksa. maksimde bülent ersoy un alt grubu muydular yoksa headliner mı ehuhe

  10. Cünyır. says:

    O konserden sonra bir daha siksen gelmez adamlar türkiye’ye.

  11. janslore says:

    belli olmaz bi denemek lazım, belki hep gelirler.

  12. cihan says:

    ben mayhem in hastasıyım 16 yaşınada bi metalci olarak onların Türkiye ye gelmesini isterim ve gelse giderim :)

    Anders Nyström

    @cihan, 17 olsan şaşardım.

  13. taake says:

    en iyi black albümleri arasında sayılır kendileri

  14. Kıvanç says:

    Freezing Moon nasıl bir şarkıdır öyle!

  15. TAAKE says:

    bir burzumcu olarak saygım sonsuz mayhem e ama bence artık bittiler halk arasındaki ölüden göt istemek deyimi geliyor aklıma artık mayhem den iyi bi albüm bekleyenlere nargarot un dediği gibi day that burzum killed mayhem varg o gün yalnız eno. u değil mayhemi de öldürdü bide dead tabiii
    ccc üşüyoruz dead reis ccc

    crowkiller

    @TAAKE, yaw içimde kaldı artık söylemezsem gece uyuyamam,abi yanlış anlama da 2 tane mi taake var ?bazı yazılarda black metal uğruna saçı başı ağartmış uzun saçlı deri ceketli fak dı sistım tavırlı yılların birikimine sahip bir Taake canlanıyor aklımında, bazı yazılarda da donanım habere yeni üye olup”şu pc ye bi el atın len çalışmıyo” yazan emmi gibi yazıyorsun nokta virgül hak getire haha

  16. Chuck Reis says:

    gördüğüm en iyi albüm kapağı:

    http://galeri.uludagsozluk.com/r/dead-20643/

  17. illuminati says:

    8 bayağı az olmuş. hatta sitede 8 alan başka kült albüm yok. 9 verdim.

  18. Chuck Reis says:

    kritikte hata var. dead gruptayken basta varg faşosu değil necrobutcher vardı. dead intihar edince euronymous’u suçladı gruptan ayrıldı. ondan sonra varg baslara geçti.

  19. Merhaba pasifagresif sitesi çalışanları ve okurları.Eğer birazdan sizlerle paylaşacağım anım olmasaydı,Pure Black Metal dinleyicisi olmadığımdan sebep,MAYHEM ile ilgili bilgim dönemin dergilerinde okuduğum,’93′teki malum olaylar üzerine ” black metal dünyasının üzerindeki kara bulutlar ” başlıklı bir yazıyla haberdar olduğum ve dönemin bir başka önemli dergisi ROCK KAZANI’ndaki black metal tanıtım yazısının içeriğindekilerden ibaret olurdu sanırım.Fakat enteresandır,MAYHEM bu güzel anımın baş aktörü.
    Neyse efendim uzatmayayım, sene 2005 idi. Eskişehir’deki son metal sığınağımız olan, kulakları çınlasın Tolga kardeşimin işlettiği ve ne yazık ki şimdilerde faaliyette bulunmayan Barkod Müzik isimli mekan, olayın geçtiği yerdi. Barkod keşfettiğim andan itibaren,Eskişehir’e gidiş sebebim haline gelmişti. Tolga’nın makinede demleyip plastik bardaklarda ikram ettiği çay ve tüttürülen sigara eşliğinde ne de güzel müzik muhabbetleri döndürürdük, anlatılacak cinsten değil. Güzel bir Cumartesi öğleden sonrasında yanımda bir arkadaşım ile mekana girdiğimizde, bizi tek karşılayan dükkanın her zamanki müdavimlerinin tanıdık yüzleri ile Tolga’nın sıcakkanlı tavırları olmamıştı bu sefer. Dükkana adım atar atmaz, Tolga’nın masasının yanındaki sandalyede bacak bacak üstüne çelmiş kısa boylu bir kişi dikkatimi çekmişti anında. Daha önce hiç görmediğim bu kişi,bir yandan sigarasından nefesler çekiyor öte yandan Tolga’nın çayocağından ısmarladığı çayı içiyordu. Demek ki hatırlı birisiydi,yoksa Tolga çayocağından kolay kolay çay ısmarlamazdı. Tolga her zamanki insanı rahatlatan güleryüzüyle bizi de buyur ettiğinde, bir kenara çöküverdik. Tolga hemen mekandaki makineden çayımızı ikram etti ve başladık bir müzik muhabbetine daha… Muhabbetin başlamasının üzerinden on dakika ya geçmişti ya da geçmemişti hatırlamıyorum,o köşedeki şahıs bir anda muhabbetin odak noktası haline gelivermişti Muhabbete İsveçli SIEBENBÜRGEN’den ‘ vampir metal ‘ diye bahsederek girizgah yapmıştı. Artık o andan itibaren mekanda bulunan herkes,adamın ağzından çıkan sözleri havada kapar hale gelmiştik. – Bir zamanlar TRT’de metin yazarlığı yaptığını anlatmıştı. Anlayacağınız adamımız hiç de boş biri değildi -Ben o grubu duyduğumu fakat dinlemediğimi,ancak Drakula okurken Cradle Of Filth dinlemenin çok zevkli olduğunu belirttim arada. Sonrasında adam neler neler anlatmadı ki… Eskişehir’de çivili bilekliklerin ilk kez kendisi ve birkaç arkadaşı tarafından takıldığından bahsetti. Bunun için bir kaynakçı ustasına gitmişler. Adam onlara bunları ne yapacaklarını sorduğunda ” dayı sen ne yapacaksın,bak işine al paranı ” tarzı bir cevabı yapıştırmaktan geri durmamış bizimkisi. Bir seferindeyse,hiç tanımadığı uluslararası çalışan bir tır şoförüne IRON MAIDEN’ın Powerslave albümünü ısmarlamış. Aradan 2-3 ay geçmiş,tam verdiği paranın üstüne bir bardak soğuk su içmeye hazırlanırken,şoförün elinde Powerslave plağıyla çıkıp gelmesini öyle bir anlatmıştı ki olay sanki yanıbaşımızda yaşanmıştı adeta. Bu sıkıntılı bekleyişin ardından,albümden aldığı zevkin oldukça katmerli olduğunu eklemişti.
    Tamam iyi güzel hoştu da,devamında MAYHEM’in demoları da dahil bütün çıkan ürünlerini dinlediğini hatta en çok dinlediği Black Metal grubunun o olduğunu belirttiğinde,hayretler içinde kalmıştım. Müzikal beğenisi melodik tarzlara yönelik, yetkin bir metal müzik dinleyicisi olduğu apaçık belli olan bu adamın,MAYHEM gibi anti-melodik ve son derece kaotik bir grupla ne işi olabilirdi acaba? Kafamın içinde beliren bu sorunun cevabını,daha ben sormadan kendisi verecekti.
    Malumunuz;ülkemizde verilen ilk Black Metal konseri 9 Aralık 1990′da İzmir’de verilen MAYHEM konseridir. Bu konseri efsane yapan yanı ise, EURONYMOUS ( gitar / Varg VIKERNES tarafından bıçaklanarak öldürüldü ), DEAD ( vokalist / Kafasını av tüfeği ile dağıtıp intihar eden,grubun en dengesiz elemanı ) , HELLHAMMER ( davul ) ve NECROBUTCHER ( bass ) kadrosuyla Norveç dışında verilen az sayıdaki MAYHEM canlı performansından biri olmasıydı. İşte bizim bu abimiz İzmir’de ikamet ettiği o yıllarda, bu efsane performansa tanık olmakla kalmayıp,grup elemanlarını evinde misafir ettiğini söyleyince ” hadi canım oradan ” gibisinden bir tepki oluşmuştu bende. Elemanlar eve gelip yerleştikten sonra, kendisine ayin yapıp yapamayacaklarını sorduklarında ” tabii ki ” cevabını almışlar. Onlar da abimizin deyimiyle ” iki mum yakıp ” oturmuşlar. Artık biz ” oha artık daha neler ” diye aklımızdan geçirip inanmaz gözlerle kendisine bakarken,birden elini ceketinin iç cebine atıp bir fotoğraf çıkardı. Bunun İzmir’de bir otobüs durağında çekilmiş MAYHEM’e ait bir fotoğraf olduğunu söyleyince,o an orada bulunan herkes abinin başına üşüştük. Orada bulunan hiç kimse MAYHEM’e ayılıp bayılmıyordu ama insan her Allah’ın günü dünya çapındaki bir Black Metal grubunun ülkemizdeki bir otobüs durağında çekilmiş – üstelik makyajsız – fotosuna denk gelmiyordu. Kim Euronymous, kim DEAD , kim HELLHAMMER soru yağmuruna tutmuştuk. Aslında o ana kadar tavırları çok ukala gelmişti bana,biraz da söylediklerini inandırıcı bulmamıştım lakin bu fotoğraf hadisesi ile bütün önyargılarım yerle bir olmuş hatta adama saygı duymaya başlamıştım. O gece oturup bayağı muhabbet etmişler. Ertesi gün ayrılırken karşılıklı adresler alınıp verilmiş,bağlantı kopmamış. MAYHEM elemanları o andan itibaren çıkardıkları her üründen bir tane bizim abiye yollamış. Dolayısıyla MAYHEM müziğini çok yakından takip etme şansını elde etmiş. Böylece neden en çok dinlediği Black Metal grubunun MAYHEM olduğunu anlamıştık.
    Sırf bununla kalsa iyi, bir gün gruptan mektup gelmiş. Mektupta abiden Ortaçağ’da Osmanlı’nın kullandığı işkence aletlerine dair resim,fotoğraf ve bilgi ne bulabilirse istemiş MAYHEM elemanları. Hatta mümkünse bulabildiği her işkence aletini satın almak istediklerini de özellikle belirtmişler. Fakat Topkapı Sarayı’ndaki büyük arşivde küçük bir bilgi dışında hiçbir şey bulamamış abimiz. Ezile büzüle bu küçük bilgi kırıntısını yollarken, Türk milletinin arşivci bir zihniyete sahip olmayışından dolayı ne kadar çok utandığının altını özellikle çizmişti. Grubun bizim o bildiğimiz imajının dışında, simya ile ilgilendiklerini hatta bir simya laboratuarlarının olduğunu bu zat-ı muhteremden öğrenmiştik. Muhabbet buradan Ortaçağ’a ve tarihe uzayınca,oldukça değişik bir boyuta taşınmıştı. Konuyla ilgilendiğimi gören abi bana ” vampirizm,ortaçağ ve tarihle ilgilisin. Sana bir kitap önerebilir miyim? ” sorusunu yöneltince ” tabii ki memnuniyetle ” cevabını vermiştim. Elizabeth KOSTOVA isimli yazarın THE HISTORIAN yani TARİHÇİ romanını mutlaka okumam gerektiğini söylemişti. O günlerde hangi kitapçıya gidersem rahatlıkla bulacağımı,kitabı beğenmediğim takdirde parasını vereceğini eklemişti. Müthiş muhabbetin etkisiyle mekandan ayrıldıktan sonra yanımdaki arkadaşla beraber hemen bir kitapçıya girdik. Kitabı bulmuştum bulmasına ama diğer iki kitabın arasında kalan kitabın arka kapağı kıvrılmıştı. İnadım tutmuştu bir kere,o kadar para verecektim hiç olmazsa düzgün bir şey olsundu. Hemen başka kitapçılara yönelmiştik ama bulamayınca ilk girdiğimiz kitapçıya kös kös geri dönüp kitabı satın almak istemiştim. Kitapçı romanı biz ayrıldıktan hemen sonra sattığını ve elinde başka olmadığını söyleyince yıkılmıştım adeta. Halbuki o muhteşem günün sonunda kitap ellerimin arasında olmalıydı. O sıralar başka bir kitabı okuduğumu ve prensibim üzere bir kitabı bitirmeden diğer kitaba başlamayacağımı hatırlayarak kendimi zorla teselli etmiştim. Tabii diğer kitap bitmeden TARİHÇİ çoktan arşivimdeki yerini almıştı. 2006 yılının Kurban Bayramı tatilinin 2. günü Cuma öğleden sonra nihayet TARİHÇİ’yi okumaya hazırdım. Gökyüzü gri bulutlarla kaplıydı,hava karanlıktı. Kitaba başlamak için bundan daha uygun bir ortam düşünemezdim. Fona attığım KING DIAMOND’ın ” The Eye ” albümü eşliğinde kendimi kitabın sayfaları arasına bırakıvermiştim. İşte o zaman, abinin o muazzam sohbetin anısına, bana ne kadar değerli bir armağan verdiğini anlamıştım.
    Biraz da TARİHÇİ’den bahsederek yazımı sonlandırayım. Genç bir kız babasının kütüphanesinde eski sararmış mektuplar ve gizemli bir kitap bulur,akabinde babasının, babasının hocasının ve hiç tanımadığı annesinin kem talihleriyle yüz yüze gelir. Kötülük onlara pençelerini taa Ortaçağın karanlıklarından uzatmıştır.Bram STOKER’ın gotik edebiyat şaheseri DRACULA’nın gerçeküstü vampiri Kont Dracula ile gerçekten yaşamış tarihi bir şahsiyet, bizlerin KAZIKLI BEY lakabıyla tanıdığı,zalim bir derebeyi olan Eflak-Boğdan Prensi Voyvoda III. Vlad ‘ Tepeş ‘ Drakul – Tepeş Romence’de kazıkkakan anlamına geliyor – , Kostova tarafından aynı bedende birleştirilmiş.Arka plan tarihi manzaralarla desteklenerek,gizemli bir atmosfer oluşturulmuş. İşlenen iki büyük aşk hikayesi de, romana dokunaklı bir zerafet kazandırmış. Görkemli modern şehir kütüphanelerinden,Doğu Avrupa’nın küf kokan tozlu manastır arşivlerine kadar uzanan,bir ucu da İstanbul’a varan ölüm-kalım kovalamacası,finaldeki gerçekten yaşanmış tarihi olaya kadar insanı nefes nefese bırakan bir tempoyla işlenmiş.. Bu yüksek tempo,çok katmanlı yazım tekniğiyle ve heyecanını bir an bile kaybetmeyen akıcılıkla kaleme alınmış. Tarihi roman meraklıları için biçilmiş bir kaftan. Önümüzün sonbahar olduğu günlerde okunabilecek çok ideal bir roman. Tavsiye ederim.

    TAAKE

    @Murat ‘historian’ KARAN,
    güzel bir anı.paylaşımın için teşekkürler.metal dünyasında bir ara böyle anılar çok anlatılıyordu.hele,hele o metal efsaneleri.en meşhuru şuydu:şimdi bu epica solisti simone simons türkiye ye konsere geldiğinde iddiaya göre Ankara da bir genç metalciyle tanışmış.sonra sohbet muhabbet ilerlemiş,bunlar arasında bir elektriklenme olmuş.genç te yakışıklıymış hani.neyse bu genç bunu evine davet etmiş konser sonrası.sonrası nasıl desem bunlar yatmışlar,beraber olmuşlar(iddiaya göre)hatta simone o gençten yanına gelmesini,türkiye den ayrılmasını filan istemiş.fakat genç kabul etmemiş.sonra simone ülkesine dönmüş ama genci uzun süre unutamamış.o günden beri bu mit metalcilerin ağzında anlatılır durur.o gencin kim olduğuysa bulunamadı.(bakın bu sitedeyse adam gibi çıkıp açıklasın).şaka bir yana en meşhur metal efsanesi budur.doğrumu uydurmamı bilmiyorum açıkçası ilgilenmiyorum da.mayhemle ilgili bir metal efsanesi anlatayım.bir gün EURONYMOUS bir falcıya gider ve fal baktırır.o sırada yanına aldığı varg ile araları limonidir.falcı ona falında yılan gördüğünü bunun en yakını tarafından yok edileceği anlamına geldiğine söyler.EURONYMOUS inanmaz ama içinden de ulan acaba diye geçirir.işte o olayın gecesi evinde otururken gece yarısı kapı çalınır.bir açar varg vikernes.direkt aklına falcının dedikleri gelir.işte bu yüzden EURONYMOUS un gereğinden fazla panikleyip agresif davrandığını ve bunun kavgaya dönüşüp ölümüne sebep olduğu söylenir.bir de mayhemin konser verdiği işletmenin sahibin polis tarafından gözaltına alındığı söylenir.adam o günden beri kayıpmış diyorlar.en meşhur metal metal olayı ise(maalesef bu olay gerçek ve tabiiki black metal dünyasından)les legions noires üyesi abazzzatrakth grubu üyesi Anaarth tepes in sesini daha gaddar yapmak için çamaşır suyu içmeseydi.adam öldü mü bilmiyorum ama bu olay medyaya yansıdıktan sonra bu grup kayboldu gitti.mit e bile danışsanız haklarında en ufak bilgi yoktur.zaten bu oluşum başlı başına bir gizem.diğer en ilginç olayda gene bu oluşuma ait Mogoutre grubunun farenin kıçına mikrofon sokarak kayıt yapmasaydı.evet bu doğru.internette de bulabilirsiniz.bende dinledim zaten.benim yorumlamam bu gadar,hadi hayırlı işler

    üns

    @Murat ‘historian’ KARAN, Harika anılarını paylaştğın için teşekkürler ayrıca ne kıskandın seni anlatamam…

  20. toleys says:

    harika bi anı, zevkle okudum. he bi de o gün yağmur yağdı mı acaba. :)) merak ediyorum.

  21. Nightwing says:

    tüm zamanların en iyi black metal albümlerinden biri. son derece karanlık, soğuk ve ürkütücü. hele son şarkı bir satanist ayinden fırlamış gibi. grup üyeleri bu albüm için demonlarla anlaşma yapmış olabilir. şeytan albüm karşılığında dead ve euronymous un hayatlarını almış olabilir. lanetli, uğursuz, büyülü tüylerim diken diken oluyor. dinlerken cinler, ruhlar, şeytanlar alemine gidiyorsunuz sanki. o enerjiyi hissediyorum. kesinlikle bu albüm büyülü ve uğursuz. 10 üzerinden 10.

    TAAKE

    @Nightwing, aynen hocam gerçekten duygularıma tercüman olmuşsun.Ben de bu albüm de bir gariplik olduğunu düşünüyorum.Zaten yukarıdaki Murat ‘historian’ KARAN, adlı arkadaş Mayhem üyelerinin satanic ritüeller düzenlediğini itiraf etmiş ve arkadaşı canlı şahit olmuş.Bir de şöyle bir olay anlatılır:EURONYMOUS bir gün bir falcıya gider.Falcı bizim bildiğimiz geçim derdi için sallayan gacı değil bildiğin ünlü bir okültist ve medyumdur.Falcı EURONYMOUS a yakın zamanda öleceğini,ona ölüm kartı çıktığını söyler.Ayrıca bu ölümüm çok yakından geleceğini söyler.EURONYMOUS her ne kadar bu lafları takmasa da kafasında soru işaretleri eve gelir.Tam uykudayken kapı çalınır.Kim la bu gece vakti diye söylene söylene kapıyı açar.Kapıyı açınca suratı bembeyaz olur.Çünkü kapıdaki kişi bir süredir sürtüştüğü Varg Vikernestir.Olayın sonrasını biliyorsunuz panpalar.Dediğin gibi Nigtwing baba garip bir grup Mayhem.Ama black metalin en taşşaklı,en hakiki ve en true grubu kesinlikle.VARGOĞLAN bile bu hakikatı reddedemiyor.Huzur içinde uyuyun EURONYMOUS reis,huzur içnde uyu Dead reis,

    Ben EĞLENCE için bu işin içerisinde değilim.Tabi ki korkmadım.Her gün canlı bir cesede dokunmaya ve ya onu görmeye şansınız olmaz.Bu bir şeyler öğrenmek için çok önemlidir.Karanlık tarafla anlaşma yaparken HİÇBİR şey rahatsız,şeytani veya sapık değildir.
    EURONYMOUS

    Dead şeytani insanlar için şeytani müzik yapmak isterdi.Fakat tek gördüğü şey etrafta yürüyüş elbiseleriyle,şapkalarıyla,beyzbol ayakkabılarıyla barış ve aşk içinde gezen insanlardı.O bunlardan nefret etti ve zamanını bunlar üzerinde daha fazla harcamak için bir sebep görmedi.

    EURONYMOUS

    Grishnackh’ın söyledikleri kendisini ilgilendirir. ‘‘doğru’’ olma ya da olmama konusunda daha fazla konuşmak istemiyorum,Bu kelime zaten gereğinden fazla kullanıldı.Dünyadaki çoğu grubun boktan ibaret olduğunu düşünüyorum.Kendini ‘‘Gerçek Black Metal’’ diye çağıranların geçmiş yılların birebir kopyaları olduğu çok belli.Fakat insanlar tabiki de değişebilir,sana doğru yada yanlış grupların listesini verecek değilim.İnsanlar gerçek ve ya olmayanı keşfederken bir çok kez aptal duruma düşmeleri konusunda kendilerini yargılamalılar.Ve şunu bilin ki bir grup kurmak için sadece corpse paint yapmak yeterli değil,gerçek ruha sahip olmalılar,müziğe kulak vermeliler.Eğer grup iyiyse sırtımda bir donma hissediyorum,biliyorum ki bu iş için yeterli hislere sahipler.En mükemmelden daha aşağısını kabul edemem.ve şunu söylemeliyim ASLA Church Of Satan fikirlerini savunan grupları kabul etmeyeceğim.Onlar birkaç özgür hayata aşık olan atheistler,bana tamamiyle ters geliyorlar.

    Grishnackh’ın söyledikleri kendisini ilgilendirir. ‘‘doğru’’ olma ya da olmama konusunda daha fazla konuşmak istemiyorum,Bu kelime zaten gereğinden fazla kullanıldı.Dünyadaki çoğu grubun boktan ibaret olduğunu düşünüyorum.Kendini ‘‘Gerçek Black Metal’’ diye çağıranların geçmiş yılların birebir kopyaları olduğu çok belli.Fakat insanlar tabiki de değişebilir,sana doğru yada yanlış grupların listesini verecek değilim.İnsanlar gerçek ve ya olmayanı keşfederken bir çok kez aptal duruma düşmeleri konusunda kendilerini yargılamalılar.Ve şunu bilin ki bir grup kurmak için sadece corpse paint yapmak yeterli değil,gerçek ruha sahip olmalılar,müziğe kulak vermeliler.Eğer grup iyiyse sırtımda bir donma hissediyorum,biliyorum ki bu iş için yeterli hislere sahipler.En mükemmelden daha aşağısını kabul edemem.ve şunu söylemeliyim ASLA Church Of Satan fikirlerini savunan grupları kabul etmeyeceğim.Onlar birkaç özgür hayata aşık olan atheistler,bana tamamiyle ters geliyorlar.

    EURONYMOUS

    Ben boynuzlu bir şeytana inanıyorum.Kişisel bir şeytan.Ve Satanizm’in diğer tüm türleri saçmalık.Bazı insanların aptalca düşünceleriyle kalıcı bir barış yaratmak istemeleri ve bunu satanizm olarak çağırmasından nefret ediyorum.Ben çok d**** bir adamım ve ‘‘O’’nun ismini hor kullananlarla savaşacağım.İnsanlar kendilerini bireyci olmaya inandırmamalılar.Dinin ‘Köleleri‘ olmalılar, ‘İtaat’ etmeliler.

    EURONYMOUS

    azı insanların Norveç hakkında nasıl konuşabildiklerini anlayamıyorum.Öncelikle İmmortal satanist olmadığı gibi bir Black Metal Grubu’da değil.Bu onların kendi söyledikleri bir şey onlar Atmosfer ve Satanizm’in ruh hali içerisindeler.Onların yeni görünüşleri her zaman içinde oldukları şeyin içerisinde daha derinlere gitmelerine yaradı.Count Grishnackh OldFuneral’ de çalmasına rağmen oda aynıydı.Ve Old Funeral’de çaldığı zamanlar dahi sürekli Burzum için müzik yapıyordu.Bu ne konuştuğunu bilmeyenler için genel bir örnek.Ve dahası da var Darkthrone’un ‘‘Soul Side Journey’’ şarkısının sözlerini okuyanlar Satanist şarkı sözlerinin ne olduğunu bilir.Buda ‘‘Soul Side Journey’’in bir Black Metal albümü olduğu manasına gelmekte.Grupta diğer üyeleri kesinleştirdikten sonra değiştiler.Darkthrone asla elemanların birbirini tanımadığı bir grup olmamıştır.Bu biraz garip gelebilir fakat onlar aslında müzikal olarak hep başka yönlerde gitmek istediklerini keşfettiler ve her şey değişti ve bu Black Metal’in popüler olmasından önce gerçekleşti.Black Metal camiası değiştiklerinde onlardan nefret etti.Onların bu işi büyük paralar için yaptıkları tamamen saçmalık çünkü Peaceville Prodüksiyondan anlaşma yapıldığından beri 10.000
    Dolar gibi az bir para almaktalar.Eğer Darkthrone hak etmeseydi onları asla desteklemezdim.Trendi olsalardı zaten dünyayı turlar ve MTV için videolar yaparlardı.İkisinin uzak ormanlara taşınmalarına ve yılda 2 kez görüşebilmelerine rağmen burada Büyük Black Metal Trendi hakkında konuşanlara söyleyeceklerim var.Eğer gözleri görmüyorsa çenelerini kapatsınlar.Biz albümü çıkmış 4 tane Black Metal grubuna sahibiz.Ve birkaç daha küçük garaj grupları.Ve beklide sadece 30 sıkı Black Metal fanımız var.Ve bu piçlerin 700 ila 1000 i Deicide gibi ticari Black Metal dinliyor.Darkthrone bu ülkede 5000 civarı satıyor.Albümlerin 30.000 sattığı İsveç’le nasıl karşılaştırabilirsiniz ki.Mayhem’in Norverç’te 20.000 sattığı gün,Burzumun her gün Mtv de çıktığı gün,ve Nuklear Blast’ın 8 Black Metal grubu ile anlaşma yaptığı gün trendden bahsedebilirsiniz.Bazı aptal insanlar her şeyi trend olarak görüyor.Eğer ürününden 10 tane satarsan bu onlar için yiyecek bir trend.

    Bir önceki soruya işaret ederek belki bu sefer bu röportaj yapıldığında sadece 4 tane CD’si çıkmış BM grubu vardı.Fakat şimdi işler değişti şuna bir bak.Gorgoroth(bir albüm),Satyricon(iki albüm),Forgatten Woods(bir albüm),İsengard(iki albüm),Hades
    (bir albüm) Ancient (bir albüm)Burzum (beş albüm)Darkthrone(beş albüm),Carpathian Forest(bir albüm)Emperor(iki albüm) ve Satanik olmayan,paganizmi,karanlık dipsiz ormanları,karlı dağları ve Viking mitolojisini konu edinen sürüyle grup Immortal,Storm,Ildfrost,Laver,Gehenna,Enslaved…A- lbüm yayınlayanlar arasında bütün bu grupları dinlediğim zaman Bathory gibi gruplardan esinlenmeler duyuyorum.Bu gruplardan kaçı Mayhemi’i etkiledi ‘’Bu eski tanrılar’’ olmasaydı Mayhem var olabilirmiydi?

    Bunu söylemek çok zor.Şunu düşünüyorum ki eğer eski gruplar olmasaydı biz ilk şeytani grup olurduk.Fakat bilmiyorum.Venom bizim ilk büyük esinlenme kaynağımızdı.Sonra Bathory,Hellhammer,Sodom ve Destruction bizi bugün bulunduğumuz yere yönlendiren onlardır.Sound ımız çok farklı olabilirdi.Bu Venom,Bathory ve Hellhammer hakkında onlar eski şeytani gruplar fakat kimse Sodom ve Destruction’ı dile getirmiyor,onlar Bathory ve Hellhammer’la aynı zamanda ortaya çıktılar ve ilk albümleri pis kokan Black Metal’di.Kimse şimdi müziği bu şekide yönlendirmiyor.Bir çok Bathory kopyası var fakat Necronomicon haricinde Destruction’ın bir kopyasını duymadım.Bu eski tanrılar silindi gitti.Fakat ben yaşadığım sürece Mayhem silik bir grup olmayacak.Bir kaç şeyi değiştirebiliriz fakat karanlık her zaman var olacaktır.

    EURONYMOUS

    Black Metalin yalnızca underground olmasına katılmıyorum.Eskiden bende böyle düşünürdüm.Fakat fikrimi değiştirdim.Underground kalmak,az ve sadece ‘gerçek’ insanlara satmak,para kazanmamak,hayranlarından daha büyük olduğunu düşünmemek yani her şey Hardcore’dan geliyor.Kimin ‘doğru’olduğunu kimin olmadığını nasıl anlayabilirdik.Birçok kendini ‘gerçek’ olarak çağıranlar ve sadece normal aptallardan ibaret olanlar…Venom gibi orijinal Black Metal grupları asla kabul edilmek için underground kalmak zorunda olmadı.Öyleyse biz neden olalım ki.Underground Hardcore insanları için bizi gömün ve kontrol edin manasına geliyordu(neyse ki bu eskidendi şimdi çoğu ortadan kayboldu.Fakat fikirleri hala yaşamaya devam ediyor).Bu kötü grupların iyi gruplarlar ile karşılaştırılabilmeleri için kötü bir bahane.Ve underground kalmak konusunda çığlık atanlar genellikle kötü müzik yapan ve büyüme şansı olmayanlardır.Düşünüyorum ki eğer şu an yaptığımızdan daha büyük Black Metal yapabilirsek.Ölümün ve Şeytanın dünyasında yüzlerce vahşi acı ve keder saçan askerler ile büyük bir gelişme kaydedebiliriz. Şu Punk ve MC insanlarına bir bak onlar bunun hakkında düşünmek zorunda değiller ve kendi dünyalarına,publarına,konser alanlarına sahip olacak noktaya geldiler.Kazanabileceğimizin en azını kazanırsak asla bu noktaya gelemeyiz. ‘’underground’’ fikirlerinden sıyrılmalıyız.Ama eğer insanlar sadece zengin olmak için Black Metal yapıyorsa bu tabi ki kabul edilemez(o zaman başka bir tür müzik tarzı seçmeliler)DSP’yi düşünce yollarımı ve benliğimi değiştirmediğim sürece büyük ve milyoner yapmayacağım.Eğer bir milyon Black Metal hayranı olursa çoğu aşağılık insanlar olacaktır.Fakat bunun yanında daha çok gerçek ve brutal insanlar olacak.Ne kadar büyürsek o kadar insanı bizim gibi düşünmeye yönlendirebiliriz.

    Mayhem albümleri piyasada yirmibinden fazla sattığı gün black metal bitmiştir

    EURONYMOUS

    Dondurucu Ay

    Burada herşey çok soğuk
    Burada herşey çok karanlık
    Bu zamanın köşesinde sanki bir rüyadanmış gibi hatırlıyorum.

    Karanlıktan çıkmış şeytani şekiller yüzüyor.
    Hatırlıyorum burası öldüğüm yer
    Dondurucu ayı izlerken…

    Tekrar gece.
    Gece… güzel olan
    Açlığımı bastırıyorum
    Yaşayan insanlarla
    Açlığın gecesi
    Çağrısını takip et
    Dondurucu ayı izle.

    Karanlık büyüyor.
    Sonsuzluk açılır.
    Mezarlık tekrar ışıklarını yakar
    Eski zamanlarda olduğu gibi
    Düşmüş ruhlar adımlarımın arkasında ölürler.
    Dondurucu ayı izlerken…

    Sonsuzlukta Lanetlenmiş

    İsmim ateşle yazılmıştır zamanın geldiğinde görebileceğin yerde
    Sonsuzluk için gölgelerin diyarından aşağı yürüdüğünde.
    Demonlar yıldızsız karanlık gökyüzünde uçarlar ve cehennemin sonu olmayan derinlerine sürünürler
    Binlerce kez sonsuzlukta lanetlenmiş isim olacak.

    Demonlar yıldızsız karanlık gökyüzünde uçarlar ve cehennemin sonu olmayan derinlerine sürünürler
    Amaçsızca gezmeye mahkûm edilmiş, sürünen en zalim yılan gelene kadar

    Yaşam Sonsuzdur

    Bir başka varlığın hayali
    Ölmek istersin
    Başka bir dünyanın hayali
    Ölüme taparsın

    Ruhu özgür bırakmak için biri ölmeli
    İçinde huzuru bulmak için sonsuz olmalısın.

    İnsanım,fakat ölümlü müyüm?
    Zamanım geldiğinde hayat ne kadar güzeldir.
    İnsan kaderi, fakat içinde insan yok
    Öldüğümde ardımda ne kalacak!
    Yaşarken neyim vardi ki?

    Bulacağın tek şey sonsuz ölüm olacaktır.
    Seni kimse özlemeyecek.

    Nightwing

    @TAAKE, üşenmedim hepsini okudum eline sağlık. falcı olayını biliyorum. o faldan sonra euronymous gecenin bi yarısı vargı görünce falcı kadının ”en yakınındaki kişi tarafından öldürüleceksin” lafı aklına gelir. euronun da o yüzden panik yapıp vargın üstüne saldırıp öyle hengame çıktığı söylenir. tabi kim suçlu kim değil o muhabbetlere girmiyorum.

    euronymous bir black metal filozofuydu. adamın söylediklerinin hepsine imzamı atarım. bi de en çok şuna içim gitti:

    ”Dead şeytani insanlar için şeytani müzik yapmak isterdi.Fakat tek gördüğü şey etrafta yürüyüş elbiseleriyle,şapkalarıyla,beyzbol ayakkabılarıyla barış ve aşk içinde gezen insanlardı.O bunlardan nefret etti ve zamanını bunlar üzerinde daha fazla harcamak için bir sebep görmedi.”

    bir parantezde deade. bence dead dünyanın en şanslı adamlarından biriydi. çünkü kişiliğine uygun işi yapıyordu. yine de bu dünya da yaşamayı sevmeyen birisiydi. ve ait olduğunu düşündüğü yere gitti. yani ben düşünüyorumda. ilk zamanlar çok yadırgardım deadi ama şimdi kendisine hak veriyorum. gerçekten bi bakıyorum etrafımda saçma sapan bomboş insanlar. sevgi kelebeği olmuş el ele tutuşup parkta yürüyen sinemaya giden çiftler. ”ay berk ne yakışıklı çocuk yaaaa, çok ciks çıkmışsın tatlım seviliyorsun mucks” dan öte dünyası olmayan insanlar. converse starbuck gençliği falan. pfff bu dünya bize göre bi yer değil. huzur içinde uyusun.

    şarkı sözlerinin türkçe çevirileri için sana sonsuz teşekkürler. adamımsın taake.

    Rotten Angel

    @Nightwing, Dead’in intihar sebebi başka bir şey. Euronymous orada dead’in intiharını kendince şekil vererek mayhem’a itibar yapmaya çalışıyor bence.

    TAAKE

    @Nightwing, sağol dostum,ben de düşüncelerine aynen katılıyorum.Zaten sözlerin black etal felsefesini ve misantropiyi çok güzel özetliyor.Gerçektenden de hayat ve insanlar o kadar sahte ve zavallı ki maalesef bu ülkemiz de daha çok gözümüze çarpıyor.Dead ise dediğin gibi black metal savaşının en samimi savaşçısıdır.İlginçtir onun hakkında en güzel sözü Varg Vikernes etmiş bence”Dead nasıl düşünüyorsa öyle yazdı,nasıl hissediyorsa öyle söyledi ve ne yazdıysa onu yaşadı.Tüm o çizdiği şeyler:Vampirler,demonlar ve ölüm.Kafasını uçurduğunda üzerinde I love Transylvania yazan bir t-shirt vardı”

    Rotten Angel

    @TAAKE, Euronymous, Anton Szandor Lavey’den nefret ederdi. Church of Satan’da onun kurduğu kilisedir.

    Euronymous, şeytan’ın varlığına gerçek anlamda inanılıp, bu güce tapınılmasını istiyordu. Ama Anton Szandor Lavey şeytanı gerçek bir varlık olarak değil, dinlere karşı bir sembol olarak kullanıyordu ve bu şekilde ateizm ile satanizmi harmanlayıp lavey satanizmini yaratmıştı. Euronymous’un satanizmin diğer saçma türleri dediğini bunlar oluşturuyor. Dinsel inancı olmayıp, satanist olanları sevmezdi, çünkü onlar şeytan’a da inanmazdı, kendi dediğine göre.

    Röportajın o kısmı anlaşılmaz diye; aydınlatayım dedim

  22. anti says:

    Taake kardeş iyi güzel çevirmişsin de biraz kusurlu olmuş o çeviri ya.

    TAAKE

    @anti, çeviri bana ait değil hocam,bir yerden alıntıEvet bazı yerler salla pati çevrilmiş :)

  23. saw you drown says:

    Freezing Moon’un wacken versiyonunu ilk izlediğim de orgazm olacaktım nerdeyse.O nasıl bir live performanstır.Aman aman.
    http://www.youtube.com/watch?v=y84gW_5ZFKE

    Nightwing

    @saw you drown, maniac freezing moonu bence en kötü söyleyen mayhem vokalisti. o performansda sırf sahne şovundan ibaret zaten. daha ne efsane performansları var aslan mayhemin. 90 lardaki bir kapalı alan konserinde maniac funeral fog çalarken bileklerini kesip kanını içiyordu.

    fuuuuuuuuunneeraaaaaaaaaaaaaalllllll fog!

    saw you drrown

    @Nightwing, haklısın belki de.ama bu performansta çok hoşuma gitti.

    Rotten Angel

    ben yüzümü ekşiterek izledim. euronymous öldüğünde mayhem tamamen noktalansaydı, black metalin en efsane en destansı grubu olarak kalacaktı. şimdi otel dağıtmak gibi abuk abuk hareketler yapan 4 tane şaklaban görüyorum ben. hellhammer isimli paragöz çapulcu herif hem euronymous’a laf eder hemde onun grubuyla para kırmaya çalışır. madem adamı sevmiyorsun, neden onun ismini koyduğu, herşeyini yaptığı grup ile hala devam ediyorsun? mayhem’ın katili 1 grishnackh, 2 hellhammer & necrobutcher

    bu da günümüzün mayhem’ı:
    http://www.lastfm.com.tr/music/Mayhem/+images/38162407
    http://www.lastfm.com.tr/music/Mayhem/+images/3417042

  24. Dinlediğim en şeytani albüm belki de. Black Metal ile pek aram yok açıkçası(Dissection,enslaved,shining hariç) fakat bu albüm farklı ,bu albüm bayağı bayağı farklı. Başka alemlerden gelen bir şey bu. Hele ki Dead’in vokaline söylenebilecek hiç bir şey yok. Kült başyapıt !

    B U R Z U M

    @Ali Karabacak, atilla nın vokali demek istedin sanırım…bu albüm piyasaya çıktığında dead çoktan ölmüştü…

    Rotten Angel

    Vokaller Attila’ya ait. Dead bildiğim kadarıyla sadece 2 tane stüdyo şarkısında var. Biride şu:

    http://www.youtube.com/watch?v=7M5hGkgTv78

    Jester

    @Ali Karabacak, Albümde Dead söylemiyor, ayrıca Noel Baba da gerçek değil. :(

    Jester

    @Jester, Dört kişi atlamışız resmen ahah.

    Deniz

    @Ali Karabacak, Dostum Dead demişsin ama bu albümün kayıtlarında Dead reel anlamda “dead” idi.

  25. Yanlış anons faciası gibi bişi olmuş beyler kusura bakmayın cahilliğime verin.

  26. Rotten Angel says:

    metal tarihinin en büyük 4 gerizekalısı
    http://www.youtube.com/watch?v=-qquNQIXXU8

    noise

    ahahaha. bu saçmalık nedir yahu.

    Nightwing

    @noise, niye öyle diyon mayheme panpa?

    Rotten Angel

    @Nightwing, panpa o sahnedeki mayhem değil. 4 tane mayhem’ın adını kullanıp para peşinde koşturan şaklaban. mayhem 1993′te bitti.

    Nightwing

    @Rotten Angel, aynen panpa aynen. işte bu yorumu alkışlarım.

    TAAKE

    @Rotten Angel, zannedersen bir anti-semitik rituel yapmaya çalışıyorlar ama olmamış.A-4 kağıdından davud yıldızını yakmak ne amk

  27. Nightwing says:

    beyler metal-archiveste bu albümün line upında sadece iki kişi gözüküyor. hellhammerla euronymous. varg vikernesle atilla chisar’ı sonradan kaldırmışlar. ne garip bi albümdür ki her yerinden bi gariplik fışkıyor bu da bir başka gariplik. var mı bunun nedenini bilen ?

  28. neant et rien says:

    pardon ama bu albümün notu 8 ise hangi black metal albümü 10?

    Rotten Angel

    @neant et rien, Beherit – Drawing Down the Moon

    TAAKE

    @Rotten Angel,+666 Drawing Down the Moon u görünce istemsiz sırıttım,gerçekten ne albümdü la o

    Rotten Angel

    @TAAKE, Burzum black metalcileri bilmez Beherit’i.

    Black metalde duyduğum en ”evil” atmosfere sahiptir bu albüm. O yüzden bende yeri ayrıdır.

    http://www.youtube.com/watch?v=1HTya020vTI

    TAAKE

    @Rotten Angel, adamlar zamanında en pislik cehennemi soundlu,en evil black metal soundunu biz yapacaz ulen diyerek girmişler bu işe ve yapmışlarda,yalnız varg bir röpotajda burzum dışında hangi grupta çalmak isterdiniz sorusuna beherit demiş,çok genç yaşlardayken,yani daha bıyıkları yeni çıkmış ve siyaset işlerine bulaşmamışken,burzum deyince aklıma geldi,zaten black metal olan her yerde çıkıyor bu varg :)

    Rotten Angel

    De Mysteriis Dom Sathanas albümünün vokallerini Dead yapsaydı, bırakın 10 puanı, benim için dünya’nın en iyi black metal albümü olurdu.

    Şöyle bir albüm olacaktı:

    http://www.youtube.com/watch?v=7IJovmgDJPY

    earth's skin

    @Rotten Angel, bence De Mysteriis Dom Sathanas De Mysteriis Dom Sathanas yapan biraz da Attila Csihar’ın karakteristik vokalleri.

    TAAKE

    @earth’s skin, +1 atilla hiçbir zaman bu kadar manyak ve hastalıklı bir vokal yapamadı bu albmden sonra,sıradan grim ve scream black metal vokalinden daha değişik bir ruh,bir hava var bu vokalde,sanki transa geçmiş aşırı inançlı bir keşiş gibi okumuş atilla

    earth's skin

    @neant et rien, bir müzik grubunun 10 üzerinden 10 alamayacağına inanlardanım ama buna yakınsayan birkaç grup ve albümleri:
    Sarcófago – INRI
    Deathspell Omega – Inquisitors of Satan
    Darkthrone – Transilvanian Hunger
    Blasphemy – Fallen Angel of Doom….
    Bathory Under the Sign of the Black Mark
    Katharsis – Kruzifixxion / 666

    TAAKE

    @earth’s skin, güzel bir liste,açıkçası bu kadar true bir black metal listesi beklmezdim senden :),bir de sen de benim gibi deatspell omega nın eski halinin yani halinden daha samimi,daha true ve daha bir black metal olduğunu düşünüyorsun herhalde

    earth's skin

    @TAAKE, her dala konuyorum açıkçası :) evet, eski halini daha çok seviyorum, özellikle Inquisitors of Satan’ı.

    TAAKE

    @neant et rien, sen o pauanlamayı dikkate alma,bu albüm 10 u anasının ak sütü gibi hakeder,hatta bu albümün notlamaya açılması bile saçmalık,biz faniler kimiz ki bu albüme not veriyoruz?

  29. Crust says:

    Bence ilk black metal grubu Mayhem’dır.

  30. satanic says:

    Çok zıkı bir black metal dinleyicisi olmamama rağmen oturup sıkılmadan defalarca dinleyebilirim bunu.
    Bir de bir black metal efsanesi varg yüzünden daha büyük bir metal efsanesi olacak mayhemin yerle bir edilmesi ne kadar üzücüdür.

  31. crowkiller says:

    Öncelikle belirteyim ki trollük yapmıyorum,Mayhemi ciddi anlamda çok severim,sayarım ama Dead’in kendini öldürmesi, yüronumusun gelip fotoğrafını çekmesi, grup elemanlarının olaydan sonra basına mektup yazıp Dead’in kendini sikko metal gruplarını protesto amaçlı öldürdüğünü, kendini gerçek metalin geleceği için feda ettiğini falan filan söylemesi,hellhammer ın black metal belgeselinde Dead öldükten sonra ölüsüne baktım çok ilginçti beyin filan vardı, çok brutal ve cool olduğumuz için hemen beyin ve kafatası parçaları topladım kolye yaptım demesi,adamın cesedine bile saygı gösterilmeyip maskot gibi bootleg kapağı yapılması, bunlar ergence şeyler, şimdi ”damar blackçi” tayfa üşüşüp bi saat yüronumus un ne kadar önemli bir gitarist olduğunu,dead in aşmış bir vokalist olduğunu,mayhem’in black metal akımını nasıl etkilediğini falan anlatıcak burada, ama bu mayhem in gelmiş geçmiş en ergen grup olduğu gerçeğini değiştirmiyor, bunların aşırı fanatikleri de genelde ortamlarda abo moyhom diyo bi grop vor elomonloro intohor edoyor adomlor ölosunu kapok yapoyor yooo çok brutol falan diye gezerler, lan oğlum grup arkadaşın kendini öldürüyor sen ölünün üzerinden brutalız cooluz edebiyatı yapıyorsun bu nasıl müzik/tavır anlayışıdır,bu davranışlar dünyanın en ciddi black metal grubundan değil ailesinden ve çevresinden ilgi görmek isteyip etrafa ve kendisine zarar veren 15 yaşındaki ergenlerden beklenir, ha bi de Dead i black metal peygamberi ilan eden tayfa vardır ki bunlarda hakkında kitap yazılabilir, Dead dediğin adamın 3-4 demoda rehersal da filan çığlık atmaktan, şov amaçlı saçma sapan şeyler yapıp kendine zarar vermekten başka bir numarası bir katkısı yok olaya ama her black metal muhabbetinde Dead şöyleydi böyleydi, sırf adam kendini öldürdü diye bunlar, akıl hastası olan ve hastahaneye yatması gereken bu herif şu an yaşasa kimsenin sikinde olmayacaktı, yöronumus u da sevmem ama adam en azından düşünce pırıltısı taşıyan ideoloji sahibi röportajlar vermiş, black metal sounduna yön veren gitar soundu yaratmıştır, Dead gibi ölüm nasıl bir şey anlamak için beynini dağıtmamıştır, her muhabbette Dead’in intiharı, burzum’un yöronumus cinayeti vs bunlar cidden herkesin ekmek koparmaya çalıştığı magazinsel saçmalıklara dönüştü,Mayhem popüler kültüre ve trend olayına güya savaş açan bir gruptur ama müziklerinden çok yaptıkları brütal işlerden bahsederler sürekli dahası hayranları da müziklerinden çok şehir efsaneleri hakkında konuşurlar, bu meseleye cidden kılım ne yalan söyliyeyim, yıl olmuş 2014 hala daha Mayhem elemanlarının magazin haberleri tartışılıyor, ayrıca True falan diye bir kavram varsa dünyanın en true black grubu Bathory’dir, Bathory i sorsan poser tiplere bilmezler çünkü grup arkadaşının cesedin, mundar edip üzerinden edebiyat yapmamıştır Quorthon

    Reroute to Remain

    @crowkiller, black metal dikkat çekme müziğidir. bu elbette müziği popülerleştirerek dikkat çekme değildir ama imajla dikkat çekmektir. black metalde şov her zaman olmuştur ve olacaktır. black metal sanatçıları genelde müzikleri ile dikkat çekmek istemediler ve imajı öne sürdüler. dediklerine katılmakla birlikle: bathory denilen grupta show yapmıştır. bana göre şeytan şeytan diye gezinenlerin hepsi showcudur.
    bende bunu trollük olarak yazmıyorum belirteyim

    crowkiller

    @Reroute to Remain, Bathory aslen sadece Quorthon dan oluşan (tıpkı Burzum gibi)tek kişilik gruptur ve hiç konser falan vermemiştir bu adam (bir bootleg i falan var sadece sanırım),anti-semitik, Anti-christ görüşleri olan Quorthon viking metal olayının da başlatıcısıdır ama hiç bir zaman fiziksel şiddet eylemi gerçekleştirmemiş, direkt olarak nefret söylemleri yapmamıştır, sadece 1-2 röportajda hristiyanlığa olan nefretini dile getirmiştir,bugün ”hristiyanlar bizim viking kültürümüzü yok etti, yahudi kökenli dinleri ile bizi asimile ettiler” görüşü çoğu kişi tarafından Burzum’a mal edilmişse de müzikal anlamda bunu ilk türeten Quorthon’dur Bathory’dir.Quorthon’a da şov adamı demek cidden komiktir zira bu adam ilk albümünü tek başına 20 dolar falan gibi bir parayla kaydetmiş, kirli, karanlık ve vahşi norveç black metali soundunu kendisi bulmasına rağmen ilk albümünün kapağı ve yaptığı müziği adlandırması açsından uzun zaman boyunca Venom taklitçisi olarak görülmüş,değeri yıllar sonra anlaşılmış bir sanatçıdır.

    Nightwing

    @crowkiller, Bro poser mı arıyorsun? Konserde kan yerine domates salçası döken Kvarforth’a bak, ben çok evilim satanistim diyip altında son model Ferrariyle gezen Dani Filth’e bak. Saçmalık mı arıyorsun? ”Hristiyanlar bizim atalarmızı öldürdü” diyip islamiyete karşı Avrupalı Hristiyan halkları koruyan Varg Vikernes’in görüşlerine bak. İlk dönem Mayhem kadar metal tarihinde samimi bir hareket göremezsin bu kadar iddalıyım. Ulan Dead’in kendisi zaten kafayı yiyik bir insan ki bu yüzden Black Metal yapıyor (hiç bir normal insan Black metal dinlemez/çalmaz bende dahil) Neden poser olsun bu çocuk? Aynı şey Euronymous içinde geçerli. Bu adamlar kötülüğü göstermelik değil içinde yaşayan gerçekten normal olmayan adamlar. Hani senin benim gibi de değil. Önce bunun bi ayrımını yapta. Ha Mayhem’in sonraki halleri için konuşuyorsan orda haklısın ama erken dönem Mayhem’e laf ettirmem.

    ”Akıl hastası olan ve hastahaneye yatması gereken bu herif şu an yaşasa kimsenin sikinde olmayacaktı” Tabi Freezing Moon’u ben yazdım zaten hatta Live in Leipzig’de de vokallerde ben vardım da çaktırmayın :) gençliğine ve heycanına veriyorum bu cümleni.

    Bu arada Quorthon’un herhangi bir politik görüşü yoktur, Anti-semitik değildir sadece bir iskandinav mitolojisi aşığıdır.

    Not: amacım ”muhahahah göt ettim zaaa” değil, belli ki bu müzikte yenisin bazı şeyleri yanlış biliyorsun bunları düzeltmek.

    Burak

    @Nightwing, Birde şöyle bir ilginçlik var: Dead’in hem akıl hastası olduğunu ve hastaneye yatması gerektiğini söylüyor, hemde dikkat çekmeye çalıştığından/şov yaptığından bahsediyor :) 180 derece çelişkili iki görüş bir arada.

    crowkiller

    @Nightwing, sana uzunca bir cevap yazdım 2 gün önce ama hala daha onaylanmadı içerinde hakaret filan olmamasına rağmen,sanırım sitede tartışma yaratmak yasak :) yazdığım şeyleri tekrar yazmaya üşeniyorum ama yeniden yazacağım şey şu, yaşına ve heyecanına veriyorum diyerek güya bana metal müzikte yeni olan bebe muamelesi yapmışsın ama metal müzikle ne kadar uğraştığımı boş zamanımın 100 de 90 ını metal dinleyerek okuyarak izleyerek tartışarak geçirdiğimi bilmiyorsun ve aklınca tıpkı mayhem üyeleri gibi bu iş benden soruluyor diyorsun, sitede herkes fikrini açıklamakta özgür, istersem mayhem sik gibi grup derim istersem metallica poser derim bu benim düşüncemdir, mayhem i yermek beni heyecanlı ve toy bir genç yapmaz

    saw you drown

    @crowkiller, Katılmadığım birçok nokta var. Ama en tuhaf bulduğum nokta dead ile ilgili söylediklerin.

    -İntihar etmek nasıl ergence bir hareket olabilir? Ha bir de sen nerden biliyorsun ki dead ölümün nasıl bir şey olduğunu merak ettiği için kendini öldürdü? Bir de şunu soracağım. Dead’e şov amaçlı hareketlerde bulunuyordu demişsin. Sence kendini öldüren bir adam samimi olduğunu yeterince kanıtlamamış mıdır? O zaman sana göre dünyadaki tüm müzisyenler dikkat çekmek için müzik yapıyor. Yahu adam intihar etmiş. Sen gelmişsin adama şovmen diyorsun. Nightwing’e katılıyorum. Mayhem (biraz da abartayım) müzik tarihinin en samimi hareketlerinden biridir.

    Nahilath

    @saw you drown, Dead’de psikoz ve paranoya belirtileri vardı. Şizofreniye çalan özellikleri vardı. Bunuda peryngveohlin.com’da okumuştum. Dead hakkında en kapsamlı bilgiler orada vardı. Hatta çizdiği resimleri ve Euronymous ile tüm mektuplaşmalarını orada okudum :) Dead’in Freezing Moon’daki sözleri bence olayı özetleyebilir. Aydan mesajlar ve çağrı aldığını düşünmesi vs.

    Euronymous ise insanlardan hoşlanmayan biriydi. İnsanların acı çekmesini veya bir güç altında köle olmasını istiyordu. Bu görüşlerinde samimi olduğuna inanıyorum, çünkü onla aynı görüşleri paylaşan bir black metalci arkadaş daha var hahaha. Ama satanizm/şeytana tapma konusunda söylediklerinde samimi olduğundan şüpheliyim.

    Euronymous isterse züppe olsun, isterse o.çocuğu olsun, Mayhem’ı Mayhem yapan odur. Ne yaptığı veya kimilerine göre poser olduğu beni alakadar etmez. Ben ne poser adamları severek dinliyorum, Euronymous mu kaldı kafaya takacağım. Ama o adama da üzülüyorum, ona laf sokan Varg ve Necrobutcher hakkında cevap vermeyecek bir durumda. En kolay ölünün arkasından atıp tutulurmuş. Nasıl olsa size cevap veremez.

    Nightwing

    @Nahilath, ”Bu görüşlerinde samimi olduğuna inanıyorum, çünkü onla aynı görüşleri paylaşan bir black metalci arkadaş daha var hahaha.”

    Burda beni mi kastettin la? :(

    saw you drown

    @Nahilath, Mayhem black metalin tanrısıdır, diğer gtuplar onun kulu ve elçisidir.

    Haydi tartışma başlasın. (Şaka tabi)

    Nahilath

    @saw you drown, Sana göre Mayhem en iyisidir, başkasına göre en iyisi Satyricon’dır. Buna kimsenin laf söylemeye hakkı olmaz. Boş laf salatası yapanları ciddiye alma derim.

    crowkiller

    @saw you drown, Dead in kendini öldürmesinin ergence olduğunu söylemedim, intiharından sonra grup elemanlarının yaptığı şeylerin/açıklamaların ergence olduğunu söyledim, orada noktalama kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu yapmış olabilirim o yüzden yanlış anlamışsın.Şov amaçlı hareketlerde bulunuyor dedim evet doğru, sahnede kendini kesen adam şov yapıyordur, show göstermek demektir, göstere göstere kendini kesmek var evinde kendini kesmek var, bunlar farklı şeyler, ayrıca ben dead in poser olduğunu düşünmüyorum sadece abartıldığını söylüyorum, yazıda da zaten onu abartan kitleyi yerdim.Dead in kendini öldürme sebebinin ölümü merak ettiği olup olmadığını kimse bilmiyor ama bu en güçlü varsayım, takma ismi Dead olan,corpse paint’in yaratıcısı olduğu iddia edilen, sahneye çıkmadan ölü karga filan koklayıp konserden önce elbiselerini toprağa gömen, sahnede kan kaybından ölme noktasına gelene kadar kendini kesen bir adamın ölüm konseptine takıntılı olduğğunu anlamak güç değil, Dead in ölümünden sonra grup arkadaşlarının yaptığı şeylerin sürekli intihar hakkında konuşup ilgi çekmek isteyen ya da arkadaşı kendine jilet atan 15 yaşındaki bir kızın okul tuvaletinde ağlayıp benim de ruh sağlığım yerinde deqil yaa biraz saykoyum :SSss diye triplere girmesine benzetiyorum, peki sen şuna cevap ver her yıl 2-3 kere dead in kafatası, beyni, dalak böbreği muhabbeti türemiyor mu koskoca grup elemanları arasında,hani nerde no trend no bilmem ne fuck posers falan?Hellhammer mı ne boksa onunla şu hellhammer denilen her röportajda, Entombed sik gibi grup, isveç death metali metalin yüz karası falan diye ona buna sataşıyor sürekli gündemde kalmak için,adamların kilo aldım kilo verdim diye göstermek için her yaz bikiniyle poz veren sibel candan bi farkı var mı amk? bu yazıyıda dead in kafatası parçası var bende diyen marduk elemanından geldim zaten.Ayrıca ben ne samimiyetine inanıcam yada inanmıyacam ki ?evet bu adamlar gerçekten satanisttir inanırım, benim derdim bu adamların olmadıkları şeyi olduklarını iddia etmesi değil,sadece kendilerini o oldukları şeyin en iyisi olduklarına herkesi inandırmak istemeleri ikinciside Mayhem i çok abartan hayranları

    saw you drown

    @crowkiller, Hellhammer ve Euronymous hakkında yazdıkların beni ilgilendirmiyor. Onlar hakkında bir şey söylemedim zaten. Nerden çıktı?

    ”sadece kendilerini o oldukları şeyin en iyisi olduklarına herkesi inandırmak istemeleri ikinciside Mayhem i çok abartan hayranları”

    Evet. Mayhem, De Mysteriis Dom Sathanas albümüyle black metalin en iyisi olduğunu kanıtlamıştır. Buna kimseyi inandırmak istemelerine de gerek yok. Zaten öyle!

    crowkiller

    @saw you drown, De Mysteriis Dom Sathanas gerçekten dünyanın en iyi 5 black albümünün arasına girer benim için. ben burada 1.si De Mysteriis Dom Sathanas dan önceki olayların(henüz adamlar kayda değer bir şey kaydetmeden yani) çok abartıldığından yakınıyorum 2. si elemanlarının çok abartıldığından ve aslında ergence davranışları olan tipler olduğundan bahsediyorum.De Mysteriis Dom Sathanas ta Dead yoktu(1 bestesi kullanılmış)ama adamı yere göğe sığdıramıyorsunuz mesela, ilk yazdığım yazının altına da daha yorum gelmesin lütfen,zira sen ve nightwing doğru düzgün yorum yazmayıp kendiniz gibi düşünmeyeni yermeye çalışıyorsunuz sürekli, daha önce de başka bir kritik altında Euronymous hakkında yazdığım şeyde bana hakaret ettin,senin düşüncen beni ilgilendirmiyor, ben Mayhem hakkındaki düşüncelerimi yazdım ve bunlar hiç değişmeyecek şeyler, yazıyı da Mayhemi çok seven birisi olarak yazdım bunu da belirttim ama hala daha Mayhem şöle mayhem böle tamam senin için öyle olsun, beni için değil

    Mustafa Sakallı

    @crowkiller, 2 yıllık bir tartışmayı canlandırıyorum, bu yazım kişisel olarak sana değil, en son sen yazdığın için alıntılıyorum. Albüm kritiği bir şekilde karşıma çıktı, yorumları okurken biraz güldüm o yüzden yazma ihtiyacı hissettim. Paragraf paragraf isimleri bahsedilen kişiler 21 yaşında intihar eden, 25 yaşında öldürülen, 20 yaşında katil olan bir yıl daha sınıfta kalsa o esnada hâlâ lisede okuyor olacak elemanlar. Müzikal anlamda yetenekleri ve vizyonları tartışılmaz ama internet forumlarında yorumlarını görseniz ergen deyip geçeceğiniz bir avuç çocuk için kendinizi yıpratmayın bu kadar.

    crowkiller

    @Mustafa Sakallı, 5 sene sonra gelen edit: haklısın aslında 2014 te bu yorumları yazdığım sıralarda üniden 2 senelik mezundum ve işsizdim,dinlemeye okumaya ve eleştirmeye bol bol zamanım vardı, olay nasıl siyaset tartışması boyutuna gelmiş ben de bilmiyorum. 5 sene içerisinde dead in live albümlerini baya çok dinledim ve aslında dead ve euronymous un mayhemin herşeyi olduğunu farkettim, o zamanlar yorumlarda dead in abartılı olduğu konusunda yazdıklarımda gereksiz konuştuğumu söyleyebilirim, fakat mayhem üyelerinin grup içinde yaşanan magazinsel şeylerin ekmeğini bugün bile yedikleri su götürmez bir gerçek, yukarıdaki yazılarımda kimsenin bir türlü anlayamadığı şey benim eleştirimin extrem şeyler yapan elemanlardan çok bunların ekmeğini yiyenlere karşı olması ama bu anlaşılmamış, her neyse , 5 sene geçmiş bu arada şaka gibi yaw

  32. B U R Z U M says:

    Gercekten harika bir yazi yazmissin…mayhem e uyuz olmuyorum ama cok dogru cumleler kurmussun…

    B U R Z U M

    @B U R Z U M, crowkiller in yorumuna istinaden…

    crowkiller

    @B U R Z U M, teşekkürler

  33. onur öztemir says:

    Gelmiş geçmiş en iyi black metal albümü diyemesem de birisi black metal dedi mi aklımda bu albüm canlanır. Sound’uyla, müziğiyle, vokaliyle, tavrıyla black metalin en black olduğu albümdür. Tabii bunda Atilla Csihar’ın etkisi büyük, albümle aynı adı taşıyan şarkı da ki ikili vokali özellikle, nasıl desem, kan dondurucu… Bunun yanında Dead’in Freezing Moon vokalini de dinledim, o da çok güzel ancak wacken konserindeki Maniac vokali için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, resmen tüm ruhu öldürmüş…
    Black Metal camiası içinde 10′da 10 almayı hak eden bir albüm, kişisel beğenim içinde ise 7,0 alıyor…

  34. arcan says:

    http://nwnprod.com/forum/viewtopic.php?t=20528&start=45 adresinde Mayhem İzmir hakkında gönderilerim, Norveç ENO dergisine konserin organizatörü / Euronymous’un Türkiye bağlantısı olarak verdiğim bilgileri okuyabilirsiniz…

  35. arcan says:

    Mayhem’den az sonra (24 yıl kadar) sıra bir başka kült grupta… 16 Ekim 2014′te Mekong Delta İzmir’de çalacak.
    detaylar için dystopiapromoters.tumblr.com siteme bakınız…

  36. 1. Cenaze Sis
    Her zaman bu yıl
    bu karanlık sis görünür
    geliyor mezar
    yakın olabilir bir daha hayatını almak için
    Transilvanya ortasında
    tüm doğal yaşam çok uzun zaman önce için gitti
    İnce ve çok güzel
    Ama aynı zamanda çok karanlık ve gizemli Bir kez daha imam karıştırıyor Mayıs allah bizi korusun sis tekrar burada Yani bu cenazeyi tamamlayacak yaşam boş bir yerden sadece ölü ağaçlar burada büyüyor o uzaklardan geliyor gibi sadece ölü ağaçlar burada büyüyor … gelmiş geçmiş en iyi black metal Sound’uyla, müziğiyle, vokaliyle, tavrıyla black metalin en black olduğu albümdür.bana göre http://www.ikoll.com.tr

  37. ada dantel says:

    .Dead in kendini öldürme sebebinin ölümü merak ettiği olup olmadığını kimse bilmiyor ama bu en güçlü varsayım, takma ismi Dead olan,corpse paint’in yaratıcısı olduğu iddia edilen, sahneye çıkmadan ölü karga filan koklayıp konserden önce elbiselerini toprağa gömen, sahnede kan kaybından ölme noktasına gelene kadar kendini kesen bir adamın ölüm konseptine takıntılı olduğğunu anlamak güç değil, Dead in ölümünden sonra grup arkadaşlarının yaptığı şeylerin sürekli intihar hakkında konuşup ilgi çekmek isteyen ya da arkadaşı kendine jilet atan 15 yaşındaki bir kızın okul tuvaletinde ağlayıp benim de ruh sağlığım yerinde deqil yaa biraz saykoyum :SSss diye triplere girmesine benzetiyorum

  38. B U R Z U M says:

    Buried by time and dust: 1:09 dan itibaren…yorum yok…

  39. SalihCetin says:

    Bu albüm sadece black metal değil,tüm metal camiası için çok önemli bir albüm. Tamamiyle kusursuz. Bu albümü unutulmaz yapan şey hissettirmeye çalıştığı şeyi tam dozunda vermesi. Yani ruhunu size de hissettiriyor.

  40. Euronymoust says:

    Dostum başlığı okumak için girdim fakat ilk cümlelerden sonra okumayı bıraktım. Albüme gelirsek tek kalan orjinal MayheM üyesi HellHamer değil Euronymous da vardır. Lütfen aptallaşmayın böylesine bir elemanı unutmayın.

  41. crowkiller says:

    https://bit.ly/2p4qLGJ

    Konser için ülkemize gelen mayhem durakta beklerken,izmir,1990
    düşünsene durakta beklerken mayhem üyelerini görüyorsun

  42. deadhouse says:

    Bence gelmiş geçmiş gelecek en büyük ve en iyi Black Metal albümü. Bugün dinlerken bu gerçeği bir kez daha hatırladım.

    deadhouse

    @deadhouse, Evet.

  43. Hakan Hakansson says:

    Selam. Ben birşey eklemeyeceğim. Sadece blackmetal dünyasının en kült ve tartışmalı albümünün bir incelemesinde bir şekilde gözükeyim istedim. Blackmetal ile live in Leipzig albümüyle tanıştım diyebilirim, ne günlerdi.

  44. Shadowplay says:

    Attila’nın vokallerini beğenmeyenlere şaşıyorum. Albümün gitarlardan sonra en iyi yanı vokalleridir.Euronymous, dead’i gruba zaten morbid albümünde vokali Tormentor Attila ya benzediği için çağırmıştır.Dead başlarda leipzig konserinde olduğu gibi söylemiş ama bence albüm kayıtlarında vokali morbid albümündeki gibi yapacaktı,Dead ölünce euronymous gruba Attila’yı aldı ve muhteşem vokalleriyle albümü resmen tamamladı.

  45. necrobutcher says:

    bu albüm gelmiş geçmiş en iyi black metal albümüdür.

  46. Shadowplay says:

    Yahu bass’lar nasıl hiç blirgin değil? albümün ilk şarkısıyla beraber sonuna kadar gayet net duyuluyor ve çok iyi yazılmış ayrıca, bazı şarkıların en karakteristik enstürmanı bile olmuş Life Eternal mesela..

  47. Retrokafa says:

    şu albümün kritiğini yazacak seven biri yokmuydu? yazan arkadaş sevmediğini belirtmiş üstüne bir de 8 vermiş:D

    Ahmet Saraçoğlu

    @Retrokafa, arada aklıma geliyor, gazlanıyorum. Sanırım bu albümün kritiğini baştan yazacağım yakın zamanda. Aynı şey Metallica – …And Justice For All için de geçerli.

    Retrokafa

    @Ahmet Saraçoğlu, güzel olur hocam şimdiden eline sağlık.

    Erhan

    @Ahmet Saraçoğlu, abi 1 yil olmuş. PA’nin 12′inci yaşı şerefine yazsan ne güzel olur.

    Salih Çetin

    @Ahmet Saraçoğlu, Ahmet Abi yazan yoksa ben yazmaya talibim

    Ahmet Saraçoğlu

    @Salih Çetin, benim bu aralar yazma şansım yok. Yazmak istersen yazabilirsin. Tek bir kıstas var: madem yukarıdaki kritiği yeniliyoruz, bu sefer hakkı verilerek yazılması lazım.

    Zeitgeist

    @Ahmet Saraçoğlu, Yazmayı düşünen arkadaşın hevesini kırmak gibi olmasın ancak bu albümün kritiğini senden veya Emir Şekercioğlu‘ndan okumayı çok isterim.

    Zeitgeist

    @Zeitgeist, Ek olarak Cemil Okumuş’un da hakkını vererek yazacağından hiç şüphem yok.

    Salih Çetin

    @Zeitgeist, tabi Ahmet Abi’nin birikimiyle bir olmasa da albümün hakkını vereceğimden şüpheniz olmasın.

  48. Emre says:

    Tarihsel önem konusunda Mayhem ile diğer Norveçli black metal gruplarını kıyaslamaya çalışanlar bana çok komik geliyor. Teknik anlamda müziği yaratan adam Euronymous. Müziğin imajını oluşturanlar Dead ve Euronymous. Bütün elemanları kafalayan, onların black metal yapmasına sebep olan Euronymous. Müzik dükkanını açan Euronymous. Plak şirketini kuran Euronymous. Örgütü kuran Euronymous. Hepsi adamın talebesi. Euronymous demiş miydim?!

  49. ülkemizde yaşanan en mistik olaylardan biri bence mayhem izmir konseri.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Ashes of the Wake, bir duraktan diğerine:

    https://tinyurl.com/yanot3cr

    https://tinyurl.com/yazywoet

    enemyofgod

    @Ahmet Saraçoğlu, Arkadaki güneş gözlüklü amca hem fotoya uyum sağlamış hem de bu fotoğrafla tarihe geçmiş

  50. Metal tarihinin öncesinde, beraberinde, sonrasında en çok tartışma, olay, sansasyon barındıran albümü bu sanırım.

    Salata

    @Ahmet Saraçoğlu, Mayhem’den daha sansasyonel bir grup olamaz gerçekten grubun adı anıldığında müzik hariç akla gelen şeyler cinayet intihar kundaklama falan hahahahah

    enemyofgod

    @Salata, Zaten grubun ünlü olması çok da müziğiyle alakalı değil

    Salata

    @enemyofgod, Evet, ben de bu albüm hariç pek bilmem Mayhem’i mesela, vokallere dayanamıyorum

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.