# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
YOB – Clearing the Path to Ascend
| 26.07.2024

Her şey gelip geçecek ve sen unutacaksın.

Yıllardır takipçimiz olan Black Thunder’ın haklı serzenişi sonucunda farkına vardığım bir ayıbı örtmek ve tarzında dünyanın en iyi gruplarından biri olan YOB’u nihayet PA sayfalarına kazandırmak için çıkacağım yola hangi albümle başlamam gerektiğini düşünürken, önce sapık gibi ilk albümden başlayıp birkaç haftada YOB’un sekiz albümünü de yazmayı düşündüm. Ne var ki YOB müziğinin yoğunluğundan dolayı bu fikirden vazgeçtim, çünkü bunu yaptığım takdirde bir süreliğine hayata küsme veya en azından işitsel bir enkaz altında kalma tehlikesiyle burun buruna geleceğimi fark ettim. Zira YOB müziği sarsıcıydı, YOB müziği ömür törpüsüydü.

Bu yüzden ben de grubun en iyi olduğunu düşündüğüm albümlerine öncelik vermeye karar verdim ve “Clearing The Path To Ascend”, “Atma” ve “The Great Cessation” ve “The Unreal Never Lived” arasında gidip geldikten sonra, her ne kadar müzikal karakter olarak grubun ilk dönemlerinden çeşitli kopuşlar içerse de, biraz da daha güncel olmasından mütevellit “Clearing The Path To Ascend”de karar kıldım.

Esasında bugüne dek bir YOB albümünü incelememiş olmamın özel bir sebebi yoktu. Bazen, böyle bir site idare ettiğinizde, bir sebepten arada kaynayan, güme giden gruplar, albümler olabiliyor. YOB’da da böyle bir durum olmuş. Yoksa YOB benim ara ara dinlediğim, “Our Raw Heart”tan beri yeni albümünü beklediğim bir grup. Zamanında “Atma”nın incelemesini de sitede yayınlamıştık, ancak sonradan yazıyı yazan kişi siteden ayrılınca yazılarının komple silinmesini istediğinden sitedeki tek YOB yazısı da uçmuş oldu.

Uzun lafın kısası, YOB asla yok saydığım bir grup değilse de şimdiye dek çoktan sitede hak ettiği değeri vermeliydik. Gelin şimdi bunu somutlaştıralım ve PA ile YOB’u buluşturalım.

Kariyerine BLACK SABBATH’tan beslenen ezici riflerle ve Mike Scheidt’in guttural düzeylere çıkan vokalleriyle ve doom, sludge, stoner metal ile saykodelik kafalarla başlayan YOB, daha ilk albümünden 70’lere yaslanan bluesy bir metal karakteri (“Clear Seeing”) ile NEUROSIS’vari öküz gibi sert bir metal anlayışını (“All the Children Forgotten”) bir arada sunacağını belli etmişti. Sonradan bu anlayışı rafine ederek dört yılda dört nefis albüm çıkaran YOB, Scheidt’in shriek vokalleri ve kükremeleri arasında ezici manyaklığını albümden albüme sürdürmüştü. “The Great Cessation”da YOB’u önceki işlerine göre daha yıpranmış, daha çileli bir karakterde görmüştük ve grup eziciliğin yanında acı çekişini de daha belirgin şekilde gösteriyordu.

Bu anlayış kısmen “Atma”da da devam etti. O albümle ilgili olarak, bir dolu övgünün yanı sıra prodüksiyon kaynaklı bazı şikâyetler de vardı ve kaydın bilinçli olarak boğuk tutulmasının bazı unsurları yuttuğundan dem vuruluyordu. Konumuza dönersek, YOB bu bulanık ve boğucu prodüksiyonu, distortion’ın kırçıllı yapısı azaltılmış şekilde devam ettirdiği “Clearing the Path to Ascend”de, duygusal olarak o güne dek yaptığı en yoğun işlerden birine imza atmıştı. Albüm grubun her tür dinamiğini yansıtmasının yanı sıra, YOB’un “Atma” sonrasında verdiği üç yıllık arada biraz dinginleştiğini de anlamamızı sağlıyordu. Albüm adına baktığımızda da Scheidt’in bu albüme yüklediği anlamı görebiliyoruz aslında. “Clearing the Path to Ascend” ifadesini, bir uçağın havalanabilmek için önünde hızlanıp yerden kalkabileceği bir piste ihtiyaç duymasına benzetebiliriz. Ayağa kalkmak, yüklerden kurtulmak, ileriye bakabilmek için insanın önce bunu yapabilmesini sağlayacak şartlara sahip olması gerekir ve YOB da bu albüm özelinde bu tarz bir metafor, bu tarz bir referans kullanma yoluna gidiyor. Bu bence çeşitli sıkıntılar yaşayan, ayağa kalkmaya çalışan herkes için geçerli bir durum. İyileşmeye, devam etmeye niyetliyseniz, önce şartları buna uygun hâle getirmelisiniz.

Sadece dört şarkıyla 62,5 dakikalık bir süreye ulaşan “Clearing the Path to Ascend”, usta ellerde monotonluğun nasıl farklı kafalar yaratabileceğini, çok fazla iniş çıkış barındıran YOB müziğinin bir adamın, yani Mike Scheidt’in psikolojisine açılan bir ayna olarak nasıl kullanılabileceğinin açık bir kanıtıydı aslında. Albümü dinlerken sanki Scheidt’in kendi düşünceleri içinde debelendiğini, bazen esip gürlerken bazen sakinleştiğini hissedebilir ve albümün baştan sona bir iç dökme, kendini yansıtma ve belki de rahatlama seansı olduğunu düşünebilirsiniz.

Bu açıdan bakınca, diğer YOB albümleri gibi son derece kişisel bir çalışma olan “Clearing the Path to Ascend”i benim açımdan en değerli yapan şeylerden biri de albümün tüm bu git geller, tepinmeler, çaresizlikler, isyanlar, bocalamalar, kabuğuna çekilmeler ve kükremelerin ardından finalini baştan sona bir şaheser olarak gördüğüm “Marrow”la yapıyor oluşu. Özellikle 10.33 gibi başlayan kederli ama bir şekilde umut ışıltıları da barındıran bölüm, YOB’un elli küsur dakikadır sunduğu her şeyin bir şekilde nihayete ermesi, rahatlaması, boşalması gibi bir etki yaratıyor ve adeta dinleyicinin kendisiyle baş başa kalıp bir şeyleri sorgulamasına vesile oluyor. Bu kısmı bu kadar uzun tuttuğu ve hiç aceleye getirmeden demlendirdiği için Mike Scheidt’e teşekkür ediyorum.

Son kelamlar. “Clearing the Path to Ascend” müziğinden kapağına, sözlerinden atmosferine, performanslarından çalma süresine, her anlamda büyük bir albüm. YOB görkemli kükreyişler ve en narin söyleyişlerle bezediği bu çalışmada kariyerinin en büyük işlerinden birini yapıyor ve tüm bu büyüklük içerisinde bize içinde yanan alevleri, debelenip durduğu çelişkileri, bir şeylerin farkında olmanın verdiği acıları gösterip yine de bir umut olduğuna inanmanın verdiği tarifsiz rahatlamayı, her zorluğun sonunda bir şekilde ayağa kalkılabileceğine ilişkin ışığı sunuyor. İşte bu yüzden albüm “Hayatım boyunca, hayallerle dolu bu huzursuzluk içinde, yanan tanrıların alevlerine baktım” diye başlıyor ve “Gerçek tek bir anı hissetmeye, gerçek bir şeyler hissetmeye ihtiyacım var” diye bitiyor. Her şeyin bitmediğini, ihtiyaç duyulan şeye ulaşılması durumunda işlerin iyiye gideceğini söylemeye çalışıyor.

Bunlar değerli şeyler. Bunlar gerçek şeyler. Bunlar bir insanın müzik yoluyla içini başkalarına açacak, kendini ortaya dökecek cesareti bulmasını sağlayan şeyler.

Bu şeylere değer verelim.

Başka YOB incelemelerinde görüşmek üzere.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.60/10, Toplam oy: 15)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2014
Şirket
Neurot Recordings
Kadro
Mike Scheidt: Vokal, gitar, besteler, sözler
Aaron Rieseberg: Bas
Travis Foster: Davul
Şarkılar
1. In Our Blood
2. Nothing to Win
3. Unmask the Spectre
4. Marrow
  Yorum alanı

“YOB – Clearing the Path to Ascend” yazısına 13 yorum var

  1. Black Thunder says:

    Kalemine sağlık abi. Sitede bir YOB kritiği görmek, beni çok mutlu etti. Pasif Agresif takipçilerinin eleştirilerini dikkate alman, çok klas ve ince bir hareket.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Black Thunder, esas bu eksikliği hatırlattığın için ben teşekkür ederim. Tam şu sıralarda dinlemem gereken bir albümdü, benim için de iyi oldu.

  2. A.Karayazı says:

    Yaklaşık 2 senemi çalmış olan, grubun en iyi albümü. Site ana sayfasına çok yakıştı, elinize sağlık.

  3. Caracal says:

    Yıllardır takip ettiğim mecraya ilk kez yazıyorum. Hazır stoner/doom kafalarına girilmişken bir Rezn kritiği gelse ne de güzel olur.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Caracal, süper tesadüf oldu. Önümüzdeki günlerde Rezn de dâhil enteresan şeyler bu sayfalarda olacak. Önce yeni albümü mü yazsam, Calm Black Water’ı mı yazsam ona karar veremedim. İkinci bir yorum yazmayı düşünürsen sen seç, onu yazalım. :)

    Caracal

    @Ahmet Saraçoğlu, Haha, teşekkür ederim. Yeni albümü henüz yeterince sindiremedim. Calm Black Water kritiği okumak keyifli olur. İlerde bir de Chaotic Divine kritiği gelse tadından yenmez.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Caracal, önce Chaotic Divine olsun o zaman, diğerlerini de sonra ekleriz.

    Caracal

    @Ahmet Saraçoğlu, Harika haber, ellerin dert görmesin :).

  4. eatthegun says:

    Mike Scheidt kadar anında kendini belli eden sounda sahip biri az bulunur, kullandığı acayip akorlar nota seçimleri falan Yob’u hiçbir şeye benzemeyen bi grup yapıyor, zaten adamın sesi de aynı şekilde benzersiz, clean vokalleri bu kadar ağır bi müziğin üzerinde hiç sırıtmıyor. Grubun en iyi albümü The Unreal Never Lived bence, bu albümde de 2. ve 3. şarkılar favorim

    Ahmet Saraçoğlu

    @eatthegun, en iyi YOB albümü denince 3-4 albümün adı geçiyor genelde. The Unreal Never Lived diyen de duydum, The Great Cessation diyen de, The Illusion of Motion diyen de, Clearing the Path to Ascend diyen de. Hatta Catharsis hayatımın albümü diyen bile var.

    eatthegun

    @Ahmet Saraçoğlu, Grubun hangi yönünü daha çok sevdiğine göre herkesin favori albümü değişiyor herhalde, Opeth, Mastodon gibi bi durum var hahaha

    şeyh hulud

    @eatthegun, en sevdiğim gitar soloları arasında önemli bir kısmı ona ait. Dinlerken beynine yıldırım gibi vuran şeyler yazabiliyor.

    eatthegun

    @şeyh hulud, Adam hiçbir notayı öylesine veya boşuna basmıyor gerçekten, hepsi bambaşka bi kafadan çıkma

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.