Aramızdan ayrılmış olmasına en çok üzülmemiz gereken gruplardan biriyle birlikteyiz bugün. Doksanlardaki metal dünyasına baktığımızda çeşitli müzikal anlayışları bir arada sentezleyerek karakteristik bir sound yaratmaya çalışan bir sürü grup görüyoruz. Çeşitli uçları bir arada kullanan, bir şarkısı bir diğerine benzemeyen, deneyler yaparak bir kimlik bulmaya çalışan bir sürü grup…
Bazı gruplar bunda başarılı olurken, bazılarınınsa özgün bir karakter ortaya koymayı başaramayıp silinip gittiğine tanık olduk.
Bugün bahsedeceğimiz grup, iki adet başyapıt çıkaran ve hemen ardından çok acı bir olay nedeniyle kariyerini noktalayan ACID BATH. “Paegan Terrorism Tactics” gibi inanılmaz bir duygu yoğunluğuna sahip bir işin ardından basçısı/vokalisti Audie Pitre’nin -ve anne babasının- sarhoş bir sürücü tarafından katledilmesi ACID BATH’in de sonu olmuş ve grup son yolculuğuna uğurlanmıştı.
Akabinde grup elemanları farklı yollara saptılar; bazıları müziği bıraktı, gitarist/vokalist Sammy Duet (fotoğrafta INCANTATION tişörtü giyen) GOATWHORE’u kurdu ve CROWBAR’ın üç mükemmel albümünde çaldı, Audie Pitre’nin ardından klavyeci Tomas Viator da iki ay önce kalp hastalığı nedeniyle aramızdan ayrıldı.
“Paegan Terrorism Tactics”.
O kadar mükemmel, o kadar eşi benzeri olmayan bir albüm ki bu…
Albümü dinlemeye başladığınız andan itibaren kural tanımaz bir grupla karşı karşıya olduğunuzu fark ediyorsunuz. ACID BATH stoner, sludge, doom metal, grunge, daha ekstrem olaylar, ne varsa kullanıyor ve resmen dinleyicinin aklıyla oynayan sayısız fikirle bir yandan çok güzel, bir yandan çok rahatsız, bir yandan çok üzücü, bir yandan da eşi benzeri olmayan bir yaratım ortaya koyuyor.
Bunu kelimelere dökmek çok kolay değil; yeri geliyor “Paegan Love Song” ve “Bleed Me an Ocean”da gördüğümüz üzere ALICE IN CHAINS’leşiyor, yeri geliyor “Graveflower”daki gibi sludge ve doom’un kederine bulanıyor, “Diäb Soulé” ile EYEHATEGOD’laşıyor, “Locust Spawning” ile resmen PANTERA’cılık oynuyor ve GOATWHORE’un ilk ışıklarını yakıyor, kederden geberten “New Death Sensation”da sanki SYSTEM OF A DOWN veya MUSE’un yıllar sonra yapacaklarının habercisi oluyorlar (ACID BATH şarkıları YouTube’dan sürekli kaldırıldığı için son andığım şarkıyı aşağıya MELVINS kapağıyla koymuşlar, cover değil orijinal hâli).
“Venus Blue” ile SOUNDGARDEN veya ALICE IN CHAINS yapsa belki de klasik olacak bir şarkıyı götüyle yazabileceğini gösteriyor ve resmen dinleyici uyuz etmek, belki de mazoşist bir tavırla şarkının bu akıllara kazınacak karakterine meydan okurcasına bilinçli olarak tamamen detone vokaller kullanıyor. Bakın buna o kadar az grup cesaret edebilir ki… O kadar az grup bu riske girebilir ki…
Sonra “13 Fingers” ve “New Corpse” geliyor ve az önce radyoda çalınacak potansiyelde bir şarkı sunan kendileri değilmiş gibi her şeyi pisliğe bulayıp d-beat hardcore, hardcore punk ile grindcore arası bir yerlere konumlanıyorlar. Kapanışı ise 24 dakika gözüken ancak aslında 8 dakika civarı olan “Dead Girl”le yapıyor ve southern kafalarda, folk sularında yüzen yanık vokalli akustik bir parçayla olayı kapatıyorlar.
Normalde incelemelerde böyle tek tek şarkı adı vererek açıklama yapmam, ancak ACID BATH öylesine değişken bir karaktere sahip ki bunu vurgulamadan geçmek istemedim. Burada önemli olan, “Paegan Terrorism Tactics”in tüm bunları çok enteresan bir manyaklıkla, çok kalıtsal bir kederle, içlerinden atmakta zorlandıkları belli olan bir acıyla yapıyor oluşu. Bunu albümü dinlemeden anlamanız mümkün değil. Mümkün değil.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, sürekli çeşitli keyif verici maddelerin etkisinde olan ACID BATH üstüne üstlük bir de manyak sözler yazıyor. Manyaktan kastımı az sonra göstereceğim, ama albümden alacağınız keyfi artırmak istiyorsanız sözlere de mutlaka bakmanızı öneririm. Hakikaten çok başka kafalar, çok başka vizyonlar…
Grubun artık aramızda olmayışına veya bu albümde yer alan iki üyenin hayatını kaybetmiş olmasına dair hisli bir kapanış paragrafı yazasım yok, o yüzden yazıyı bir anda kapatacağım.
Kafanız çok güzelmiş arkadaşlar güle güle kullanın demek isterdim, ancak ne yazık ki daha fazla kullanacağınız o günleri göremediniz. Eşsiz, benzersizdiniz. Keşke yitip gitmeseydiniz.
KARA TANRI’nın başparmağının altında
bir bilgenin ayak tırnaklarını ve saçını
sigara gibi sarıp içiyoruz…
Boyanmış kuklalar gibi dans ediyoruz…
Kız rengârenk bir orgazm eşliğinde kan döküyor…
Uzaylıların gizemleriyle dolu bir okyanus…
Işıkları yeterince hızla söndürürsek
karanlığı görebilmemizi sağlayacağı için
bilge adamın gözlerini yiyoruz…
Beynini yiyoruz ve gözlerimizin
yeterince açılması için dua ediyoruz…
Kurumuş kabuğu yakıyoruz…
Bir cenaze ilahisi…
Nabızlar hızlanıyor ve açan çiçekler düşerken
biz dans ediyoruz…
Tozlar rüzgâra karışıyor…
Eski derim için düzenlenen bu kutlama…
Her bir çiçeğin seni yutmak için
çığlık attığını hissediyorum…
Yer ve gök mezarın
yer ve gök defin yerin
sonsuzluğa giden yol da öyle…
Basit zulümlerle dolu
soğuk odalarda birileri dövülüyor…
Eller ve kafa kayıp…
Kadro Dax Riggs: Vokal
Mike Sanchez: Gitar
Sammy Pierre: Gitar, geri vokal
Audie Pitre: Bas, geri vokal
Tomas Viator: Klavye
Jimmy Kyle: Davul
Konuk:
Spice: Sample'lar
Şarkılar 1. Paegan Love Song
2. Bleed Me an Ocean
3. Graveflower
4. Diäb Soulé
5. Locust Spawning
6. Old Skin
7. New Death Sensation
8. Venus Blue
9. 13 Fingers
10. New Corpse
11. Dead Girl
12. Ode of the Paegan (Bonus)
@P L A G U E, son cümle çok doğru. Müziğe dair istediğim neredeyse her şeyi bir arada sunan nadir gruplardan. Etkin baslar, hem clean hem de yırtıcı vokaller, low-mid tempo anlar, banger denebilecek riffler, müthiş sözler, akustik bölümler vs vs müthiş bir çeşitlilik. Yitip gitmeseler, şöyle birkaç albüm daha yapmış olsalar Acid Bath harici bir grup dinlemeye ihtiyacım bile kalmazdı belki.
@şeyh hulud, ben de Dax Riggs’in yıllar önceki bir röportajında hala arkadaş olduklarını ama Acid Bath’in tekrar birleşmeyeceğini söylediğini okumuştum. Muhtemelen yorumdaki elemanın söylediği kadar dramatik bir durum yok ama zaman içinde kopmuşlar işte.
Pantera, Alice in Chains, Goatwhore, Sleep, Type O Negative, Faith No More, Cathedral, Boris.
Metal-Archives’da Acid Bath’in benzer gruplar bölümündeki isimlerden bazıları. Ve adamlar bu çeşitlilikten inanılmaz bir şey çıkarıyorlar. Cidden müthiş yazık oldu Acid Bath’e.
Son günlerde sitede gördüğünüz ekstrem metal detox’undan ve sludge/stoner/doom incelemelerinden memnun musunuz arkadaşlar? Herkes memnunsa daha bi 10 gün falan böyle gideceğiz, hepsi farklı gruplar olacak şekilde.
@Ahmet Saraçoğlu, abi hiç içme demiyorum da 2 hafta boyunca arka arkaya içen adam depresyona girer dikkat et kendine. Stoner/doom/sludge candır orası ayrı.
@şeyh hulud, Boris’i biliyorum tabii. İlk iki albümünden birini mi yazsam diyordum ama Pink de olur. Bir de doğru kafaya girebilirsem Jesu yazacağım. Onda da Silver EP’si ile Conqueror arasındayım. Grubu bilen başkası varsa şunu yaz desin onu yazalım.
@Ahmet Saraçoğlu, evet Amplifier Worship de olabilir. O daha sludge bir yapıda olduğu için bu konseptin devamlılığına daha uygun düşer. Flood’u ise ileride belki drone haftası falan yapmak istersen o zamana saklayabilirsin.
@Ahmet Saraçoğlu, kurbağa da sludge seven bir canlı :) Tabii çıktığı tarihte o müziğe sludge dendiğini sanmıyorum. Melvins’in de albümün sounduyla alakasız renkli renkli kapakları vardır, akla onları getiriyor biraz. Oradan etkilenmiş olabilirler.
@daud, Dax Riggs’in solo albümlerini, özellikle If This is Hell Then I’m Lucky’yi yazarsak sitede çok ölüm olur, bir hafta bayraklar yarıda yas ilan etmemiz gerekebilir.
@daud, eyvallah, dikkate alman bile yeter. Viski konusu çok kişisel bir mevzu aslında, benim çok beğendiğime bu ne aq diyebilirsin. Ama tek emin olduğum şey şu, viski özelinde bildiklerinin dışına çıkmanı şiddetle tavsiye ederim. İmkanlar dahilinde tecrübe kazanmak emin ol pişman etmiyor.
@P L A G U E, sence Cardhu sadece kolay içimli her günlük standart bir viski mi yoksa kolay içimli ama bir yandan da belli bir sofistikeliği olan bir viski mi? Ben çok anlamıyorum açıkçası; Cardhu ve Black Label içiyorum. Cardhu denince hemen kolay içimli deniyor ama bence gayet keyifli. Acaba çok anlamadığım için mi keyifli geliyor, yoksa hakikaten iyi bir karakteri var mı sence? Yani bilen adam Cardhu içmez, Black Label içmez gibi bir durum var mı mesela viski ortamlarında?
@Ahmet Saraçoğlu, cardhu 12 için konuşursam tam da dediğin gibi günlük içimlik, bekleneni veren standart bir viski. Kolay içim konusu göreceli kavram aslında. Yüzde 40 alkol içeren bir içkinin alkolü çok hissettirmeden kolay içimli olması bence gayet klas bir hareket. Bazı ortamlarda gözlemlediğim kadarıyla bu olay yanlış yorumlanıyor. Ben kolay içim konusunun koku/aroma/tat profilinden bağımsız olarak iyi bir özellik olduğunu düşünüyorum. Bunun haricinde sen de belirttiğin için black label ile arasında seçim yaparsam, blended olmasına rağmen net olarak black label derim. Karakterleri, yapısı elbette çok farklı ama black label tam bir canavar bence. Cardhu kafasında bence daha güzel olan bir şey denemek istersen benzer fiyat aralığında Aberlour 12 denemeni tavsiye edebilirim. Blended olsun dersen de jw gold label. Son cümlen için şöyle bir durum var, 2 side gayet içilir, gayet keyif verir. Zaten jw içinde de cardhu var :)
@Berca B., @daud, o da listede var. Albümü dinlemeyeli epey oldu. Bu aralar her gün sabah 05.30-07.30 arası 2 saat yürüyorum. Önümüzdeki birkaç gün içinde daha güneş doğmadan o albüm eşliğinde bomboş sahilde yürüyüp dalgalara bakarak triplere girmeyi planlıyorum.
@rebound, mümkünse 22.00-23.00 arası yatıp 05.00′te kalkıyorum. Antalya’da sabah 08.00′de sıcaklık 30 derece olduğundan, gün içinde de 46′ya kadar çıktığından en iyi saatler sabah erken oluyor. Sıkı bir diyet ve spor programındayım bir süredir. 14 kiloya yakın verdim, o yüzden ona göre yaşamaya çalışıyorum. Sabah erken kalkamazsam da akşam 21.30 gibi çıkıp 1-1,5 saat yürüyorum veya yüzüyorum.
Şu anda gerçekleşiyor bu. Saat 06.02, güneş henüz doğmadı ve o albüm eşliğinde bomboş sahilde yürüyüp dalgalara bakarak triplere giriyorum şu an. Tam şu an giriyorum evet.
Ohh klasikler yağdıkça yağıyor. Çıktığı zamana kadar punk, rock ve metal adına yapılmış pek çok şeyi içinde sınır tanımadan harmanlayan 2 albüm yapıp dağıldı Acid Bath. Bir şarkıda endüstriyel Ministry tadı verirken sonraki şarkıda Pantera kafasına geçerler, sonra bir bakmışsın bir yerden death metal soundu fırlamış. Acid Bath’in müziğinin depresif yönünü tanımlamak zor, hüzünlü bir depresiflikten ziyade sanki anlamın kaybolduğu bulanık, dumanlı garip bir karanlık.
2000′lerin ilk yarısında bir yaz komple kite string albümünü dinlemiştim. nerden buldum bu adamları bilmiyorum, zor dergisinde görmüşümdür kesin. sonra ver elini bunalti.com tabii. bulanti.com muydu yoksa…
adamların yavaş yavaş giderken birden pantera rifflerine bağlaması çok süperdi. ama esas olay vokaldi benim için. çok nevi şahsına münhasır bir ses tonu ve tonlaması vardı. hem ağıt yakar gibi, hem cam çerçeve indirir gibiydi eleman. msn’e girdiğimde winampte, üniversite yollarında mp3 playerda, gece uyurken discmandeydi.. blue’dan sonra gelen ikinci şarkı tranquillized şarkısını ilk duyduğumda bal nedir şeker nedir ki durumu olmuştu tam, duman çıkıyordu duman duman.
bu albümüyse nedense hiç dinlemedim. sanki kite string özel bir albüm gibiydi, tek kalmalıydı, bunu da dinlersem onun özelliği gidecek gibiydi. ergen kafası işte.
Bu kadar türü birbiriyle bu derece organik bi şekilde karıştırıp işi çorbaya döndürmemek, depresif ama ağlak bi depresiflikten çok nihilizmin dibine vurmak, muazzam bi yetenek, bir daha gelmeyecek bi kafa. İlk albümden bir tık daha az sevsem de puan bile veremeyeceğim albümler ikisi de.
Albüm kapağındaki resmin adı ”For He Is Raised”, çizen kişi Jack Kevorkian diye Ermeni bir doktor, ailesi Erzurum’dan Abd’ye göç etmiş. Ötenazinin en büyük öncülerinden, en az 130 kişiyi bu şekilde ölüme götürmüş, lakabı da Dr. Death
Sammy Pierre şu videoda albümü gitar ile çalıyor, bence Acid Bath’teki boğuk nihilist havayı Crowbar’a da taşıdı özellikle Odd Fellows Rest ve Sonic Excess albümlerinde
Sitenin giriş sayfasının ekran görüntüsünü aldım, noolur noolmaz kanıt bulunsun. Bir gün bana tazminat ödeyeceksin, bedel ödeyeceksin.
Şaka bir yana, bu kritikler için 1 haftada 2 sene yaşlanmış olabilirsin. Beynine kulağına sağlık.
Gerekli zamanlarda Acid Bath dünyanın açık ara en iyi grubudur.
29.07.2024
@P L A G U E, son cümle çok doğru. Müziğe dair istediğim neredeyse her şeyi bir arada sunan nadir gruplardan. Etkin baslar, hem clean hem de yırtıcı vokaller, low-mid tempo anlar, banger denebilecek riffler, müthiş sözler, akustik bölümler vs vs müthiş bir çeşitlilik. Yitip gitmeseler, şöyle birkaç albüm daha yapmış olsalar Acid Bath harici bir grup dinlemeye ihtiyacım bile kalmazdı belki.
Kritiği görünce Diäb Soulé‘un introsundaki Jim Jones gibi gaza geldim. Eline saglık Ahmet abi.
29.07.2024
@Mrspock42,❤️
Patron çıldırdı
Tarihin en iyi albümü falan. 10.
Geçen hafta parkta sabah 4 gibi bir takım şeyler içip dinledik, hakkını verdik. 2 kişi ilk defa dinliyordu göt oldu.
Dax Riggs’in 14 YILDIR yeni müzik yapmaması. Bu skandalın bedelini birinin ödemesi lazım.
29.07.2024
@Berca B., YouTube’da şöyle bir yorum var. Bilgisi olan var mı?
“Anyway Dax Riggs hated being in Acid Bath. The rest of the band treated him like a child because of his age.”
Diğer elemanlarla arasında 3 yaş falan var, eleman bunu götünden mi sallıyo yoksa böyle bir şey duyan oldu mu?
30.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, yani en azından uzun zamandır görüşmüyorlarmış
https://youtu.be/rmHNlVSVrzA?si=_ZwTch8izbX9Xpwr
31.07.2024
@şeyh hulud, ben de Dax Riggs’in yıllar önceki bir röportajında hala arkadaş olduklarını ama Acid Bath’in tekrar birleşmeyeceğini söylediğini okumuştum. Muhtemelen yorumdaki elemanın söylediği kadar dramatik bir durum yok ama zaman içinde kopmuşlar işte.
underrated ötesi , çok klas herifler yaaa
Pantera, Alice in Chains, Goatwhore, Sleep, Type O Negative, Faith No More, Cathedral, Boris.
Metal-Archives’da Acid Bath’in benzer gruplar bölümündeki isimlerden bazıları. Ve adamlar bu çeşitlilikten inanılmaz bir şey çıkarıyorlar. Cidden müthiş yazık oldu Acid Bath’e.
Son günlerde sitede gördüğünüz ekstrem metal detox’undan ve sludge/stoner/doom incelemelerinden memnun musunuz arkadaşlar? Herkes memnunsa daha bi 10 gün falan böyle gideceğiz, hepsi farklı gruplar olacak şekilde.
Sonra yine her türlü çirkinleşiriz.
29.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, Sardı, sarıyo
29.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, sitede sıkıntı yok memnunuz da cigarayı azaltman lazım abi
29.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, abi hiç içme demiyorum da 2 hafta boyunca arka arkaya içen adam depresyona girer dikkat et kendine. Stoner/doom/sludge candır orası ayrı.
30.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, sigara yol yapmış.
30.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, https://youtube.com/shorts/mAIRaVn9Pzs?si=B3IuPr5P7TcxHSL_
30.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, Son 1 haftadır Saraçoğlu;
https://youtube.com/shorts/hLiSWWEGvTE?si=HZDokgTdzrUdAj4m
30.07.2024
@Erhan, hahaha süpermiş bu 😂
30.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, Agents of Oblivion ve Dax Riggs’in solo albümlerini de yazabilirsen süper olur.
30.07.2024
@daud, hepsi listede, hepsine sıra gelecek.
30.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, ilgini çekerse Boris – Pink de siteye güzel bir ekleme olabilir.
31.07.2024
@şeyh hulud, Boris’i biliyorum tabii. İlk iki albümünden birini mi yazsam diyordum ama Pink de olur. Bir de doğru kafaya girebilirsem Jesu yazacağım. Onda da Silver EP’si ile Conqueror arasındayım. Grubu bilen başkası varsa şunu yaz desin onu yazalım.
31.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, evet Amplifier Worship de olabilir. O daha sludge bir yapıda olduğu için bu konseptin devamlılığına daha uygun düşer. Flood’u ise ileride belki drone haftası falan yapmak istersen o zamana saklayabilirsin.
31.07.2024
@şeyh hulud, dünyanın en sludge olmayan kapaklı sludge yapılı albümü.
01.08.2024
@Ahmet Saraçoğlu, kurbağa da sludge seven bir canlı :) Tabii çıktığı tarihte o müziğe sludge dendiğini sanmıyorum. Melvins’in de albümün sounduyla alakasız renkli renkli kapakları vardır, akla onları getiriyor biraz. Oradan etkilenmiş olabilirler.
31.07.2024
@daud, Dax Riggs’in solo albümlerini, özellikle If This is Hell Then I’m Lucky’yi yazarsak sitede çok ölüm olur, bir hafta bayraklar yarıda yas ilan etmemiz gerekebilir.
31.07.2024
@Berca B., Öyle bir durumda muhtemelen 12′lik Macallan açıp Say Goodnight To The World eşliğinde olan biteni izlerim.
03.08.2024
@daud, glenmorangie 12 the lasanta > the macallan 12 (bence)
03.08.2024
@P L A G U E, Normal koşullarda bildiklerim dışında çıkmıyorum ama sen diyorsan illaki bir olayı vardır, ilk fırsatta deneyecem.
04.08.2024
@daud, eyvallah, dikkate alman bile yeter. Viski konusu çok kişisel bir mevzu aslında, benim çok beğendiğime bu ne aq diyebilirsin. Ama tek emin olduğum şey şu, viski özelinde bildiklerinin dışına çıkmanı şiddetle tavsiye ederim. İmkanlar dahilinde tecrübe kazanmak emin ol pişman etmiyor.
04.08.2024
@P L A G U E, sence Cardhu sadece kolay içimli her günlük standart bir viski mi yoksa kolay içimli ama bir yandan da belli bir sofistikeliği olan bir viski mi? Ben çok anlamıyorum açıkçası; Cardhu ve Black Label içiyorum. Cardhu denince hemen kolay içimli deniyor ama bence gayet keyifli. Acaba çok anlamadığım için mi keyifli geliyor, yoksa hakikaten iyi bir karakteri var mı sence? Yani bilen adam Cardhu içmez, Black Label içmez gibi bir durum var mı mesela viski ortamlarında?
04.08.2024
@Ahmet Saraçoğlu, cardhu 12 için konuşursam tam da dediğin gibi günlük içimlik, bekleneni veren standart bir viski. Kolay içim konusu göreceli kavram aslında. Yüzde 40 alkol içeren bir içkinin alkolü çok hissettirmeden kolay içimli olması bence gayet klas bir hareket. Bazı ortamlarda gözlemlediğim kadarıyla bu olay yanlış yorumlanıyor. Ben kolay içim konusunun koku/aroma/tat profilinden bağımsız olarak iyi bir özellik olduğunu düşünüyorum. Bunun haricinde sen de belirttiğin için black label ile arasında seçim yaparsam, blended olmasına rağmen net olarak black label derim. Karakterleri, yapısı elbette çok farklı ama black label tam bir canavar bence. Cardhu kafasında bence daha güzel olan bir şey denemek istersen benzer fiyat aralığında Aberlour 12 denemeni tavsiye edebilirim. Blended olsun dersen de jw gold label. Son cümlen için şöyle bir durum var, 2 side gayet içilir, gayet keyif verir. Zaten jw içinde de cardhu var :)
05.08.2024
@P L A G U E, Black Label fiyatına göre falan MÜKEMMEL bi viski ve bayaaa kolay içimli bence
31.07.2024
@Berca B., @daud, o da listede var. Albümü dinlemeyeli epey oldu. Bu aralar her gün sabah 05.30-07.30 arası 2 saat yürüyorum. Önümüzdeki birkaç gün içinde daha güneş doğmadan o albüm eşliğinde bomboş sahilde yürüyüp dalgalara bakarak triplere girmeyi planlıyorum.
03.08.2024
@Ahmet Saraçoğlu, 05.30-07.30 arası 2 saat yürümek için kaçta yatılır ki? ya da kalkılır? ya da günlük program nasıldır?
03.08.2024
@rebound, mümkünse 22.00-23.00 arası yatıp 05.00′te kalkıyorum. Antalya’da sabah 08.00′de sıcaklık 30 derece olduğundan, gün içinde de 46′ya kadar çıktığından en iyi saatler sabah erken oluyor. Sıkı bir diyet ve spor programındayım bir süredir. 14 kiloya yakın verdim, o yüzden ona göre yaşamaya çalışıyorum. Sabah erken kalkamazsam da akşam 21.30 gibi çıkıp 1-1,5 saat yürüyorum veya yüzüyorum.
05.08.2024
Şu anda gerçekleşiyor bu. Saat 06.02, güneş henüz doğmadı ve o albüm eşliğinde bomboş sahilde yürüyüp dalgalara bakarak triplere giriyorum şu an. Tam şu an giriyorum evet.
05.08.2024
Albüm sabah sabah gençliğimi tükettiği için biter bitmez The Haunted – One Kill Wonder açtım. Anca kendime gelirim.
30.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, Daha memnun olduğum bir durum olamazdı hahah.
eşi benzeri gelmedi, gelmeyecek.
Ohh klasikler yağdıkça yağıyor. Çıktığı zamana kadar punk, rock ve metal adına yapılmış pek çok şeyi içinde sınır tanımadan harmanlayan 2 albüm yapıp dağıldı Acid Bath. Bir şarkıda endüstriyel Ministry tadı verirken sonraki şarkıda Pantera kafasına geçerler, sonra bir bakmışsın bir yerden death metal soundu fırlamış. Acid Bath’in müziğinin depresif yönünü tanımlamak zor, hüzünlü bir depresiflikten ziyade sanki anlamın kaybolduğu bulanık, dumanlı garip bir karanlık.
küçükken her hangi saçma bir nedenden koparmaya çalıştığımız ama parmaklarımızı eklem yerlerinden kesen ince piç naylon ipler gibi bir müzik.
2000′lerin ilk yarısında bir yaz komple kite string albümünü dinlemiştim. nerden buldum bu adamları bilmiyorum, zor dergisinde görmüşümdür kesin. sonra ver elini bunalti.com tabii. bulanti.com muydu yoksa…
adamların yavaş yavaş giderken birden pantera rifflerine bağlaması çok süperdi. ama esas olay vokaldi benim için. çok nevi şahsına münhasır bir ses tonu ve tonlaması vardı. hem ağıt yakar gibi, hem cam çerçeve indirir gibiydi eleman. msn’e girdiğimde winampte, üniversite yollarında mp3 playerda, gece uyurken discmandeydi.. blue’dan sonra gelen ikinci şarkı tranquillized şarkısını ilk duyduğumda bal nedir şeker nedir ki durumu olmuştu tam, duman çıkıyordu duman duman.
bu albümüyse nedense hiç dinlemedim. sanki kite string özel bir albüm gibiydi, tek kalmalıydı, bunu da dinlersem onun özelliği gidecek gibiydi. ergen kafası işte.
Hayat çok boş.
Bu kadar türü birbiriyle bu derece organik bi şekilde karıştırıp işi çorbaya döndürmemek, depresif ama ağlak bi depresiflikten çok nihilizmin dibine vurmak, muazzam bi yetenek, bir daha gelmeyecek bi kafa. İlk albümden bir tık daha az sevsem de puan bile veremeyeceğim albümler ikisi de.
Albüm kapağındaki resmin adı ”For He Is Raised”, çizen kişi Jack Kevorkian diye Ermeni bir doktor, ailesi Erzurum’dan Abd’ye göç etmiş. Ötenazinin en büyük öncülerinden, en az 130 kişiyi bu şekilde ölüme götürmüş, lakabı da Dr. Death
Sammy Pierre şu videoda albümü gitar ile çalıyor, bence Acid Bath’teki boğuk nihilist havayı Crowbar’a da taşıdı özellikle Odd Fellows Rest ve Sonic Excess albümlerinde
https://www.youtube.com/watch?v=OFasP-hJBxY
https://www.trendyol.com/valens/acid-bath-tshirt-metal-p-803472703?merchantId=797959
Keyifle inceleyecek, ballandıra ballandıra anlatacak üçüncü bir Acid Bath albümünün olmaması canımı sıkıyor.
Ne güzel adamsın be Dax Riggs.