Son dönemde pasifagresif için yazacağım yeni araştırma konusu üzerinde çalışıyorum. Bu süreçte Latince birtakım kaynaklara göz atıyorum. Grupla ilk kez tanıştığımda, nedendir bilmem black metal yaptıklarını düşündüm ve grubun adının da muhtemelen Latinceden geldiğini varsayarak direkt “apes” olduğunu sandım ve “apes” diye okudum. Hâlbuki bildiğin “eyps” diye okunan ve “insansı” anlamına gelen “ape”lerden bahsediyorlar.
Bu durum beni ister istemez doksanların ortalarına, arkadaşım Umut’la Yazıcıoğlu İş Hanı’ndan aldığımız bir oyuna götürdü. Amiga 500’de oynamak için aldığımız ve kapağında “MADAPES” yazan oyunun ne olduğunu, oyunu açıp deli şempanzelerle karşılaşınca anladık ve o ana kadar adını “madapes” diye söylediğimiz oyunun aslında “med eyps” olduğunu fark ettik.
Bu inanılmaz anıyla birlikte incelememize başlayabiliriz. APES bizleri Kanada’dan selamlayan bir grindcore/black metal oluşumu. Gerekliliği tartışmalı olmakla beraber üç gitarist barındıran bu altı kişilik grup, temel olarak ortalığı yakıp yıkma odaklı bir müzik yapıyor. Quebec’ten çıktıkları düşünüldüğünde, APES’in de götü rahata alışkın dertsiz tasasız adamın milletin canını sıkma ve bir yere yansıtamadığı öfkesini dışarıya dökme projelerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Black metal unsurları özellikle “Shadow Walker” ve tremolo gitarların baskın kullanıldığı benzeri şarkılarda öne çıkarken, bu tür olaylara girilmeyen durumlarda ortaya WAKE’ten NAILS’a, TRAP THEM’e kadar uzanan bir saldırganlık gösterisi çıkıyor. Grubun öyle çok baskın karakteristik özellikleri olduğunu söylemek zor.
Bu tarz işler yapanlar genelde işin içine belli oranda sludge veya crust da bulaştırıyorlar, ancak APES’in o taraflarda pek gözü olmadığını görüyoruz. Hatta, grindcore/black metal skalası içinde de black metale fazlasıyla yakın olduklarını söyleyebiliriz. Grindcore tarafına kaydıklarında bile, tercih ettikleri akorlardan dolayı yine black metal havasını yansıtmadan edemiyorlar. Bu normalde işleri tek boyutlu hâle getirebilecek bir durum, ancak APES bilakis bunu vahşetini ve hayvanlığını artırma aracı olarak kullanmış. Kapanışı yapan “Pillars” bile, girişindeki ağır tempolu kısımda araya giren arpejlerle “black metal geliyor” diye bağırıyor.
Hayvanlığa meraklıysanız, şiddetli bir şeyler duyunca ıslanıyorsanız dinleyin.
Küçükken babamda eski bir Redhouse sözlük vardı. “Ape” kelimesine bakmıştım “insanmun” yazmışlar, hiç birşey anlamamıştım. Gereksiz bir bilgi ama girişi okuyunca onu hatırlattı :D
@hysteresis, ahah çok saçmaymış. Bende de büyük bir Redhouse sözlük vardı ve 8-10 sayfada bir, bir kelimenin yanında görsel de oluyordu. Singer kelimesinin yanında küçük James Hetfield fotoğrafı vardı.
Küçükken babamda eski bir Redhouse sözlük vardı. “Ape” kelimesine bakmıştım “insanmun” yazmışlar, hiç birşey anlamamıştım. Gereksiz bir bilgi ama girişi okuyunca onu hatırlattı :D
29.06.2024
@hysteresis, ahah çok saçmaymış. Bende de büyük bir Redhouse sözlük vardı ve 8-10 sayfada bir, bir kelimenin yanında görsel de oluyordu. Singer kelimesinin yanında küçük James Hetfield fotoğrafı vardı.
29.06.2024
@Ahmet Saraçoğlu, onu ben de hatırlıyorum, yanlış hatırlamıyorsam dışında çıkartılabilir kırmızı renkli cildi vardı.
29.06.2024
@şeyh hulud, aynen.