Erhan Yiğit

Selamlar, bir süredir sadece köpek metal albümleri hakkında analiz kastığımın farkındayım ama bu kafayı başka türlü dik tutmamın mümkünatı yok. Ara sıra gizli gizli The Prodigy, Göksel, Teoman, Şebnem Ferah ve çeşitli film ve oyun soundtrack’ları dinleyerek metalden emdiğim kara zehri dengelemeye çalışsam da yok, olmuyor. Birinin çıkarmadan diğerinin sokmaya çalışması durumuna fazla mani olamıyorum, e ben de doğal olarak sikilmekten haşadı çıkmış, içi boşalmış bu kafayı köpek metal ile doldurarak sikimsonik günlük hayatın yükünü bir nebze de olsa hafifletmeye uğraşıyorum.

ANTICHRIST SIEGE MACHINE’i mutlaka duymuşsunuzdur. Duymadıysanız da adından anlaşılacağı üzere makine gibi bir müzik yaptıklarını ayıkmışsınızdır en azından diye düşünüyorum.

Grubun önceki albümü olan “The Purifying Blade” sitede var mı diye direkt tarayıcından arattım ve yazılmadığını gördüm. Her ne kadar moderasyon ve diğer yazarlar olarak çıkanları taze taze yazmaya çalışsak da mutlaka gözden kaçan şeyler oluyor. Sonuçta 20 yazarla çalışan, günlük 3 kritik yayınlanan sitelerden değiliz.

Önceki albümü sitede bulamadım ancak tarayıcı beni sitenin Grup Önerme kısmının 116’ıncı sayfasına yönlendirdi ve ben de orada yazılmış olanları okumaya başladım. 2021 tarihli yorumların arasında Kanye West, The Temple, Immolation, Cynic, Hypocrisy, Volbeat, So Hideous gibi gündem olmuşların yanı sıra P L A G U E rumuzlu insanın meşhur alkollü playlist’lerine denk geldim. Benim bu don kazanı kafam o vakitlerde de dumanlıymış. Geçen 3 senede sistematik olarak gelen müthiş albümlerden başka hiç bir boktan nemalanamamışım tıpkı şu anki gibi.

Öyleyse Anti-Hristiyan Kuşatma Makinesi’nin yağlı namlusundan çıkan alev topu tüm insanlığın götüne girsin.

Grindcore’un saldırganlığıyla Black/Death metalin ağırlığını kullanarak bu alanda pena ve baget sallayan gruplardan olan ANTICHRIST SIEGE MACHINE ve muadili olan PROFANE ORDER, TEITANBLOOD gibi diğer lanet olasıca, canı çıkasıca gruplar hakkında uzun konuşmak bu adamların yaptığı müzik ile ters düşer. İyisi mi tıpkı bu adamlar gibi kaygısız ve öz konuşmalı.

Oldukça vahşi ve göze hoş gelen bir kapak ve yarım saate varmayan süresi ile bu yılın en tehditkar, en hain işlerinden biri olduğu konusunda su götürmez bir gerçekliği bulunan “Vengeance of Eternal Flame” görece olarak nefes alabilen sound yapısı ve pürüzsüz parça geçişleri sayesinde profesyonel ellerin bir mahareti olarak hayat buluyor ve bulduğu bu hayat içerisinde tıpkı adı sayılan diğer gruplar gibi ve önceki albüm olan “The Purifying Blade” gibi yaşayan ve yaşarken yalayanları rektal yoldan genişleterek çatladıkları yerden lif lif ayırmaya çalışıyor.

Böyle albümleri içerisinden şarkı ayıklayarak dinlemenin hiç bir maksadı olmayacağını düşündüğümden dolayı bu makineyi çalışırken izlemeyi tercih edenlere ben komple 25 dakikayı dinlemelerini ve şarkı ayırt etmeden (Sisera) albümün yekpare, tek şarkıdan oluştuğunu düşünmelerini istiyorum çünkü sizler buna layıksınız.

Kulaklığı takın, gürültü önleyici varsa aktifleştirin, içeceğinizi alın ve sizi bekleyen açılmamış 25 dakikanın keyfini çıkarmaya bakın. Zira bu makine her gün yeni şeyler yapmıyor, vakit geçmeden aksiyon alın.