Dünyanın en ilginç kavramlarından biri etimolojidir. Bu böyledir. Bugün bahsedeceğim grubun adını sitemiz takipçilerinden Canoir’in yorumu sayesinde ilk kez gördüğümde, bu yazının giriş kısmı kafamda belirmişti bile. Bunun sebebi “ecclesia”nın etimolojik açıdan çok enteresan bir kelime olması. Bu ilginçliği çok kısa şekilde geçeyim, sonra da albüme gireyim.

“Ecclesia”, Yunanca “cemaat, kilise” anlamına gelen “εκκλησία” (ekklisía) kelimesinden gelen bir kelime ve tahmin edilebileceği üzere bizdeki “kilise” kelimesi de direkt olarak buradan geliyor. Bunun kökü ise “bağırmak, çağırmak” anlamına gelen “εκκαλέω” (ekkaléō) kelimesinden geliyor. Daha derine gidersek, o kelime de “dış” anlamındaki “ex-/ek-” ön ekine “-kaléō”nun eklenmesiyle oluşuyor ki “kaléō”nun geçmişi de Hintavrupa Anadilindeki “kelh”e kadar gidiyor. Günümüzde İngilizcede kullanılan “call” kelimesi ve Türkçede kullandığımız klarnet, klasör, klas, reklam da dâhil sayısız kelime de buradan geliyor.

Kilise ve klarnetin aynı kökten gelmesi… Etimoloji be kardeşim…

“Bir kritik bir bilgi” köşemizin ardından kiliseye, yani ECCLESIA’ya dönebiliriz.

Fransız doom/heavy metal grubu ECCLESIA 2016’da kurulan ve “kilise militanı” anlamına gelen “Ecclesia Militans” ile ikinci albümüne imza atan bir grup. Albümü başlatır başlatmaz fark ettiğiniz üzere adamlar son derece gaz, kütür kütür bir müzik yapıyorlar. Bunu yaparken CRYPT SERMON, CANDLEMASS, SORCERER arası bir temel üzerine METALLICA’dan SYMPHONY X’e kadar uzanan çok geniş bir perspektifteki baharatları serpiştirerek ciddi anlamda başarılı, taş gibi şarkılar yazıyorlar.

Bu baharatlar arasından en çok öne çıkan METALLICA diyebiliriz. “Sad But True”vari orta tempo gaz riflerin sürüklediği bu karakter, bu tarz müzik için biçilmiş kaftan niteliğindeki vokallerle iyice şahlanıyor. Grubun kullandığı doom metal, müziğin temposunu düşürmek için kullanılmadığından ortalık baştan sona epik, ateşli bir düzlemde duruyor. Doom/heavy metal dendiğinde akla gelebilecek müzikal kimlik, bu sayede hep olayın heyecanlı, adrenalinli tarafında yer alıyor.

Bu müziği kapaktaki Orta Çağ temasıyla yansıtıyor olmaları da yine çok işlerine yarıyor. Adamlar engizisyondan, cadı avlarından falan bahsediyorlar ve bu tür müzik yapan grupların müziklerini bir temayla desteklemelerinin ne kadar iyi bir fikir olduğunu, tıpkı FVNERAL FVKK’ta olduğu gibi, burada da görüyoruz. Özellikle cadı avlarını anlatan “If She Floats”, insanlık tarihinin en büyük cahilliklerinden ve korkunçluklarından birini anlatıyor olmasına rağmen bıyık altından gülüş atan adıyla grubun ironik ve müstehzi tarafını yansıtıyor.

Konuyu bilmeyen ve merak edenler için, cadı olduğu iddia edilen kadınlar bağlanarak suya atılıyor, eğer dibe batarsa (boğulup ölürse) cadı olmadığı anlaşılıyor, batmazsa (bir şekilde boğulmamayı başarırsa) cadı olduğu anlaşılarak öldürülüyordu. Kutsal Roma İmparatorluğu içerisinde bu şekilde 40.000 ila 60.000 kadının öldürüldüğü kayıtlara geçmiş.

Bilimsiz vizyonsuz köpekler sizin ben kafanızı sikeyim.

ECCLESIA işte bu temalar etrafından dönen, gerçekten de sürükleyici, eşlik edilebilir, kafa sallatan bir metal yapıyor. Doom metalin etkileyici atmosferi, heavy metalin alevli karakteri ve bunları bir arada verimli kullanmayı bilen bir grup olunca zaten her şey tıkır tıkır işliyor, her parça yerine oturuyor ve ortaya da tebrik edilesi bir albüm çıkıyor.