Erhan Yiğit

Selamlar, Konu Death metal olunca adını anmadan asla edemediğimiz grupların sümükle kaplanmış yuvasından peydahlanan, irin topu gibi taptaze bir grubun, yani ASTRIFEROUS’un ilk albümü ”Pulsations from the Black Orb” için buradayız.

En başta adını anmadan edemediğimiz gruplar derken o grupların MORBID ANGEL, INCANTATION ve IMMOLATION olduğu konusunda hemfikir olduğumuza göre ”Pulsations from the Black Orb”un da aşağı yukarı neye benzediğini kestirebiliyoruz. Özellikle bu üç grubun izinden sürüklenen ve sadece bu sitede incelemesini yaptığımız topluluklara ”Sağ baştan say” desek buradan Golgota’ya kadar yol olur. Öyle ki bu denli bir ilham mertebesine bu zamana dek ne bu türün en popüleri olan CANNIBAL CORPSE ve DEATH, ne de bu türün ortaya çıkmasına ön ayak olan SLAYER ve VENOM yerleşebilmiştir.

Kosta Rika’da 2018′de kurulan ve o günden bu yana iki demo ve bir adet de EP yayınlayan ASTRIFEROUS, yeteneklerini gösterebilmek için koskoca bir altı yıl bekleyip biz, Death metalini hastalıklı ve bol virüslü sevenlere ”Pulsations from the Black Orb”u sergilemiş; Söz konusu albüm BLOOD INCANTATION kozmikliğinde sağlam bir Intro ile giriş yaptıktan sonra eline balyozu alıp yıkım işlemine başlıyor ve yarım saatten biraz daha fazla süre içerisinde, tam da kendisinden beklenildiği üzere tertemiz dayağını atıp çıkıyor. Bu dayak esnasında ise albümün içerisinde bu amacı gölgeleyen ya da iyi-kötü herhangi bir sürpriz bulunmuyor. Zira ”Pulsations from the Black Orb” vadettiğinden ne eksik ne de fazla bir albüm; bildiğimiz tekinsiz Death metalin en kuytu örneklerinden birisi.

‘Pulsations from the Black Orb” özelinde söyleyebileceğim en isabetli şey en tepeden en dibe ağır ağır düşen ve düşerken değdiği yerleri tuzla buz eden, bas gitarların bağıra çağıra kendisini gösterdiği prodüksiyon seçiminin bu müziğe hayran olanları yarım saat boyunca meşgul edecek kadar bilinçli yaratılmış olması; Intro sonrası durmaksızın ancak sık sık tempoyu düşürüp surat parçalayan gitar feryatlarının gerçek anlamda başarılı gözükmesinden ve genel sound’un tam da olması gereken kıvamda olmasından mütevellit albümü miksleyen elemanın kim olduğunu merak edip ufak bir araştırma sonucu bu lavuğun TRIUMVIR FOUL’un ”Onslaught to Seraphim” albümünde de görev almış olması beni şaşırtmadı. Yani söz konusu albüm maharetli ellerin tezgahından çıkıp gelmiş.

Geçtiğimiz yıllarda incelemelerini yaptığım GOREPHILIA ve MORTIFERUM gibi müziğini ağır ağır işlemeyi seven ve worship olayına takdir edilesi bir raconla yaklaşan gruplar ayarında olan ASTRIFEROUS tıpkı türdeşleri gibi bu türün Citadel’i konumunda olan 20 Buck Spin ve Dark Descent şirketlerini görecek kadar da uslu bir grup. Bu tarz kodumu oturtan ve Death metal’in özünden beslenen albümleri severek dinleyenler bence ”Pulsations from the Black Orb”u da dinlemeli ve hak ettiklerini düşünüyorlarsa uzun listelerinde kendilerine yer dahi vermelerini tavsiye ediyorum.