Normalde ana sayfada tepede duran incelemelerin manşetlerinde küfür kullanmam ama bu albümü anlatmak için daha iyi bir ifade bulamayacağım için bu kez gönül rahatlığıyla yazdığımı söyleyebilirim. Grup “Of Pillars and Trees” single’ını yayınladığında sitemizin nadide isimlerinden ismail vilehand WhatsApp’tan bana şarkıyı göndermiş ve ben de bu cümleyle cevap vermiştim.
“Festival of Death” manyaklığının ardından son olarak 2004’te “Methods of Execution”ı çıkaran ve akabinde karanlığa gömülen ABD’li brutal death metal grubu BRODEQUIN, 2015 yılında tekrardan horlamış, arada ufak bir EP çıkarmış ancak yeni albümün gelmesi için bizi 9 yıl daha bekletmişti. Şimdi bu satırları yeni albüm “Harbinger of Woe”yu defalarca dinlemiş biri olarak yazıyorum ve düşünmeden söylüyorum: “iyi ki de bekletmişler”.
Adını Orta Çağ’daki bir işkence yönteminden alan BRODEQUIN’i bilmeyenler için ifade etmek gerekirse, grup brutal death metalin tanımı denebilecek bir müzik yapıyor. Aşırı tavizsiz, kaskatı, damarlı bir brutal death metalden söz ediyorum ve adamların 1998’de kurulduğunu düşünüldüğünde, tahmin edileceği üzere BRODEQUIN müziğinde herhangi bir trend merakı, yeni nesli yakalama gayreti, çağa ayak uydurma çabası yok. Prodüksiyon olarak elbette ki çağı yakalamışlar, ancak müziklerinin günümüzde değer gören yeni nesil fikirlerle uzaktan yakından alakası yok. Brutal death metalin en saf hâli neyse, BRODEQUIN de onu yapıyor, hem de orospu evladı gibi yapıyor.
Çok uzun ara verip geri dönen pek çok grupta olduğu çiçek gibi tazecik kıymetli bir tanecik genç bir davulcuyla ortamlara dönen grup, bu taze kanın etinden sütünden ve blast beat’lerinden olabildiğince yararlanmış. Grubun diğer iki üyesiyle bas/vokalde Jamie ve gitarda Mike Bailey kardeşler. Gitarların hayvanlığı, vokalin öküzlüğü öyle bir safhadaki muhtemelen bu kardeşlerin annesi olan hanımefendinin rahmi de bu iki doğumun ardından kullanılmaz hâle gelmiş, kepenk indirmiştir. Gitar tonunun acımasızlığı bir yana, vokallerin derin guttural karakteri ve pek çok şarkıda karşımıza çıkan inhale/exhale pig squel’larla resmen dinleyiciyi dümdüz etmek için yola çıkmış ve hedeflerine ulaşmışlar. 32 dakika boyunca ortalığı yakıp yıkmak için yazılan şarkılar genel anlamda fazla varyasyona girmiyorlar ve büyük oranda benzer bir formül üzerinden ilerliyorlar. Ne var ki bu formül öylesine fanatik bir şiddet tellallığı yapıyor, öylesine acımasız kanırtıyor ki olay tekil olarak şarkılardan çıkıp yarım saatlik bir şiddet pornosuna dönüşüyor. Üstelik öyle kaosa, karambole bulanmış bir gürültü işkencesi de değil. Riflerle dolu, kafa sallatan, boyun kopartan, aşırı gaz bir albüm “Harbinger of Woe”.
“Harbinger of Woe” kabaca “kederin müjdecisi” anlamına geliyor. Albüm kapağında görülen tablo ise “Fanatizmin Şehidi” adlı 130 yıllık bir eser. Buradan yola çıkarsak albüm gerçekten de 20 yıl aradan sonra geri dönen BRODEQUIN’in özlenen hayvanlığını müjdeliyor olmasıyla ve yukarıda da dediğim üzere fanatiklik düzeyinde bir şiddet yansıtmasıyla BRODEQUIN’den beklenen şeyi tam olarak veriyor. Kemiksiz, şekil şukul kasmayan köpek gibi brutal death metal dinlemek istiyorsanız bu yılki en net, en saf albümlerden biri karşınızda.
Kadro Jamie Bailey: Vokal, bas
Mike Bailey: Gitar
Brennan Shackelford: Davul
Şarkılar 1. Diabolical Edict
2. Fall of the Leaf
3. Theresiana
4. Of Pillars and Trees
5. Tenaillement
6. Maleficium
7. VII Nails
8. Vredens dag
9. Suffocation in Ash
10. Harbinger of Woe
Gördüğüm günden beri her gün en az beş kere dinliyorum heralde. Bu gitar soundunu nasıl yaptıklarını acayip merak ettim. Hem nispeten mid-scooped bir ton sanki, ama hem de hidrolik pres gibi eziyor.
Baraj setini yıkıp delicesine akan sel gücü var bu albümde. Bir an bile sıkan, dolgu diyeceğimiz öylesine konmuş kısım yok. ”Ne ara bitti bu albüm, tekrardan dinleyelim” dedirtip döngüye sokuyor; kaç kere dinledim sayamadım. Şimdilik yılın albümü benim için.
Albüm kendisini sürekli dinlettirme gibi bir özellikle geliyor:) ama ben yine de beklediğim temponun bir derece altında buldum müziği. Daha hızlı, daha öfkeli olabilirmiş gibi geliyor bana ve bunun galiba davulun diğer enstrümanlarla karşılaştırıldığındaki görece düşük performansı ile bir ilgisi var.
Bu albümle Nails’ın “You Will Never Be One of Us” albümü cezalandırmalı tokatlamalı ağza tükürmeli maymun seksi yapsaydı, o aşkın meyvesinden gerçekten de şerefsizlik düzeyinde hayvanoğlu hayvan bir albüm ortaya çıkabilirdi.
@Ahmet Saraçoğlu, Nails de çok iyiymiş bu albüm vesilesiyle keşfetmiş oldum. Bu zamana kadar duymadığıma üzüldüm. Herhangü bir albümünün kritiği yok galiba sitede.
8 numaralı şarkı Vredens Dag, Carl Theodor Dreyer’in 1943 yapımlı filminin adıdır. Dreyer’in şeytan, din, tanrı, inanç, uhreviyete ulaşmış şehit kadınlar temalı en önemli filmlerindendir. İngilizce’ye Day of Wrath, Türkçe’ye ise Gazap Günü olarak tercüme edilmiştir.
Albüm tek bir şarkıdan oluşuyor gibi. İcrası kolay bir müzik değil. Sound müthiş.
Gördüğüm günden beri her gün en az beş kere dinliyorum heralde. Bu gitar soundunu nasıl yaptıklarını acayip merak ettim. Hem nispeten mid-scooped bir ton sanki, ama hem de hidrolik pres gibi eziyor.
Sabah işe giderken dinledim, şimdi siteyi açtım karşıma çıktı:) cillop gibi albüm, seviyoruz dört nala koşanları.
40 gün cenabet gezdirme garantili müzik. Brodequin’i tebrik ediyoruz.
Baraj setini yıkıp delicesine akan sel gücü var bu albümde. Bir an bile sıkan, dolgu diyeceğimiz öylesine konmuş kısım yok. ”Ne ara bitti bu albüm, tekrardan dinleyelim” dedirtip döngüye sokuyor; kaç kere dinledim sayamadım. Şimdilik yılın albümü benim için.
Albüm kendisini sürekli dinlettirme gibi bir özellikle geliyor:) ama ben yine de beklediğim temponun bir derece altında buldum müziği. Daha hızlı, daha öfkeli olabilirmiş gibi geliyor bana ve bunun galiba davulun diğer enstrümanlarla karşılaştırıldığındaki görece düşük performansı ile bir ilgisi var.
Bu albümle Nails’ın “You Will Never Be One of Us” albümü cezalandırmalı tokatlamalı ağza tükürmeli maymun seksi yapsaydı, o aşkın meyvesinden gerçekten de şerefsizlik düzeyinde hayvanoğlu hayvan bir albüm ortaya çıkabilirdi.
31.03.2024
@Ahmet Saraçoğlu, Nails de çok iyiymiş bu albüm vesilesiyle keşfetmiş oldum. Bu zamana kadar duymadığıma üzüldüm. Herhangü bir albümünün kritiği yok galiba sitede.
31.03.2024
@Oblomov, Gerek yok, çiğ çiğ adam yiyolar. 3 albümün toplam süresi dahi 1 saati bulmuyor.
8 numaralı şarkı Vredens Dag, Carl Theodor Dreyer’in 1943 yapımlı filminin adıdır. Dreyer’in şeytan, din, tanrı, inanç, uhreviyete ulaşmış şehit kadınlar temalı en önemli filmlerindendir. İngilizce’ye Day of Wrath, Türkçe’ye ise Gazap Günü olarak tercüme edilmiştir.
Albüm tek bir şarkıdan oluşuyor gibi. İcrası kolay bir müzik değil. Sound müthiş.
Bu nasıl bir hayvanlıktır ya? Günlerdir başka bir şey dinleyemiyorum.
16.07.2024
@bk, Hayvan herifler.
Bağımlılık yapıyor.
Muazzam. Ne zaman dinlesem sabah ereksiyonu kıvamında, beton gibi oluyor benim alet. Günün her saati ereksiyon garantili harika iş.
Kafayı yemiş bunlar. Hasta tipler.
bkz. Engizisyon mahkemelerinde çalan şarkılar
Dayı bugün seni sert sert pompalayacağım.