Önceki iki albümünün incelemesine sadece birer tane yorum gelmesine rağmen yeni VASTUM albümünü de siteye kazandırmak istiyorum. Neden? Çünkü biz bu işi istatistik için değil, gönülden yapıyoruz. İstiyoruz ki bir kişi bile olsa hoşuna giden yeni bir grup keşfetsin, birilerinin bu müziğe ilişkin dağarcığı genişlesin. Yeri geliyor bir albüme yüzlerce kişi yorum yapıyor, yeri geliyor tek bir kişi çıkıp “iyiymiş” diyor. Kendi adıma konuşursam ikisi de aynı değerde. Kalp.
VASTUM’un nasıl bir grup olduğunu “Hole Below” ve “Orificial Purge” incelemelerinde yeterince anlatmıştım. Death metal yapıyorlar, pislik bir üslupla yapıyorlar, AUTOPSY, INCANTATION, DISMA, NECROT ve benzeri sefilliklere yakın tarzda yapıyorlar. Herhangi bir kulağa hoş gelme niyetleri yok, akılda kalıcılık adına özel bir çabaları yok, ancak buna rağmen yer yer akılda kalıcı olmayı başaran fikirler de sunuyorlar. Güzel olduğunun farkında olmayan kızlar gibiler.
Gethsemane, Kudüs’te bulunan Zeytindağı’nın eteğinde bulunan ve Yeni Ahit’in dört İncil’ine göre İsa’nın ızdırap çektiği ve çarmıha gerilmeden önce tutuklandığı bahçeyi ifade ediyor. İsa’nın Son Akşam Yemeğinin ardından tutuklanmasına kadar geçen sürede yaşadıklarını temsil eden “Bahçede Izdırap” ifadesi de buradan geliyor ve “gethsemane”, günümüzde az da olsa “korkunç zihinsel ve ruhani acılar çekilen yer veya durum” anlamında da kullanılıyor.
VASTUM’a dönecek olursak, grup önceki albümlerindeki çirkin death metal karakterini “Inward to Gethsemane”de de sürdürüyor. Grupla ilgili ilginç ayrıntılardan biri ikili bir vokal saldırısı kullanmaları. Bunlardan biri daha derin, tok bir death metal vokaliyken diğeri ise nispeten daha shriek’si bir death metal vokali ve bu shriek’si vokalden sorumlu kişi de aynı zamanda gitarların da bir kısmını üstlenen Leila Abdul-Rauf adlı hanımefendi. Hayat insanı nerelere getiriyor. Zamanında dedeniz, babanız Orta Doğu’dan kalkıp New Jersey’ye yerleşiyor ve siz de bir noktada Leila Abdul-Rauf adıyla “The fire of this union in death, seeding an earth where nothing is left” diye böğürürken buluyorsunuz… Bir gün birisi size “coğrafya kader değildir” derse ona bu örneği verin.
Bu old-school death metal cehenneminde VASTUM aslında her bir ayrıntının hakkını veriyor diyebiliriz. Davullar kütür kütür, gitar sound’u leş, riflerden baştan aşağı katran akıyor ve şarkılardaki varyasyon miktarı da kabul edilebilir düzeyde. MORTUOUS, ULTHAR, NECROT gibi gruplarda da çalan grup elemanlarından zaten VASTUM’u oluşturan kadronun yaptığı işteki mahirliğini rahatlıkla görebiliyoruz ve bunun sonucunda da death metalin bu daha primitif ancak her türlü etkili tarafının seven kitleyi doyuracak türde bir albüm çıkıyor. “Inward to Gethsemane” bana kalırsa öncesindeki “Orificial Purge”ün bir gıdım önünde, ondan bir miktar daha heyecan verici ve gaza getirici bir albüm. Özellikle old-school’un dibine vurdukları, tempoyu düşürdükleri ve boyunlara hitap ettikleri “Vomitous” gibi şarkılarda daha bir lezzetlendiklerini düşünüyorum.
“Inward to Gethsemane” hiç şakası olmayan, laga luga yapmayan acımasız bir old-school death metal albümü. Yeni bir şey sunma gibi bir niyeti asla yok ve sunduğu o yeni olmayan şeyleri de son derece etkili icra ediyor. Fazlaca kafa yormadan 38 dakika boyunca kırıp döken bir death metal dinlemek isterseniz fırından yeni çıkmış bu albümle ve VASTUM’la tanışabilirsiniz. Bakarsınız bu incelemeye bir değil iki yorum gelir, ben de grubun bir sonraki albümünü incelemek için iki kat fazla motivasyon bulmuş olurum. Kalp.
Grubun sitede 3 albümü var ve her albüm 1′er yorum almış. İlginç. Albümü sevdim. Çocuğunu okula götürüp okuldan alan anne death metali. Dehşet değil, ama dinlenir. 7/10
Güzel olduğunu farkında olmayan kız pek kalmadı artık, sosyal medya ile bizim abazalar ve korkak tembeller yüzünden algılar bozuldu.
Grubun sitede 3 albümü var ve her albüm 1′er yorum almış. İlginç. Albümü sevdim. Çocuğunu okula götürüp okuldan alan anne death metali. Dehşet değil, ama dinlenir. 7/10