# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
CODE ORANGE – The Above
| 13.10.2023

İnisiyatifi dinleyiciden alıp sorgusuz sualsiz karar merciine dönüşen, kendi müzik dinleme deneyiminiz içinde sizi çaresiz ve savunmasız bırakan modern bir başyapıt.

2017’de çıkardıkları “Forever”ın son cümlesinde CODE ORANGE’ı tanımlamak için “boyundan büyük işlere sokak çocuğu hoyratlığıyla kalkışan CODE ORANGE” ifadesini kullanmışım. 2020’de çıkan “Underneath” içinse “bir albüme bu kadar zahmet vermek, onun için çaba sarf etmek, tüm bu uğraştırıcılığa tahammül etmek elbet kolay değil, ama sonuçta karşınızdaki şeyin buna değdiğini görmek de konfor alanınızda bulunan bir şeyin vereceği nihai zevkten her türlü daha değerli” şeklinde bir yorum yapmışım.

“Boyundan büyük”, “uğraştırıcılık”, “konfor alanının dışına çıkma gereği”… Bu ifadeler, bahsi geçen şeyi tanımlamaya yönelik enteresan bir kelimeyi akıllara getiriyor. Hayatta çok da fazla karşımıza çıkmayan, spesifik bazı durumlar için nadiren kullandığımız, hem olumlu hem olumsuz olarak oluşabilecek, yapılan şeye bağlı olarak sonucunda çok iyi ya da çok kötü şeylerin olabileceği bir kelime.

Bu kelime, “cüret”.

TDK’daki anlamına baktığımızda “cüret”in “kendini bilmezlik”, “düşüncesizce, saygıyı aşan davranış” ve “cesaret” olarak tanımlandığını görüyoruz. Yani bağlamına göre olumsuz ya da olumlu olabilecek bir ifade. Dahası, olumsuz bağlamı içerisinde de duruma göre olumluya dönebilecek bir kelime.

Öyle bir kendini bilmemek ki başka kimsenin denemediği, denemeyi akıl etmediği şeyler ortaya çıkarmak…

Kanıksanmış normların aksini yapması nedeniyle başta saygısızlık olarak addedilen bir şeyin zamanla veya daha geniş görüşlü kitlelerce değerli görülmesi, el üstünde tutulması…

İnsanın sinir uçlarıyla oynayan bir grup CODE ORANGE. Müziklerinin temelinde son derece ilkel, lineer ve bir o kadar da yabani bir öz var. Adrenalin, testosteron ve kortizol odaklı saf bir metal altyapısı üzerinden yükseliyor ve bunun üstünü eklektik bir yaklaşımla farklı fikir ve disiplinlerle donatıyorlar. Onları dinlerken GARBAGE’dan NINE INCH NAILS’e, CONVERGE’den PANTERA’ya, TYPE O NEGATIVE’den MINOR THREAT’e, MINISTRY’den HATEBREED’e, ALICE IN CHAINS’den NIRVANA’ya veya KoRn’a kadar geniş çerçeveli bir ilham havuzunda yüzdüğünüzü hissediyorsunuz. Bu öyle bir yüzmek ki, sudan çıkar gibi olduğunuz anda CONVERGE bacağınızdan tutup sizi içeri çekiyor, ondan kurtuldum derken ALICE IN CHAINS ensenizden bastırıyor, o mücadele arasında nefesinizi tutarken PANTERA gelip dişlerinize bir yumruk atıyor, suya yayılan kanların arasında sağınızı solunuzu görmeye çalışırken havuz dışında Jonathan Davis’vari vokaller eşliğinde KoRn üstünüze atlayıp sizi en dibe çökertiyor.

Sanki IGORRR’un avangart, deneysel, ekstrem metal, endüstriyel, klasik müzik bağlamında yaptığını CODE ORANGE da metalcore, hardcore punk, elektronik, endüstriyel metal, groove metal, grunge, alternative metal/rock özelinde yapıyor.

Ama tüm bu anlatılanları özel ve değerli kılan grubun bu kadar çok ilham kaynağını karakteristik bir sound kazanında buluşturup kavurması veya tarzdan tarza usta bir cambaz gibi atlaması değil. Tüm bunları anlamlı kılan, genç yaşta elemanlardan kurulu CODE ORANGE’ın tüm bunları yapmaya ve kimseye benzemediği bir düzleme çıkmaya cüret etmesi. Bu cüretkârlığı göstermesi. Pek çok şeyi sikine takmazken bir yandan da çok akılda kalıcı, uzun ömürlü ve heyecan verici olması.

Albümdeki şarkıları teker teker yorumlamak istesem, her bir şarkı için yarım sayfa yazı yazabilirim. Bunun sebebi her şarkının müthiş sofistike olaylara girmesi veya çok derin anlamlar taşıması değil. Bunun sebebi her şarkının muazzam düzeyde başına buyruk takılması, inisiyatifi dinleyiciden alıp sorgusuz sualsiz karar merciine dönüşmesi ve adeta kendi müzik dinleme deneyiminiz içinde sizi çaresiz ve savunmasız bırakması. Albümü yeterince dinleyenler bu son dediğimi net şekilde anlayacaktır diye düşünüyorum.

Yavaştan kapatalım.

CODE ORANGE, grupta yer alan tüm elemanların müzik dışında da çok zeki, zehir gibi, cin gibi insanlar olduğunu düşünmemizi sağlayacak düzeyde zekice, beklenmedik, cüretkâr bir müzik yapıyor. Şahsen Reba “Snapshot”ın 3. dakikasına gelirken “This is our kingdom, we built this place!” diye bağırdıktan sonra giren klavye tonunu seçen ve o melodiyi yazan her kimse elini sıkmak istiyorum. “Splinter the Soul”un 2.30’undan sonraki “I’m in control!” bağırışından sonra gitarın pinch harmonic’li PANTERA worship’ini kim düşündüyse oturup muhabbet etmek istiyorum. “The Game”in 0.18’inde twin pedalla girmeyi öneren ve şarkının sonuna doğru söylenen “You’re a predictable machine and you keep learning the same lesson. Never steal a crumb from my kingdom, you will be made into an example” sonrasındaki kaosu yaratan kimse onu yemeğe çıkarmak istiyorum.

Üstteki paragraf uzatıldıkça uzatılabilir. Sadede geldiğimizde elimizde çok sevindirici bir durum var, o da CODE ORANGE diye bir şeye sahip olmamız. Grubun önceki albümleri sunduğu güzellikler, farklılıklar, enteresanlıklar bir yana, “The Above” CODE ORANGE’ın her anlamda başyapıt olarak adlandırılabilecek belki de ilk albümü. “Forever”ı da “Underneath”i de sevmiştik, ancak “The Above”u dinleyince, özümseyince görüyoruz ki onlar “The Above”un fragmanlarıymış. CODE ORANGE tahmin ettiğimizden de çok, ÇOK daha yetenekliymiş.

Zaten çok iyi olduklarını biliyorduk, ama artık rahatça söyleyebiliriz ki elimizde nur topu gibi bir “eşi benzeri olmayan grubumuz” oldu. Bu albümle birlikte yeni CODE ORANGE albümlerini çok daha fazla insan çok daha fazla merakla ve heyecanla bekleyecek, eğer bir şanssızlık olmazsa grup basamakları koşar adım çıkmayı sürdürecek. “The Above” uzun zamandır çıkan en benzersiz, en özel, en müthiş albümlerden biri ve gerçekten de her türlü övgüyü, beğeniyi, takdiri, alkışı hak ediyor.

9,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.77/10, Toplam oy: 35)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2023
Şirket
Blue Grape Music
Kadro
Eric "Shade" Balderose: Vokal, klavye, programlama, gitar, prodüksiyon
Reba Meyers: Vokal, gitar
Dominic Landolina: Vokal, gitar
Jami Morgan: Vokal, prodüksiyon
Joe Goldman: Bas
Max Portnoy: Davul

Konuk:
Billy Corgan: Ek vokal (3)
Şarkılar
1. Never Far Apart
2. Theatre of Cruelty
3. Take Shape
4. The Mask of Sanity Slips
5. Mirror
6. A Drone Opting Out of the Hive
7. I Fly
8. Splinter the Soul
9. The Game
10. Grooming My Replacement
11. Snapshot
12. Circle Through
13. But a Dream...
14. The Above"
  Yorum alanı

“CODE ORANGE – The Above” yazısına 24 yorum var

  1. Rust in Peace. says:

    Burada çok övüldüğünü görünce redditte yorumlara bakmıştım, hardcore fanları ciddi ciddi nefret etmiş albümden. Tabi sevenler, başyapıt bulanlar da var ama çoğunluk kötü bulmuş ve nefret edenler var derken abartmıyorum. Hardcore fanları biraz sıkıntılı sanırım.

    Burasıyla orası arasında böyle keskin bir fark olması beni şaşırtmıştı. Benim yorumum ise hoşuma gitti albüm. Çok hoşuma gitmeyen şarkılar da var, çok sevdiklerim de var. Take Shape hiç sevilmemiş mesela redditte ama benim hoşuma gitti. Favorilerim 5 ve 6

  2. deadhouse says:

    “Ama tüm bu anlatılanları özel ve değerli kılan grubun bu kadar çok ilham kaynağını karakteristik bir sound kazanında buluşturup kavurması veya tarzdan tarza usta bir cambaz gibi atlaması değil. Tüm bunları anlamlı kılan, genç yaşta elemanlardan kurulu CODE ORANGE’ın tüm bunları yapmaya ve kimseye benzemediği bir düzleme çıkmaya cüret etmesi. Bu cüretkârlığı göstermesi. Pek çok şeyi sikine takmazken bir yandan da çok akılda kalıcı, uzun ömürlü ve heyecan verici olması.”

    Albümü ve Code Orange müziğini çok iyi özetleyen bir paragraf. Türden türe atlayıp cambaz gibi müzik yapan çok grup tanıdık. Ancak müzik türlerinin müthiş bir yetenekle bir potada ERİTMEK, aslında türden türe atlamamış olmak bir nevi, her müzisyenin harcı değil.

    Bu sene uzak ara en çok dinlediğim albüm oldu. Underneath’te de aynısı olmuştu. Her albüm kendilerini daha da geliştiriyorlar, olgunlaştırıyorlar.

    Bir 9,5/10 puan da benden.

  3. TAAKE says:

    SODOM Agent Orange kritiği diye geldim,halbuki varmış,nasıl kendimi şaşırdıyam
    gelmişken yorum yapayım kenan doğulu ve serdar ortaç grup kurup metal yapsa nasıl olur diye gece uyuyaymayanlar için tam ve harika cevap

  4. dinazoramayobazolmayanmetalci says:

    @TAAKE, Yobaz metalciler hala var mı ya? 2023 yılındayız 2024 yaklaşıyor gerçekten hayret verici… ben ergenken vardı böyle tipler ağğbi gerçek metal değil pop abi bu diye… valla hiç bir şey değişmediğini görmek şaşırtıcı. Bunu yazan genç biri olabilir mi? yoksa bu tiplerin yaşlanıp hala değişmediğine ihtimal veremiyorum bir insan 30 yaşından sonra hala ergen gibi davranabilir mi ya?

    TAAKE

    @dinazoramayobazolmayanmetalci, metal türleri konusunda tutucu ve bağnaz bir insanım evet,ama ne yapayım,bu albüm ve müzik bende bu etkiyi uyanırdırdı,ben de o yönde yorum yaptım,ha hiç sana hitap etmeyen bir müziğin zaten alışılmışın dışında değişik bir yorumunu yapan grubun altında ne yorum yapıyorsun arkadaş,sen çok yanlış gelmşsin dersen onda haklısın

  5. Berca B. says:

    Albümü ilk dün dinlemeye başladım, benim için köşeleri hala sivri ve albümü hazmetmeye çalışıyorum ama Splinter the Soul’u 5-6 loop’a aldım sanırım. Muazzam bi şarkı.

    deadhouse

    @Berca B., Splinter the Soul müzik okullarında ritim dersi diye okutulabilir.

  6. şeyh hulud says:

    Code Orange albümleri hakkında kesin bir şeyler söylemek zor gerçekten, o yüzden sevmeyenleri anlıyorum. Benim açımdan kesin olan şey ise şarkı yazma konusundaki özgün kabiliyetleri. The Above’da çok sevdiğim şarkılar var, “konuş lan deli” diyerek dinlediğim şarkılar da. Farklı unsurları çorba edip ortaya dinlemeye değer sound’lar çıkarıyorlar. Bir gün çorbacı açarsam adını Code Orange koyacağım.

  7. enemyofgod says:

    Mirror gerçekten içimdeki bir boşluğu doldurdu. Sevenin neden sevdiği, sevmeyenin neden sevmediği belli olan; sevmediyseniz siktirin gidin diyen bir albüm.

    Ben çok sevdim. 9/10

  8. deadhouse says:

    1990′lardan itibaren başarılı olmuş tüm müzik türlerinin yolculuğu diyebiliriz bu albüm için. Bazı şarkılarda 90′lara bazı şarkılarda 2000′lere, 2010′lara gidiyorsunuz. Bazı şarkılarda 33 yıllık yolculuğu aynı anda yaşıyorsunuz. Ve bunu öyle ince bir beste kabiliyetiyle yapıyorlar ki hiç sırıtmıyor. Mükemmel bir bütünlük. Yazınca basit gibi görünüyor ama çok zor bir şey bunu başarmak.

  9. Raddor says:

    Aaa Nu-Metal! Pek severim.

    ismail vilehand

    @Raddor, gıranc da seversin sen. Tam senlik grup bu. Nu-Metal + Grunge + Hardcore

    Raddor

    @ismail vilehand, bunların çok pis hayranı olacağımı biliyorum da hemen tüketmemek için yıllardır kenarda tutuyorum. Hayattan çok bezdiğim bir vakit dalınacak, heyecan yaratacak yeni bir şey olsun.

    Grup elemanlarının da birbiriyle uyumlu hayattan bezmiş haleti ruhiyeleri beni kendilerine çeken diğer olay.

  10. cotard delusion says:

    Kritiği yazılmadan önce de yazıldı, acayip övüldü. Dedim ki dinleyeyim. (mecburen) melezleşen müzik tarzlarına ayak uyduramayan eski kafalı biri olarak dinledim ama olmadı. Tekrar dinleyeceğim.
    Bir de Reba Meyers’e büyük rollenmeler yakışmıyor. Klipleri izliyorum da daha donuk, hatta biraz melankolik ama ritim yükseldiğinde kendinden geçen bir karakter en azından grupla sahnedeyken/kamera karşısındayken daha çok yakışır. O rollenme işlerini vokalist arkadaş daha iyi beceriyor.

  11. Berca B. says:

    Sonunda albümü tam olarak hazmettim ve farkettim ki albümü dinlemeye genelde I Fly’dan başlıyorum. Önceki şarkıları sevmediğimden değil, özellikle Take Shape’e bayılıyorum ama A Drone Opting Out of the Hive gibi yarısı şarkı yarısı mutant olan şarkılarla çok vakit kaybetmeyi sevmediğimi fark ettim.

    Özellikle son 4 şarkının büyük hastasıyım, keşke tam bu kafada devam eden komple bir albüm yapsalar. Benim için Turnstile’n Glow On’u gibi bir etki yaratır.

    Berca B.

    @Berca B., böyle yazınca Mirror’ı yok saymışım gibi hissettim ama hiç alakası yok. Bu senenin en iyi balladı bence.

  12. Alondate says:

    Underneath’i bastan sona 1 kere dinledikten sonra bu ne amk diyip bir daha gruba yaklasmamistim. Bir sans daha verip su albume bakayim dedim. Kuran kursunda hatim etmis gibi 14 sarkiyi da su an ezberden soyleyebilirim. Bu yil en begendigim album oldu. Bende ne degisti acaba onu cozemedim. 10/10

  13. enemyofgod says:

    THIS IS OUR KINGDOM, WE BUILT THIS PLACE

  14. Tuna says:

    İnsanüstü bir müzik yapıyorlar.

  15. Opethsevenbiri says:

    Bir öncekini çok sevdiğim için buna ısınamadım.

  16. deadhouse says:

    Spotify verilerine göre 2023′te en çok dinlediğim grup ve en çok dinlediğim şarkı “Mirror”

  17. Cryosleep says:

    Nerede baktıysam gömmüşler albümü. Galiba götüyle dinlemiş insanlar. Uzun zamandır dinlediğim en iyi şey ve eski ve hardcore fanları yarrağımı yiyebilir.

    9,5′dan 10.

  18. A.Karayazı says:

    Kusursuz bir komposizyon. Parça sıralamasından bestelere kadar, herşey olağanüstü. 1 parça açınca albümü bitirmeden bırakmam mümkün olmuyor.

  19. enemyofgod says:

    Akşamın “The Above çok güzeldi be” dedirten saatlerine gelmiş bulunmaktayız.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.