Avatar grubu metal camiasında yeni yeni popüler olmaya başlayan bir grup olmasına rağmen epey de albüm çıkarmış bir topluluk. Hatta ilk albümü 2009’da çıktığı dönem sitede kritiği bile yazılmıştı. 2009’dan günümüze kadar epeyi evrim geçirdiler. Bu evrim ilk başta müzik çevresinde oldu, sonrasında ise imaj çevresinde. Yoluna klasik İsveç melodik death metali ile başlayan grup hangi ara yola saptı da vokalin palyaço gibi giyindiği ve bu imajlarını albüm kapakları dâhil olmak üzere her türlü pazarlama ürününe yansıttıkları köye vardılar ben de bilmiyorum. Bu durumdan şikayetçi miyim? Pek değil çünkü dinleyici olarak benim umurumda değil. Fakat sırf bu palyaçomsu imaj yüzünden gruptan dinlemeden soğuyacak insanlar da olacaktır. Siz de imaj yüzünden soğuyan ekibe dâhilseniz, tavsiyem kimilerine göre haklı önyargılarınızı bir kenara bırakıp eldeki materyale en azından bir şans vermeniz yönünde olacaktır. Çünkü elimizde gerçekten eğlenceli vakit geçirtecek, dans eden şeytanlardan mosh pit yapan şempanzelere kadar türlü ilginçlikleri içinde barındıran yer yer teatral yapıda bir albüm var.
“Dance Devil Dance” albümüne baktığınızda gözünüze ilk çarpan şeyin albüm kapağının rezilliği olduğunu bildiğimden ben de öncelikle bu durumdan bir bahsetmek isterim. Grubun “Black Waltz” albümü ile başlayan palyaço vokal imajını albüm kapaklarına da yansıttığını söylemiştim ya, işte onun en belirgin ve tartışmasız en çirkin örneği ile karşı karşıyayız. Albüm kapağı olarak bunun olmasını kim fikir olarak ortaya attı da kim onayladı bilmiyorum ama aptal bir sırıtış ile vokalin suratını kapağa basmaları albümün zaten faka basmış halde yola çıkmasına sebep oluyor. Şok etkisini artırmak amaçlı böyle ‘eksantrik’ albüm kapakları seçiliyor bunun farkındayım fakat bu şok etkisinin dinleyiciye olumlu yansımadıktan sonra pek bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Şok etkisi denen şey insanın merakını cezbetmeli. Avatar ağabeylerimiz ise şok etkisinin zıttını icat etmişler ve bakıldığında insanı soğutan bir kapak fikrinde hemfikir olmuşlar. Tebrikler.
Kapak üzerine kötülemeleri daha satırlarca yazabiliriz ve ne kadar yazarsak yazalım yeteri kadar kötülemiş olmayız ama o konuyu bir kenara bırakırsak ve albümün ana yemeğine, bize sunduğu müziğe gelirsek yüzümüzü epey gülümseten anlarla karşılaşabiliriz.
İlk paragrafta da dediğim gibi, Avatar sert müzik yapıyor fakat bunu da eğlenceye bulayıp yapıyor. Her ne kadar türün örnekleri ızdıraptan, acıdan ve teolojik muhalefetten güç alsa da Avatar bu tür içerisinde dinleyiciye bir sirk gösterisi sunmakta ısrarcı ve bunu da şarkı yapılardan kullanılan melodilere kadar her şekilde hissedebiliyorsunuz. “Dance Devil Dance”i dinlemeye başladığınız ilk andan son anına kadar hissedeceğiniz şeyler ile herhangi bir sirke gittiğinizde hissedeceğiniz şeyler neredeyse paralel örtüde ilerliyor. Bu yüzden de grup her ne kadar kendilerini hâlâ melodik death metal grubu olarak sınıflandırsa da bence yaptıkları müzik kısaca ‘sirk metal’ ya da ‘Death’n Roll’ diyebiliriz. Neden sirk metali dediğimi; “Dance Devil Dance” isimli şarkının yerinde durmayan ve insana yerinde durmakta zor anlar yaşatan şarkıdan, başlıkta neden sert “Rock’n Roll” dediğimi “The Dirt I’m Buried In” isimli herhangi bir hard-rock grubunun albümüne koysanız sırıtmayacak vaziyetteki şarkıdan, neden death metal yapıyorlar demekten çekinmediğimi “Clouds Dipped In Chrome” isimli blast beat’ler ve brutal vokaller ile çok sert başlayıp nakaratta açılan şarkıdan, tüm bu saydıklarımı karıştırıp yaptıkları müziği neden ‘’Death’n Roll’’ diye kısalttığımı albümün tamamından kolayca anlayabilirsiniz.
Tüm albüme sirayet eden sirkte dans ve death metal konseri bileşenlerini ustalıkla birleştirip bizlere sunan Avatar’lar bunu şarkı sözlerine de yedirmeyi ihmal etmiyor ve direkt dinleyiciyi dansa ortak edecek hareketlerde bulunuyor. Dinlerken şok etkisi yaratan anlara sık sık yer vermeye çalışan grup bunu türler arası geçiş ile yapıyor ve hatta bu geçişi bazen tek bir şarkıya da sıkıştırarak yapıyor. Blast beat’lerden ve brutal vokallerden ne ara yüksek perdeden clean vokalle “Dance for me!” diye çığlık atmaya geçtik diye şaşkınlıkla dinlediğiniz anlar da oluyor. Bu şarkının bu albümde ne işi var dediğiniz anlar da.
Vokal konusuna ayrıca kısa da olsa değinmek isterim. Albümde davulların ve gitar riflerinin çok ilgi çekici olduğu veya soloların, bas yürüyüşlerinin çok akılda kalıcı olduğu söylenemez fakat grubun vokali Johannes Eckerström burada takdiri hak ediyor. Gerek brutal vokali gerekse clean vokali albümde başarıyla sergileyen Avatar’ımız şarkıların çoğunda ana odak halinde, spotu kendine çekiyor ve şarkıyı olduğundan daha eğlenceli kılabiliyor. Hiç kolay olmayan bir vokal performansı ile birlikte albüm daha da iyi bir deneyim haline geliyor, gruba ve şarkılara dinamizm ve derinlik sağlıyor. Çok net iddia edebilirim ki vokal performansı zayıf olsaydı bu albüm kesinlikle aldığı notun bir ya da iki puan düşüğünü alacaktı. Bu cümle ile vokalin ne kadar önemli noktada olduğunu ve ne kadar iyi iş çıkardığını anlatabilmişimdir diye düşünüyorum.
Lzzy Hale’ın dâhil olduğu, albüme hiçbir şey katmayan gereksiz bir düet ile sonlanan ürün bence bittiğinde amacını başarıyla yerine getiriyor ve eğlenceli bir 40 dakika geçirtmiş oluyor. Bir önceki albümü ‘’Hunter Gatherer’’ı daha iyi bulmakla birlikte “Dance Devil Dance”in de neredeyse aynı seviyeye yakın olduğunu söyleyebilirim. Son zamanlarda epeyi yükseldiğine şahit olduğum fakat Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki küçük metal camiamızda pek konuşulmayan palyaçolu krallı terminatörlü Avatar’ın dış görünüşüne aldanmadan yaptıkları müziğe bakmanızı öneririm. Tekrar tekrar dinlemek isteyeceğinizi garanti edemem ama sıkılmayacağınızı garanti edebilirim. Ne de olsa sirke gidiyorsunuz, en fazla ne kadar sıkılabilirsiniz?
Kadro Johannes Eckerström: Vokal
Jonas Jarlsby: Gitar
Tim Öhrström: Gitar
Henrik Sandelin: Bas
John Alfredsson: Davul
Konuk:
Lzzy Hale: Vokal (11)
Şarkılar 1. Dance Devil Dance
2. Chimp Mosh Pit
3. Valley of Disease
4. On the Beach
5. Do You Feel in Control
6. Gotta Wanna Riot
7. The Dirt I'm Buried In
8. Clouds Dipped in Chrome
9. Hazmat Suit
10. Train
11. Violence No Matter What
Endüstriyel işlere genel olarak mesafeliyim ama bu albümden beklediğimden fazlasını aldım. Valley of Disease ile Gotta Wanna Riot acayip keyifli şarkılar.
Bu albümün kritiğini burada beklemiyordum. Süper bir iş değil ama Alternative Metal gruplarını da PA’da görmek adına iyi oldu.
Eline sağlık. Güzel yazı.
Benim için yılın albümlerinden biri. Resmen hit dolu, bütün şarkılar catchy ve harika. Tam bir konser grubu.
Endüstriyel işlere genel olarak mesafeliyim ama bu albümden beklediğimden fazlasını aldım. Valley of Disease ile Gotta Wanna Riot acayip keyifli şarkılar.