Zaman zaman ülkemizdeki popülaritesi bir anda yükselen gruplar var. Doksanlarda kurulan ve yılda 2-3 kez Türkiye’de konser veren yıllanmış gruplardan bahsetmiyorum. Son döneme baktığımızda misal LEPROUS’ın Türkiye’de kendine gayet sağlam bir kitle oluşturduğunu görüyoruz. Son birkaç yılda ise bu konuda başı çeken gruplardan biri şüphesiz ki SOEN. Grubun ülkemizde verdiği konserlere, MFÖ’den Fuat Güner’le olan iş birliklerine baktığımızda SOEN’in Türk dinleyicisini, Türk dinleyicisinin ise SOEN’i çok sevdiğini görebiliyoruz.
Esasında buna şaşırmamak lazım. Yola çıktıklarında büyük oranda TOOL ile bir arada anılan grup, sonrasında kendi sound’unu oluşturmuş, Martin Lopez’den dolayı OPETH kitlesinin ilgisini çekmiş ve sonrasında da bu kitle genişletme çalışmalarına devam etmişti. SOEN “Cognitive” dönemindeki bu haklı TOOL yorumlarını kırmış ve ilk olarak “Lykaia” ile birlikte tam olarak özgün SOEN sound’unu oturtmuştu. Gerçekten çok başarılı bir albüm olan “Lykaia”nın ardından, tertemiz bir albüm olan “Lotus”la progresif metal ile progresif rock arasında çok tatlı bir yere oturmuş ve “hem sofistike hem de konserlik grup” karakterini sağlamlaştırarak yollarına devam etmişlerdi.
“Imperial”, grubun yine beğenilen ancak önceki albümler kadar karakteristik yeniliklerle dolu olmadığı şeklinde yorumlanan bir albümüydü. SOEN o albümde bir miktar cepten yemiş, zaten iyi yaptığı şeyleri devam ettirme yoluna gitmişti. Bu noktada çıkaracakları bir sonraki işleri önem taşıyordu. Aynı çizgiyi devam ettirebilir ve konserlerde çalacakları 2-3 hitle günü kurtarabilir ya da “Lykaia” gibi kendi diskografileri içerisindeki yeni bir eşiği atlama yoluna gidebilirlerdi.
Sahnelerdeki aktifliği ve müziklerinin giderek daha eşlik edilebilir hâle gelmesinden mütevellit, “Memorial”da bu yollardan ilkine daha yakın durduklarını ancak bunu da son derece iyi şekilde yaptıklarını düşünüyorum. SOEN akılda kalıcı rifler, melodiler ve en önemlisi nakaratlar yazan bir grup. Bunu olayın metal tarafını da boşlamadan yapıyor oluşları, vurucu nakaratları basit ama etkili düzenlemelerle desteklemeleri grubun çok da zorlanmadan seri şekilde yeni albümler yayınlayabilmesinin önünü açıyor. Bunu sömürme yoluna gideceklerini ve 2 senede bir %70 oranında aynı albümler çıkaracaklarını sanmıyor, en azından umuyorum.
Bu yıl en çok dinlediğim şarkılardan biri olan “Unbreakable”ı ilk kez duymamla birlikte beklentimin çok yükseldiği “Memorial”da çok güçlü nakaratı olan, dinleyicileri konser salonlarına çekecek pek çok şarkı var. Adamlar kırılganlık ile sertliği, groove ile duyguyu tam kıvamında harmanlıyorlar ve bahsettiğim nakaratlar da eklenince, SOEN piyasadaki “bu kadar rahat dinlenip de bu kadar keyif alınan” ender gruplardan birine dönüşüyor. Normal şartlarda bir grup sadece nakarata abanıp piyasaya oynadığında bunu hissederiz. Hissederiz ve “aga yapmayın” falan deriz. SOEN bir yandan kendi periferisi içerisinde olabilecek en makul yollarda piyasaya oynarken bir yandan bunu gayet arkasında durulur biçimde yapıyor.
Bundan kastım şu: SOEN müziğinde nakaratlara bilhassa önem verdiğini ve kompakt, lineer şarkılar yaptığını açık açık gösterse de bunu rahatsız edici bir üslupla yapmıyor. Adamları dinlerken şarkıları su gibi akıyor, dinleyiciye kötü sürprizler sunmuyor ve bu sayede olay hep keyifli bir düzlemde kalıyor. Zaten 20 yılı ve 6 albümü geride bırakan bir gruptan bahsettiğimizden istedikleri her şeyi yapabilirler, istedikleri yola sapabilirler. E bir de müzikal olarak zevk sahibi ve zeki bireylerden kurulu olduklarını belli eden fikirler sununca, SOEN müziğini dinlemek genel olarak her açıdan zevkli ve keyifli oluyor. Belki kendilerini tekrarladıkları, son birkaç albümdür kolaya kaçtıkları da düşünülebilir ancak kendi adıma gidişattan memnunum. Albümle ilgili tek şikâyetim son iki şarkı olan “Icon” ve “Vitals”a hiç lüzum olmadığı yönünde. Keşke albüm “Tragedian”la sona erseydi, daha sağlam bitseydi.
Belki artık “Lucidity” gibi yüreklere saplanan, yıllarca unutulmayacak başyapıtlar yazmak yerine daha rafine ve anında hazmedilir şarkılar yazıyorlar, ancak bunu da gayet iyi yapıyorlar. SOEN iyi şarkı yazmayı biliyor, bu şarkılarla kitlesini genişletmeyi başarıyor ve bunu da bu kitlenin genelinin takdirini, icazetini alarak yapıyor. Çoğunluk memnun olduğuna göre daha da bir şey konuşmaya gerek yok.
Bu albümün sitede Cognitive ile aynı puanı alması aşırı dengesiz olmuş. Cognitive’in bokunu yesin yani buradaki şarkılar. Hele Lykaia, Tellurian, Lotus gibi albümlerle kıyaslanması komik olacak bir albüm.
Soen’in “güzel değil” denebilecek ilk albümü. Hatta Soen’in ilk defa kötü şarkılar yaptığı albüm. Joel’in devamlı yaptığı kabız vokalini pek beğenmedim, adam güzelim sesini harcamış. Unbreakable Soen’in yaptığı EN zayıf şarkılardan biri. Hele o nakarat ve solodan sonra giren vokal kısmı yok mu… Void, Vitriol gibi şarkıları yazmış grubun düştüğü hale bak dedirten bir iş.
Unbreakable faciası dışında Hollowed, Tragedian ve Vitals da pek güzelliği olmayan, çöpe atılabilecek şarkılardan.
Sincere, Fortress, Violence, Incindiary ve Icon kötü şarkılar değil, ama bunların sorunu da birbirlerine aşırı benzemeleri. Ayıla bayıla değil ama sırf Soen diye dinlenebilecek şarkılar maalesef. Kapak zaten yorumsuz.
Adamlar popülerleşmeye çalışıp ona göre şarkı yapıyorlar evet, ama diğer yandan Tellurian’ı yapan adamlardan şunları duymak hayal kırıklığı oldu.
@39 yaşındayım, Doğum günün ne zaman bilmiyorum ama doğum günün kutlu olsun abi. Epeydir yoktun sanıyorum. En son 35 yaşındayım nickini görmüştüm. 4 sene geçmiş. Yanılıyor olabilirim.
@deadhouse, hahah evet o da bendim.Siteyi takip ediyorum ama mesaj yazmaya mecalim olmuyordu genelde.Zamanında NonServiam da Enred de Yüxexes te çok yazdım ettim.Yazma işleri çok zevklidir aslında , ama işte iş hayatı ağzımıza ediyor maalesef.
Soen’in progressive yapıdan uzaklaştığını gösteren albüm. Unbreakable ile yeni fan’lara gel gel yapmışlar. En çok hoşuma giden parçalar Icon, Sincere ve Hollowed oldu. Özellikle Hollowed’daki modülasyon tokat gibi… ardından gelen solo müthiş. Cody’ye zaten laf yok, o da daha teknik sololar çalmaya başlamış. Albüm genel olarak kendi içinde iyi; ama mevzubahis Soen olunca, benim de beklentimin altında kaldı diyebilirim.
Imperial’dan daha iyi, Lotus ve önceki albümlerden daha zayıf olduğunu düşünsem de sanırım bu kış çok dinleyeceğim bu albümü. Çünkü Vitals dışında diğer şarkıları sıkılmadan dinleyebildim ve gayet de keyif aldım tastamam 7/10
bilmem kaç senelik soen dinleyicisi olarak söyleyebileceğim 2 şey var; bunlardan ilki albümdeki her parçanın birbirinin klonu olması, diğeri ise imperial çıktığında “eyvah” diyerek korktuğum şeylerin başımıza gelmesi, fazla söze gerek yok, umudumuzu kaybetmeyelim :) kendilerine has tarzlarından uzaklaşmaları canımı sıkıyor…
kapak inanılmaz kötü
Joel Ekelöf çok nağmeli okuyor, kapak disconnected olmuş.
Bu albümün sitede Cognitive ile aynı puanı alması aşırı dengesiz olmuş. Cognitive’in bokunu yesin yani buradaki şarkılar. Hele Lykaia, Tellurian, Lotus gibi albümlerle kıyaslanması komik olacak bir albüm.
Soen’in “güzel değil” denebilecek ilk albümü. Hatta Soen’in ilk defa kötü şarkılar yaptığı albüm. Joel’in devamlı yaptığı kabız vokalini pek beğenmedim, adam güzelim sesini harcamış. Unbreakable Soen’in yaptığı EN zayıf şarkılardan biri. Hele o nakarat ve solodan sonra giren vokal kısmı yok mu… Void, Vitriol gibi şarkıları yazmış grubun düştüğü hale bak dedirten bir iş.
Unbreakable faciası dışında Hollowed, Tragedian ve Vitals da pek güzelliği olmayan, çöpe atılabilecek şarkılardan.
Sincere, Fortress, Violence, Incindiary ve Icon kötü şarkılar değil, ama bunların sorunu da birbirlerine aşırı benzemeleri. Ayıla bayıla değil ama sırf Soen diye dinlenebilecek şarkılar maalesef. Kapak zaten yorumsuz.
Adamlar popülerleşmeye çalışıp ona göre şarkı yapıyorlar evet, ama diğer yandan Tellurian’ı yapan adamlardan şunları duymak hayal kırıklığı oldu.
Sanki bir tane uzun şarkıdan oluşuyormuş gibi hissettiren, aşırı sıkıcı ve hala taklitler üzerine kurulan bir albüm. Hiç beğenemiyorum.
soen benim için ilk 3 albümdür gerisi cacık.
giderek daha zayıf albümler çıkarıyorlar.
27.09.2023
@Rzeczom, Amon Amarth’a bağladılar aynı albümü çıkartıp duruyolar 3 seferdir.
bu albümü baştan sona dinleyebilenlere aramızda para toplayıp ne istiyorsa alalım.
25.09.2023
@39 yaşındayım, Doğum günün ne zaman bilmiyorum ama doğum günün kutlu olsun abi. Epeydir yoktun sanıyorum. En son 35 yaşındayım nickini görmüştüm. 4 sene geçmiş. Yanılıyor olabilirim.
25.09.2023
@deadhouse, hahah evet o da bendim.Siteyi takip ediyorum ama mesaj yazmaya mecalim olmuyordu genelde.Zamanında NonServiam da Enred de Yüxexes te çok yazdım ettim.Yazma işleri çok zevklidir aslında , ama işte iş hayatı ağzımıza ediyor maalesef.
26.09.2023
@39 yaşındayım, yüxexes dedin de güven erkin erkallı güzel günler geldi aklıma ve tabii kendisinin güzel “menovır” pronounciationı :))
“Tragedian” ve “Vitals” dışında vasat şarkı olmayan, çok iyi albüm.
Bence Kuzeyli Prog Metal gruplarını en çok Türkler dinliyo.
bir albümün de kapağı güzel olsun dişimi kırıcam arkadaş..
ortalama ama yine hoş iş çıkarmışlar.
Ucube bir kapak dersem hakaret sayılır mı?
Soen’in progressive yapıdan uzaklaştığını gösteren albüm. Unbreakable ile yeni fan’lara gel gel yapmışlar. En çok hoşuma giden parçalar Icon, Sincere ve Hollowed oldu. Özellikle Hollowed’daki modülasyon tokat gibi… ardından gelen solo müthiş. Cody’ye zaten laf yok, o da daha teknik sololar çalmaya başlamış. Albüm genel olarak kendi içinde iyi; ama mevzubahis Soen olunca, benim de beklentimin altında kaldı diyebilirim.
Imperial’dan daha iyi, Lotus ve önceki albümlerden daha zayıf olduğunu düşünsem de sanırım bu kış çok dinleyeceğim bu albümü. Çünkü Vitals dışında diğer şarkıları sıkılmadan dinleyebildim ve gayet de keyif aldım tastamam 7/10
bilmem kaç senelik soen dinleyicisi olarak söyleyebileceğim 2 şey var; bunlardan ilki albümdeki her parçanın birbirinin klonu olması, diğeri ise imperial çıktığında “eyvah” diyerek korktuğum şeylerin başımıza gelmesi, fazla söze gerek yok, umudumuzu kaybetmeyelim :) kendilerine has tarzlarından uzaklaşmaları canımı sıkıyor…